1. 51.
    0
    sen bu binlere bakma panpa anlat
    ···
  2. 52.
    0
    Iceri girdim bir baktimki kızlar öpüşüyor bende onlara katıldım l. Sabahtan ber gibisiyoruz 10 posta attım taşaklarım büzüştü. hastaneden yazıyorum.
    ···
  3. 53.
    0
    @42 seni yakaladığım yerde gibe gibe öldürecem bin annemi nasıl bi etkilediysen hep senden bahsediyor
    ···
  4. 54.
    0
    içeri girdiğimde mekanın biraz daha kalabalıklaştığını gözlemledim. direk yukarı çıkmak yerine önce bara gidip kendime iki tane tuzsuz tekila söyledim. kendimi gereksiz yere tribe sokmuştum. sanki her tuttuğunu koparan bir binsin falan diyordum içimden. değildim de öyle birisi. ama kendimi cesaretlendirmem gerekirken daha da yerin dibine sokuyordum. söylediğim iki tekilayı üst üste shotlayıp barmenden iki tane daha vermesini rica ettim. çok sürmedi diğer tekilaların önüme gelmesi. onları da hızlıca içip kalabalığın arasından geçerek merdivenlerden yukarı çıktım. kızların yanından ayrılıp geri gelmem aşağı yukarı 40 dakika sürmüştü. bir süre kemal'e neler olup bittiğini anlaşmaya çalıştım. pek anlayamadı ama saçmalamamamı istedi benden. tekrardan yanlarına döndüğümde onun manuela ile hala konuşuyor olduğunu görmenin, yerlerde olan cesaretimi sıfırın altına çektiğini istemeden de olsa hissediyordum. tekrardan kendimi toparlamaya çalıştım. kızların beni giblemiyor olduğu düşüncesini kafamdan attım önce. sadece tribe girmiştim. kendime neden olarak onlarla yeni tanışmış olduğum gerçeğini verdim ve bir anda kafamı andrea'ya doğru çevirdim. bana bakmasıyla yanına yılışmam bir oldu. alkolün de etkisiyle kulağına ağzımı yaklaştırıp, benimle aşağı gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. 1-2 saniye bana baktı, sonra da peki tamam dedi gülümseyerek. dişleri inci gibi gözüktü o anda gözlerime.
    ···
  5. 55.
    0
    aşağı indiğimizde andrea'nın kulağına tekrar yaklaştım ve sigara kullanıyor musun diye sordum. kullanıyorum dedi. mekan girişinin önünde sigarasını yakarken buldum kendimi. bir tane de kendime çıkarıp yaktım ve ardından sessizliği bozmaya karar verdim

    ben: içeride eğleniyor musun? (bu tip yerlerde çok eğlenmezdim ama uyum sağlamaya çalışırdım)
    andrea: evet eğleniyorum. sen eğlenmiyor musun?
    ben: hayır (gülümsedim)
    andrea: aptalsın (bunu lafı bana söylemeyi alışkanlık haline getirecekti)
    ben: gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
    andrea: hayır (biraz bekleyerek söylemişti ardından tekrar gülümsedi) hadi içeri girip shot yapalım

    dedi ve içeri girdik beraber. içerideki curcuna iyice tavan yapmıştı. insanlar çılgınca dansediyordu. andrea'yla beraber bara ulaşmıştık. kulağına doğru bağırarak tekila içmemiz gerektiğini söyledim. oysa ki salaklıktı bu, çünkü kendi ülkesinde tekilanın babasını içiyordu. bana burada satılan tekilaların zehir olduğunu anlatmaya çalışsa da, ona sadece daha çok sarhoş olmamız gerektiğini söyledim ve ikna ettim. bu dakikadan sonra resmen kendimde değildim. sadece ikimizin de çok sarhoş olduğunu anlayabiliyordum. dans etmeye çoktan başlamıştık bile. deli gibi. sadece göz gözeydik ve olduğumuz yerde birbirimizi çevirerek halkalar çiziyorduk. sonsuza kadar sürecek bu heralde diye düşündüğüm bir anda arkamdan birisi dürteledi. kemal'di bunu yapan. bana artık gitmemiz gerektiğini, diğer kızların çoktan dışarı çıktığını ve bizi beklediklerini söyledi. saat çok geç olmuştu ama farkında bile değildik ikimiz de, arkasına bakmadan yürüyen dostum kemal'i takip ettik çıkışa doğru
    ···