• 1 / 1 / 6 entry
  • 0 başlık
  • 28.07 incipuan

unsuzluguyle meshur yazar önüncü nesil normal

  • 0
    gecenin şiiri
    Gidenin ben olduğumu sanıyordum,
    Ama yalnız kalınca anladım,
    Kalanın ben olduğumu.
    Şimdi, çilingir sofrasındaki mezelerle aynı kaderi paylaşıyorum.
    Aşklıktan ölüyorum,
    Kahrımdan gülüyorum,
    Mantığımdan saçmalıyorum,
    Yalnızlığıma tecavüz ediyorum.
    Bundan daha fazla kaybedemem artık.
    Davet edin bütün insanları, cinleri, ifritleri, şeytanları,
    Doldurun şarapları,
    Çağırın yosmaları,
    Bugün bütün günahları ben ısmarlıyorum.

    Osman Erbasan
    ···
  • 0
    ottoman çay kaşığı
    3 yıl önce çıktı. Yaklaşık 1000 adet sattı. Yeni bir kitap yazdım bitirdim, başka bir tanesi daha bitmek üzere ama şimdilik pek çıkartma heveslisi değilim.
    ···
  • 0
    ottoman çay kaşığı
    O benim. Artık Ottoman mahlasını kullanmıyorum. O isimle çıkmak çocukluk hayalimdi. O isim misyonunu tamamladı. Artık kendi adımla çıkacağım. Ama yenide ne zaman ortaya çıkacağım henüz belli değil.
    ···
  • 0
    ottoman çay kaşığı
    1000 kişi anca okudu.

    Yıllar önce hakkımda açtığın başlığı gördüğümde teşekkür etmek istemiştim ama o zamanlar inci üyelik almıyordu. Nasip şimdiyeymiş. Eyvallah kardeş. Kimsenin hakkımda konuşmadığı bir dönemde bana ilk destek çıkanlardan oldun. Hoş gerçi hala kimse konuşmuyor hakkımda ama olsun. Bu arada incide daha yeni olduğum için mesaj atmama izin vermedi. Bende buradan yazdım.

    Selametle...
    ···
  • +1
    çay kaşığı
    ilk yazdığım romanın ismidir. Yazar olabilmek uğruna bir üniversite harcadığım vakidir. Ne gerek vardı diyebilirsiniz. Hem yazıp hem okunamıyor mu? Aslında çok gerek vardı. Çocukluğumdan beri yazar ve ressam olmak istedim. Maddi imkansızlıklar yüzünden profesyonel bir resim alamadım ama yazarlık için illaki kursa gitmem gerekmiyordu. Kendi kendime söz vermiştim üniversiteyi kazanır kazanmaz ilk romanımı yazmaya başlayacaktım. Ve sözümde durdum da… ilk kitabımda yer yer acemilikler olsa da roman yazmanın incelikleri öğrenebilmek ve harika kurgular yaratabilmek için kendimi tamamen bu işe vermeliydim. Sonuç 27 yaşına gelmiş üniversiteden mezun olamamış işsiz bir yazar. Hoş gerçi mezun olsaydım da işsiz olurdum ama bu bizim mevzumuz değil. Sonuç olarak elimde 6 harika roman kurgusuyla ortada kala kaldım. Bir tanesi Çay Kaşığı olarak okuyucuya sunuldu. Yaklaşık 1000 adet anca sattı ve 5 kuruş telif almadım. Hatta benden hediye kitap isteyen olduğunda kitapçıdan satın alıp öyle hediye ettim. Diğer 5 tanesini kim bilir ne zaman sunarım. Bu biraz da göreceğim desteğe bağlı. Hayat zor. Bir yandan yıllar önce bitirmem gereken okulu bitirmeye, bir yandan geçimimi sağlamaya ve bir yandan yazmaya çalışmak insanı yıpratıyor. Sonuç olarak hiçbir şeye yeteri kadar vakit ayıramıyorsun. ilham geldiği vakit, sen birinin fena halde içine ettiği tuvaleti temizlemekle uğraşıyorsun. Deliği tutturamayan o kadar çok insan var ki... Hadi gel edebiyat yap. Neyse halime gocunmuyorum. Vardır bizim de bir yerde nasibimiz. Ya Allah onu bana getirir ya da beni ona zütürür. Madem çıktık bir yola, sebat edeceğiz, sabredeceğiz. Çay kaşığı deyip geçmeyin. Bakın ne kadar mevzu çıktı basit bir çay kaşığının altından.

    Not: Bir çay kaşığıyla kahve karıştırdığınızda kahve kaşığı olmaz. Bir çay kaşığı her zaman çay kaşığıdır.
    ···
  • 0
    çay kaşığı
    eyvallah...
    ···