10 adımda kezbanlıktan kurtulma

dersleri vol.1
sabah erken olduğu için fazla kasmadan yavaş yavaş yazıcam sorusu olan varsa sorsun.
bu başlıkla yarın akşama kadar ilgileneceğim.

kezban kardeşlerimiz sonradan mağdur olmamak için şimdiden reserv'lerini alsınlar.

edit: ahahhaha kezbanın birisi sıradan çükülemiş. ahuahuaa.

edit2: soranlar için yazıda alıntı yoktur. direkt kendi düşüncelerimi yazıyorum, saygılar...

öncelikle kezban kavrdıbını tanımlamak gerekli, yurdumuzda ve sözlükte sıkça rastladığımız kadın tipi olan kezban m.ö 8000-5500 yıllarına denk gelen cilalı taş devrinde keşfedilmiş ve maalesef günümüze kadar çoğalarak yaşamayı başarmış bir canlı türüdür.

özellikle türkiye sınırları içinde kendi imkanları dahilinde yaşamaya çalışan kezbanlar genelde baba baskısı görmüş, varoş mahallelerde yaşamasa dahi varoşun etkisinde kalmış ve yaşam tarzı olarak "dediğim dedik çaldığım düdük" tarzını benimsemiştir.

genellikle giyim tarzları ile de çarşıda pazarda avm'de sinemada ve bilimum piyasada oha lan dedirtecek kadar çiçekli basmalar, efendim geyikli taytlar, ne biliyim brezilya milli takım haşortmanı olsun, altına giydikleri kirden griye dönmüş beyaz conserveleri* olsun, saçlarda bir serpil çakmaklı, bir ahu tuğba imajı ile al kırmızı rujlarıyla ortamlarda kendilerine yer edinme çabasındadırlar.

müzik zevkleri çok değişken olmakla birlikte popüler yabancı parçaları bilmeseler dahi dinlemekten "eauuuu vaayyytt yuuuu biii sipiikeeenn allsoo miiii" şeklinde eşlik ediyormuşçasına kendilerinden geçmekten çok hoşlanırlar, ebru gündeş olsun muazzez ersoy olsun bizim için bir "sade" bir "phil colins" efendime söyliim metallica hatta bob marley veya yerli erkin koray, bulutsuzluk özlemi neyse onlar içinde odur.

genel olarak çaçaron bir yapıya sahip olan kezban insanı bulunduğu ortamda kontrolu elinde tutmak isteyen bir yapıya sahiptir, çevresinde bulunan elit salon kızlarını potansiyel bir rakip olarak görür ve hiçbir zaman beğenmez hatta her yaptığı giydiği şeyede ayıplayarak bakar.

küfürcü bir yapıya sahiptir kezban insanı, samimi olduğu apaçi* erkekli ortamlarda dahi *mlı s*kli konuşmalardan gocunmaz sesi çıkmaz, gerektiğinde bu konular hakkında da yorum yapmaktan çekinmez bir yapıya sahiptir. kız kıza kaldıklarında da birbirlerine amk. şeklinde konuşmaları, sokup çıkarmaları kaçınılmazdır.

kadınların vazgeçilmezi olan çanta (genellikle bavul büyüklüğünde ve içinde ne ararsan olan)taşımaktanda çok hazetmedikleri tespitlerim arasındadır, en iyi ihtimalle ellerinde bir cüzdan veya haşortmanın cebine konulan cep telefonu ve kimlikle gezdikleri aşıkardır.

@10 puhahaha buna mı takıldın, boşver yaa işin esprisi o. bu arada hoşgeldin harun abi. *

kezbanlıktan kurtulmaya gelince;
kezban olarak yetiştirildiysen veya mahalle baskısı sonucu bu hale geldiysen bunun dönüşü olmadığı acı gerçeğini kabullenmek zorundasın, bir kezban yirmisinde neyse altmışında da odur, ancak bazı huylardan vazgeçerek hal, hareket ve giyim tarzınıza dikkat ederek konuşmalarınıza özen göstererek toplum tarafından kabul edilebility'si olan bireyler haline dönüşebilirsin. şimdi dikkat etmeniz gereken 10 altın kuraldan bahsedelim.

kural 1- görünüş; en önemli etkendir, hele ki ilk tanışmada ilk dikkati çeken şey giyim tarzıdır, yemin ederim babasının lastikleri gevşemiş kazağıyla işe gelen kız var lan yemin ederim, üstünüze seneye de giyerim mantığıyla alınmış 2 beden büyük şeylerden kesinlikle uzak durun yapmayın bunu lan. ufak bir tüyo vereyim hiç bişey bilmiyorsanız renk uyumunda sıçarım diyosanız siyah giyinin çok dar olmasa dahi bedeniniz neyse onu giyin, siyah hem asil hem de gizemli bir hava verir.

@16 yok kardeşim direk kendi düşüncelerim emin olabilirsin.

kural 2- aksesuar; kadını kadın yapan, daha doğrusu kadınlığını ön plana çıkaran aksesuarlardır, küpesiz kadın düşünemiyorum. ben erkek olduğum halde aksesuar kullanıyorum (küpe, kolye, yüzük.(gay değilim lan.)) küpe mutlaka kullanın, 1 liralık minik bir küpe bile olur. kolye, bileklik, yüzük v.s kıyafetinizi tamamlayan unsurlardır, abartmaya gerek olmadan ince zincirli bir kolye, belki siyah çok ince deri bir bileklik sizi çok değiştirecektir. birçok kezbanın küpe dahi takmadan erkek fatma havalarında, "ben sevmiyom yaaa" diyerek ortada dolandığına hepiniz şahit olmuşsunuzdur.

kural 3- makyaj; yaşınıza uygun makyaj yapın. kezban insanının yaptığı en büyük hatalardan birisi yüzü sabah kalktığı gibi bembeyaz hortlak gibi kaşlar desen simit atsan yemem demez, dudakta cart kırmızı bir ruj, ne o? makyaj yaptım. oldu mu? olmadı tabi, yüze hafif allık sür renklendir, palyaço gibide kıpkırmızı yapma hafif diyorum, internete yaz hangi yüz tipine hangi tür makyaj yapılır diye zilyon tane site var, bunu da mı ben söyleyeyim erkeğim lan ben. pastel renklerde ruj kullan tırnaklarına özen göster azıcık uzat cırtlak renkleri olmayan oje kullan (elbisene ayakkabına çantana uygun renk seç). o kaşlarıda 5 lira ver düzelttir adamın asabını bozma.

kural 4- kişisel temizlik ve hijyen; yemin ederim koyun gibi kokan kız var hadi regl günleri bir derece (gerçi şarıl şarıl regl olduğu halde kokmayan kızlarda var padin parfüm kokulusu v.s var aynı pedle beş saat dolaşmayın bide amk değiştirin.)Yıkanın lan. yıkanın amk. zor geliyosa gelin ben yıkayayım. valla!. banyonuzu yapın o toynağa dönmüş ayak tırnaklarınızı bi temizleyin, kesin törpüleyin ojeleyin, göğüs kılı olan kız gördüm lan. o tüylerinizi haftalık temizleyin, bıyıklarınızı kulak kıllarınızı burun kıllarınızı alın lan, işiniz gücünüz ne en önemli göreviniz bunlar kızım!!

kural 5- konuşma ve diksiyon; kezbana altın semer vurmuşlar "bu ne laa" demiş. al işte oldu mu şimdi? o kadar giyindin süslendin iki kelime de sıçtın, konuşmalarına dikkat et, az konuş ki az hata yapasın, haa diksiyon yapıcam, kibar olucam diye de zorlamayın, konuşmanız daha taktan bi hal alıyo bu daha kötü. küfürü unutun bi kere, küfürü sadece sevgilinizin yanında arada bir edin (hoşuna bile gider.)ama bir toplulukta kesinlikle küfür etmeyin, hatta birisi ağzından kaçırsa bile utanmış görünün, sanki hiç küfür duymamış gibi. kitap okuyun bol bol hem kültürünüz artar hem de diksiyonunuzu düzeltmenizde yardımcı olur.

kural 6- oturma, kalkma ve yürüyüş; taşşaklarını yayıp oturan kız gördünüz mü? evet lan görsen benden daha taşşaklı sanarsın. o nasıl oturma bacakları ayırmış kaykılmış koltuğa, sandalyeye. kollar yana açık, elinde bi tesbihi ekgib, o ne lan?? (sözde özgüven )yapma bacım, canım kardeşim, yapma toparlan kız gibi oturmak diye bir deyim var, ben sana ne diyim, bir sandalyeye dahi otursan sanki yanında birisi daha varmışta sıkışıyormuşsun gibi oturacaksın, yürürken konuşurken elini kolunu sallamayacaksın, ses tonunu iyi ayarlayacaksın bağırarak konuşan bir kız kadar itici bişey yoktur. sakin. hanım olamasan da hanımcık ol bari.

@22 kesin kezban.

okuyan yok anlaşılan boşa yazıyorum herhalde, üç tane reserv var ayıp bee..

var mı arttıran?