/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +54 -28
    EDiT: HiKAYEMiZ BiTTi BEYLER OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERiM ŞUKULARINIZI EKgib ETMEDiĞiNiZ iÇiN.iNŞALLAH 2150 LERE KADAR YAŞAR DA BU DEDiKLERiMi GÖRÜRÜZ. BAŞKA ENTRYLERDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.
    NiCK6 LARI DA BURAYA ALAYIM (bkz: caysevmeyencayci)

    2098 yılında ruslar 3. dünya savaşının ertelenmesine neden olan ışınlanmayı buldu. çünkü onlar gerçekten o zamanki teknolojiyle kimse nasıl yaptıklarına akıl sır erdiremedi.
    gazetelerde yüzlerce sayfa yazı yazıldı çizildi ülkeler birbirlerine düştü fakat iki farklı cephe olmayı başardılar. rus cephesi ve diğerleri.
    rus cephesinde;
    -rusya
    -Türkiye
    -çin
    -güney kore.
    gerçekten millet olarak bizde şaşkındık sebebin ne olduğu sır gibi saklanıyordu.

    zaman ilerledikçe gerçekten üst seviye silahlanmalar devam etti. ruslar binbir farklı akıl sır erdirilemeyecek silahlar üretti. diğerleri cephesi çok fazla geri kalmıştı. amerikan dolarının değeri gerçekten çok fazla düştü. 1 türk lirası=8.33 amerikan dolarına denkti çünkü dünyaya hükmeden taraf rusların cephesiydi ki çin gibi büyük bir endüstri yanındaydı. bunlar kimsenin akıl sır erdiremediği gelişmelerin en basitleriydi.
    yıllar ilerledikçe geçilemez denilen hızlara ulaşan uçaklar. füzeler. HAARP projesinin bir benzeri (ASPRX999).
    yeni başlıklarla birlikte insanlar iyice ürpermişlerdi. "geldiler ve ruslarla birlikteler".
    inanmayanlar hala vardı o yıllarda. bende bu konuda üst seviye bir görevliydim mesleğim. dünya dışı varlıkları araştırma ve uzay mühendisliği. 2101 yılında buradan mezun olup hızla master doktora vs.vs. yapıp ileriledim.

    not: ilgiye göre devam güç bizimle
    ···
  2. 2.
    +6 -2
    şukulayın da beyler boşa gitmesin
    ···
  3. 3.
    +18
    bu cephelerde rastgele insanlar değil üst seviye askerler devlet yöneticileri ve bilim insanları vardı. benim gibi onlarca insan. tek bir amaç için insanlığın refahı ve savaşın bitmesi. ne kdar büyük olursak güç bizim elimizde olurdu. uzay araştırmaları yapmaya devam ediyorduk fakat bizim bilmediğimiz bazı şeyler dönmeye devam ediyordu. biz araştırmalara devam ediyorduk fakat. farklı departmanlar halinde ilerleniyormuş. şuan uygulanan uygulama yani bizim bulunduğumuz üs, area 51 in asya versiyonuydu. hala tam özellikleri bilinmese de oradan daha üstün araştırmalar devam ediyordu. taa ki o güne kadar.
    ···
  4. 4.
    +11
    araştırmalarda zayıf fakat anlamlı bir mesaj görünüyordu fakat dil ve kelimeler biraz daha eski 1970-2021 yıllarına ait kelimeler vardı. genel olarak ingilizce olan radyo sinyalleri. ya yıllar önce gönderilen radyo sinyallerimiz bize geri dönmüştü yada gerçekten iletişime geçmiştik. büyük bir an yaşıyorduk. gelen sinyali çözümlemeye çalışıyorduk. "merhaba dünya"(mesajın devamında dil biraz bozuktu) mesajı c programlama dilinde ilk öğrendiğimiz şeydi. değişik bir duyguyla bunu üslerimize ilettik fakat beklenen tepkiyi alamamıştık. ilginç bir durumdu doğrusunu söylemek gerekirse. yeni yeni mesajlar gelmeye devam ediyordu.bir sabah çevirilerle uğraşırken askeri bir bölümden gelen bir asker, bizim grubu alıp boş bir hangara getirdi. hangar pek büyük değildi soğuk beton duvarlarla kaplı zeminde belirli belirsiz kocaman bir bulanıklık. öncesi gözümde bir problem olduğunu sandım fakat durum böyle değilmiş.
    ···
  5. 5.
    +13
    bir anda mor bir ışık yandı o bulanıklığın sebebi belli oldu. ve çoğu bayılan insan arasında ben güçlü kalmaya çalışıp göz ucuyla önümde duran aşırı bir mühendislikle üretildiği herhalinden belli bir UFO yada taşıyıcı bir gemi. teknolojimiz çok iyiydi fakat daha önce hiç görmediğimiz bir metalden yapılmış kapısı penceresi olamayan ilginç br araçtı. üstüne üstlük herhangi bir ayak tekerlek vs birşey yoktu üzerine havada duran kocaman biçimsiz fakat mükemmel bir aerodinamiğe sahip birşeydi. biraz inceledikten sonra bize bunun bizimle ortaklık kuran iletişime geçen uzaylıların olduğunu öğrendik. tuhaf bir duyguydu. yıllarca komplo teorisi olarak bilinen uzaylı ırkının gerçek bir kanıtını görmüştük. sonunda bizi bulmuşlardı. ve onların iyi olduklarını anlamak pek zor değildi bu teknolojiye sahip bir ırk dünyayı saniyeler içinde güneş sisteminden silebilirdi. bu bölümden çıkıp. başka bir yere doğru ilerledik. büyükcek bir masa başında devlet başkanları, üst düzey askeri liderler . bilim insanları ve garip giyinimli insanlar. (uzaktan öyle sanmamız normalmiş yaklaşınca fikrim değişti)

    beyler yani ben yarım bırakmak istemiyorum bir kardeşim bile okuyorsa benim içn ne mutlu ama insan ilgi görmek istiyor.
    ···
  6. 6.
    +23
    yaklaşıp herkesi selamladıktan sonra şu garip insanları bize tanıttılar. dünyaya 4500 ışık yılı uzaklıkta bir gezegenden gelmişlerdi. ve bizim sandığımız o yeşil koca kafalı, uzun veya kısa yaratıklar değillerdi. gayet insan benzeri sarışın, normalden biraz büyük mavi gözlü ve biraz daha küçük ağızlarıyla bize gülümsediler. dost oldukları her hallerinden belliydi. 4 kişi vardı masada tahminimce 3 kadın ve bir erkek. resimdeki elyın ablamıza benziyorlar ciksilikte. birisi vardı ki daha dolgun göğüslere ve daha canlı gözlere sahipti. elin uzaylısı ne olduğu belli değil demeyin dünyadaki çok insandan daha güzeldi. neyse beyler durumları bizlere anlatıldı ve 15 sene önce 3. dünya savaşının boyutlarını değiştiren "teleportasyon" yani ışınlanma cihazının malzemesi projeleri bu sevimli yaratıklardan gelmişti. bize kendi içimizde olan şeyler için değil gelecekte dünyamızın çok büyük bir tehlikede olduğunu söylediler. bu arada konuşma dilleri ingilizce bunca zaman ingilizce olan dili özelliklerine göre değerlendirip araştırmalarla öğrenmişler. tehlikenin ne olduğunu az çok anlamışsınızdır. sebebi çok daha tuhaf.
    ···
  7. 7.
    +11
    bize büyük bir savaştan bahsettiler. bu öyle nükleer silahlarda geçecek gibi duran bir olay değildi. gerçekten star wars vari bir durum yaşıyorduk. gerçekçi bir savaştan bahsediyorlardı. bize aynı cephede olmamız gerektiğini anlattılar. ve evrende şuan onlarında bildiği kadarıyla 28 çeşit insanlık varmış geneli sakin ve dost canlı olmasına karşın 9 adet ırk kendilerini evrenin en üstün varlığı olarak görmekteymiş. biraz diğer ırkları anlattılar. bi sayı oalarak üstün olsak ta dediler o 9 ırk bir ittifak kurma aşamasındaymış. savaşın zamanı belirli değil fakat pek uzak görünmüyor dediler. biraz bir endişeyle birbirimize bakınmaya başladık. bize bir ortaklık teklif ediyorlardı fakat. gelişmemiz gerektiğini söylediler. odadan çıktık. biz onlarla biraz konuşup bilgi alabilmek düşüncesiyle yanlarına gittik ve başladık kendimizi tanıtmaya. ben cayci işte onlarda isimlerini söylediler fakat kendi dillerinde isimlere sahiplerdi. erkek olanın ismi Euegrexs(UE diyeceğim), bayanların ismi benimki dediğim : aerexsty(benimki olsun). diğerlerinin kardeş olduklarını ve isimlerinin. oedrlys(UK2) ve ıadresyl(UK1) olduğunu öğrendik.

    UE başladı anlatmaya:
    ···
  8. 8.
    +9
    beyler uplayın da üstlere çıkalım o kadar yazıyoruz. belirli bir kitle oluşunca devam edeceğim.
    ···
  9. 9.
    +12 -2
    gezegenleri gerçekten dünya benzeri bir yermiş kirlilik daha önceleri artan bir sorunmuş fakat biraz ilerledikçe yenilenebilir bir gezegen haline gelmişler bizim bunu uygulamak için erken olduğunu söylediler ki kannımca da öyle. doğa zaten bu düzeni sağlayabilecek güçte biz sadece ona biraz daha az yüklenmeliyiz. neyse devam etti anlatmaya. siyasi düzenleri tek devlet olarak ilerliyormuş sınıfsal farklılıklar elbette varmış fakat şuan onlar gözetilmeyecek kadar azalmış. dini olarak inanışları bizim inanışımıza benziyordu fakat anlattıklarına göre onlarda yalnız değilsiniz kısmında sayı yer konum belirtilmişti yani dini olarakta bizden haberdarlarmış. en çok ilgimi çeken kısmı. ise bizim gibi sadece 100.000 yıldır dünyada olmaları. bi bize baktım bir de kendimize. onlar 4500 ışık yılı öteden gelebilecek kadar ilerlemişken bizim hala nelerle uğraştığımız. sanırım biz gereksiz şeylerle fazla uğraşmıştık. savaşlar ölümler. ülkeler egoları. doyumsuz yöneticiler. inanışlar. ırkçılık. gelişime taş koyan nedenlerden bazıları. ekledi daha sonra evrenimizde bizden daha geride olan bir ırk yokmuş ve hemen hemen dünyalarına iniş zamanları hepimiz için aynıymış. yani bu bir yarış. zekilik zeki canlılar değillermiş fakat hepsi çalışkanmış. aklımda bir anda acaba dünya sırf japonlardan oluşsa ne durumda olurduk. ben düşüncelere dalmışken siz neler yaptınız bu süreçte diye bir soruyla irkildim benimki konuşmuştu.
    ···
  10. 10.
    +4 -2
    beyler kusura bakmayın yarın yazmaya devam ederim kimlik işlerim falan var hadi allaha emanet
    ···
    1. 1.
      0
      Bırakma kardeşim bitir bi şekilde. Zamanın oldukça yaz.
      ···
  11. 11.
    +1
    beyler geldim devam inşallah gösterin bakalım kendinizi
    ···
  12. 12.
    +2
    bizim de ırkımızın 100.000 yıl önce geldiğini yaklaşık yavaş bir gelişme süreciyle bu güne evrildik. bazı kötü olaylar bu gelişmelere taş koydu. dinler yenilik ve bilim istemedi, insanlar araştırma yapmak yerine savaştılar. yazımız bile daha yeni ortaya çıktı. matematik yeni çıktı. fakat gelişme yinede yavaştı ki durum ortada. uzaya bile daha 200 yıl önce çıktık ayı keşfettik geçen yıllarda marsa gidecek olan ekipin kalacak yerlerinin yapılması için malzeme ve robotlar gönderildi. çevresel olarak dünyayı kirletiyoruz. küresel ısınma giderek artıyor. buzullar eriyor mars arayışı da bu yüzden elimizdekine sahip çıkamadık orayı yedek bir gezegen olarak dünyalaştırmaya çalışıyoruz. fakat sizin söyledikleriniz anlattıklarınız azımsanamayacak kadar önemli. büyük bir savaştan bahsediyorsunuz. bizim ırkımız çok savaşlar yaptı, kardeş kardeşi kırdı. gelişemedik. tam bunu söylediğim sırada UE: biz sizin gelişmenize yardımcı olcağız yeter ki o gün geldiğinde bizim saflarımızda savaşın. evreni bu istilacılardan koruyabilelim. bunları devlet büyükerine açtıktan sonra. o 3. dünya savaşı gerekçesiyle bize inanmayacak karşı devletleri inandırmak zorundaydık. ateşkes imzalanmış biz arkadaşlarımızla birlikte ABD ye doğru yol aldık. uzaylı arkadaşlarımızın araçlarıyla gittik. gerçekten kısa bi yolculuktu. hani tabiri caiz ise gözümüzü kapatıp açana kadar oraya ulaştık. hemen abd başkanının makdıbına ulaştık. özel bir görüşmeydi bu. ses odalarından dinlenemeyeceğimiz bir odaya girdik. area 51 in gerçekten içerisindeydik.
    ···
  13. 13.
    +3 -1
    konuşuldu araştırmalar yapıldı durum tekrar onlara da anlatıldı. insanlığın birlikte olması gerektiği açıklandı. bize destek olacaklarını da anlattılar. rusya, çin, abd de kurulması için 3 adet üs gemisi getirildi. teknoloji ve islahlanma hızla artıyordu. savaşın ne zaman başlayacağı bilinmiyordu. bilinmezliğe doğru ilerliyorduk. yeni nesil uçaklarımız artık uzay gemileri olmuştu. gerçekten ulaşılmak istenen her yere gidebiliyorduk. mesafeler ortadan kaldırılmıştı. ışık hızı artık bir ölçü olmaktan kalkmıştı. yeni araçlar. uzayda zamanı büküp kısa sürelerde çok uzun mesafeler katedebiliyordu. silahlar öyle kıtalar arası olmaktan çıkıp galaksiler arası nükleer özellikte zararlı radyasyon yayan küçük ışın bombalarını atabilir hale gelmişti. bunları kulanacak askerler uzaylı ırkından insanlar ve bizlerdik. her ülkeye konuşlandırılmış binlerce silah. gemiler hızla arttırılıyordu. fakat artık bizde birşeylerin farkına varıp. yeni devasa bir askeri üs kurmalıydık. kurulan üs uzayda ay boyutunda metal bir gezegendi. aslında bu gezegen bile başlı başına bir silahtı. içerisinde askerler gemiler vs vardı. bu arada dünyadaki uzaylılar da artıyordu.
    ···
  14. 14.
    -1
    beyler geldim kısa süre içerisinde devam isterseniz yeni başlıkta devam edelim
    ···
  15. 15.
    +2
    ben benimki dediğim uzaylıyla daha farklı konuşmaay başlamıştım sanırsam ondan hoslanmaya başlamıştım fakat ona bunu nasıl söyleyebilirdim. onların doğası gereği giyimliydiler fakat öyle fazla bir giyim değil. açık sayılabilir. dekolteyse dekolte yırtmaçsa yırtmaç. insanı gerçekten çok fazla heyecanlandırıuordu. bira daha zaman ilerledikçe onun da bana bakışlarının değiştiğini farkettim. bir akşam odasına gitmeye karar verdim. içer mi bilmiyordum fakat yanıma iki kadeh ve bir şişe şarap aldım. ve başladım koridorları sırasıyla geçmeye. yaklaştıkça heyecanım artıyor kalbim ağzımdan çıkıcak gibi oluyordum ve nihayet geldim. kapıyı tıklattım açtı. gayet hoş görünüyordu içer girmek için izin isteyip sandalyeye oturdum elimdekileri görüp ne olduğunu sordu. alkol nasıl anlatabilirdim ki denemelisin diyebildim sadece. birer kadeh koydum ilk yudumunda biraz suratı ekşidi fakat beğendiğini söyledi. ben yavaş içiyordum. sanırım onun damak tadına uymuştu bu. bir süre sonra hafif çakır olunca ondan hoşlandığımı söyledim o kocaman gözlerine bakıp. oda bana benden hoşlandığını söyledi. bana biyolojik birşeyler açıkladı. buraya gelmeden araştırma yaptıklarını ve bizim cinsellik kavrdıbının birebir aynı olduğunu dna yapısının hücre düzeeninin vs. vs. ben konunun nereye gittiğini ankamıştım. ki aklımda da bu olay vardı.
    ···
  16. 16.
    0
    yavaş yavaş yakınlaşmaya başladık. ellerinden tuttum önce sonra belinden kendime çektim biraz. önce yakınlaştık dudaklarımda nefesini hissedebiliyordum. bir süre sonra o nemli küçük dudakları dudaklarımdaydı. saçlarını geri atıp gerçekten öpüşmeye başladık. beni yatağına oturttu. kucağıma oturdu. gerçekten çok heyecanlı ilerliyordu yavaş yavaş dudaklarımdan aşağıya doğru indi. pantolonumun düğmelerini yavaş yavaş açtı bu beni gerçekten daha da tahrik ediyordu. ne yaptığımı düşünemiyordum. sonra sonra aklım başıma gelmişti. ben dünya dışı bir varlıkla birliktelik yaşamk üzereydim. fakat durmadım. dünya üzerinde ilk olacaktım. daha sonra benim çavuşu hazır olda görünce heyecanlandığını hissettim. bizim gezegendekiler bu kadar büyük değil dedi. benimki hatrı sayılacak kadar büyüktü yani görenlerin genel tepkisi büyük olurdu. sonra yavaş yavaş ağzına almaya başladı. hem yalıyor hemde handjoba devam ediyordu. elleri küçük fakat parmakları biraz uzundu. bir süre böyle gittikten sonra ben o dolgun göğüslerle buluşmak için üzerindekileri çıkardım. gözlerime inanamıyordum. gerçek bir uzaylı ve dünyadaki tüm hatunlardan çok çok daha güzeldi. pamuk kadar yumuşak teni dolgun göğüsleri için de geçerliydi. o işini bitirdikten sonra ben gğüslerinden başladım sonra kendimi kukusunun yanında buldum. eşofmanını sıyırıp o güzel küçük etli ve sulu dıbı gördüm. harikaydı tertemizdi. zaten tüyleri yok bizim gibi değiller. saç kaş kirpiklerinde kıl tüy grubu vardı. tertemiz dıbına dil darbeleriyle daha da ısletıyordum. artık vakit gelmişti. apollo 11 in kalkışı gibi çavuşu dayayıp o taze dıbından içeri girdim. o anki titreyişi, ve inlemesi beni çıldırtmıştı. hızlı hızlı git gellerle daha da çoşuyordu. geliceğimi anlayınca çıkarıp ağzına boşaldım sonuç olarak herhangi bir doğumda ortaya ne çıkacağını bilemezdim. o gece boyu defalarca birlikte olduk. sabah uyandığımda kollarımın arasında uyuyordu. harikaydı gerçekten bakmaya doyamayacağınız bir güzellikteydi. uyandığında bir öpücük verip üzeerini giyindi.
    ···
  17. 17.
    0
    o an kafama zınk etti. dün radarda gördüğüm noktalar. savaş çok yakındı. dünyamız gerçekten 10 yıl içinde çok fazla ilerlemişti. uzay teknolojisi heryerdeydi. o hayal denilen uçan arabalar gerçekti ulaşım havadan ilerliyordu fakat şu an dünyada seferberlik ilan edilmişti eli silah tutabilecek herkes hazırdı. svaş kapının ardındaydı. sanırım dün gece benim son gecemdi diye düşündüm aklımdan. para denen olay 2 sene önce kaldırılmıştı. lükslerden vazgeçilmiş. herkes biraz daha yaşayabilmek için uğraşıyordu. bir makine düşünün o makinen düzgün işlemesi için motor kadar. bir somun bile önemliydi. çiftçilik hayvancılık herşey devam ediyordu. ama dünya savaşın eşiğindeydi. önce savaş dünyadan 1 ışık yılı uzakta samanyolu galaksisinin dışında yıldızlar arası bir yerde gerçekleşmeye başlamıştı. metal kale denen gezegenimsilerden onlarca üretmiştik. o konumda savaşması için klon robot askerler vardı yani herşey otomatikti yapay zeka bu robotlar düşmanı belirler bu zamana kadar olan savaşlardan yapılan taktikleri uygularlardı organize olarak savaşırlardı. fakat karşımızdakiler öyle azımsanacak düşmanlar değildi. onları ilk görüşümüz. bir robot askerin kamerasına yakalanan görüntüydü. şu yeşil varlıklar evet farklılıklar da vardı evrende. herkes insan görünümünde değilmiş. o yaratıklar resimlerde animasyondakiler gibi de değillerdi. çok çirkin metal gibi parlaklardı. sanırsakta ortalama 2.5 metre boylarındaydılar. boşlukta ekipmansız hareket edebilen varlıklardı. belkide üzerlerindeki bir şekil zırhtı. bunu anlamak için bir tanesini ele geçirmeliydik. savaş sıcak değildi fakat büyüktü. yeni bir evren yaratacak kadar güçlü patlamalar gerçekleşiyordu uzayın derinliklerinde. direniyorduk yarıya yarıya düşmanı kırmıştık. ama asıl silah bizden saklanmıştı sanırım.
    ···
  18. 18.
    0
    o metal gezegenler birbirlerine yaklaşmaya başladı. dünya çevresinde yaklaşık 100 civarı yapılmıştı. dediğim gibi birbirlerine yaklaştılar. beşgen prizma görünümünde bir yapı sanırım bu bir silahtı. planları inceledim bu silah inanılmaz güçte bir silahtı i kocaman birkaç galaksiyi evrenden silebilecek kadar büyük bir silahtı bu. ve hedefi doğru bulmalıydı ki tek atış hakkı vardı. yükleme devam ediyordu her an atış yapılması gerekebilirdi ve o an kocaman bir ordu karşımızda belirdi. sayısız gemi sayısız üs ve ortalarında kocaman bir gemi. anladığınız gibi bu ana merkezdi. ve diğer tüm gemilerin kontrol yeri olmalıdı emirler buradan veriliyor olmalıydı. hedef ertık belliydi fakat başka bir dalga olabilir miydi. bilmiyorduk. ama risk almaya değmeyecek kadar mühim bir durumdaydık. ve yapmamız gerekeni yaptık. o gemiye nişan alıp ateşledik. geminin patlamasıyla kocaman bir karadelik oluştu etkisi bizim için değil ama çevredeki diğer gemiler için çok güçlüydü. hepsini içine çekmesiyle yok olması bir oldu. sanırsak kurtulmuştuk fakat tehlike tekrar nüksedebilirdi. silah hala çalışıyorken sıradaki hedefler. istilacıların gezegenleriydi.
    ···
  19. 19.
    0
    hedefler belirlendi 9 farklı hedefimiz vardı. tek tek hedefler alınıyordu. ateş emri verildikçe bilmediğimiz kaç aile yok oluyordu fakat yapmak zorundaydık. onlar oldukça evren tehlikedeydi. hedefler temizlendikten sonra diğer gezegenlerdeki tüm canlılarla barış anlaşmaları imzalandı. yaşama uyumlu gezegenlerde ortak yaşam alanları oluşturuldu. savaş sonlanmıştı. bildiğimiz kadarıyla. evren büyüyordu zaman ilerliyordu belki biryerlerde yeni dostlar oluşuyordu gelişiyordu, yada yeni düşmanlar. belki de yarın yeni bir istilayla karşı karşıya kalacaktık. dünyalar karşılıklı kaynaştı. robotların bazıları farklı alanlarda insanların ihtiyaçlarına göre tarım hayvancılık sanayi işlerinde kullanıldı insanlık refah seviyesi arttırıldı ve tek devlet fikri dünyada hayata geçti devlet tek ülkeler özgür halde. ben ben o uzaylı hatunla evlendim. miami sahillerinde bir bungalovda yaşıyoruz. iki evladımız var allah bağışlasın. melez bir ırk geldi evrene bize daha çok benziyorlar tüm özellikleriyle fakat insan oğlundan çok daha zekiler. bunları sizlere anlatmak için gelecekten geldim zaman makinesi kullanımı özgürleştirildi. insanlık tarihini değiştirmek yasak. sadece bu zamanların nasıl geçtiğini öğrenmek için gelebiliyoruz. ben özel bir izinle size bunları anlatıyorum. hepiniz allaha emanet.

    NOT: SORULARINIZI ALABiLiRiM GENÇLER. HiKAYEMiZ BURADA BiTTi. HEPiNiZi SEViYORUM.
    ···