/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +92 -39
    arkadaşlar anlatacağım olaylardan etkileniyorsanız zaten okumayın... gibimsonik açıklamalar yapmayacağım iki yıl sonra yeniden dönüyorum sözlüğe... sizden tek ricam burdakileri denememeniz... saat 14:41 gibi başlamayı düşünüyorum hikaye hakkında birkaç isim vereyim

    uzun yıllar önceydi lise iki bitmişti isviçreye gitmiştim isviçrenin kuzey doğusunda yıl 2004 falan
    ···
  2. 2.
    +23 -2
    arkadaşlar 14:41 de başlayacağım partları yazıyorum saatin de denk gelmesiyle beraber kaliteli bir olaya başlayacağız rezlerinizi alın sözlüğe girmeyeli de iki buçuk yıl olmuş... rahat bıraktıkları sürece partları serice atıcam
    ···
  3. 3.
    +29 -4
    yalnız gitmiştim isviçreye, oralarda gideniniz var mı bilmiyorum türkiyenin apart otelleri gibi yerleri çok olur
    ve insanlar aile yapısına genelde sahip değillerdir oralarda tek yaşarlar... ( en azından çoğu kesim böyle)
    bir kadınla tanıştım musevi asıllı bir isviçreli... benden yaşça da bir hayli büyük
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu ne yarram kısa yazma adam akıllı uzun part at
      ···
    2. 2.
      0
      Haklı oyüxden çugu
      ···
  4. 4.
    +18 -1
    okuyan var mı arkadaşlar partları yazıyorum ona göre devam edicem
    ···
  5. 5.
    +36 -1
    ben o zamanlar 16-17 yaşlarında falansam o hanfendi de 30-32ydi ablamız gibiydi...
    sıcak bir isviçre gecesiydi yer frauenfeld isvicre'nin kuzey doğusu zürih'in doğusuna doğru
    alman sınırına yakın kanton spital ( yani kanton hastanesi) yakınlarında bi lojmanlardaydık...
    (lojman ama apart otel gibi... söylemistim ilk entryde yemek falan veriliyor... )
    ···
    1. 1.
      +1
      Bi lojmanlar
      ···
  6. 6.
    +13 -1
    okuyan varsa ses versin ona göre devam edeceğim
    ···
    1. 1.
      0
      rezervasyon
      ···
    2. 2.
      0
      Yaz zamqi
      ···
  7. 7.
    +35 -2
    seri partlar atıyorum geldiyseniz yazın arkadaşlar onlineım
    benim odama geldi gece saat 23 suları sene 2004 16lı yaşlarda çocuğum daha... abla tarotçuydu
    hemen aklınıza şey geliyor değil mi arkadaşlar 16lı yaşlarda bekar bi erkek 30lu yaşlarda abla
    bir aşk meşk anlamında söylemiyorum bunu orda herkes herkesle güveniyor çünkü bir lojmanda kalıyorduk

    şuan anlatırken epilepsim azdı... başım dönüyor ve dudaklarım uyuşuyor tıpkı o geceki gibi... aslında ben
    çok matematiksel düşünen realist bir adamım kadere inanırım bazen de inanmam Allah'a itikatım tamdır bir
    Müslüman gibi görevlerimizi dört dörtlük yerine getirebiliyor muyuz? mutlaka ekgibliklerimiz var... biliyorum ki
    müslümanlık dininde de hurafe büyü falan filan hepsi büyük günah onun için büyüye inanmam hayatımda falcıya gitmedim
    hayatımda büyü bozma yok şeyine idrar damlat efendime söyliyim altına bilmem ne köpek kemiği koy civciv kulağı koy
    ben bu işlere inanmam... (yani o güne kadar öyleydi... ) fakat odada on kusür sene önce o kadından yaşamla ilgili evrenle ilgili
    tarotla ilgili ibranilerle ilgili islam öncesi dönemle ilgili yaklaşık 8 aylık bir süreçte çok şey öğrendim... o zaman çok genç bir çocuktum
    ···
    1. 1.
      +2
      ahmet çakar çık hesaptan
      ···
  8. 8.
    +26 -6
    dudaklarım iyice uyuşmaya başladı... yeniden uyarıyorum arkadaşlar daha hikayeye başlamadık etkilenenleriniz olabilir... yada anlatacaklarımı bir
    hikayeymiş gibi okuyun fazla ciddiye almayın... ben sıcak bir süt ayarlıyım kendime siz de kesinlikle ve kesinlikle denemeyin devam ediyorum...

    hayatımda ilk defa ve son defa böyle bir kadınla tanıştım Lugano'lu bi isvicreli adı Esther yer isvicre frauenfeld kanton hastanesinin lojmanları
    yazın kadın çok dini bütün iyi bir musevi inançlı isviçre vatandaşı hemşire aylardan muhtemelen temmuz, temmuzun sonu sıcak, ama isvicrenin sıcağı
    cok güzeldir basel falan sanmayın ama benimki doğu tarafta... Esther'in elinde oyun kağıtları bana inançlı mısın? diye sordu

    gayet emin bir şekilde tabii dedim
    -müslümansın di mi?
    -elhamdurillah desem anlamazdı, evet tabi dedim
    -bak genç adam, istikbal kovalıyorsun geleceğini öğrenmek ister misin? dedi
    (yaşım 16, çok deneyimsizim, hayat deneyimim yok ama çok cazip geldi)
    başladı tuhaf tuhaf üzerinde şekiller olan iskambil kağıdına benzeyen karton mu plastik mi olduğunu tam anlayamadığım el büyüklüğünde kağıtları açmaya
    ···
    1. 1.
      +1
      Seri yaz bin
      ···
    2. 2.
      +4
      yazsana amk elim gibimde kaldı
      ···
    3. 3.
      +1
      seri yaz bin rezz
      ···
    4. 4.
      +1
      Şu noktalama işaretlerini doğru kullan aq devrik cümleler kuruyosun anlayana kadar ebemiz gibiliyor
      ···
    5. 5.
      +1
      Elhamdülillah zaten o arada r yok
      ···
    6. diğerleri 3
  9. 9.
    +24 -1
    böyle kartlarda boynuzlu adamlar yuvarlak güneş üçgenler falan tarot hayatımda ilk defa görüyorum... bu ne? dedim bu dedi tarot
    sen falcı mısın? dedim
    tam değil. dedi
    ben çok inançlı bir museviyim dedi...

    41 ay sonra başına büyük bir iş gelecek dedi
    bana mı? dedim alaycı bir şekilde.
    evet dedi
    ne gibi? dedim
    belki öleceksin, belki ölümden döneceksin, 41 ay sonra senin için kritik bir dönem çok istediğin şeyler belki olacak ama büyük bir sıkıntı da
    yaşayacaksın dedi.
    şimdi düşünüyorum o olaydan sonra hesaplara göre 42 çıkıyor ama bir ay geç hesapladım herhalde 41 ay sonra babamı kaybettim 2007 aralık

    41 dedi sustu sonra 13 mesela birçok hristiyan müslüman dininde uğursuzluktur şudur budur falan
    ama 41 eğer birçok şeyde 41 ön plana çıkıyorsa bil ki o iş büyük felaketle sonuçlanır... bunu hep yaşadım
    2018 milli piyangoda 2000 tl çıktı bilet numaram da 41 le başlıyordu (4138011)
    ···
    1. 1.
      0
      Eee yani
      ···
      1. 1.
        0
        Hikayeye 41'le başlamış, hikayenin devamında ebemi gibtiler, öldüm öteki taraftan yazıyorum falan deyip yarım bırakacak işte.
        ···
    2. 2.
      0
      Kardeşim iyi hoşta anlatım kuvvetin tarzın yavaş ve bozuk biraz daha düzelt büyük part at 10 num olur.
      ···
    3. 3.
      +1
      Benim doğum tarihim 41 laaan
      ···
      1. 1.
        0
        Yıkıldım aq fjdgfkf
        ···
    4. 4.
      0
      yok ebesinin nikahı
      ···
    5. 5.
      0
      Vay amk fded
      ···
    6. diğerleri 3
  10. 10.
    +4
    geldim beyler seri seri başlıyorum kuaföre gitmistim
    ···
  11. 11.
    +16
    kaldığımız yerden devam edelim...
    Esther durgunlaştı senin ailenden birine büyük bir büyü yapilmis cok onceden ve sen bu ailenin 41. kuşağısın şuanlık görebildiklerim bunlar dedi
    sonra başlığın resmindeki kağıda benzer bir kağıt hazırladı üzerine arap ve latin harfleri dışında başka harflerden oluşan bir şeyler yazdı
    sonra okumaya başladı ve ben söyledikten sonra tekrar et dedi dediklerini tam tekrar edecekken kapı çaldı baya bi korkmuştum ama gelen Nate'di
    yani şu ana kadar hiçbir paranormal bir olay yoktu sadece tam olarak olaylara kendimi veremesem de bir şeylerin olduğunu hissetmek beni korkutmuştu.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez bakıyım
      ···
  12. 12.
    +14 -1
    size Nate'den bahsedeyim Nate 24-26 lı yaşlarda hristiyan fakat dinine bağlı değil aslen siyahi asıllı Fransız size bahsettiğim kanton hastanesinde erkek hemşire lojmanda aynı
    katta üç oda bulunuyor tahmin ettiğiniz gibi birinde musevi Esther diğerinde hristiyan Nate ve son kalanda da ben kalıyordum... Nate'i odaya
    almama Esther biraz bozulmuştu sanırım çünkü kapıda Nate'in sesini duyunca tarotlarını hızlıca toparladı içeri geçti Nate oturuyorduk sxe(her
    defasında kendimden bahsederken sxeyle dollendiren gercekler yazmayacağım sxe diye kısaca gecicem) sxe korkunç bir rüya gördüm sana anlatmalıyım
    dedi Esther'a somurtkan bakarak sözlerine devam etti 4 kadın beni kovalıyorlardı ama görüntüleri hiç hoş değildi diyip tekrardan Esther'a baktı
    sanki aralarında daha önce bir münasebet geçmiş gibi sonra Esther toparlandı neyse sxe sonra görüşürüz diyip kalktı gitti hicbir şey anlamadım

    yaşça ve cinsiyetten dolayı da Nate'i kendime daha yakın buluyordum daha çok abi kardeş gibi bi ilişki kuracağımıza inanıyordum. Esther gittikten
    sonra Nate sanki rahatlamıştı ve birden lafa girdi bak sxe, ben lojmana taşınalı bir birbuçuk ay oldu olmadı ama buraya geldiğimden berihiç
    rahat değilim. sanki burada beni etkileyen burda olmamı istemeyen şeyler var dedi. ayağa kalktı ve ağır adımlarla pencereye doğru ilerledi
    biz 4. kattaydık ve penceremizden ormana bakan güzel bi manzaramız vardı ya da hiçbir şeyin farkında olmayınca güzel geliyordu...
    ···
  13. 13.
    +11 -1
    ormana doğru gözünün en uzaklara gidebileceği yerlere derin derin bakıyordu
    kahve yapayım mı? dedim cevap vermedi. pek konuşmayı da sevmezdi zaten, neyse ben iki kahve yapayım diye odadan çıktım arkadaşlar her katta tek
    mutfak var yani anlayacağınız üç odanın mutfağı ve balkonları ortak mutfağa doğru ilerlediğimde Esther'da oradaydı boş tavada su kaynatıyordu
    ilk önce pek dikkatimi çekmese de cezve varken neden tavada kaynatıyordu ki? beni görünce biraz afalladı ve sxe neden geldin? dedi. Bu sorusuna
    gülerek karşılık verdim ve mutfak ortak kullanım alanımız değil miydi? gelmemden pek bi rahatsız olacak ki arkasını döndü ve camdan bakmaya
    başladı ocağın yanında yine o bilmediğim yazdığı değişik şeylerden yazmıştı yine anlam verememiştim ve kahvemi yapıp odama gittim.
    Nate kahveyi beğenmişti farklı işler yapsak da yaşça ondan ufak olduğum için bana çaylak gözüyle bakıyordu ilk haftadan kendimi sevdirmiştim

    kahveden bir yudum aldı ve esther dedi gözlerimin içine bakarak... evet? dedim. nasıl biri sence? dedi. bugün bana söylediklerini söyleyip
    söylememek arasında kararsız kalmıştım ama bahsetmedim... Nate daha tanışalı bir hafta oluyor ama tanıdığım kadarıyla dinibütün birine benziyor.
    dedim... ah bu museviler hep böyle görünürler zaten! diyerek mırıldandı. anlamadım? dedim... ben musevi olmasam da başka birinin başka dinle
    yargılanmasını ya da bir kişi kötü diye o dinin kötü olacağına inanan biri değildim ama Nate'in böyle demesi Esther hakkında daha da meraklanmama
    sebep olmuştu... kahveleri içtik konu dağıldı nate odasına geçti saat üçe geliyordu ve yatmam gerektiğini düşündüm yatmak için yatağa doğru ilerledim.
    ···
  14. 14.
    +15
    o günün de verdiği yorgunlukla aklıma hiçbir şey takılmadan yatmışım. hani bazı günler olur ya yatağa girdiğiniz an uyursunuz işte öyle oldu...
    balkondan gelen tıkırdılar beni uyandırdı... sabah olmuş balkona çıktım şortla çıkmam Esther'ı kızdırmış olacak ki beni görünce hemen içeri
    odasına geçti. Kendime kızdım sxe olum kadın dinibütün sabah sabah niye şortla çıkıyosun balkona diye. sanırım bunlara alışmam gerekecekti
    herneyse hastanede giymem için önlüğüm ve pantolonumu arıyordum havalansınlar diye balkona asmıştım emindim ama yoktu. odama geçtim aramak için
    sonra balkonun kapısını tıklattı Esther ve eliyle eşofmanlarımı uzattı. Ütülemiş kendimi ona karşı borçlu hissetmiştim gözükmeden aldım giydim.
    kahvaltımız en alt katta veriliyordu. gerçi ona kahvaltı demeye de bin şahit ister ama o zamanlar yiyorduk işte bir şeyler.
    hazırlandım ve on dakika kadar sonra kahvaltı için en alt kata inecektim merdivenlerde tekrardan Esther'la karşılaştık "şey ben özürdi.. derken
    sözümü kesti sorun değil dedi. ve çok teşekkür ederim hiç gereği yoktu diye sözlerime devam ettim. Her ne kadar hoşuma gitse de kıyafetlerimi
    alıp ütülemesi beni yeniden tedirginleştirmişti. Nate'in deyimiyle çaylaktım ama bana birisi iyilik yapıyorsa karşılık bekliyordur. bunu anlayacak
    olgunlukta olduğumu düşünüyordum. Esther önde ben arkada kahvaltıya indik.

    Kahvaltı sıradandı yemek yerken pek konuşmayı sevmem. kanton'a da geç kalıyordum zaten hızlıca yedim ve kalktım. o gün kanton'da hiç karşılaşmadık
    ama bugün üstümde bi uyuşukluk var gibiydi sanki. Beraber çalıştığım aşağı yukarı benle yaşıt, benimle aynı kaderi paylaşan ailesinden uzakta yeni
    gelmiş Karolina Wiktoria vardı. gerçekten güzel bir kızdı sarışın dalgalı saçlarına bakıp dalmışken sxe bugün biraz durgunsun ne oldu dün gece?
    diye sordu. Ne oldu dün gece demesi beni şaşırtsa da amaan canım öylesine sormuştur diyip yok bir şeyim ya lojmanda çok ses oldu uyuyamadım diye
    geçiştirdim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam devam
      ···
    2. 2.
      +1
      Devam devam
      ···
  15. 15.
    +18 -1
    acaba Wiktoria Esther'i tanıyor muydu? bilinçli olarak mı sormuştu? gibi sorular aklımı kurcalayıp duruyordu telefon çalmış duymamışım bile.
    Wiktoria kafama vurdu şaka amaçlı ve uyarıcı bir tavırla Niko (amirimiz) bu halini görürse vay haline dedi. Doğru söylüyordu acilen
    toparlanmam gerekiyordu. Hey Wiktoria beni yirmi dakika yarım saat kadar idare edebilir misin? dedim. kahve yapıp kendime gelmeliydim
    aslında ikimiz de iş hakkında hiçbir şey bilmiyorduk ama Wiktoria iyi kızdı ve tamam ama bir şartla dedi. Nedir? dedim gelirken bana da kahve
    getir diyince şaşırmıştım kahve yapacağımı nerden bilebilirdi ki?. Pek üstünde durmasam da tamam diyip gülerek ayrıldım yanından. Kantine gittim
    Esther da oradaydı. Sigara içiyordu ve oradaki arkadaşlarıyla konuşuyordu, selam verip vermeme arasında gidip geldim o ara gözgöze geldik tam
    selam verme manasına gelen sırıtmayı yapacaktım ki gözlerini kaçırdı ve beni tanımazdan geldi. Şaşırmıştım ne olmuştu ki pantolonumu ütüleyen
    kadın neden birdenbire soğumuştu anlamlandıramadım.

    Kahveleri yaptım ve Wiktoria'yla beraber içmek için odamıza zütürdüm. Wiktoria'nın gözleri kanlanmış ve ben yeni farketmiştim... Söyle bakalım
    güzel kız dün gecen nasıldı? dedim birden manasızca. Acaba çok yersiz mi oldu birden pat diye böyle bir soru sormak diye düşünürken Wiktoria
    cevapladı ne olmuş ki? bilmem gözlerin baya kanlanmış sen de uyuyamadın herhalde dedim. bana bakıp sessizce kaldı. Kahvesinden bir yudum aldı
    sanırım dili yanmış olacak ki yüzü bi buruştu sert yutkundu sonra başladı anlatmaya... Özledim dedi çok zor bi hayat geçirmiş 6yaşında annesini
    11 yaşında babasını kaybetmiş 14yaşına kadar da dedesiyle kalmış sonra dedeyi de kaybedince hayat onu isvicreye kadar getirmiş... Pek
    duygusal bir insan değilim fakat bu kızın hikayesi benim bile duygulanmama sebep oldu... kantonda onun dışında olağandışı bir şey olmamıştı.
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Aha beyler olayı çözdüm, 6 yaşında annesini 11 yaşında babasını kaybetmiş 14 yaşına kadar dedesiyle kalmış, 6+11+14=31

      Bu kıza 31 büyüsü yapılmış
      ···
    2. 2.
      0
      hahaha çok komik mk salağı
      ···
  16. 16.
    +32 -2
    arkadaşlar okuduğunuzu belli etmek için şukularsanız, kendi başıma yazıyormuş gibi olmayayım

    işten sonra eve uğramadım, gaziantepten isvicreye gelmiştim sonuçta biraz da etrafı gezmek istedim bulunduğum yerde pek gezilecek yerler olmasa da
    gaziantebe göre oldukça gelişmişti. akşam oldu ve lojmana geçtim merdivenlerden çıktım tam odamın önüne geldim anahtarımı arıyordum bulamadım
    galiba kapıda kaldım diye korkuyordum. kapıda ses yapmamdan duymuş olacak ki Esther odasının kapsını açtı ve sxe dedi şey Esther ben galiba
    kapıda kaldım iznin olursa balkondan odama geçebilir miyim? diye sordum içeri buyur etti. Esther'ın odasına ilk defa giriyordum ve oldukça
    heyecanlanmıştım. Bayadır aynı odayı kullanıyor olacak ki odasının şeklini bayağı bir değiştirmiş. Her ne kadar göze absürt gelecek bir şey
    bulamasam da odanın değişik ve rahatsız edici bir kokusu vardı... Tam balkona geçecektim ki aç mısın? dedi. Lojmanın dandik akşam yemeğini
    kaçırmıştım. Yine bu tavrına anlam veremedim Kanton'da beni tanımazdan gelen kadın neden şimdi böyle bir soruyla karşıma çıkardı ki?

    Acaba evet desem ayıp olur muydu? Gerçekten açtım çünkü... Bir yanım Hem ne olacak canım bana zaten çocuk gözüyle bakar açım diyeyim gitsin
    derken diğer yanım saçmalama sxe bunu düşünecek kadar aklın var da kendine çocuğum mu diyosun? diyordu... Sessiz kalmam onu harekete geçirmeye
    başlamıştı bile. Hemen mutfağa doğru ilerlemiş brötchenlerın arasına kaşar salam peynir vsvs koymaya çalışıyordu. Esther'ın benle ilgilenmesi
    hoşuma gidiyordu. Portakal suyu da hazırlamış. odada 20 dakikadır falan kaldığımdan olmalı değişik kokuya artık alışmıştım.
    ···
    1. 1.
      0
      Daşşağına gurban başkan devam
      ···
    2. 2.
      0
      Bende Antepliyim kardeşim ne zaman gittin antepden geliyormusun hic neresindensin
      ···
  17. 17.
    +11 -1
    Dün neler hissettin? dedi birden bilmem daha 41ay geçmesine çok var diyip alaycı bi şekilde güldüm ve bu onu kızdırmış olacaktı ki bana sertçe
    baktı. Sessiz kaldım, sen nerden biliyorsun böyle şeyleri hem neden Nate gelince birden yarım bıraktın ki diye sormak geçiyordu içimden. Ama
    hiçbir şey soramadım. Ortalığı sessizlik kaplamıştı. Ama sanki odanın içinde hep birileri bilmediğim bir dilde konuşuyormuş gibi geliyordu.
    Tüm bunların aksine hiç korkmuyordum. Esther'a Wiktoria'dan bahsettim böyle böyle bir kız var zor bir hayatı varmış falan derken kızın hikayesinin
    devdıbını esther bana anlattı. işte o zaman şaşırmıştım ve Esther'a karşı bir daha espri yapmamalıyım diye ciddi ciddi düşünmeye başlamıştım.
    Esther'a karşı değişik hisler beslemeye başlamıştım sanki hepimizin geçmişini biliyordu.

    Hadi dün yarım kalan tarot'uma baksana dedim güldü, saate baktı 21:25 di hızlı olursak yetiştirebilirim dedi neyi? dedim tarot öyle hemen
    ha deyince bakılacak bir şey değil ki! dedi. Bu beni şaşırtmıştı nereye yetişecekti tarot bakmadan önce neler yapıyordu ki diye düşünmeye başladım
    Esther tuvalete gitti. onun odasında tek başına olmak birazcık korkutucu olmuştu. Etrafı inceliyordum. Benim odamla karılaştıracak olursak
    daha loş bir ışık vardı sanki ve yatağının koltuğunun televizyonunun düzeni bambaşkaydı televizyonunu açmak için yerimden kalktım düğmesine bastım
    kumandayı şimdi bulamam diye televizyonun üstündeki düğmelerden kanalları ayarliyim tek türk kanalı var o da star bayağı ilerde düğmelere sertçe
    basmamdan televizyonu birazcık geriye doğrı ittirdim ve televizyonun altından bir kağıt parçası belirdi. tam çıkarttım okuyacaktım tuvaletin
    kapısının sesi geldi ve kordudan kağıdı cebime attım. Esther geldi ve tarot bakarken ses olmaz. dedi ve masanın üstünde duran kumandayla direkt
    kapattı televizyonu. Yerimden kalkmama sinirlenmişti.
    ···
    1. 1.
      0
      kari anan dahil tum sulalenin mokokocu oldugunu soyleyecek rez
      ···
  18. 18.
    +11 -1
    Sanki içinden yine o bilmediğim dilde bir şeyler mırıldanarak bir şeyler söyledi. sessiz kaldı yarım dakika kadar falan, sessiz ve hareketsiz.
    Böyle kalması bende hep içten içe şüphe uyandırıyordu ama etkileniyordum da. Bağdaş kurup oturmamı istedi. oturdum. sanki her şey yeniden
    başlıyormuş gibi müslümansın değil mi? dedi Evet dedim ama geçen sefere göre farklı şeyler oluyordu sanki bana soruları soran Esther değil
    bambaşka biri vardı karşımda ve Esther' e göre daha güçlü sanki polis odasında sorgudaymışım gibi bir hisle soruyordu soruları...
    sonra Esther anlatmaya başladı sen doğmadan önce ölen abin Barış'ta yanımızda dedi. Olaylara reaksiyon veremiyordum korkmuyordum şok etkisi
    geçirdim ben bile bunu on onbirli yaşlarımda öğrenmişken nerden bilebilirdi ki? acaba televizyonun altından aldığım kağıdı da biliyor muydu?
    Abinin sana söyleyecekleri var diye devam etti sözlerine...
    hayretler içerisinde olanları izliyordum ama korkmuyordum. Sahi neden korkmuyordum? ama hiçbir şey duyamadım. duyamıyorum dedim. Esther'ın
    gözlerinin içine baktığımda gözbebekleri kocaman olmuştu ve sanki gözbebeklerinin içinde okumam gereken bir şeyler vardı... Duyamazsın dedi.
    Neden dedim? bekle dedi sert bir tonla galiba yanlış bir şeyler yapmıştım.

    üç tane mum yaktı üçgen şeklinde koydu. Cebindeki kağıdı ver dedi. Elimi cebime attım anahtarım oradaydı ama ben anahtarı bulamamıştım ve odama
    bu yüzden geçememiştim? diye sorgulamaya başladım. Sertçe tekrarladı; kağıdı ver! hipnoz olmuş gibiydim ne derse yapıyodum çıkarttım kağıdı ve
    üç mumun ortasına koydum. Aferin dedi. Şimdi duyuyor musun dedi. Hayır hiçbir şey duymuyorum dedim. Karolina'yı senden başka tanıyan var mı?
    diye sordu şaşırdım. O benim işyerinde oda arkadaşım dedim. Güldü hayır diyerek başladı sözlerine.
    ···
    1. 1.
      0
      Hızlan aq
      ···
  19. 19.
    +8 -3
    Karolina da onlardan... Dedi. Ne demekti bu. Onlar kimdi? diye sordum. Elfler dedi. Senin dört soy önceden Yunus diye bir deden varmış çobanlıkla
    uğraşıyormuş. Keçilerinden biri huzursuzluk çıkartmış deden de ona tekme atmış. Hep aynı keçi huzursuzlanıyormuş sürüden hep ayrılıyormuş. Birgün
    yine bu huzursuzlanan keçi evin cdıbının tam altına gelmiş, senin bu dedenin oğlu Furkan camdan o keçinin üstüne işemiş işte o zamana dayanıyor her
    şey diye başladı anlatmaya. Peki benle ilgisi neydi tüm bu olanların?. Meğer o keçiye büyü yapılmış. Dedemlerin zamanında köyün delisi ilhan varmış
    karısını öldürmüş, bu adam dedemin sürüsünü gece alıp gezdirip sabaha karşı tekrar geri koyarmış. Bu adamın hikayesini biraz duymuştum köyde.
    Esther benim bile bilmediğim şeyleri söylüyordu bana. Hayretle dinliyordum.

    benim her zaman kişiliğini örnek aldığım dedem Bayram'a sıra geldi... Ben ne kadar dini hükümlerimi tamamiyle yerine getirmeyen biri olsam da
    dedem imamdı. Ama dedem zamanında bir kabilenin nikahını kıymış. Esther in söylediklerini artık merakla dört gözle bekler oldum ama Esther
    anlattıkça fenalaşıyor gibiydi sanki. Biri onun anlatmasını istemiyor gibiydi. ilk başlarda bülbül gibi şakıyan Esther duraksar olmuştu yutkunarak
    konuşuyordu. Ara verelim istersen dedim. Lojmana girdiğimden beri odama geçmediğimden iş kıyafetlerim falan yanımdaydı. Esther çantanı aç dedi.
    Çantamı açtım pantolonumu çıkarttı. Buruşturduğuma kızacak sanıyordum ki kalktı yerinden dolabından iğne iplik ve makas aldı yanıma geldi.
    Pantolonumun paçasını kesiyordu. Şaşırmıştım.
    ···
  20. 20.
    +7 -1
    Paçasını içeri doğru dikmiş ve oraya bir kağıda bağlı kilit vurulmuş kağıt çıktı pantolonumdan. Esther bana büyü mü yapmıştı? artık gördüklerimi
    sorgulamıyor sadece izliyordum. üzerinde hristiyanlık işareti olan hac vardı üç tane mum çizili ve ortasında televizyona benzer bir işaret vardı
    iyi de pantolonumun içine bu sabah diktiyse benim televizyonun altından kağıdı alacağımı nereden bilebilirdi ki? Tüm cesaretimi toplayarak sordum
    Esther bana büyü mü yaptın? diye güldü hiçbir şey söylemeden kağıdı yakmaya başladı.

    Galiba bir şeyler ters gidiyordu ki aceleyle söndürmeye çalıştı zorla tutuşturduğu kağıdı... Esther'ın korkması beni de korkutmuştu. Kağıdı
    söndürmeye çalışırken yanlışlıklamumlardan birini söndürdü. Sonra bağırarak nefes nefese bir şeyler söyledi hiçbir şey anlamadım
    sanırım onların dilindeydi. Diğer mumlar kendiliğinden söndü. Esther bayıldı. Kanton'a zütürmeli miydim acaba? Nate'e haber verse miydim?
    ama her şeyden önce senin onun odanda ne işin vardı saat 11de dinibütün musevi Esther'ın odasında demezler miydi?
    ···