-
12.
0Tamam adamin her dediginde katildim ama bu kadar ileri görüşluyse devletimize ne olacağını soyleyebilirmi sonumuz ne olcuak soylesin bunu görüyorsa
-
11.
0yazarın asıl ismi Cemre Demirel dir Piyon adında bir kitabı da var okuyun dıbınakoduklarım
-
-
1.
0Aynen panpa
-
1.
-
10.
0Devdıbını paylaşın size zahmet panpalar linkten açılmıyor
-
9.
-3Ulan dünyayı bi avuç insan yönetiyor demek!? gibtirin amk malları. illumunati bilim amacıyla kurulmuştur ve 5 yaşindaki veledin bildiği bir tipluluk gizli olamaz
-
-
1.
0Benimkini de yala
-
2.
0istemeselerdi bilemezdin zaten sen hala bilime mi hizmet ediyorlar sanıyorsun? Adamlar biz burdayız diyor korku politikası oluşturuyor
-
3.
0Hani kanìt var mı
-
4.
0Kardeş zaten örgunun isminden bide bi kaç ufak tefek ayrintidan başka örgüt hakkinda pek bisey bilinmiyor. 10 tane kurucu oldugu biliniyor. Vs vs yani herkes bilebilir ismini ama sırlarini bilemez
diğerleri 2 -
1.
-
8.
0Devam et
-
7.
0Jsjsisiz
-
6.
0Tutar yaz rez
-
5.
+7KAYNATAMA NEDEDiN SEN OTOPSi ÇOCUĞU
-
-
1.
0Şukulamak için giriş yaptim otopsi ahahahahh
-
1.
-
4.
-2Insan okuyacak bunu bin
-
3.
0bunun uzununu okudum ben alıntı yaz
-
2.
+4Michael gibkofield
Edit: Kendisi eskilerden tanıdığım, sözlüğün ilk açıldığı zamanlardan kalma. illüminati, devlet, bilim vs hakkındaki güzel tespitler araştırmalar yapan yazar bir kardeşimiz. Bu üstteki muallaknin evladı da ondan çalmış
Buyrun link:
http://michaelgibkofield....z-2016-darbecigi.html?m=1 -
-
1.
0lan olum gece gece anana sövdürtme hadi uza şurdan
-
-
1.
0Ulan huur çocuğu. Alıntı yapmak yasak değil bu sözlükte. Ama bari altına yaz kaynak belirt birşey yap. Emek çalma. giberim körpe bacını
-
1.
-
2.
0Ben daha yaziyi bitirip bi duzeltme editi cekmeden atlamissin sabahlari kalkip taksirdan cikan yannan gibi napalim amck bizimde amacimiz yaziyi yaymakti
-
1.
-
1.
+14 -15adam güzel yazmıs sizinde görmeniz için paylaşmak istedim saygılarTümünü Göster
Merhaba kaynatasızlar.
Dünyada bu işin amacının ne olduğunu tamamen bilen yalnızca bir avuç insan olduğundan eminim. Haliyle vereceğim bilgiler dışındaki yorumlarım tahminden ibaret olacaktır. Fakat gerçek olma olasılığı epey yüksek tahminler...
Türkiye çoktan iki kutuba bölündü, AKP'liler ve laikler. Bu anlatacaklarım fanatik AKP'lilere işlemeyecek. Bu anlatacaklarım lafta Atatürkçü geçinip, AKP'ye muhalefet etmekten gözü kor olmuş ve Rusya'dan, BM'den, oradan buradan medet uman denyo kesime de işlemeyecek. Duvara karşı da olsa, ben yine amme hizmetimi yapacağım. Önce kısa bir bilgilendirme ve hatırlatma faslı:
Dün gece, 15 Temmuz yaklaşık 22.30 saatlerinde darbe yapılacağı ve köprülerin askerlerce kapandığı duyulmaya başladı. F-16 ve helikopterler tepemizden geçti, silah ve bomba sesleri duyuldu. Çok kısa sürede de işin sadece TSK'daki bir azınlıkça yapıldığını fark ettik. O andan itibaren ben de dahil birçok insanın aklına aynı şey geldi: "Tiyatro". Evet bu alenen tiyatroydu, fakat bu bir AKP tiyatrosu değildi, değildir, olamaz. O yüzden ben "tiyatro"yu, şu an bu lafı kullananların en az %99'undan farklı bir manada kullanacağım. Yavaş yavaş durumu açıklayacağım, sakin.
Elbette elimizdeki tek darbe modeli 80 darbesi değil, fakat bir fikir sahibi olmak için durumu onunla kıyaslayalım, bir şey kaybetmeyiz. Eğer bu başarılı olma amaçlı bir darbe girişimi olsaydı, ilk başta muhtemelen şu iki şey gerçekleşirdi: Birincisi, TSK 80'de olduğu gibi ansızın harekete geçerdi ve ikincisi, "tüm güçleriyle" saldırarak devlet kurumlarını, basın organlarını ve hatta uydu olmak üzere birçok stratejik yeri ele geçirirdi. Dünkü saçmalık ile 80 darbesi arasında bir kıyaslama yapacak olursak, TSK tümden saldırmadı. Aksine TSK kendi içinde bu harekete kalkışanların biletini kendisi kesti. Yalnızca azınlık bir grup, göstermelik olarak TRT, Cnn Türk gibi bazı kanalların binasını bastı, uydulara karşı bir girişimde bulunulmadı. Sanki Türkiye 80'de olduğu gibi yine tek televizyon kanalına sahipmiş gibi, insanların zihnindeki o meşhur Kenan Evren'in TRT konuşmasını canlandıracak şekilde TRT'de göstermelik bir bildiri okundu. TRT'nin okuduğu bildiride "Atatürk", "Laiklik", Yurtta sulh cihanda sulh" gibi laikleri işaret eden laflar ısrarla tekrar edildi, "kutupları ne kadar ayırsak kârdır" mantığıyla hareket edildi. Bu bildiri adeta "Madem kötüyüm öyleyse neden kumar oynadıktan sonra namaz kılan babaannemi kemerle dövmüyorum" diye konuşan kötü adamların olduğu gerizekalı STV dizileri gibi kör göze parmak sokarcasına "aha darbe yaptık ve düşmanınız biziz" diye bağırıyordu ikincisine gelecek olursak, evet ansızın harekete geçildi. Fakat sabah ezanı saatinde değil, sabahın ilk saatlerinde değil... Gece 10-10 buçuk gibi, herkesin çoktan işten eve gelip uyanık olduğu, televizyon veya internet başındayken her şeyden alenen haberdar olabileceği çok amatör bir saatte harekete geçildi. Sabahtan ve tan vaktinden itibaren havada dolaşması gereket jetler, nedense insanların en uyanık ve en televizyon başında oldukları saatte havadaydı. Akşam 10.30'dan, insanlar uyuyana kadar alçak uçuş yaparak seslerini iyice duyurdular, bazen ses bombası, bazen gerçek bomba attılar, bazense helikopterlerden ateş edildi, iyice gürültü çıkardılar ve haliyle insan da öldürdüler. Tüm bunlar sabah olduğunda kesildi. Yani gerçek bir darbenin esas başlaması gereken saatlerde, bu göstermelik darbe şovu bitiyordu.
Buradan sonra yazacaklarımı anlamanız için ise, bugüne kadar ısrarla anlatmaya çalıştığım küresel gücün önemini ve devletlerin bunlar tarafından yönetildiğini anlamış olmanız lazım. Tüm dünyaya kakalanıp teşvik edilen neo-liberal politikaların da etkisiyle, ivmelenerek küreselleşen dünyada "bağımsız devlet" diye bir şey kalmamıştır, kalması da mümkün değildir. Devletleri; bankaların, devasa şirketlerin sahibi olan küresel çetelerin yönettiğini bilmeniz ve içselleştirerek anlamış olmanız "şart". Tabi ki "bağımsız devlet" bu dünya düzeninde asla tam olarak var olamaz, fakat hayatın sadece siyah-beyaz olmadığını da ihmal etmeyin. Kimilerinin bağımsızlığı biraz daha açığa çalan gridir, bizimkisi daha koyuya çalan gridir, Ortadoğu ve Afrika'da siyaha bir ramak yakınlıkta gridir.
Neyse girizgahı yaptım, başlıyorum.
Şimdi çok az geriye gidelim. El-Kaide diye bir şey vardı, ne oldu ona? 11 Eylül 2001'den itibaren sürekli adını duyduk, zaman içerisinde her geçen yıl adını daha az duymaya başladık, ardından 2011'de Usame Bin Ladin ölüp denize atıldığında ise (?) adını neredeyse hiç işitmemeye başladık. El Kaide'nin yıllara göre Google'da aratılma oranı şudur:
başlık yok! burası bom boş!