-
1.
+76 senelik aşk hikayesi kız kaç yaşındaymış 18 sen kaç yaşındaymışsın 16.6+18+16 = ve milliyetçi hareket partisinin 40. yılı bence veronika ülkücü. Dağılabiliriz
-
2.
+4 -1adanada ne evrensel bi bin kurusuymuşun amk. önce rus sonra mekgibalı sonra litvanyalı yuh amk. istanbuldayım 18 yıldan beri bi tane turist görmedim lan.
-
3.
+5eleman tek kaş ne hatun zütürmüş azim örneği helal bin
-
4.
+4neyse bunu gibtikten sonra turkiyeye dondum 2 kısıyle 3 arabalık konvoy yapıoz . bu arada heykelin orda bankta 4kız oturuo . sagdan 5.ye dedimki 6n nerde
Dedi naber, dedim iyidir, dedi eee dedi, dedi nee dedi, iyidir, dedim ne dedin?, dedim ne dedi, kim dedim dedi, kim ne dedi dedi… * -
5.
-4Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
6.
+3 -1buyrun beyler züt var ;
http://incicaps.com/?v=143700baya.jpg
http://incicaps.com/?v=149815baya.jpg
http://incicaps.com/?v=149816baya.jpg
http://incicaps.com/?v=149820baya.jpg
http://incicaps.com/?v=149825baya.jpg
şukularımızı esirgemeyelim -
7.
-3Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda -
8.
-3Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24)
Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda
(aza parlatan aza, 04.08.2010 03:24) -
9.
-3
-
10.
+3lan bi eliniz ayaginiz oynamasin amk skecem ha
-
11.
+3@67 hani aşıktın bin. amcık görünce aşkı unutmuşun züt seni.
-
12.
-3Aylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.Tümünü Göster
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel SevdaAylardır hasretini çektiğimiz Fenerbahçemize Çarşamba günü Young Boys rövanş karşılaşması ile kavuşuyoruz.Her sezon öncesi hissedilen telaşın içine girmiş bulunmaktayız. Maç öncesi dostlarla hasret giderecek olmak ayrı bir mutluluk sebebi zaten.
Ancak bu mutluluk ve heyecan ne kadar uzun sürecek bu sene kim bilebilir ? Bugün sabah 9'da Göztepe'den Bostancı'ya kadar minibüs yolunu takip ederek yürüdüm... Bostancı'ya gelene kadar bütün besteleri tek tek sıradan geçirdim. Kısa bir prova yaptım kendimce fakat biliyorum ki onlarca güzel bestemiz varken biz gene Omuz Omuza'dan sonra ; " Ne Beşiktaş,ne Cimbom nede Trabzon'la" giriş yapacağız.. Maçı 1-0 önde zütürürken dakika 80'leri gösterdiği sırada biz gene Aşığım Aşığım Sana diye bağırıcaz... Bağırmayı geçtim onca emekle yaptırılan bayrakları bile sallayacak adam bulmak için bin bir dil dökeceğiz... Oysa eskiden Maraton'da bayrak sallamak için can atan onlarca insan olurdu..
1 gün önce forumda veya toplantılarda maça 1 saat önce girileceği söylenecek ancak gene herkes maça 10 dakika kala gelecek ve turnikelerde ki sıkışıklığı yaşayacağız. Gene çoğu insan bağırıyormuş gibi yapıp playback yapacak ve insanlar "sadece bağırmak için toplanan bu kadar adamdan neden böyle az ses çıkıyor" diyecek. Geçen sene tribünün patladığı dakikalarda Türk Telekom'la karşılıklı besteler söyleniyordu.. Vamos,CK,Unifeb vedasından sonra buda son derece güç bir hal aldı... Ki zaten Migros'a sesimizi duyurmak için Kızılderililer gibi ateş yakmaktan başka denemediğimiz yol kalmadı..
Tribünler ise gene karman çorman bir hal aldı..Biz bu sefer bunun dışında duruyoruz.iyi mi yapıyoruz kötü mü yapıyoruz orası ayrı tartışılır, ancak bu kadar olumsuzluğun yanında birde ayrılık ve kavgaların baş gösterdiği tribünlerimizde, bu sene bir mucize yaratmak bizim elimizde.
Tartışmaların, ayrılıkların yaşandığı şu günlerde tek amacı Fenerbahçe olanlara sesleniyorum ;
Evet beyler artık mikrofon bizde,ya sahnenin tozunu atacağız yada tozu yutacağız... Yukarda saydığım tüm olumsuzluklara karşı gellicem diyorsanız , Çarşamba günü olmamız gereken yerde görüşmek üzere..
Tribünsel Sevda -
13.
+1 -2@1 senin dilini giberim muallak dinner ne lan puşt.. adam gibi türkçe konuş soyunu sopunu gibetirtme bana
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
. ayrıca veronica yı gibmek istiyom bi ayarlasana be hacı.. -
14.
+3bridget jones'un günlüğünümü çaldın bin
-
15.
+3dıbına koyıyım senin işmi var güçmü var sabah, bu saatlerde çıkıyosunuz dıbınıza koyıyım başlıyosunuz boyle surukleyici hikayelere, bu kafaya daha erken ulaşıp daha hızlı yazmanız için ne lazım olm size
-
16.
+3amerikaya gitmeden önce doktora gittim, elise ile prezervatifsiz beraber olduğum için bitik düşmüştüm. o zamanlarki halim şöyleydi. işte capsi
http://img1.loadtr.com/b-260847-aids.jpg -
17.
+3@132 senin tipinide şansını da gibiyim ulan. kıskandım bin kurusu.
-
18.
+2 -1bu tiple o kızları nası kaldırdın şaştım kaldım amk.
-
19.
+2hadi olum valla yatacam bende bakmaz olaydım başlıkta ne var die
-
20.
+2binte para var çare var amk
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 20 05 2024
-
şunlarla gurur duyan deyyuslar var
-
7deliklitokmak ifşa 1
-
gay katledennnn
-
arkadaş biriktirmek network edinmek
-
eski tasarımdayım yarram görmüyorum
-
en büyük idolum apo
-
olm memati bir tek sen
-
yedi yirmi dört siyaset takip eden insan
-
beyler hazır olunnn
-
boy 190 kilo 87 kaslı alfa
-
aldığın nefes için allah a şükret
-
tıp okuyan seni sevmem
-
memati lise kaça gidiyorsun panpa
-
memati dekont dekont dedigin
-
incisozluk nickinizle instagram açmayın amg
-
sevdiğim bir filmden kesit
-
mematiye yüz vermeyin
-
tip birçok konuda temel ölçüt
-
memati herkese sözlüğü zehir etti silin şu
-
sana sahip olmak istiyorum bebeğim
-
melek dayı sözlüğü bırak da
-
türk kızları bugün bu halde ise
-
sen kim ana skmek kim andaval bin
-
zihnimdeki bariyerler olmasa
-
omerronkom122
-
kıza soğuk yaptık kötü oldu
-
ulkede ne kadar babaliktan muaf adam varsa
-
tıp okuyannnnn
-
başlıklara tikladigimda entrylerin tam halini
- / 2