Serdar Ünlü:

“Benim kızım sağlık meslek lisesine gidiyordu. Okuyan bir kızdı. Adamın, kızımın ırzına geçtiğinden haberim yoktu. Kızımı ona vermeyecektim. ‘Önemli değil, sen okulunu bitir. 18 yaşından sonra istediğinle evlen’ dedim. Evlenecek yaşta değildi. ‘Ben bu şekilde gezemem’ deyip evlenmek istedi. Zaten sürekli tartışıyorlardı. Kızı evden dışarı salmıyordu. Kaynanası, kaynatası hepsi bir yerde yaşıyordu. Kızım sıkılmış, ‘babama gideceğim’ deyince kızımı dövmüş. Ben de kızımı geri aldım. iki gözü de mordu. Darp raporu aldık, şikayetçi olduk. Adamı tutuklamadılar. Benim kızım öldü. Adamı içeri atsalardı kızım şu anda yaşıyor olacaktı. Adamı içeriye atsalardı kızımın yaşamasına yeterdi. Belki akıllanırdı. Tehdit mesajları hala duruyor. Bu adamın aynı suçtan sabıkası var. Eskiden nişanlı olduğu kızın fotoğraflarını çekip sağa sola atacağım diye tehdit etmiş, bundan mahkemesi bile var. Kızım devamlı takip altındaydı. Ablasına giderken tutup arsaya sokup öldürmüş. 2-3 ay sonra da kızımı öldürdü.”

Benim artık söyleyecek sözüm yok bu ülkeye de, bu ülkenin adaletine de, yargısına da...
Yazık!