lisenin son senesinde bizim okulda akademik izleme birimi diye bir şey vardı, oradaki hoca insanlara bir soru çizelgesi dağıtır, herkesi haftada bir kontrol ederdi. Ben hiçbir şey bilmediğimi düşündüğüm için ne ödev verdilerse yaptım, soruları vs de yazdım. Fakat sonra ben işime yarayanı çözeceğim dedim, sovyet mantığını bırakıp alman mantığına geçtim, az soruyla çok iş (deneme çözümü ağırlıklı) baktım yaptığım doğru ama çözdüğüm soru sayısı bayağı azaldı, ben de çizelgeyi bırakıp hep bilmediklerime çalıştım. Bir yerden sonra hiç kaç soru çözdüm, ne kadar saat çalıştım diye saymadım. Şu anda da bir aksilik olmazsa güzel sonuçlar alabileceğim kanaatindeyim.

Özet geç lan: En başta mızmızlanma bol bol çöz, baktın doyma noktasına ulaştın spesifik şeyler çöz.

Dipnot: Bu ders daha tam değil diye diğerlerini sakın salma, tabii ki yapmam ne gerek vardı bu tavsiyeye deme, birçok arkadaşım bu dediğinin farkında olduğunu teyit edip türev integral bakmaktan başka şeyleri kaçırdı.

Etrafımızdaki insanlarla birlikte biz de çoğu zaman, sistemin kölesi olmuşuz, başkaları tarafından hayatımız yönlendiriliyor türevi cümleler kurduk, ortamlarda çoğu zaman bunun üzerinden prim yapıldı, yaptık da. Fakat üzerinde düşünmeye yeltenmediğimiz için kabul etmekte zorlanacağımız bir olgu var ki şu anda ve geçmişte yapmış olduğumuz her şey bilincimizde, buna bağlı olarak sorumluluğumuzda gerçekleşti. Evet çocukken dahi, çünkü ister sonuçlarını düşünerek ister düşünmeden, hepimiz bu zamana kadar istediğimiz şeyleri yaptık. Hasta akrabalarıma bakmak zorundaydık gibi acı veren bir cümle dahi kursanız, bu bakım sizin tercihiniz oldu. Aç kalmamak için çalıştığınız iş de sizin tercihiniz oldu.

Ben biraz acıklı kısımdan girdim ama, şu an bu sözlükte bulunan çoğu insan olarak, orta sınıf ailelerdeyiz cümlesini kurabilirim. Alt sınıf olsaydınız çünkü önce temel ihtiyaçlarınızı karşılamaya çalışmaktan burada vakit öldürecek durumda olmazdınız. Orta sınıfa geri döneyim. Arkadaşlar okuduk, derslerden iyi notlar aldık, başka şeylere kafa yormaktan saldık, yalan söyledik, inançlara sahip çıktık, keyfimize kimi zaman şu an olduğu gibi dibine kadar daldık ve kendimizi kandırmak adına özgür olmadığımızdan dem vurduk. Hayır arkadaşlar biz özgürlüğe mahkumuz, ne kadar yalanlarsanız yalanlayın, farklı bir yaşam sürmek tamamen bizim elimizdeydi. Sadece gözümüz yemedi.

Bu sözlüğün bel kemiği olan bazı başlıkların uçurulduğuna şahit olduk, aynı şekilde bazı başlıklara da "bu başlığa yoğunluk oluşturduğu için geçici olarak girlemektedir" nedeniyle uzun zamandır ulaşamıyoruz. Şimdiye kadar bunu çözen, ne bileyim belli bir saatte giren, ya da bu başlık gibi tepki gösterip de bir sonuç alan bir şeye rastlamadım. Bu konuda sizlerden yardım bekliyorum. Ya bu tepkimiz sözlük modlarına ulaşsın ve şunu düzeltsinler ya da bildiğiniz bir çözüm varsa burada veya başka bir başlıkta paylaşın

Bazı örnekler:

http://www.incisozluk.com...ingilizce-am-günü-yağ/

http://www.incisozluk.com...atsam-mı-anlatmasam-mı/

http://www.incisozluk.com...şında-31-çektiniz-lan/

Bir at için krallığım!!!

Geçmiş geçmişte kaldı. Yeni ufuklara açıl. Ne kazandırır sana şunu yaptım bunu yaptım demen? Aç bir kitap oku, git müzik dinle tanımadıklarınla sohbet et bizle paylaş paylaşacağını. Düzgün olmayan geçmişine karşı mükemmel bir gelecek için.

Nasıl mesela? Düşüncelerin, zevklerin hatta belki maddiyatın? Paylaşmaktan kastın nedir?

@7 bilgi yaşamanın anlamıdır. Hiçbirimiz bir şeyler öğrenmeye çalışmazsa, bu dünyaya fayda sağlayamaz. Cehaleti matematik dersi görmek gibi düşünme. Beğenilmeyen arap toplulukları gibi düşün. Diri diri gömülen kız çocuklarını düşün. işte cehalet bu. Potansiyelde bir şey öğrenme zorunluluğunun kalkması ama gerçekte bu.

istediğiniz şeyden bahsedin. istediğiniz derdinizi yazın burada olduğumuz kadar sohbet edelim.

Kesin birini satmışımdır öyle bir his var içimde. Emin olmadığım şey hakkında bile pişmanım

@3 hayatımda belli dönemleri bilgi kaynaklarından uzak, boş işlerle geçirerek hiçbir şey kazanamadım. Ne zaman okuyup çalıştım, o zaman belli şeylere sahip oldum. Cehaleti de yaşadığım için (ki hala cahiliz) önyargılı olduğumu düşünmüyorum.

@4 şahsi menfaatlerin adına bilgiyi kullanabilmek senin için iyidir. Toplum için iyi olan herkesin bilgili olmasıdır. Herkes bilgiye sahip olmadığı ve bunu bilgililer kullandığı için bilgeleri kötü olarak değerlendiremeyiz.

insan her şeyin ölçüsüdür demiş Protogoras. Mesela bir bardak suyun kimine göre soğuk kimine göre sıcak gelebilmesi bunun kanıtıdır. Protogoras ve onun gibi şüphecilere göre kesin ve doğru bilgi elde edilemez. Bu yazdığın da aynı bu görüşü canlandırdı kafamda. Evet kesin bir doğru yoktur. Ben de bu yolu kullanarak, gerek belli prensiplerim ve kişisel bir ahlak kavramım olduğundan dolayı bunu doğru bulmuyor ve bu yolda yasaklanması için elimden geleni de yapabilirim. Belki bencilce belki ahlaklı bilmem. Bildiğim de yaptığım da budur.

Bilgi. Ve bir kötü, cehalet

Evet farklı olmak için bir şeyleri çok geç denediniz ve sonuç, her şeyin yolunda gitmesine rağmen mutlu olmadığınız hayatınız. Ülkede olanlar diye edebiyat yaparız şimdi ama düşündüğümüz şey bugün yine kendi bencilliğimizden başka bir şey değil.

Ailenin zoruyla sokaktan çağırılıp ya da bilgisayar başından kaldırılıp ders çalışmaya *zorlandınız*
Bu çok önemli bir ifade baylar, çünkü insanlar bir şeyi başarmak isterse başkalarının zoruyla değil, kendi isteğiyle yapar
Yattınız, ki bu çok net. Tanımlamayı size bırakıyorum, malak, sığır, dana, hangi hayvansa.
Boş bulunduğunuz vakit maça, oyuna koştunuz, size söylenenler dışında kendinize bir şey katmadınız. E o zaman sizi diğer insanlardan farklı kılan ne oldu. nsanların sizi görünce bayıldığı suratınız mı?

Konuya dönecek olursam, bizim hayatta görevimiz neydi çevremize göre, ders çalışma, iyi üniversite, iyi ortalama, askerlik evlenme ve son. Artık siz de çocukluğunuzdan itibaren yapamanız gerekenler nasıl size aşılandıysa istemeden de olsa çocuğunuza aynı şeyleri aktaracaksınız. Hayır ben farklı olacağım mı dediniz? O zaman farklı olmak için neler yaptığınıza bir bakalım

Roman gibi diye bir kitap var beyler. Size okurun on hakkından bahseder. Kitapta şunun gibi bir cümle vardır. Eğer anneler kitap okursan televizyon izleyebilirsin şartını koşmasaydı bugün kitap ödev televizyon eğlence sayılmayabilirdi. Evet belki bunun yüzünden kitaplarla geç tanıştım ama bundan ailemi de sorumlu tutamam. Niyetleri bana kitabı sevdirmekti çünkü. Ters tepeceğini nereden bilebilirlerdi?

Bu gece saat 2:00 a ya da şarjım yetinceye kadar buradayım. Bir şeyler karalayabilirim o zamana kadar, başlığın akıbeti de yarına belli olur

Aynı zamanda baylar, bu bir iç dökme başlığıdır. En ufak yapaylıktan, ilgi çekecek yalandan uzaktır. Buraya ben paylaşmaya geldim. Neyime yarar sizi kandırmak.

Çocuğun her zamanki hayatı, ne saçma bir ifade değil mi? Hayır baylar, belki hepimizin çocukluğu tıpatıp aynı geçti. Arkadaşlarla dışarı çıkmak iste, ödevler sorulsun, televizyon izlemeye aile şart koysun, bilgisayara da sınırlama getirilsin. Her zaman en iyisi olmaya yönlendirilsin. Buna bazı aileler çaba sarf eder bazıları bırakır fark burada işte. Fakat siz en iyi olmak zorundaydınız aynı benim gibi.

Elbette ki her çocuğa dayatıldığı gibi, sizden yaşça büyüğe saygı, terbiye, çalışma gibi nitelikler bana da olması gerektiği gibi öğretildi. Fakat insanlar bunun gibi 'zaten herkeste olması gereken şeyler' diye tabir ettikleri dışında bir şey öğretmeye yeltenmedi. Doktor olacağım diye büyütüldüm. Aynı apartmanda teyzemler, dedemler, amcamlar olmak üzere 4 aile ilişki içindeydi. Çaya gitsek yanaklarımı sıkmak dışında doktor da olacakmış diye pışpışlanıp her zamanki hayatıma dönerdim

Yaptığım öyle çok ilginç bir şey olmadı. Yalnız düşündüm bunu yapsam böyle olur diye. Biriyle iddialaşmadığım sürece en risksizini seçtim. insanlar beni büyük oranda sevdi. Belki kimseyle çocukkenki it dalaşları dışında fiziksel olarak kavga etmedim. Düşündüklerimi uygulamaya, söylemeye geçince ise bir şeylerin değiştiğini fark etmek zor olmadı.

Rez alın, çünkü bu hikaye mutlaka sizin de yaşdıbınızdan bir parçayı size aktaracak.

Elbette yazdıklarımın okunmasını isterim. Bunun için en heyecanlı yerlerde part kesmem ama bu hikayenin uzunluğunu siz belirlersiniz. Kendinizden bir şey bulursanız desteğinizi beklerim.

Uyuşturucu sanmış

Gezdirmek

Kestirdiğinde nasıl hissetmiştin