/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 676.
    +3
    Şimdiden islam aleminin kandili mübarek olsun. Allah tuttuğumuz oruçları kabul eylesin.

    Buralardayim sözüm sözdür.
    Harp okulu ile Astsubay M.Y.O. sonuçlarını bana mesaj atın .
    ···
    1. 1.
      0
      Bekliyoruz komutanım seninde kandilin mübarek olsun
      ···
  2. 677.
    +2
    Bayrdıbınız mübarek olsun pasalar.
    Allah hepinizin gönlüne göre versin inşallah
    ···
  3. 678.
    +3
    Haftaya perşembe günü buradayım paşalar
    ···
    1. 1.
      +1
      Beklemedeyiz abi
      ···
    2. 2.
      0
      Hayırlısı abi.
      ···
  4. 679.
    +3
    Paşalar ben size yazımın 1 sene süreceğini söylemiştim fakat 500.bölüm de bitirmeyi düşünüyorum.

    Çünkü sürekli sizleri ekiyorum bu da benim hiç hoşuma gitmiyor.
    Şuan 366'ncı bölümde kaldım ve 134 bölüm sonra vedalaşma vakti geliyor.

    Kusuruma bakmayın sizleri sürekli ektim,hevesinizi kaçırdım hakkınızı helal edin.

    inşallah 134 bölüm boyunca hem üzer hem sevindirir hem de yiğit şehitlerimizi hatırlatırım siz yiğitlere.

    Resimleri kesinlikle atacağım bundan hiç şüpheniz olmasın!

    Sizleri yarı yolda bıraktıysam kusuruma bakmayın haklarınızı helal edin.

    Bu arada herkes için söylüyorum;
    Harp Okulları olsun,MYO olsun ve sözleşmeli subaylık olsun bütün sorularınızı sorun.

    Elimden geldiği kadar sizlere cevap vereceğim.

    Bazı kardeşlerimiz bilmeyen kişilere sorup hayal kırıklığına uğruyor ve o güzel Harbiye hayalinden vazgeçiyor! aman sizlere en doğru kaynaktan kendi gördüklerim ve bildiklerimden yazıyorum ve inanın çoğu doğru!

    Lütfen sözlükte varsa askeriye düşünen bana sorsun sonra hayal kırıklığına uğramasınlar.

    Son zamanlarda dinleyip çok beğendiğim bir parçayı sizlere sunmak istiyorum;
    https://www.youtube.com/watch?v=O5hKBzqSuTA

    Vesselam

    Paşalar Haftaya Perşembe başlıyorum sebebi basit olsa da kusuruma bakmayın.
    Dedim ya benim ilk amacım sorularınız.

    Haftaya kadar şu 134 bölümü yazıp,hem daha fazla sizleri bekletmemek hem de ekmemek için.
    Helal edin o güzel haklarınızı yiğitler
    ···
  5. 680.
    +4
    Paşalar perşembe günü geldiğim de bu son olaylarıda konuşuruz merak etmeyin.
    Mesajlarınıza o gün cevap vereceğim aslanlar!
    ···
  6. 681.
    +4
    Güzel kardeşlerim;perşembe günü net geleceğim ve yarım kalan hikayemi tamamlamaya çalışırken attığınız mesajları da inanın bilgim ve düşüncem dahilinde cevaplayacağım merak etmeyin!
    ···
  7. 682.
    +3
    Akşam saat 21.30'da burada olun paşalar *
    ···
    1. 1.
      0
      burdayız akşam abi.
      ···
  8. 683.
    +2
    Evet paşalar bugün 8 bölüm atıp biraz muhabbet ederiz diye düşünüyorum.
    Yarın bölüm sayısında artış olacak onu soyleyeyim.
    ···
  9. 684.
    +6
    Çok sevdiğim bir parça esasen Mahzuni Şerif'e ait fakat bu sanatçıda güzel söylemiş;
    https://www.youtube.com/watch?v=HgVhhJtuTjw

    Yukarıda ki timler aşağıya inmişti.Fakat yukarı da her ihtimale karşı
    her timden 3 asker bıraktık.

    Leşleri yan yana dizdik,aynı şekilde mühimmatlarını da ayrı bir yere dizdik.
    Hepsinde kalaşnikof vardı hatırladığım kadarıyla bir de tıbbi malzemeler vardı.
    Mağaranın içine girip baktığımızda ise 2 tane ağır yaralanmış terörirst bulmuştuk.

    Benim ellerim titriyordu,korkumuştum doğal olarak.
    Çıktım ve bir kayanın oraya sırtımı dayadım ve mataramda ki sudan biraz içtim ve
    yüzümü yıkadım.

    Sigara olsa da içsem dedim tiryakisi olmasamda.
    15-20 dakika önce üzerime 100 den fazla mermi yağmıştı.
    Her biri üzerimden geçerken sanki seni bulacağım elbet der gibiydi.

    Terör bölgesinde ki asker alışıktır ölüm ile yatıp kalkmaya.
    Fakat her çatışma bizim için farklı bir deneyim ve olay oluyordu.
    Çünkü her seferinde aramızdan muhakkak bir kişi ya göçüyor ya da
    yaralanıyordu ki en acı buydu.

    Düşünün diyorum ya sürekli...
    En basiti daha doğrusu en acısı abinizi yoksa kardeşinizi düşünün.
    Kahpe bir kurşuna hedef olup umutlarıyla,hayalleriyle ve ruhuyla
    birlikte göçüp gidiyor bu dünyadan.

    1984'den beri biz her zaman bu acıyı yaşıyoruz daha da acısı
    çoğu tedbirsizlikten ya da yetersizlikten.

    Ya Allah aşkına düşünsenize şu lanet terör olmasaydı.
    1984 yılında şehit olan Süleyman Aydın'ı düşünün bi
    1964 doğumlu ve şu terör olmasaydı Allah bilir belki yaşıyordu.
    52 yaşında olacaktı,belki kucağında torunları olacaktı.
    Şuan iftarı bekliyor olacaktı.
    ···
  10. 685.
    +4
    Paşalar bu bölümlerin bir kısmını ramazan ayında yazdığım için o zaman ki düşüncelerimi de ekledim haberiniz olsun.
    ···
  11. 686.
    +5
    Bu parça 1998 yılında şehit olan Üsteğmen bir tanıdığımın sürekli
    dinlediği ve söylediği parçaydı. Şöyle kısaca bahsedip devam edeyim hikayeme.

    Şöyle ki beyler 1998 yılının temmuz ayında Uludere de yapılmış olan
    Andaç Karakoluna 1 haftalık yerleştirilmiştik.
    Üsteğmenimiz benden üst olduğu için hep komutanım diyordum.
    ismini bir kere bile sormadım ve o da hiç söylemedi hep komutanım diyordum.
    Soyismini Güneş diye hatırlıyorum.
    Biz karakoldan ayrıldıktan 2 ya da 3 hafta sonra karakol basılmış 3 şehit vermişiz.
    Biz de baskın günü yeni Çakırsöğüt Tugayın'a giriş yapmışız.

    Diğer gün şehidimizi uğurlama töreni oldu tugayda.
    Onun fotoğrafını görünce direk bu şarkı aklıma geldi.
    Bu arada bu şarkının özel olmasının sebebi nişanlıyıdı.
    Ruhun şad mekanın cennet olsun Komutanım.

    - https://www.youtube.com/watch?v=QUwicdU7blc

    Kendime geldikten sonra aklım direk Cengiz'e gitti.
    Sonuçta benim sorumluluğum altında ve annesi babası önce
    Allah'a sonra bana emanet etmiş.

    Askerde herkes birbirinin her şeyi olur.
    Askere giden kardeşlerim bilir orada edindiğin arkadaşlığın
    ne demek olduğunu.

    Jandarma helikopterleri gelmeye başladı.
    ilk önce ilk iki timi aldı ve tugaya gitti.
    Biz tugaya geçeceğiz ve bizim yerimize Dallıca karakoluna
    Jandarma Komando gönderilecekti paşalar.

    Bizi oradan çekme sebeplerinin asıl nedeni ise Cengiz idi.
    Biliyorsunuz bütün ülkelerde ki askerlerde bu geçerli
    timde ki bir arkadaşınızı kaybetmek motivasyon ve moral
    kaybına neden olur bu da herhangi bir çatışma da etkili sonuç vermez.

    Yazarken yine hatırlıyorum o günleri de
    gerçekten Cengiz'in bir bakışı vardı anlatamam.
    Nasıl anlatılır bilmiyorum ama yıllar geçmiş olsa da hiç unutmam o bakışını.
    ···
  12. 687.
    +4
    Bineceğimiz helikopter gelince helioptere geçtik.
    Tim komutanı olduğum için helikoptere en son ben bindim.
    Güneş zaten batmış fakat ben yine camdan bakmaya ısrar ettim.

    Helikopter yükseldikten sonra ışığı kapattı.
    Camdan aşağıya bakarken tek gördüğüm karanlıktı. Uçcsuz bucaksız karanlık.
    Bingöl'de çatışmalar genellikle karakollara taciz atışından ya da
    arama faaliyeti yapan askeri unsurlara yapılan taciz ateşi çıkardı.

    Dediğim gibi aklımdan Cengiz çıkmıyordu.
    Sonuçta genceikti daha... henüz yeni baba olacaktı.
    Aynen böyle düşündüm paşalar ne yazık ki baba olacaktı.

    Yaklaşık 15 dakika sonra tugaya geldik fakat hemen inmedik.
    Pilot, helikopterin hızından dolayı iniş yapmanın tehlikeli olduğunu bildiği için
    hızını azaltma maksadıyla tugayın etrafından 1 tur atıp geri döndü ve iniş yaptı.

    Mesleğimden yavaş yavaş soğumaya başladım.
    Hep böyle mi olacaktı?
    Hep bir yiğidin batışını mı görecektim hep
    muhabbet ettiğim ya da etmediğim bomboş bir hayali
    olan dağda ki şerefsizlerin kurşunuyla mı sönecekti?

    iniş yaptıktan sonra direk bizim taburun binasına gittik.
    Bir kaç bölük hariç diğer tüm bölükler civar bölgelerde ya operasyon da
    ya da karakollarda beklemedeydi.

    Tabur komutanı olayı duyduğu için beni girişte bekliyordu.
    ···
  13. 688.
    +5
    https://www.youtube.com/watch?v=hdBWF3YyIfQ

    Tabur komutanını görünce kendimi topladım ve yanına doğru gittim.
    "Geçmiş olsun üsteğmenim durum nedir?"
    "Komutanım teslim ol çağrısına silah ile karşılık verdiler.Çatışma çıktı timimde ki bir asker ağır yaralandı"
    "Tekrardan geçmiş olsun üsteğmenim askerin durumu nasıl?"
    "Bilmiyorum komutanım hastaneye gönderildi o zamandan beri haber almadım"
    "Hay Allah... Allah yardımcısı olsun"
    "Amin komutanım,müsadenizle "
    "Tabi tabi"

    Ardından karakola gitmeden önce kaldığım odama gelip içeriye geçtim.
    Odada tek ben vardım.Yazdığım gibi olayları hatırlamam güç.

    O bölge de unutulmayacak genellikle çatışmalar ve mutluluklardır.
    Bir de tanıdığımız şehit varsa onun muhabbeti ya da davranışlarıdır.
    Yalan yazmak yakışmaz diye söylüyorum örneğin o gün oda da ne yaptığımı
    hiç bilmiyorum sadece "üzgün ve korktuğumu"hatırlıyorum!

    Size kahramanlık anıları yazacak değilim çünkü bizlerde insanız
    yeri gelir güler yeri gelir üzülür ve her zaman korkarız.
    Sonuçta "ölmek"ten korkmak doğal ne uğruna olursa olsun.

    Bu arada yine taburumuzda bir söylenti çıkmış herkes merakla bekliyor.
    Söylentiye göre icra edilecek bir operasyonda taburumuz görev alacak.
    K.Irak sınır hattı boyunca yerleştirilip geçici üs bölgeleri kuracağız.

    Dediğim gibi söylenti fakat herkes çok istiyor.
    Bingöl de bulunduğumuz süre boyunca operasyonların çopu arama faaliyeti veya
    mayın arama tarama faaliyetleri yapıldığı için ister istemez sıkıntı basıyor bizi.
    ···
  14. 689.
    +3
    Dinlendikten sonra kalktım ve dışarıda hava almak için dışarıya çıktım.
    Ne yalan söyleyeyim sigara istedim fakat sonradan vazgeçtim.

    Bingöl üzerinde fazla durmak istemiyorum çünkü Bingöl'de geçirdiğim
    süre boyunca pek çatışmaya girmedim en acı olay Cengiz'in şehit olmasıydı.
    Şöyle kısaca ondan da bahsedeyim;

    Çatışmadan bir gün sonra askeri telefondan bana Cengiz'in ağır yaralandığı söylendi.
    Doktorlar elinden gelen müdahaleyi yapmışlar hatırladığım kadarıyla bakın resmi konuşmuyorum
    tam 2 kere kalbi durmuş sonra tekrar çalışmış.

    Çatışmadan iki gün sonra şehadet haberini aldık.
    Ben en çok yeni doğan çocuğuna üzüldüm paşalar.
    Babasını hiç görmemişti ve henüz aylıkken babasını teröre kurban vermişti.
    Hayatı boyunca baba sevgisini bilemeyecekti.

    Şehit olduğu aynı gün direk Diyarbakır'a sevk edilmiş ve orada düzenlenen
    tören ile memleketine gönderilmişti.
    Keşke tören burada olsaydı da baksaydık tabutuna.
    Silah arkadaşları olarak keşke biz yollasaydık memleketine fakat nasip olmadı.
    Ruhun şad olsun mekanın cennet makamın şehit olsun Cengiz.

    Çatışmadan iki hafta sonra Kayseriye sevk edildik daha doğrusu tekrar dönüş yaptık.
    Beyler fazla sıkmamak için bazı şeyleri atlıyorum çünkü Kayseri'den Hakkariye nasıl gittiysek
    Bingöl'den Kayseriye aynı şekilde gitti. Yine askeri konvoy eşliğinde fakat helikopter yoktu.

    Kayseriye gittiğimde yapacağım ilk şey izin almaktı.
    Yalnız bu sefer memlekete gitmeyecektim çünkü izin 1 haftalık olacaktı
    ardından yeni değişim yerine gidecektik.
    ASlında daha fazla izin yapmamız lazımdı fakat 1997 yılı biraz hareketliydi.
    Özellikle Hakkari-Şırnak-Diyarbakır üçlüsünde taciz olayları, çatışmalar şiddetlenmişti.
    ···
    1. 1.
      0
      burda kaldım
      ···
  15. 690.
    +4
    Güzel ve dokunaklı bir parça dinlemenizi tavsiye ederim;
    https://www.youtube.com/watch?v=zpdEbOWe4Qg

    Kayseri'ye varış tarihi 1997 yılının Mart ayı.
    Dedim gibi çok değişik bir tecrübe.Doğuda yaşam ile ölüm arasında inci bir çizgi var.
    Çizgiyi ya sen çizeceksin ya da kahpeler.

    Vardığımızda akşam vaktiydi.
    Tugayın girşinden girdikten sonra heme personel parkı yerinde durduk.
    Diğer otobüslerin durmasıyla ve kapılarının açılmasıyla bütün tabur indi.
    Otopark mahşer gününe döndü.Yürüyerek tabur bölgesine gittik.

    Erbaş ve erler için tabur içtiması alındı.
    içtimadan önce tugayı Bingölde temsil eden bizim taburdan şehitlerimiz anıldı.
    Taur Bingöl'de bulunduğu süre boyunca hatırladığım kadarıyla 4 şehit vermiş.
    1 tanesi Cengiz diğer 3 şehit farklı bölüklerdendi.

    Ardından izin belgelerini alan Subay ve astsubaylar evlerine veyahut orduevine
    doğru gitmek için servis beklediler.
    Beni sormayın zaten biliyorsunuz orduevi olduğunu.
    ···
  16. 691.
    +4
    Tarih 20 Nisan 1997 1.Komando Tugayı Kayseri-Zincidere
    https://www.youtube.com/watch?v=flYLXFMwiSc

    Bütün hazırlıklar tamamlanmış ve yolculuk için herkes vakti bekliyor.
    Değişim yerimiz Şırnak-Beytüşşebap.

    Araştıran paşalar bilir Çekiç Harekatını 1997'nin Mayıs ayında icra edilmeye başlamış ve
    temmuz ayına kadar devam etmiş bir operasyondur.
    Maksadımız Beytüşşebap'ta bulunan Kato Dağında üs bölgesi kurmak.

    Çekiç operasyonu icra edildiğinde ise bölgeden kaçan terörtleri avlamak.
    Veyahut sınırda ki çatışmalardan çekilen terör grubunun geleceği yerlerden biri
    olan Kato'yu güvence altına almak ve ağır kayıplar aldırmak.

    Herkesin duygu ve düşünceleri aynı.
    Korku,hüzün,merak,heyecan,intikam hepsi bir arada tek vücudta.

    Derken anahtar çevriliyor ve otobüs titremeyle çalışıp
    harekete hazır hale geliyor.

    Tugaydan çıkış yaparken besmeleyi getiriyorum içimden ardından ise
    "Allah'ım sen bizim yar ve yardımcımız ol"diyerek duamı ediyorum.
    Operasyon hemde büyük bir operasyon.

    Operasyonlarda zayiat sayımız baskın ve normal çatışmalara göre
    daha fazla oluyor.
    Otobüse bakınca belki şurada oturan şehit olacak belki yanımda oturan diye
    geçiriyorsun ister istemez.

    Habercim Hüseyin hemen yanımın yanında.
    Yanımda ise Üstçavuşum var.
    Bakıyorum da ağustos ayında iki yıldızı takınca bölüğüm ve taburum değişeçek
    diye kendimce düşünüyorum
    ···
  17. 692.
    +6
    https://www.youtube.com/watch?v=5PtTqynq3WU

    "Unutmak o kadar kolay mı?" parça aşk için yazılmış olabilir ama
    dinlediğim zaman aklıma Murat,Cengiz ve diğer şehitlerimiz geliyor.

    Yolculuğu geçiyorum direk varış yerimiz olan Şırnak'tan başlıyorum paşalar.
    Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı'na giriş yaptıktan sonra
    hem dinlenmek hem de hazırlanmak maksadıyla 1 günlük izin verildi.

    Bundan sonrası helikopterle devam edecekti.
    1 tabur Kato Dağ'ında önemli bir operasyon öncesi zemin olacaktı.
    Kato Dağında üs böglesi kurmaktan ziyade hareketli bir üs bölgesi kurmaktı.

    Nasıl yani? şöyle ki kalıcı bir yerimiz olacak fakat her çatışmada desteğe gidecektik.
    Aslında üs bölgesi demek de yanlış oluyor.

    Tugayda zaman geçmiyordu adeta.
    Aslında Doğuda zaman geçmek bilmiyordu.
    Her seferinde tek bir soru ile yatıp kalkıyorduk.
    "Acaba ölecek miyim?"

    24 saatin 8 saati uykuya giyse 16 saat.
    16 saat boyunca tek bir sorunun cevabını bulmak çok sıkıcı ve zamandan
    nefret etmemize sebep oluyordu.
    ···
  18. 693.
    +2
    Paşalar bugünlük bu kadar mesaj atın gördüğümde cevaplarım hayırlı akşamlar
    ···
  19. 694.
    +2
    Bugün ki plan yarına ertelendi paşalar haberiniz olsun!
    ···
    1. 1.
      0
      gelmiyecenmi bu akşam abi ?
      ···
    2. 2.
      0
      Yok paşam ne yazık ki
      ···
  20. 695.
    +2
    paşalar vallahi Allah şahidim yazarken utanıyorum ama yine yokum;
    Devre arkadaşlarımla askeri kampa girdik elimden geldiği kadar yazmaya çalışacağım.
    ···
    1. 1.
      0
      sıkıntı yok abi bekliyoruz biz sorun değil
      ···
    2. 2.
      +3 -3
      La anlamadımki yazdığın şeyleri kopyala yapıştır soğuttun milleti hikayeden
      ···