sözlüğün en parlak, en samimi, en gerçek olduğu dönemlerdi.

18 yaşındaydım, özgür abiler vardı. her akşam tinychat'te; ketum ile, meftun ile, incinin büyük yazılımcısı özgür abi ile birde derbeder bi hatun vardı ismini unuttum kamera açıp muhabbetlerimizi özlediğim dönemler.

Şu an 27 yaşındayım. Ülke şartları yaşamama izin vermedi bir türlü. O dönemlerde gerçekten yaşıyor hissediyodum ve son bir kaç aydır o dönemleri aşırı özlüyorum sözlük.

Cebinde bir youtube linki ile intihar eden bir orta yaş olabilirim belkide yakın zamanda.

fakat bu link sadece saykoyu anmak içindi.
(bkz: sayko saykan)
https://youtu.be/OjSSzARerpQ

(bkz: milliyetçilik farklı bir boyuta taşındı)

ne zabıtası olm amk işportacılık yapmıycaz lan bi tane merdiven altı dükkan açıcaz aq basit bunlar

Konu çok basit arkadaşlar, her seçim zamanlarında; eline kuran-ı alan miting yapmaya gidiyor. Biz de bir kampanya başlatıcaz zemzem suyu diye belediye gazozu falan basıcaz içine, seccade desen gırla bu millet paldır küldür alır amk bide "hacdan" geldi yazısını çaktık mı uuuuu günlük ciro starbaksla aynı olur hemen hemene

Aga bu nedir ya?

Mardin’in 14 km uzaklıktaki Bine-bil köyünde, Vedia ve tren istasyonunda hamallık yapan Hanna Süryani çiftinin 1928 doğumlu çocuğudur Circis Kaplan.

Annesi Circis’e “Bahe” lakabını takar. Mardinliler de Süryanice bülbül manasına gelen ve doğduğu köyün ismi olan “Binebil” lakabını eklerler. Böylece “Bahe Binebil” olarak bilinir.

Bahe’nin ailesinin durumu pek iyi olmasa da ilk yıllarında ailesi tarafından sevilir. Özellikle ablaları tarafından sevilir. Bir buçuk yaşındayken annesi onu bir kuyunun yanındaki yatağa yatırır. Uyurken yanına yanaşan horozun saldırısına uğrar. Çığlığına annesi yetişir. Yüzü gözü yara bere içinde kalır. Kalıcı izler bırakır bu olay. Dört yaşına kadar pek bir şey belli etmez ancak daha sonra zihinsel olarak da izler kaldığı ortaya çıkar. Çocuk gibi kalır; saf kalır. Konuşma ve anlama güçlüğü çeker yaşadıklarından dolayı.
Altı yaşında babasını kaybeder ve annesi çaresiz kalır. Anne Vedia, baba evine dönmek ister ama Bahe’yi zütüremeyeceğini bilir. Bahe’yi manastıra bırakır. Annesi son defa sarılır ve “biz geleceğiz” der. Kapıya kadar tekrar eder: “Biz geleceğiz Bahe”. Kız kardeşi, “hem çocuk hem de saf biriydi ve onu manastıra bıraktı. Manastır onun hem annesi hem de babası oldu” diyor.

Manastırda çobanlık, bahçıvanlık gibi çeşitli işlerde çalışır. Manastırın kapısı her açıldığında koşar, ilk o açar. Uzun yıllar manastırda kalır.

Manastırdakiler de ona alışır. “Bahe amca bu manastırın bir taşı haline geldi. Allah etmesin Bahe amca ölürse manastırda bir taş eksilecek” diyecek kadar çok alışmışlardır.

Ama Bahe hep annesini bekler, annesinin öğrettiği Arapça’yı konuşur. Yaklaşık 70 yıl manastırda kalmasına rağmen Süryanice konuşamaz. Annesinin öğrettiği dili bilir ve annesinin yolunu gözler. Çocuk gibi kalır, hep annesinin geleceğine inanır.

Mardin Kırklar Kilisesi başpapazı Gabriel Akyüz, “Annesi 6 yaşında iken kendisini Delrulzafaran Manastırı’na bırakıp gitti. Bugün, yani 76 yaşına bastığı bugünlerde bile annesini bekliyordu.“

Tam 70 yıl annesini bekler. Kalbi dayanamaz ve 2014 yılında Deyrulzafaran’da bir taş ekgib kalır.

Kaynak: Süryaniler

eskiden milliyetçi denildiği zaman, ülkücü denildiği zaman bir amaç uğruna can verenler, kanını verenler; ama asla vatanını satmayan abilerimiz aklımıza gelirdi. şahsen benim görüşüm bu şekildeydi. siz ne düşürsünüz bilmem..

-ocağa gidip bir demli çay içen kardeşlerime bu yazı

-beyler bozkurt simgesinin ne anlam ifade ettiğini muhtemelen 17 yaşından sonra öğrendiniz, eğer ülkücü bir aileden gelmiyosanız veya çevrenizde ülkücü yoksa.

-şimdi bakıyorum her önüne gelen bozkurtu çakıyor ccc diyor ya kuzgun leşe ya devlet başa diyor. amacın ne diye soru yönelttiğimizde kimse cevap veremiyor kem küm etmeye başlıyor.

• farklı bir boyuta taşındı, dikkat.
-asıl ülkücüler yani genç ülkücüler, "ben ülkücüyüm" demekten vazgeçip "türkçüyüm" kelimesini kullanmaya başladılar. çünkü olan biteni heparlı bile olsanız görmüş olmanız gerekiyo.

-milliyetçiliği ayaklar altına alan bir başkanın alt devrelerindeki yalaka insanlara artık katlanamamaya başladılar ve kendilerine "biz türkçüyüz" dediler.

-türkçülük ne mi; türkçülük sadece türkiye cumhuriyeti ve osmanlı devleti değil, göktürkten tutunda çeçenistan kırgızistan azarbaycan yani kanında canınında türk kökeni bulunduran bütün insanları tek bir çatı altında toplamaya çalışan yeni bir akımdır.

-günümüzde bir devletçi insanla muhabbet ettiğimiz zaman sadece günümüz ve osmanlı devletini konu alır, fakat bu akıma canı gönülden destek verenler kut almış atalarımızdan tutunda, ocaktaki ateşi söndüren atalarımıza kadar araştırma yapmış günümüz kaynakçalarına göre bilgili insanlardır.

şimdi gelelim asıl konumuza:

türkçülüğün tek hedefi, turandır. nasıl şangay, avrupa birliği var ise bizim de amacımız turan'ı kurmak. farkına vardıysanız az çok gündemden çoğu türk ülkesi, türkiye cumhuriyeti insanlarını ve "cumhuriyet"ini sevdiğini dile getiriyor.
'ben hiç öyle bir şey duymadım' diyenler, tanımadığı herhangi bir azeri, türkmen, kırgız kandaşlarımızla sosyal medya üzerinden sohbet edebilirler.

'sende amma övdün şu akımı gibtiğimin faşisti' diyenler olacaktır aranızda, bize el sallayana biz gider sarılırız. bunu böyle bilenler vardır.
vatanıma, milletime söz getiren adamı da tutupta bayramlaşırcasına öpecek halimiz yok.

-sözün doğrusu, türkçe konuş, türk kültürüne sahip çık, türk'ü aşağılama, hainlik yapma, türkçe düşün. sen laz, alevi, kürt, çerkez, zaza değilsin, sen 'türksün.' bunu unutma.

-türklüğüne yakışır şekilde öl.

-ne mutlu türküm diyene.

rtv bitmesine son 2 ay zamqi

-arkadaşlığınızı bu kadar büyütmeyin, sonuçta tesadüfen tanıştığınız insanlar onlar lisede olduğu gibi üniversite bittiğinde de sizi hiç bir arkadaşınız arayıp sormaz arasa bile en fazla 2 dakika konuşursunuz

@4 öyle düşünmeyeceksin kardeşim, sen bu adamlığını herkese gösteremediysen haala elizabethsindir bunu böyle bil, eğer herkese kendini kanıtladıysan bi kız gelir bi kız gider

kimseye peşkeş çekmeyin büyüdüğünüzün farkında olun

bu yazdıklarımın hepsini başıma gelen olaylardan dolayı yazıyorum, ulan ne gelebilir ki başına diyenler varsa özelden yazsınlar anlatırım.

-ilk ay ki arkadaş ortdıbınıza çok dikkat edin, çünkü ilk zamanlar herkes sahte gülücükler saçıp sahte dostçuluk oynayacaklar bunu böyle bilin en önce.

-eğer küçük bir il yada ilçede okul kazandıysanız çok şanslısınız, ne alaka dıbına koyim demeden önce okumaya devam et; küçük şehir sizi adam eder saygıdeğer bin. küçük şehirde kocaman adam olursun sen orda takıldığın gördüğün ortamları büyük şehirlerde göremezsin kolay kolay büyük şehir kazanan arkadaşlar cafelerden barlardan çıkmayıp "ay sonunu nasıl getiricem, hemen param bitiyo, para yok" davası güdüyolar.
küçük şehirde istediğiniz şeyi yer içer sıçarsınız.

-eve çıkmayı düşünen arkadaşlara en önemli tavsiyem, mümkünse eve tek çıkın maddiyata pek bi etkisi olmaz 1-2 gün aç kalırsınız en fazla ama arkadaşlarınızla çıktığınızda ki tantanayı yaşamazsınız, yemeği sen yap ben yapayım bulaşık osu busu yapmayacaklar, siz üniversitede samimi olduğunuz arkadaşınızla eve çıktığınızda aranız bozulur çünkü sizin sevmediğiniz yemekler olsun banyonun temizliliği pisliği eve girip çıkanı iti kopuğu anlayacağınız tek çıkın kafanız rahat olsun sadece sizin istedikleriniz olsun kimsenin ağzıyla yapmayacağınızı şeyleri yapmayın.

-üniversite hocaları kıyak olurlar onlarla arkadaş gibi ol arkadaştan kastım "napıyon lan bin" diyip hocanın sırtına vurmak değil, gidin dertleşin yada bi olay anlatın güler yüzlü olun dersler kolay sınavlar çok çok kolay hele ki hocalarla aranız iyiyse sınav kağıtlarını siz okuyup öğrenci bilgi sistemine bile girersiniz.

-hayatınızda ilk üniversiteye gidiyosanız eğer hayatınızda iz bırakacak işler yapın, it kopuk olmayın oğlum adam olun adam gibi okuyun

-arkadaşlarınızdan kimseye güvenmeyin, o size kardeşim der ama aynı amdan çıkmadınız bunu unutmayın. ciddi olun gevşek olmayın büyüdünüz artık takıldığınız herkese dikkat edin herkes size çıkar için yanaşır.

-sönmezin de dediği gibi "kanki versene bi cigara, kanki arabanın anahtarını versene, kanki bi 50 tl atsana." siz hayır kurumu değilsiniz öyle insanlarla muhabbeti bağı ilişkiyi kesin

-beyler eğer sağlam bi kişilik kimliğiniz olursa çok iyi kızları gibersiniz. ama gevşek olursanız elizabethe devam.

-yurda çıkmayı düşünenler varsa hiç düşünmesin kyk hariç özel yada cemaat yurduna çıkan mallık yapar. en rahatı ya ev yada kyk

1. sizin de aklınıza gelen tavsiye varsa yazın lan

şuandan itibaren çökmüş durumda, türk telekom mobil internet hizmeti kullananlar şuandan itibaren erişim değişikliği nedeniyle mobil verilerini açamıyorlar. gibtiklerim bir şeyi de doğru yapın be.

rez alın önemli bi olay var sanırım

reserved

canını yerim kanka sağolasın bekliyorum

beyler 3bin tl limitim var bu zamana kadar 3 kasa değiştirdim hiç laptop almamıştım işim ve okulum gereği bir laptop şart oldu.

şöyle 16gb ram
4gb ekran kartı
i7 işlemci en yüksek 3.2ghz
1tb harddiskli
sağlam bi laptop lazım bana, ben bide internetten sipariş vermesini sevmiyorum fobim var. böyle kanlı canlı o laptobu elleyip görüp almam lazım ona görede bir mağaza önerirseniz sevinirim

ananızı gibeyim yine kaybettim

girdiğim başlık çürüyor amk sadjsgsadlhfgsad

arayın sevgikoyduklarım

iDDAACI TAYFAYA DUYURU:

skorbilen.com ekibinin gold ve free tahminleri sonucunda oturduğunuz yerden para kazanmanın zevkini yaşayın. Detaylı bilgiler ve tahminler için;

https://www.facebook.com/cilginlik1453

ananızı gibeyim yine kaybettim.

ananızı gibeyim yine kaybettim

Kaybediyoruz beyler kaybediyoruz. Waffle yerine kokoreç yediğimiz için kaybediyoruz. Alengirli meyve tabağı yerine pazardan 1 kilo portakal 2 kilo elma aldığımız için kaybediyoruz. Starbucks yerine kardeşler büfede takıldığımız için kaybediyoruz. Latte yerine çay içtiğimiz için kaybediyoruz. Dostlarımıza sahip çıktığımız için kaybediyoruz. Önümüzde yürüyen kadınlar şüphelenmesinler diye önlerine geçtiğimiz için kaybediyoruz. Azda olsa bizi bu günlere getiren ailemize katkı sağlamak için elin işinde sabahtan akşama kadar çalıştığımız için kaybediyoruz.

updullah