Sahura kadar uyanık kalmak isteyen okusun...

Trabzon'un bir sahil ilçesinde yaşıyorduk. Yazın ortası gelmişti ve annem babam fındık toplamak için köye gitmeye hazırlanıyordu. Bende evde yayılacaktım. 11. sınıfın yaz tatili olduğu için arkadaşlarım hep ders çalışıyordu benle takılacak çok kişi bulamayacaktım.
5 katlı apartmanımızın 4. katında denize bakan tarafta oturuyorduk babamları yolcu edip balkona çıkıp bir sigara yaktım. 2-3 saat sonra dışarı çıksam mı diye düşünürken birden telefonum çaldı. Arayan amcamdı. Telefonu açtım, köye giden dolmuşun kaza yaptığını babamın bacağının kırıldığını annemin iyi olduğunu söyledi. Babam yerine köye benim gitmem gerekecekti...

Köy dolmuş durağına gittim. Arabayı beklerken bir amca çay ısmarlamak istedi önce istemesemde ısrar edince oturdum. Havadan sudan konuştuktan sonra arkamızda adamların saçma sapan şeyler anlattığını duydum. Bizim köyde bir aileye büyü yapılmış vs. Dinlediğimi anlamış olacaklarki konuşmayı aniden kestiler. Birkaç dakika sonra araba geldi. Kulaklığımı takıp yolun bitmesini beklerken uyuya kaldım.
Arabanın bir tümseğe takılıp kaza yapmasıyla uyandım. Gözlerimi açtığımda araba ters dönmüştü. yanımda oturan teyzenin kafası kırılmıştı ve benden başka hayat belirtisi veren yoktu. Daha tuhafı ben en ufak yara bile almamıştım. Sürünerek arabadan çıktım ve o sahneyle karşılaştım...

DEVAM EDECEĞiM 10 DK iÇiNDE BEKLETTiĞiM iÇiN ÖZÜR DiLiYORUM

OKUDUĞUNUZU BELLi ETMEK iÇiN ŞUKU YADA ENTRY GiRiN OKUYAN YOK SANDIM ONDAN DEVAMINI YAZMADIM

Araba ters dönmüştü ve patikanın etrafındaki ormanlıkta gölgeler dolaşıyordu. Beni asıl dehşete düşüren ise kafamı kaldırdığımda gördüğüm oldu, gökte hiçbirşey yoktu, ne yıldız ne güneş ne ay, HiÇBiRŞEY. Kendime gelip önüme döndüğümde ise 1 metre boylarında iğrenç bir yaratık bana koşarak geldi ve üstüme atlamasıyla uyanmam bir oldu. Arabada sızmışım ve bu saçma rüyayı görmüşüm. Durakta adamların konuşmasından etkilenmiş olmalıyım diye düşündüm. Köyede gelmiştim zaten. Saat akşam 9 civarıydı. Arabadan inince Amcam beni aldı ve eve yürümeye başladık.

Amcamla sarıldık ve eve yürümeye başladık. Okulun nasıl gittiğini sordu. Bende geçiştirdim ve konuyu değiştirdim. Eve giderken su almamız gerektiğini söyleyince amcamla yolumuzu değiştirip daha küçük bir patikaya saptık. Bir süre sonra ileride su alacağımız çeşme göründü. Tam oraya giderken amcam birden beni durdurdu ve geri dönelim dedi. Amca su alacağız noldu dedim sinirli bir şekilde dön gidiyoruz Ferhat dedi. Bende ne olduğunu anlamadan dediğini yaptım. Hızlı adımlarla eve giden patikaya geri döndük arkamı dönüp çeşmeye baktığımda ordaki sudan kara bir kedi su içiyordu...

Mahallemize geldik o zaman sadece bizim evde hayat vardı diğer kişiler daha sonra gelecekti. Yani ışıkların açık olduğu tek ev bizimkiydi. Eve gelince anneme sarıldım, salonda oturduk sohbete başladık. Kaza anını sormadım kötü etkilendikleri için. Sohbet böyle devam etti saat 11.30 civarı tam yatmaya hazırlanacakken üst kattan deli kuzenim Hülya çığlıklar atarak aşağı indi. Amcam onu tutup kontrol etti ama ağlamaya devam ediyordu. Elleri kan içindeydi ve iğrenç kokuyordu. Göz altlarından uyumadığı belliydi. Bana bakakaldı ve birkaç dakika gözgöze kaldık. Sonunda üzerime atlayarak bağırmaya başladı; NEDEN GELDiN? NEDEN? NEDEN?

Babası onu benden ayırmaya çalışınca babasına saldırdı, ama böyle bişey nasıl olabilir? Babasına sanki en azılı düşmanıymış gibi öldüresiye saldırıyordu. En sonunda Babam sakinleştirici vererek onu uyuttu. Odasına çıkardılar. Ben oturduğum kanepede mıhlanmıştım. Babamlar aşağı inince bana onun çok hasta olduğunu annesinin ölümünden sonra durumunun çok kötüye gittiğini söylediler. 3 günde bir uyuyor, çok az yiyor, banyo yapmıyormuş. Amcam bana duş almak isteyip istemediğimi sordu. Bende istediğimi söyleyip üst kata banyoya çıktım. Havlu verip gitti. Bende yıkanmaya başladım.

işim tam bitecektiki banyonun kapısı açıldı. Gelen Hülyadan başkası değildi. Kapıyı kapattı...

Çırılçıplak vaziyetteydim bu delinin napacağı belli olmazdı bende duşakabinden çıkmamaya karar verdim aynı zamanda babamı amcamı çağırıyordum ama nafile. Hülya yaklaştı ve duşakabine girdi. Ben onu itmeye çalıştım ve yere düştük. Beni boğmaya çalıştı bende onu üzerimden itmek için tuttum ve üstüne çıktım kollarını yere sabitledim. Tam o sırada amcam kapıyı açtı. Gördüğü manzara apaçıktı.. kızının üstünde çıplak vaziyette duruyordum. O an amcam deliye döndü. Hülyayı aradan attı ve beni dövmeye başladı. Aynı zamanda bağırıyordu; ŞEREFSiZ, IRZ DÜŞMANI, iT OĞLU iT!

Ben olayı açıklamaya çalışma gayreti bile göstermedim. Babam geldi ve bizi ayırdı üstümü giydim ve amcamla hiç konuşmadan odama geçtim. Hayatımın en kötü anını yaşamıştım.

Gece yarısı devam edecek rez alın

ŞiMDi DEVAM ET DiYEN BELLi ETSiN 5 KiŞi ÇIKARSA DEVAM EDECEM

DEVAM EDiYORUM TAMAM

O gece uyumadım. Mahallede tek biz yaşamamıza rağmen gece boyu sokakta ayak sesleri duydum ama yaşadığım travmadan sonra hiç umursamadım. Sabaha yakın 2-3 saat uyumuşum. Aşağı indim. Babamlar kahvaltı sofrasında oturuyordu Hülyada oradaydı amcam gel oğlum Ferhat dedi. Hülya dünki olayı anlattı senin orda olduğunu bilmiyormuş yanlışlıkla girmiş içeri gel kahvaltını yap dedi.

Hiçbir cevap vermeden yemeğe oturdum bişeyler atıştırıp çıktım. Babamları beklerken bahçede sigara yaktım. Babam beni görmesine rağmen bişey demedi. Sanırım büyüdüğümden böyle düşünüyor. Anneme gece yaşanan olayı anlatmamışlar. Hülyayı annemle evde bırakıp fındıklığa gitmek için çıktık...

Fındıklığa giderken köy merkezinde durup kahvehaneye oturduk. Çay söyledik babamla amcam konuşuyordu ama ben hâla amcamın beni dövmesini unutamamıştım. Bunları düşünürken kahvehanenin kapısına birden adamın biri girdi ve bağırmaya başladı; YAPTIĞINIZ ANLAŞMALARI BiLiYORUZ HEPiNiZ YÜZÜNDEN KÖYÜN YAŞANACAK HALi KALMADI! bu sırada babamlara dönerek; SENDE YANINA KALDI SANMA ŞEREFSiZ BiLiYORUM PiS iŞLERiNiZi!

Kahvedeki gençler adamı sakinleştirip dışarı çıkardı. Sessizliğimi bozup sordum babama kimdi bu diye. Kafana takma köyün delisi gibtir et dedi. Bende uzatmadım ama onu tanıdığını anlamıştım. Kahveden çıktık ve yolumuza devam ettik. Fındıklığa vardığımızda saat öğleden sonra 4 tü. Babamlar ortamı analiz edip yapacaklarını planladılar ve saat 6 gibi geri dönecektik. Hava yavaştan kararıyordu..

Eve yaklaşmıştık ve hava tamamen kararmıştı. Yürürken babamla amcamın nedenini anlamadığım bir gerginliği vardı. Soru sormadım ve devam ettik. Patikanın sol tarafından kahveye dalan adam ve 3 kişi ellerinde av tüfekleriyle etrafımızı sardılar, ben korkudan dilim tutuldu. Adam bağırdı; YANINIZA MI KALIR HE ŞEREFSiZ!

Silahını ateşledi.

Ve yer sallanmaya başladı, deprem gibiydi ama aynı zamanda kulakları sağır eden bir ses vardı. Ama bundan babam ve amcam etkilenmiyordu, sadece adamlar yere düşüp kulaklarını tıkamışlardı. Babam yerden eline tüfek alıp yerdeki adamlara teker teker sıktı. Amcamda onun peşinden eve doğru koşmaya başladılar sanki benim gelmemi önemsemiyorlardı. Ben olayın şokuyla adamın cesetine sürünerek gittim. Alnının ortasından yemişti mermiyi. Ve daha önce dikkatimi çekmeyen bir detay gördüm adamın kafasında sarık vardı ve cübbe giymişti, bu adam köyün imamıydı.

Yerden zorlanarak kalktım. Babamlar gitmişti. ama ev uzakta değildi. Eve yürüdüm.

bahçeye geldiğimde ışıklar yanıyordu. Kapıyı çalıp çalmamakta tereddüt ettim. Sonunda çaldım. Babam kapıyı açtı ve bana sarıldı. Ben gerginliğimin patlamasıyla bağırdım; BABA NE OLUYOR AMINA KOYAYIM LAN? NE YAPTIĞINIZ BELLi DEĞiL DELi EDECEKSiNiZ BENi NEDEN VURDUNUZ O ADAMLARI bunları derken istemsizce ağlamaya başlamıştım annem geldi beni kanepeye zütürdü. Uzandım.
Annem: Oğlum yemek hazırladım sakin ol babanlar herşeyi anlatacak bilmediğin şeyler var. dedi
Cevap vermedim. Amcam bana Hülyayı yemeğe çağırmamı söyledi. Üst katta odasında yemeğe gelmesini söyle dedi.

Kalktım. Merdivenleri yavaşca çıktım. Hülyanın kapısı kapalıydı, yavaşça araladım. Yatakta uyuyordu, masasında laptopı açıktı. Bilgisayarın başına oturdum. Masaüstünün ortasında bir video dosyası vardı, FERHAT yazıyordu. Benim adım yazdığı için açayım dedim. Video açıldığında Hülya konuşuyordu, ama o ruh hastası kız gitmiş çok masum görünümlü biri gelmişti. Hülya anlattı, o anlattıkça ben tutuldum

Ferhat, babanlar cinlerle anlaşma yaptı. Bu yüzden bana musallat oldular. imam efendi onları engellemeye çalıştı ama nafile. (ağlamaya başlıyor)
Beni yalnız bırakmıyorlar(video parazitlendi) hep, bana tecavüz ediyorlar.. Ferhat ben seni uyarmaya çalıştım. Gitmen lazım geç olmadan terket bu..

Hülya sözünü bitiremeden gözleri arkaya dikildi. Bir gölge ona doğru yaklaştı, elinde bıçakla Hülyanın boğazını kesti. Kanları heryere saçıldı. Masadaki ve yerdeki kan lekelerini yeni farkettim.

Yan tarafa dönüp yavaşça Hülyanın üstünden yorganı çektim.. Soğuk bedeni ve kegib boğazını gördüm. Alt kattan babam çağırdı

OĞLUM GELSENE HÜLYAYI ALIP NE BEKLiYORSUN?!

Ne yapmalıydım? Bilgisayarın üstünde bir haber sayfası linki vardı. tıkladım.

Trabzon ilçesi A köyü dolmuş kazası, sağ çıkan kalmadı. haberin Tarihine baktım.

Bu annemlerin kaza geçirdiği gündü.

Sağ çıkan kalmadı...

Yavaşça arkamı döndüm ve pencereden dışarı baktım.. Gün doğmak üzereydi... Odanın kapısı arkamdan açıldı.. gelen annem ve babamdı...

SON