bilenler bilir panpalarım, adli tıp uzmanıyım ben. detaylarına giremeyeceğim bir vakadan dolayı mahkemeye çağrıldım. mahkeme salonunda oturdum bekliyorum. içeri dombili ve cübbeli biri girdi. bir elinde sırma maden suyu, diğer eli cebinde taşaklarını kaşıyor. aha dedim, bu kesin bizim 7 delikli. öğrendim ki bu muallak karşı tarafın avukatıymış. mahkeme başladı. bu 7 delikli beni sorguya almak istediğini söyledi, hakim izin verdi. diyalog aynen şu şekilde gerçekleşti:

( 7 delikli: + ; ben: - )

+ Doktor bey, otopsiye başlamadan önce nabızı kontrol ettiniz mi?
- Hayır
+ Kan basıncını kontrol ettiniz mi?
- Hayır
+ Nefes alıyor mu diye baktınız mı?
- Hayır
+ O zaman otopsiye başlamadan önce hastanın yaşıyor olması mümkün?
- Hayır
+ Nasıl bu kadar eminsiniz doktor bey?
- Çünkü beyini önümdeki kavanozun içinde duruyordu.
+ Beyni olmasa bile hastanın yaşıyor olması mümkün değil mi?
- Evet, mümkün olabilir. Belki de şu anda, bir mahkeme salonunda, avukatlık mesleğini icra ediyordur.

mahkeme de bir 10 saniye sessizliği oldu. hakim tokmağı vurdu, "beraat dememe gerek var mı" dedi, arkada "i like to move it" müziği çalmaya başladı. herkes twerk yaptı.