/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +1
    Bir ara onu aramıştım annemin telefondan. Sesini duymak öyle iyi geldi ki mutluluktan havalara uçtum. Ninni gibiydi sesi. Huzur veriyordu. Bağırsın çağırsın gülüp oynasın ne yaparsa yapsın sadece onun sesini duymak bile günün geri kalanını mutlu geçirmem için yeterliydi. Şuan duydukça kalbime bıçak saplanıyor gibi hissediyorum. Her neyse onu aradığım sıra hızlı bir şekilde bir şeyler dedi. Ve telefonu kapatıyorum şarjım az şarj aleti yok dedi. Ne dur bekle falan diyemeden gitti . Lafı ağzıma tıktı. Heyecan yaptım ne oldu falan diye. Tamam kız köyde yaşıyor da orası buraların en zengin köyü. Adamlar düğünde gelinin ağırlığı kadar altın takıyorlar amk siz düşünün. Bende içimden diyorum ulan koskoca köyde kimsede mi şarj aleti yok. Bu nasıl bir insansızlıktır diyorum. Her seferin de aradım mesajlar attım açık değildi telefonu. 3 gün hiç haber alamadım. Gram mutlu değildim. Sonra kuzenin evdeyken bir numara mesaj attı. Tuğçeydi. Çok sevindim. Ama bir yandan da kızıyorum nasıl hiç arayıp sormaz bir anda böyle kapar telefonu diye. Neden diye sordum alakasız cevaplar verdi. Hastaydım falan dedi. Şarjdan hastalığa geçiş yaptı beyler. Hala şoktayım. Neyse bir süre konuştuk ama ben kırgındım . Ölesiye sevdiğin insan böyle yapınca biraz kötü oluyorsun. En son kesin bir cevap alamadan lafı yine ağzıma tıktı telefon arkadaşımın sonra konuşuruz falan dedi tak yine gitti. Bir süre sonra yemek yerken aynı numaradan ferman gibi bir mesaj geldi. Mesajı arkadaşı atmıştı.
    ···
  2. 52.
    +1
    Arkadaşının adına hayal diyorum. Kimseyi ifşa etmek istemiyorum. Neyse mesajda neden kapadığını falan yazmıştı. işte neden düzgünce anlatmadı sana bilmiyorum falan gibisinden şeylerde vardı mesajda. Okuyunca şaşırdım. Hala o gün telefonu neden kapadı adam gibi bir açıklama almadım . Orası hala gizemini koruyor. Bu kızla biraz dertleştik. Gizliden gizliye kanka olduk. Neden gizli onu da diyeyim benim ki belli etmese bile acayip kıskançtır. Duyarsa falan konuştuğumu kıskanır diye açmadım konuyu. Ama hayal yetiştirmiş. Bana daha önce Tuğçe için sorun olursa konuşmayalım falan dediğinde yok ya sendende kıskanmaz dedim. Halbu ki kıskanır. Kız akrabası ama ben malımı tanıyorum. Ama bir yandan da Tuğçe’yle ilgili kızdan bilgi aldığım için arayı bozmak istemiyorum. Neyse bizim Beni ara mesajlarımız meşhurdur. BENi ARA yazısıyla başlayan mesaj alınca aha diyip yapışırım telefona. Günlerden bi gün aynı mesajı aldım. Teyzemin telefonundan aradım konuşuyorduk. Hayalle konuşuyormuşsun falan dedi hafif bir gülünç ama daha çok kıskançlık kokan bir ses tonuyla. Evet iyi kız öyle senden konuşuyoruz dedim. Bana şunları dedi. ‘’ Hmm ne konuşuyorsunuz ki ? Ya sana bir şey dicem. Konuşmasan olur mu ? ‘’ aynen bunu dedi. Bende ona ‘’ Tamam ama sende bizim en yakın erkek arkadaşlarımız bile olsa konuşma senin kıskandığın gibi bende seni kıskanıyorum. ‘’ dedim. Tamam zaten konuşmuyorum arada mesaj atarlarsa cevap veriyorum dedi. Neyse ben sırf kıskandı diye o kızla muhattabı tatlı dille kestim. Bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz ? Nedeni şu. Bu kız için yaptıklarım vazgeçtiklerimi bilin ve şuan ki halimi göründe bu hataları yapmayın diye anlatıyorum.
    ···
  3. 53.
    +1
    Evet beyler mübarek sayının bulunduğu bu partta (sayarsanız bunun 31. Part olduğunu görürsünüz) özel olan ve bir o kadarda kıl olduğum bir anıyı anlatıcam. Bunun eski sevgilisi olan lavukla ilgili bazı şeyler var anlatmak istediğim. Sıcak bir yaz günüydü. Hava gavur amı gibi yanıyordu. Ben o sıcakta hemen dibimdeki devasa site havuzu ya da 100 m ötemdeki buz gibi denizi izlemek yerine sadece onun konuşmak için müsait olmasını ve terastan bakınca görünen denizin köpürerek dalgalanmasını izliyordum. Telefon elimde beklerken mübarek BENi ARA mesajı yerine direk kızın numarasını gördüm. SMS ve dakika yapmıştı. zütümden akan terle beraber dönüp durdum sevinçten amk terasında. Konuşurken ona eski sevgilisinden neden ayrıldığını sordum. Zorda olsa anlattı. Özet geçti daha doğrusu. Böyle konuları konuşmayı seven biri değildi. Ona bu konuda hak veriyorum bende sevmem. Ama meraktan sordum. Şunları dedi’’ 4 yıl çıktık ama nerdeyse hiç vakit geçirmedik. Görmüyorduk bile birbirimizi. En son benimle olur musun dedi bana sonra reddettim ayrıldık. Arkadaşları falan araya girdi. Beni yanlış anladın falan dedi barıştık. Ama sonra tekrar aynısını istedi bu sefer temelli bitti . ‘’ dedi. Bunu duyunca aklımda kalan tek şey şu beyler “bla bla bla” benimle ol dedi “bla bla bla” sonra yine barıştık “bla bla bla”. Sen sana böyle bir şey diyen biriyle neden barışıyorsun ki. Salak mısın sen ya dedim. Nasıl sinirlendim görseniz. Haklısın özür dilerim falan dedi alttan almaya çalıştı. Ama nafile . Sinirim tepeme çıkınca dünyam kararıyor beyler. En son bende sinirlenip ona söylemediğim bir şeyi dedim. ‘’ Hani bizim şu üst kat komşusu var ya foto falan çekilmiştik kızdın diye silmiştim . Heh bende o kızla 4 sene çıktım. Baya da yaşanmışlığım var o kızla ‘’ dedim. Bunları diyince bi durakladı.
    ···
  4. 54.
    +1
    Sonra diyecek bir şey bulamadı sanırım. Nasıl falan gibisinden gevelemeye başladı. ilk başta bunu söylediğim için içimden yine o meşhur “hasgibtirlerimden” çektim. Çünkü sonuçları ağır olabilirdi. Zaten kız anlatmadan önce ettiği teklif dışında çocukla olan geçmişini arkadaşlarından da biliyordum az çok . Bana çok benziyordu. O komşu kızı fantazilerimi süsleyen bir piyondu. Ama asla sevmedim. Kız bildiğin üstü kapalı kaşardı. Mahallede ve okul çevresinde kızı ellemeyeni askere almıyorlardı öyle diyim. Bunu bildiğim halde bende onu kullandım. Zaten zamanında yediğim taklar yüzünden şuan bu acıları çekmiyosam bende bi tak bilmiyorum amk. Bunları üstü kapalı Tuğçeyede anlattım. Tamam demekle yetindi. Ama yinede kadın erkek eşit değil. O kız sadece barışmayı bile kabul etmiş olsa benim gözümde “acaba?” sorusu oluştu. Yollu mu diye düşündüm. Sonradan anladım ki tek sebebi saf ve temiz kalpli olması. Ve bu konuda en ufak bir şüphem bile yok. Ya da ben bildiğiniz ala gavatım. Buda olabilecek muhtemel seçeneklerden biri. Neyse yine de tripli ve kızgın olan bendim. Ama biliyordum bu konunun yazın olmasa da bir şekilde tekrar gün yüzüne çıkıp tartışma yaratacağını. O gece dışarı çıktım arkadaşlarla gezdim. Ertesi gün konuştuk. Küsemiyordum amk . istersek en büyük kavgaları edelim birbirimize küsemiyorduk. Silmeseydim keşke mesajları da atsaydım size okurdunuz. Neyse artık sildik bir kere. O sıcakta sırf sitenin kafesinde internet var diye laptopu alıp sabahtan akşama kadar bilgisayar oynardım. Asosyal dip not: Yazın %90 ını denizde havuzda geçirdim. Pc dalgası son zamanlarda sosyal medyada kim ne tak yiyor dalgasını öğrenmek için daha etkili bir araçtı. Tabii bide pc ile çocuklara apk paralı oyun kurup yeme içmeyi bedavaya getiriyordum. Neyse devam edelim. Beni müsait olunca tekrar aramıştı. Ortam kalabalık diye güneşin alnında sitenin parkına geçtim. Arkadaşlar denize giderken ben kıçımdan akan terle beraber kızla konuşuyordum. Konu yine dün akşam ki meseleydi. Ona seni hiç öptü mü dedim .
    ···
  5. 55.
    +1
    ilk başta hayır dedi. Israr edince bir kere öptü ama o da zorla falan dedi. Dudaktan ? diye sorunca hayır tabi ki falan dedi. Ama yılların yalancısıyım amk bir bit yeniği var bu işte diye düşündüm. Ulan 4 yıl çıkmışsınız sonuçta 4 yılda bir kere öpmüş olamaz diye düşündüm. Bide ilk sorduğumda hayır öpmedi deyip ısrar edince öptü demesi beni daha da işkillendirmişti. Ama yine de sustum geçmiş geçmişte kalmıştır bende ne taklar yedim amk dedim. Yine de aşık olduğun insanın daha önce biriyle çıkması ve o kişinin onu öpmesi elini tutması sarılması falan ne bileyim amk bana tuhaf geliyor. Kendimi kötü hissediyordum. Halbuki ne kızlar var. Kıza milli piyango bile vurmuş hala namuslu ayağı ilk sensin sevgilim ayağı yapıyorlar. Bu kız öyle biri değil. Bunu zamanla da anladım. Ama çok saf bir kız . Çok kırılgan. Ne desem hemen alınıyor. Gözleri doluyor. Beni de üzüyordu. Neyse o gün o olayı da kapattık. Ama ona olan güvenim bir kere sarsıldı. ilk seferde öptü dememesi beni tedirgin etti.
    ···
  6. 56.
    +2
    Neyse tedirginde olsam bir süre sonra unuttum bile. Ona olan güvenim çok ama çok büyüktü. Dediğim gibi ben kimseye güvenen biri değilim. insanlar güvenilmez çünkü. Ama nasıl olduysa bu kıza kendimden çok güvendim. Zaten her şey yaz bitip dershanenin hızlandırmaları başlayınca başlayacaktı. Yazla ilgili anlatmaya değer pek bir şey yok ama şunu diyeyim sırf onla rahat konuşabilmek için terastaki kilerde konuştuğumu bilirim. O sıcakta dışarda bile durulmuyordu ben kapalı alanda onla konuşuyordum. Çok masumduk. Zamanla bunları yitireceğimizden habersiz yaşadık her şeyi. Neyse hızlandırmalara sayılı günler kala yeni taşındığımız eve gelmiştik. Bilgisayar oynayarak vakit geçirmeye çalışıyordum. Tuğçe’nin müsait olma süreleri çok kısalmaya başlamıştı. Konuşmalarımız aynı aşkla devam ediyordu. Fakat konuşma ortasında müsait değilim mesaj atma falan demesi sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Hatta arada telefonunu kapıyordu. Onu anlamaya çalışsam da sevdiğim insanla konuşamamak ve onun bu kadar umursamaz davranması sinir katsayımın yükselmesine neden olmuştu. Yine de pek belli etmiyordum. Her neyse her şey o sayılı günlerde başladı. ilk şiddetli kavgamızı etmiştik. Kavga nedenini tam olarak hatırlamıyorum . Ama müsait olmamasıyla ilgili olduğunu söyleyebilirim. Neyse işte kızınca gözüm hiçbir şeyi görmez demiştim. Ona kızdığımda kırıcı şeyler söylemiş olabilirim. Yani harbi söyledim. Sonradan pişmanda olsam söyledim. ‘’ Böyle yapan biriyle gelecek istemiyorum.” gibi bir şey söylemiştim . Kalbi kırılmıştı. Haklıydı da .
    ···
  7. 57.
    +1
    Hep düşünmüşümdür beyler . Bizi bu hale getiren yani bu denli büyük kavgalara neden olan ilk hangimiziz diye. Onun umursamaz tavırları ve giydiklerimi yoksa benim kızınca söyleyip yaptıklarım mı ? Bilemiyorum. Buna da siz karar verin hikaye bitiminde. Normalde sadece okuyup geçmeniz için yazıyorum ama bu hakkı size veriyorum beyler. Sonuçta kaç kişi oturmuş bu yazılanları okuyup beraber efkarlanıyoruz. O yüzden hikaye sonunda düşüncelerinizi yazın. Neyse dershaneye başladığımızda top sakal bırakmıştım. Hoşuna gitmişti. Genelde söylemez böyle şeyleri. Siz ona iltifat edince de istemez utanır. Öyle bir kızdı. ilk geldiğimiz gün sınav vardı. Sınıfları belirlemek için. Gene dikkat çekici süslü bir şey giymişti. Ama onu uzun süredir ilk kez gördüğüm için benim için hiçbir şeyin önemi yoktu. Bir kere güldü. Ve ben uzun zamandır o gülüşe hasret olduğumu anladım. Mutlu olmuştum. içimdeki boşluk bir anda doldu. Sevgim kıskançlığımla doğru orantılıydı. Ben kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmedim. Çünkü zamanla yaptığı en küçük şey bile kalbimi kırmaya başlar olmuştu. Daha önce bu kadar güçsüz olabileceğim aklımın ucundan geçmezdi. Sanırım onun dediklerimi yapmasını ve kafasına göre iş yapmamasını istedim. Bunun için sözde vermişti ama bu sözleri bozmaya başlamıştı. Her sözünü bozuşunda biraz daha yıpranıyor biraz daha güvenim sarsılıyordu.
    ···
  8. 58.
    +1
    Dershanede giydiği şeyler açık saçık geliyordu. Her defasında uyardım. Her defasında tamam falan deyip ertesi gün yine o tarz giyiniyordu. Dershane her sabah 8:30 da başlıyordu. Onun gelmesini beklemekten ciğerim solmuştu. Ben ondan bir üst sınıftaydım derse girmeden önce göreyim de günüm güzel geçsin diye yine bi sabah bekliyordum. Hala sms i vardı. O yüzden sürekli konuşuyoruz. Bu askılı bir body giymiş. Vücuduna falan yapışıyor. O zamanla öyle aciz bir şekilde seviyorum ki görünce sadece canım acıyor. Aklımdaki düşünce aynen şu ‘’ ya biri ona bakarsa, onu güzel bulurlarsa , biri bir laf atarsa falan. ‘’ Bu duyguyu aşık olmayanlar bilmez. Kaybetme korkusunu yani. Ya da bu denli bir kıskançlığı ancak seviyorsanız yaşarsınız.Şuan bunları yazarken ben bile kendime ulan amma abartmışım ne saçmalamışım diyorum. Oradan bakılınca yobaz gibi duruyor olabilirim. Zaten Fem’e de gidiyor tam yobaz diyenlerinizde olabilir. Ancak bu doğru değil. Sevdiğim insanı kıskanmak dışında hiçbir zaman yobaz denilebilecek bir faaliyette düşüncede bulunmadım. Neyse bu kısa açıklamadan sonra devam edelim. Zamanla nasıl pgibopatlık derecesi kıskandığıma da değineceğim. Okuyunca ‘’ Vayy amk bu kadar da olmaz. ‘’ diyeceksiniz. Ben bile ara ara düşününce öyle şeyler söylüyorum. Bakın küçük bir açıklamada yapayım . Ben öyle kro maço bi tip değilim. Modern bi insanım. Öyle milletin ne tak yediğine , giyip ettiğine karışmam. Ama bu kızdan sonra içimdeki maçoyu keşfettim
    ···
  9. 59.
    0
    Suan kac yasindasin? Bu arada 2 kisi okuyoruz benim sukulari iki say
    ···
    1. 1.
      0
      20 yaşına giricem yaklaşık 1.5 ay sonra. 1 sene üniye gitmedim sınavlara tekrar girdim. yani 1 sene önce yazdım bunu. Şuan düzenleyip atıyorum partlar ondan seri geliyo.bu arada O ise üniye gitti ama daha sonra tekrar sınava girdi. Ama hala aynı ünide sanırım.
      ···
  10. 60.
    +1
    Neyse beyler o öyle bir body giyince biraz dekolteli geldi. Neden giydin vs. deyince yine sessizliğini korudu. Zaten ilk başlarda tamda yaz sonuna doğru kendimi bu kadar kaptırmasaydım şuan unutması çok daha kolay olurdu. Neyse ben üzgün bir halde sınıfa çıktım. Hava nasıl yanıyor yok böyle bir şey . O zamanlarda 8 saatlik bir hızlandırma var amk. 4 – 4 görüyoruz . 1 saatlik öğle arası var ondada yemek yiyoruz. Ben o sıralar iyice kız gibi davranmaya başladım. Yani duygusal acıdan ılık gibi oldum. Her taka alınmaya başlamıştım. O gün de öyle giyinmesine kıl olmuştum. O ise kız arkadaşlarıyla gülüp eğleniyordu. Hiçbir şey umuru değil. Ben üzüldüm mü kızdım mı ? Ne haldeyim ? Hiç önemli değil onun için. Gitti bide öğle arası kızlarla alışveriş falan yaptı. Bende dershane camından yolunu gözlüyorum. Olaya bakın beyler. Asker yolu gözler gibi dershane önünden geçerde görürüm diye bekliyorum. Geçti de. Hiç umuru olmadan yürüdü gitti arkadaşlarıyla. Neyse sonra yine barışıldı. Akşdıbına ondan yemin aldım. ‘’ Gelecekteki çocuklarımız için yemin et dediğim gibi giyineceğine’’ dedim. Ve yemini etti. O yemin edince bende gözü kapalı inandım beyler. Çünkü acayip bi güven var içimde ona karşı. içimden diyorum. Herkes sözünü bozar o bozmaz. Ama daha 1 gün geçmeden yine kafasına göre giyinip geldi. Öyle görünce bir kere daha güvenim kırıldı. ilerleyen zamanlarda da bana ‘’ Hiç güvenmedin ki bana zaten’’ falan diyecekti beyler. Alın bakın size her şeyi yazıyorum. Ben ona her defasında tekrardan güvendim. Ama o bunun hiç farkına varamadı. Belki de bizde ki en büyük ekgib buydu.
    ···
  11. 61.
    +1
    O sözlerini bozmaya devam ettikçe benim için değeri azalmıyordu. Gram eksilmiyordu şerefsizim. Hala deli gibi seviyordum. En çokta böyle olması beni ona karşı güçsüz yaptı. Olm kızamıyorum küsemiyorum. O da bundan mı yüz bulup kafasına göre davranıyordu bilmiyorum. Böyle taktan bi duruma daha önce düşmedim. Kısa bir anı daha anlatayım. Bununla konuşurken sevmediği bir kız vardı onunda adına Selda diyorum. Bu kızı sevmeme nedeni kız bizim sınıfa sonradan geldi başka okuldan. Ortama daha alışamamıştı . Tuğçe’nin eski sevgilisi bizden bir yaş büyüktü. Neyse bu selda bunla konuşmaya başlamış sonra bu çocuk seldaya çıkma teklifi falan etmiş. Ben o zamanlar çıkmıyorum bu kızla. Pek büyük bi hoşlantım da yoktu. Olayları sadece dışarıdan izliyorum. Bunlar baya kavga etti. Tuğçe duyunca ağlamıştı. Neyse işte bu yüzden bu kızı sevmez. Benle çıktığı zamanlarda aynen sevmemeye devam ediyordu. Sevmesini istemiyorum ama sevmemesi de hala eski sevgilisiyle ilgili hisleri varda kıza bu yüzden mi böyle kıl diye düşünmeden edemiyordum. Hala da kesin bir cevap bulamadım beyler. Bir anı daha anlatayım. Yazın olan hadiseyi biliyosunuz. Hani çocuk bunu öptü öpmedi olayı. Neyse konuşurken ısrar ettim. Dudağından öptü mü diye. Bu sefer daha da zorladım nasıl olsa yüz yüzeyiz daha ikna edici oluyordum. Bu sefer evet ama zorla öptü ben dönerken bir anda öptü falan dedi. Yanağından ? diye sorunca bir kaç defa öptü zorla dedi. Olaya bakın. ilk sorduğumda öpmemişti. Sonra bir kere öptü oldu. Sona birkaç oldu. Dudaktan da hata kaza öpmüş. Şimdi bu böyle yapınca içimdeki güvenin büyük bir kısmı yok oldu. Sorsanız hiç güvenmedim ona . Suçlusu benim. Benim de bu konuşmadan sonra aklımdan geçenler şuan sizin aklınızdan geçenle aynıydı. Acaba aralarında başka ne oldu ? Bunu da kesin bir şekilde öğrenemedim. Bu konuşmadan sonra kim ne derse desin içimde hep bir şüphe kaldı , kalıyor.
    ···
  12. 62.
    +1
    Okul başlayana kadar kavgalarımız yavaştan şiddetlenmeye başlamıştı. Söz verip aynı şeyleri yapması git gide canımı sıkıyordu. Ama elimden bir şey gelmiyordu. Neyse size ilişkideki dönüm noktasını anlatayım. Ben onla ne kadar kavga etsem de konu asla ayrılık olmamıştı. Hiç bırakmadım. Ha bir kere giysi yüzünden ayrılma noktasına getirdin beni dedim o kadar . Onun dışında zerre ayrılma fikri gelmedi aklıma. Günlerden bir gün aramız yine böyle hafif limoni. Ama giysi konusu değil bu sefer olay. Neyse işte ufak tefek laf atmalar oluyordu aramızda . Bilirsiniz kızları bir şekilde laf sokarlar. Bir şey oldu gerizekalı dedi. Bende sensin gerizekalı dedim. Bu bir duraksadı . Gözleri doldu falan koşa koşa çıkıp gitti sınıftan . Ulan ne oluyoruz dedim. Bir sensin gerizekalı dedim diye bu kadar büyütülecek bir şey yoktu bence. Ne sevgililer var birbirlerine karşılıklı sövüyolar. Biz öyle değildik . Her neyse bizim barışma sürecimiz en geç 1 -2 gün sürer oda ikimizden biri gider konuşmaya başlar barışırdık . 2. Günün ortalarında mesaj attı. Madem böyle yapıyorsun sen bilirsin gibi bir şeydi . Şimdi tam hatırlamıyorum. Bende ilk başta önemsemedim. Aradan 1 gün geçti. Bir arkadaş kanka tuğçeyle ayrıldınız mı ? falan dedi. Yoo küstük sadece ne alaka dememe kalmadan. Abi öyle duydum ben falan dedi. Kızda o sıra bizim feritin sevdiği kız olan meleğin yanında ayrıcada benim önümdeki sırada oturuyordu. Kıza bitti mi şimdi benden ayrılıyor musun diye sordum. Evet bitti dedi. Başka bir şey demedi. Çok durgundu. Sessizdi. Bir anda dünyam yıkıldı. O kızgınlıkla telefon numarasını ve telefonumdaki resimleri ve SS olarak kaydettiğim mesajlarını sildim. Sildimde hem USB hem PC de hepsinin yedeği var telefon numarası deseniz adımı unuturum numarayı unutmam. Öyle ezberlemişim. Ben kendi numarasını öğreneli 1 sene olan adamım. Arkadaşlarıma tel no veremiyordum sen ver çaldırayım kaydet diyodum . Siz düşünün artık .
    ···
  13. 63.
    +1
    Neyse aynı gün olanları anlatayım. Ben en yakın arkadaşıma söyledim . Onun adına daha önce bir şey dedim mi bilmiyorum amk 40 part olmuş siz de unutmuşsunuzdur. Ondan koy züte . isim atıyorum. Erol olsun onun adıda amk. Ona söyledim ilk. Çok üzüldü. Harbi üzüldü yalnız . Ben insan sarrafıyımdım biraz numara yapsa anlarım. Adam kendi derdi gibi taktı kafaya morali bozuldu. Öyle delikanlı çocuktur. Neyse ders mantıktı. Ben kafamı hiç kaldırmadım sıradan. Mantıkçı bayan .Bizde nüfus memurunun yalancısıyız amk. Kadında ki sakal bıyık bende olsa muhteşem yüzyılda oynarım. Neyse beni de çok sever amk. Hata kaza yapıyorum anlıyorum mantığı. Bu ben kafayı kaldırmayınca ses falan etti bana. Hiç giblemedim. Arkadaş sağolsun araya girdi başı ağrıyor falan diyerek kurtardı durumu. Yoksa ben o sinirle küfrederdim. Bir daha ki ders rehberlikti. Boş boş duruyorduk. Erol gidelim istersen kafanı dağıtırsın dedi. ilk başta istemesem de tamam dedim. Ben erol ferit halit. Bu dörtlü kaçtık dersten. Bu 3 adam benim için çok değerliydi. Her ne olursa olsun ben bana yapılan iyilikleri de kötülükleri de unutmam. Bu 3 ünün iyiliği çok dokundu. Neyse çıktık bir parka gidiyoruz. O parkı hayatım boyunca hiç unutmayacağım. Feritte tuğçeyle konuşuyor. Ha aklıma gelmişken feritin olayı da anlatayım. Ferit bu kıza sayfalarca yazı yazdı verdi falan. En sonunda kız , feritin verdiklerinin hepsini tek tek yırtıp feritin suratına attı. Sonra bu çok sinirlendi okul tuvaletinin kapısını yumruklayarak elini gibti. Yalnız bir vuruyor göreceksiniz amk. Kapıyı bildiğiniz yamulttu. Çocuğu camdan zor uzak tuttum. Sonra benim olay olunca bende gaza gelince bir tane yapıştırdım kapıya elim gibildi amk. Ama karizmayı çizdirmedim. Neyse konuya dönelim. coktasakli çok kötü oldu falan dedi. Kızda direk neredesiniz dedi. Okuldan çıkıp oraya geldi. Amk kötüydüm ama öyle abartı bir olay yoktu. Kız gelsin diye söylettim. Neyse geldi zorla çektim köşeye konuşuyoruz. Bana ben artık aileme yalan söylemek istemiyorum gibisinden şeyler dedi. Yalvardım bildiğiniz kıza. Kendi gururumu ilk defa bu kadar ayaklar altına almış kendimi ilk defa bu kadar küçük düşürmüştüm.
    ···
  14. 64.
    +1
    En son bir kere daha sordum hayır bitti dedi. Amk hiç mi acımadı lan. Ben o ana kadar ondan ayrılmayı düşünmemişim. Ayrıldım dememişim. O bana gibtiri çekiyor. Neyse öyle deyince sinirlenip parklarda bulunan klagib çöp kutularından birine yapıştırdım. Bizim feritte ayağını oraya koymuş. Ayağı gibildi çocuğun. Ben gittim bir köşeye yığılırcasına oturdum. Kendimden geçtim. Ağlayamıyorum. Hani içinizden feryat figan olursunuzda dışınızda sadece buruk bir ifade olur ya aynen öyleydi halim. Arkadaş geldi teselli etmeye çalışıyor. O sırada yanımızda şerminde var kızı yalnız bırakmamak için gelmiş. Hepsi birden barışın falan demişti. Öyle geldi yanıma tamam ağlama kalk ayağa falan dedi. Kalktım sarıldım. Kendimi öyle rezil bir durumda hissetmedim beyler. Bir canlandırın olayı gözünüzde halimi bir gözünüzün önüne getirin. Ne kadar içler acısı bir durum . Böyle olunca bende ki vazgeçilmezliğini kendi kendine ortadan kaldırmış oldu. Kurban bayramından önceki hafta dershanedeyiz yine. Cuma günü için bir etüt var. Bu öğle arası yemeğe diye gidip. Arkadaşlarıyla alışveriş yapmış. Sırtı açık zincirli değişik bir bluz almış amk. Bende bunu şerminden öğreniyorum. O kız yalan söyleyemiyordu bana . Biraz sıkıştırınca söyledi gerçeği. Bende gidip tuğçeye aldığın bluz hayırlı olsun dedim gittim. Etüte de girmedim. Cumartesi o aldığını giymiş gelmiş. Olaya bak onu aldı diye kızıyorum bir de ertesi gün giyip geliyor. Cumartesi hiç konuşmadım. Sonra o akşam mesaj falan attı uzunca onada cevap atmadım. Sinirliyim çünkü. Neyse ben bide kızınca buna bir şey diyemediğimde faceden yağdırıyorum. Bu da arkadaşının telefonundan benim face i izliyor bildiğin. Görmüş yazdığımı. Şuan hatırlamıyorum ama kızmış falan. Geldi yanıma oturdu bende takmadım müzik dinliyorum. Sonra kalktı bir kağıda bir şeyler yazdı yanıma bıraktı gitti. Kağıtta yine ayrılık çanları çalıyordu. Parktaki olayın üstünden 2 hafta geçmemiş attığı kazığa bakın. Yine kıyamadım. Bir kere daha gururumu domalttım gibtim. Gittim dershanenin boş bir sınıfına çektim konuştum barıştık. Femde tek başına bi kızla boş sınıfta konuşmakta biraz züt isteyen bir durumdu. Neyse ben barışsakta orada yaptığını unutmadım.
    ···
  15. 65.
    +1
    Kurban bayramı ailesi ile olacağı için mesaj atma dedi. Bende atmadım o 9 gün. Okulun açıldığı ilk gün perişan bir hali vardı. Her zaman göz altına en azından kalem çeken saçına bir şekil veren hafif bir parlatıcı süren kız hiçbir şey yapmadan yatakta kalktığı gibi gelmişti. Gözleri şişti. Ağlamış akşamdan. Sorduğumda ya da sorduğumuzda sebepsiz yere dedi. Arada ağlarmış öyle. Hala neden ağladı o gün bilmiyorum. Neyse o gün sabahtan bir tripliydi bana. Bayramda neden mesaj atmamışım ? işime gelince atma dese bile atmayı biliyormuşum da neden atmamışım. Atsam suç atmasam suç hala çözemedim bu kızların ne istediğini. Ona olan bakışlarım bile değişmişti. Beni 2 kere sepetleyen bir kız olarak görüyordum onu. Ertesi gün 2 büyük defter yaprağına yazdığı yazılarla çıktı karşıma. ilk başta “Ne o yine benden ayrılacak mısın?” dedim. Sustu. Hayır demekle yetindi. Dolu dolu yazdığı ve yer yer göz yaşından olduğunu zannettiğim buruşukluklarla dolu kağıdı uzattı. Okudum. Özet geçmek gerekirse. ‘’ bana olan bakışların değişti. Artık senin gözünde seni 2 kere terk eden biriyim. Eskisi gibi bakmıyorsun bana. Sürekli seni bırakma ihtimalim varmış gibi bakıyorsun. Bana öyle bakma.’’ Gibisinden bir şeyler karalamıştı. O iki sayfalık yaprağa hissettiklerim ancak bu kadar güzel aktarılabilirdi. ‘’Ya ne yapayım ? ‘’ dedim ona. ‘’Gururumu yok ettin. Bendeki vazgeçilmezliğini , güvenimi kırdın. Sana nasıl bakmamı bekliyorsun? ‘’ dedim. Sadece sustu. Bir süre sonra haklısın dedi. Ve ‘’ Senden bir daha vazgeçmeyeceğim .’’ dedi. inandım. Onca hayal kırıklığına rağmen tek bir kelimesi yetti ona olan güvenimi tazelememe. Bir an bile düşünüp tereddüt etmedim. Çok tuhaftı. Bu kadar kolay ikna olacağımı bilmiyordum. Her ne kadar vermekte tereddüt etsemde ona yazdığım 2 sayfalık uzun metni ilettim. Okuyunca durakladı. Bir hayli sürdü yazanları okuması. Çünkü kağıttaki bütün boşlukları kullanmıştım. Sıkış tekişte olsa masraf olmasın diye tek yaprak kağıda bir daha beni terk ederse olacakları yazdım. Yani öyle sanıyordum. Ama yazdıklarımın hepsinin hava civa olduğunu farketmem uzun sürmedi.
    ···
  16. 66.
    +1
    Birbirimize verdiğimiz o kağıtlardan sonra ortalık biraz sakinleşmeye başlamıştı. Hala yazın etkisinde olduğumuz için tuğçe de bundan nasibini alıyordu. En son bir body giymiş. Bakın açıklıyorum. Çatal meydanda göğsü gözüküyor. Boynuna bir fular ve gözlük. izmirli kızlar gibi olmuştu tabiri caizse. Onca konuşmaya rağmen yine gidip böyle giyince kafayı yedim. Dershaneden gittim. Olayların sıraları karışık olabilir. Krolonojik sıraya koyamıyorum şimdi amk o kadar zaman geçmiş üstünden. Neyse sürekli bu giydikleri yüzünden tartışmalarımız devam ediyordu. 12 Kasım benim doğum günüm. Bu arada kız arkadaşlarıyla gizliden gizliye konuşuyordu. Bende ister istemez merak ediyorum. Tamam kız muhabbeti beni ilgilendirmez. Ama tuğçeyi ilgilendiren her şey beni de ilgilendirir. Neyse bunlar yok bir şey ya falan da deseler vardı bir şeyler. Geldik 12 Kasım gününe. Arkadaşlar hafiften kıpırdanmaya başladı. Ben anladım doğum günü için sürpriz yapacaklar. Ama salağa yatıyorum hevesleri kaçmasın diye. Bizim burada Türkan Saylan diye bir park var. Bilen bilir(bi açık adres vermediğim kaldı amk). Beni oraların civarında dolandırıyorlar. Yanımda tuğçe halit erol geziyoruz. Güya yemek yiyecez. Bende salağa yatıyorum hala. Bir baktım parkın yanındaki piknik tipi banklarda bizim sınıf komple orda. Yani birkaç kişi hariç herkes var . Ben çok mutlu oldum. ilk defa biri benim için böyle bir şey yapmıştı. ilk defa arkadaşlarla bir doğum günümü kutladım. Normalde babamlar bir pasta alırdı evde aile ortamı keser yerdik. Ama arkadaş ortamındaki bir başka oluyormuş. Bana bir gömlek almış. Biraz küçükte gelse en sevdiğim gömleğim oydu. O gün bankların yanında açılmış olan lunaparkta takıldık. Çarpışan arabalara falan bindik. Çok eğlenceliydi . Öğle arası yaptık bütün bunları o yüzden 1 saati biraz geçti. Neyse okula gelince fotoğraflara falan baktık. Bana küçük bir süprizi daha vardı. Benle ilgili düşüncelerini hislerini yazdığı küçük bir defteri varmış. 18 sayfa civarı yazmış. Bana verdi. Beraber dolduralım sende kalsın dedi. Yazdıklarını okuyunca önce kendimden geçtim. Sonrasında da olur diye tebessüm ettim. O günde öyle bitti.
    ···
  17. 67.
    0
    Umarım sıkılmıyorsunuzdur beyler . Neyse devam edeyim. Zaman ilerledikçe ufak tefek kavgalarımızı deftere yazmaya falan başladık. Ya da birbirimizden beklentilerimizi anlattık. Güzel gidiyordu her şey. Ama olaylar patlak vermeye başladı. Araya kış girince kıyafetler mecburi kapalı olmak zorundaydı. Neyse giysi konusu geçici bir süreliğine kapanmışta olsa yeni sorunlar ortaya çıktı. Arkadaşlarıyla fazla takılmaya başladı. Bakın ben kızlarla takılmasın falan demiyorum . Ama sıçmaya bile beraber gidiyorlar. Hadi kız kıza takılmayı anlarım beyler sonuçta onların makyaj dedikodu aybaşı olayları devlet sırrı gibi amk tuvalete bir gidiyorlar ne ararsan var . Utanmasalar fön falan yapıp çıkacaklar. Her neyse sınıfta 2 dk yanımda oturamaz oldu. Sınıfta başka çiftlerde var. Yani vardı. Bizim dışımızda bir çift daha var. Bunlarda sürekli yan yana. Kız çocuğun yanından ayrılmıyor. Sürekli birlikteler. Derslerde yan yana oturuyorlar. Bizimkisi ebesinin şeyinde arkadaşıyla lak lak yapıyor. Boş derslerde bile gelmiyor. Arada çooook ısrar edersem belki geliyor . Biride bizim hakkımızda ileri geri laf çıkarmış heralde. Kimse onunda zütünden kan alayım. Laf çıkınca sınıfta bir mesafe koydu bana. Ulan dershane fetonun. Kızla aynı masada oturamıyorum. Kız hocalar görürde ailesine söyler diye korkudan benle gözükmüyor dershanede. Halbuki bunların rehber öğretmenleri dahil tüm hocalar biliyor bir takta olduğu yok. Neyse bu bana okulda mesafeyi koyunca bende sinirlendim . Hayır bir şeyde yapmıyoruz. Arada öpüyorum elini falan tutuyorum bu kadar. Görende grup ciks yapıyoruz da çağırmadık diye bozuluyorlar sanır. Hem aynısını diğer çiftte yapıyor onlara laf çıkmıyor bize çıkıyor bu da bir muamma. Kız her dakika arkadaşlarıyla vakit geçirince sıkılmaya başladım. Bir noktadan sonra çok sıkılıyorsunuz. Olay şuna dönüyor. Canım yemek yiyelim mi ? Canım kızlarla abur cubur günümüz var bugün  . Vay amk ya ben ? beni gibtir et zaten . Ben binim ya amk. Ulan 14 ay çıktım daha bir abur cubur günümüz olmadı. Nasıl inceden bir koydu o laf biliyonuz mu ? Kızla beraber öğle yemeğini zaten gibtir ettim. Bir noktadan sonra besleme gibi oldum. Kızlar planı yapıyor yemek için mekan belirleniyor. Bende tuğçenin gözüne bakıyorum hani kalsa da beraber takılsak diye. O da bana şunu diyo. “Sende gel istiyosan.” istiyorum tabi amk. Senin olduğun her yerde olmak istiyorum. Ama her yere arkadaşlarıyla gitmek zorundaymış gibi sürekli beraber olunca baymaya başladı. Kavgaların bir kısmı da bu yüzden oldu. Laf çıkınca arkadaşlarına yöneldi. Beni gibtir etti gibi oldu.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 68.
    +1
    Bana yazdığı küçük defterden bahsetmiştim demi beyler. Şimdi o defterin küçük hikayesine geçelim. Bu defteri ne olursa olsun birlikte yazdık. iyi kötü şeyleri yazdık. Onu karımmış gibi sevdiğimi , gözümden sakınıp koruduğumu falan ne varsa yazdım . Alttan alttan uyarıyorum giyme etme falan diye. Anlıyordur herhalde diye düşünüyorum . Aslında benle çıkmadan önce çok daha açık seçik giyiniyordu. Yani rahat bir kızdı. Bunu kaşarlık yollu falan gibi yorumlamayın. Bahsettiğim kız tipini siz anladınız. Neyse defteri bana iade ettiği ve ayrılık fırtınasından bahsetmeden önce sevgililer gününde bana verdiği hediyeyi anlatayım. Ben hayatımda böyle güzel bir hediye almadım. Açık ve net. Kız bi kutu içine sevgi sözcükleri andaç için birlikte çekildiğimiz fotoların baskısı amk ne ararsan var . kalp şeklince damatlık desenli bi ufak kutu. Yani her şey var. Neyse bunu bana verdi. Arkadaşına verdirdi daha doğrusu. Çünkü kendi çok utangaç. O kadar koşturup koşturup bunları hazırlamış benim için. Çok duygulandım. ilk defa birinden böyle bir hediye almıştım. Dediğim gibi bir çok ilkimin sebebiydi. Ben odundum. O gün bir şey hazırlamamıştım hediye veremedim kıza. Doğum günü acısını çıkardım ama. Ha bu arada yıl başında üçkağıtla birbirimize çıkmıştık. Bizim arkadaşlar sağolsun . Neyse o bana güzel bi kazak almıştı. Bende giysi almadım. Şerminle çıktık hem düzgün bulamadık hemde bulduklarımız bana tersti. Bende dedim her zaman üstünde taşıyacağı bir şey olsun bari kolye alayım. Çok şık kalpli bir kolye aldım. Gümüşten. 45 lire para verdim gram içim acıdıysa adam değilim amk. Neyse kolyeyi de biliyorsunuz artık. Şimdi gelelim defterin iadesine. Beyler bir kavga vardı aramızda. O da yine arkadaş olayı. Okula gitmiyorduk belli bir süre YGS ‘ye çalışmak için. Dershanedeyiz. Bu bi ara kayboldu 3 saat yok. Gitmişler yemek yemişler üstüne alışveriş yapmışlar anca geliyorlar. Sinirlendim çekip gittim bende. Yine dışarıdan bakan bir gözle o zamanlar yaptığım kaçıp gitmelerin kendini acındırıp durumu ele alma çabasındaki çaresiz bir erkeğin hamleleri olduğunu görebiliyorum. Cuma günü de o aldığını giymiş. Açık değil de yakası çok bol. Sağdan soldan baksan içi gözükecek. Kızı gözümden sakınıyorum zaten her şeyi dert ediniyorum. Neyse öyle görünce çok kötü oldum. Çıktım dersten. Bir arada çantama defteri ve verdiğim kolyeyi koymuş. Bende bitti o zaman falan dedim. Arkadaşının telefonundan konuşuyoruz. En son bir şey oldu tamam mutluluklar dedi. Ulan kavgaya varım bağırıp çağırmaya varım ama ayrılığa bir türlü yokum. Öyle deyince inanamadım. Ben istedim ilk başta ayrılmayı ama kız da deyince gib gibi kaldım. O sinirle şuana kadar yazdığı her şeyi kutu içindekileri , küçük defteri ne varsa yırttım amk. Kesin bitti gözüyle bakıyordum. Hatta üzüntüden gittim dershane rehber hocamla konuşup dertleştim. Adamın işi varmış bekle beni dedi. Ben bilgisayar odasında oturdum sonra bu geldi oturdu bir koltuğa duruyoruz öyle. Laf lafı açtı konuşma falan oldu. Kıyamadım falan dedi. Yine barıştık. O geldi barışmak için ama. Sonra ben içimden en büyük HASgibTiR imi çektim. Verilen her şeyi çoktan çöp yapmıştım. Fotoğraf falan her şeyi mahvetmiştim amk.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 69.
    0
    Ne sıkılması bu saatte okuduğumuza göre. Devam devam
    ···
  20. 70.
    +1
    Artık unutmak istiyorum. O yüzden son olayları anlatıp sonuca bağlayacağım. Verdiği her şeyi yırtmıştım. Onun bundan haberi yoktu. Söylemeye niyetimde yoktu. Kız terketmeyi 3 ledi. Yinede o gelince her şeyi unuttum. Çünkü moralimi düzelten tek şey oydu. Kalbimi kıranda düzeltende oydu. Bu ne demek biliyor musunuz beyler ? Sıçtınız demek. Hem mutluluk hem üzüntü demek. Bırakıp gitmek istesen gidemezsin. Kalsan canın yanar bir şekilde. Çünkü bu kız her kızın olduğu gibi özgürlük istiyor. Kendisine karışılsın istemiyor. Ben zamansız ve gereğinden fazla sahiplendim. Hata yaptım. Sıradan olsa her şey kopmak çok daha kolay olurdu. Güvenderin YGS denemesi vardı. Onunla arkadaşının face den konuşuyoruz. Cumaları burada öğrenci evinde kalıyordu. Haftasonu dershane var diye. Neyse Cuma günü kendisine hediye gelen internet paketi ile zar zor facebooka giren telefonundan onunla mesajlaşıyordum. Ben sınava girmeyi istemiyordum. Boşuna para vermek istemedim. Zaten her pazartesi ZAMAN denemesi var. Onda bir tak yapamıyorum boşuna güvendere girmek anlamsızdı. Ama o girmemi çok istediği için bende kabul ettim. Sınav sonrası beraber vakit geçirecektik çünkü. Sınav sonrası dershane olmadığı için rahattık. Sınavdan önce düzgün giyin demiştim. Elli kere dedim belki. Tamam dedi. Güvendim her zaman ki gibi. Havada soğuk yağmurlu. Öyle açık değil. Neyse, geldim sınav yerine onu bekliyorum. Sürekli arıyorum. Bir baktım bir kız bana el sallıyor. Tuğçe.. Üstüne mavi bir body boynuna fular alta mavi dar pantolon saçlar yapılı. Ulan daha dün demişim. Tamam demişsin. Bu ne lan ? tak mu var öyle giyinip geliyorsun. Sinirlendim falan . Takmadım bunu . Bu da triplere girdi. En son yeter artık ya laftan anlamıyorsun ‘’ BiTTi ‘’ anlıyor musun ? bitti dedim. O da iyi bittiyse bitti dedi. Merdivenleri çıktı bende eve doğru yola çıktım. Amk hocayada söz verdim giricem parayı orada veririm diye. tak var gibi tatil günü kalkmışım o istedi diye.. Ben giderken aradı. ilk iki aramayı açmadım. Sonra açtım. Tuğçe çok siniriyim sakın arama dedim kapadım. Ama elim ayağım titriyor. Bir kaç defa daha aradı. Aynı cevabı verdim. Eve geçtim açtım bilgisayarı rahatım. Oynuyorum. Sınav bitiş saati geçti. Aradan 1-2 saat geçtikten sonra arkadaşının telefondan mesaj attı. Konuşuyoruz. Lanet olsun seni tanıyıp inandığım güne falan dedi daha bi sürü laf etti. Bende bi sürü şey dedim ama istifimi bozmadım. En son konuşalım mı bir yerde ? dedi. Hemen atladım . Ben harbi malım alttan almaya meyillim. Tamam dedim o yağmurlu havada bir yerde buluştuk. Üstünde montu vardı. Önünü boğazına kadar çekmiş. Çiğ köfteciye oturduk. Bizim genel mekanlardan biriside orası. Neyse karşılıklı oturduk konuşuyoruz. Ağlayarak başkası mı var dedi ? Ulan küfürlü konuşmayıda istemiyorum. Ama o kadar kavgadan sonra çağırınca o yağmurda geliyorum. Bana başkası mı var diye soruyor. Bizim bir arkadaşın başına geldi. Onlarda sınıftan çıkıyordu . Ordan girdi konuya. O pekekentin yediği takun ceremesini ben niye çekiyorum ki amk. Neyse açıkladım öyle bir şey olmadığını. Sonra bu ağlayınca bendeki sinir falan uçtu gitti. Bir anda suçlu hissettim. Geçtim yanına oturdum. Naz yaptı. Git falan dedi. Konuştuk öyle. Bir baktım barışmışız. Bana çiğ köfte borcu vardı. Onu da yedik orada nar ekşisi sağ olsun batırdık ortalığı ama güzeldi. Sonra gidip pizzacıda oturduk bir şeyler yedik. iyice şiştik. Yağmur yağmaya başladı. Ben durumun farkında olduğum için yanımda şemsiye getirmiştim. Girdik şemsiyenin altına gidiyoruz. ilk defa korkmadan yürüyoruz. Biri görür diye ilk defa kaçmamıştı. O yüzden yağmurlu havaları o yanımdayken severdim. Mecburen de olsa bir şemsiyenin altında olurduk. Yine de öğrenci evine arka sokaktan gitti. Hem daha rahattık. Koluma girdi. Sadece yürüdük. Hiç düşünmedim . Hani bitirmiştin lan artist dedim kendime. Kızı görünce dibin düşüyor falan diyorum. Ama gözümde melek gibiydi be usta. Neyse devam edelim anılara . Bugün bitirecem bu hikayeyi. Sizde sonunu okuyup rahatlayın. Kavgaların ve ayrılık kavgalarının şiddeti şu olaydan sonra bambaşka bi boyut aldı: Her zaman ki gibi giysi mevzusu. Zaten şu konuyu halletsek hiçbir sorun olmayacaktı. Neyse dantelli giyme diye sürekli uyarmama rağmen beni yine giblemeyip yanında öyle bir giysi getirmişti. Getirdin ama giyme dediysem de yarın onu giymiş bir şekilde gördüm. Üst kopme dantel düğmeli falan. Straplez de giymemiş memeler baş kaldırmış. Derste yan sınıfta olduğu için arkadaşının telefonundan saydırıyorum. Kime ne göstermeye çalışıyorsun falan diye baya kaydım amk. Bitti falan dedi ben öyle konuşunca. Yalvarıp durdum ya la. Kıyamadım peşinden koştum bütün gün çıkışta da zorla eve bıraktım. Ama durun amk bu değildi kavga seyrini değiştiren olay. Esas olay şu : Bizim sınıfta bir kız var beyler . Kızın durumu kötü . Baba desen eve bakmıyor amk. Kızı müdür yardımcımız dershaneye yolluyor. Bizde bizim de bir faydamız olsun dedik para topladık. Kızlar Çarşamba günü okul çıkışı alış verişe gittiler kıza giyecek falan almak için. Neyse sorun yok buraya kadar. Tuğçede onlarlaydı. Bende ses etmedim güzel şeyler alın falan dedim. Sonuçta hayırlı iş. Neyse ertesi gün bunlar geç kaldı 1 ders. Sonra geldiler. Tuğçe suratsız yorgun bir haldeydi. Kolileri bantlamışlar sabahtan. Üstünde çeket vardı. Dedim ne giydin. Şey hiçbir şey dedi. Hıı açık değil yani dedim. Yok hiçbir şey giymedim dedi. Şaka yapıyor sandım. Harbi giymemiş. Dikkat ettim oturken beli falan açılınca bişey gözükmüyordu. Sinirlerim tepeme çıktı. Kız bildiğin üstüne çeketi çekip gelmiş. Sinirlendim bağırdım kıza sınıfın ortasında . O kadar insanın içinde kolyesini aldım boynundan. Sonrada yanlış yaptığımı anladım. Ama çok sinirlenmiştim beyler. O gün ve ertesi gün küs geçti. Cumartesi de konuşmadık hiç . Pazar çıkışta gittim peşinden. istemedi beni git falan dedi işte. Pazar günüde önü ve sırtı sırf dekolte askısı falan gözüken , böyle çatallı bıçaklı manzaralı bir şey giymişti. Ağlamaktan bir hal olmuştum. Barışalım falan demekten. En son zorla 1 hafta konuşmayalım falan dedi. Sonra 1 hafta yapacağın hareketlere bakacam dedi. O 1 hafta hiç adam gibi geçmedi amk. Arkadaşlarınla takıl vakit geçir dedi. Nedeni şu : kendisi de aynısını yapacak benim engel olmamı istemiyor. Pazartesi yine o ön ve sırt dekolteliyi giymişti. Hiçbir şey söylemedim. içime attım sustum. Konuşmadım. Salı günüde ona benzer ama farklı bi t shirt giymişti. Yine sustum. O gün bizim bir arkadaşın arkadaşının annesi ölmüş. Bizim arkadaş çok üzüldü falan. O kötü olunca bizde üzüldük. En son iyi olunca tuğçeye aşağıya inelim dedim geldi. Konuşuyoruz. Çektim bir kenara . Amk çok kırdı lan kalbimi. Konuşmaları tavırları. Bu sefer gözümün yaşınada bakmadı. Vurdu kırdı sonra ben gidiyorum kızların yanına dedi gitti Bir süre sonra bende kalktım . Bizim bir kız arkadaşla halit geldiler tuttular kolumdan . Aynı yere oturduk. Birazdan o da gelecek barışın falan dedi. Barıştık o gün. Sonra yine kavga etmeye devam ettik. Araya bu mına koyduğumun bodrumu girdi beyler. ilk defa uzun zaman sonra öğle arasını benimle geçirdi. Ama yine kavga ettik. Bodruma gitme dedikçe ben oraya ne olursa olsun gidicem dedi. Gidersen biter dedim. Bitsin o zaman dedi. Ne var lan bu amk bodrumunda ? işte bu noktada ayrılıp-barışma faslı başladı. O günden sonra 1 hafta konuşmadık. Hafta sonu dershaneye gelmedi. Merak ettim inceden. Neyse pazartesi sınav vardı ZAMAN denemesi. Sınav sonrası çektim zorla boş bir sınıfa konuştuk. Bodruma gidecek param yok dedim. Ayrıca gidesimde yok dedim. Babamın durumları anlattım. Sıkıntıdayız zaten bu sene çalışmadım neyi ödüllendireceğim dedi.
    Tümünü Göster
    ···