/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +3
    Günlükte bahsettiği kişi Ekrem miydi? Neden şifre yapıyor? Doğru düzgün yazsa ya. Neyse. Peki ikinci şiir ne ifade ediyor? Baş harflerinden anlamlı bir şey çıkmadı. Bunu sonra düşünürüz. Önce şirkete gitmeliyim.

    Ekremin odasına giderken Hamdi nin masası çarptı gözüme. Başka biri var şimdi başında. Kendimi toparladım. Eski ofisimin kapısını çalıp benim yerimde oturan katile bakıyordum. Belkide katil değildi. Ekrem beni görünce ayağa kalkıp elini uzattı. Elini sıktım ve bir sandalyeye oturdum. Odam çok değişmemiş. Masanın üzerindeki aksesuarlar değişmiş sadece. Eşyalar aynıydı. Benim zevkimdi. Lafa o başladı.

    Nasılsın görüşmeyeli? Yersiz bir samimiyet hissediyordum.

    idare ediyorum. Peki sen?

    iyiyim. Gördüğün gibi terfi ettim. Samimiyet kayboluverdi.

    Evet. Bunu görüyorum.

    Bir şeyler içer misin?

    Hayır seninle konuşmam gereken bir şey var.

    Dinliyorum.

    ''Aslı'yı tanıyor musun?''

    Yüzü şaşkın bir hal aldı..
    ···
  2. 52.
    +1
    'Rıza'nın sevgilisi mi?'

    'Evet.'

    'Ne olmuş ona?'

    'Öldürüldü.'

    'Öyle mi? Pek tanımıyorum ama üzüldüm.'

    'Eminim öyledir.'

    'Bir şey mi ima ediyorsun?'

    'Rıza, Aslı, Eda, Hamdi. Onları sen öldürdün.'

    'Ne? Saçmalık. Nerden çıktı?'

    'Aslı günlüğüne her şeyi yazmış. Seni tanıdığını, arayanın sen olduğunu.'

    'Öyle bir düşüncesi vardır. Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz.'

    'Peki öldürüldü dediğimde neden hiç tepki vermedin?'

    'Bir şey içmeyeceksen bence artık gitsen iyi olur.'

    Odadan çıktım. Aslı'nın cesedini teşhis etmem gerekiyordu. Hastaneye gittim.
    ···
  3. 53.
    +4
    Doktor, polis ve hemşire. Beni üzerine beyaz bir örtü olan cesedin yanına getirdiler. Çok soğuk bir yerdi. Hemşire benim kadar meraklı bir şekilde örtünün açılmasını bekliyordu. Doktor sedyenin başına geçti. Yavaş bir şekilde örtüyü açtı. Örtünün altında yanmış bir vücut vardı. Yüzü küle dönmüş. Ama saçlarının tamamı yanmamış. Çok dikkat etmemiştim ama hatırlamaya çalışınca Aslı nın saçlarının da bu renkte olduğunu hatırladım. Açık kahverengi, uçları hafif boyalıydı. Şimdi tek fark saçlarının arasındaki küller. Oydu. Fiziği, yanmış da olsa yüzü ona benziyordu. Onayladıktan sonra doktor paketlenmiş bir kağıt uzattı.

    Bu kelimeler bir şey ifade ediyor mu?

    Kelimelere baktım. Anma töreni. Aslı'nın anma töreni olduğunu biliyormuş bu herif. Ölüm tarihimi hatırlatıyor. Başımı olumsuz biçimde salladım. Kendimi toparlayıp oradan çıktım. Sokakta yürürken hala çözemediğim bir şifre olduğunu hatırladım. Benim kitaplarım. Kütüphaneme konulan kitaplar. Onlar kimin? Bunu hiç düşünmemiştim. Evime gittim. Kitaplara tekrar göz gezdirdim. Hayır. isim yok. Ama bir üniversitenin ismi var. Ama bu üniversite Aslı'nın üniversitesi. Vakit kaybetmeden oraya gittim. Kapıdaki ilan gözüme çarptı.

    Büyük kaybımız. Aslı ve Eda. Sizi çok özleyeceğiz.
    ···
  4. 54.
    +4
    Eda. Tabi yaa. Katil Eda nın cesedine de şifre koymuş olmalı. Ama bunu sonra düşünürüz. Önce kitabın sahibini öğrenmem gerek. Bir saniye. Katil anma törenini biliyor, kitapta bu üniversitenin ismi var. Katilin kesinlikle burada olduğu hissine kapıldım. Tam Ekremin olamayacağını düşünürken karşıma çıktı. Şaşkın bir ifadeyle

    Burada ne işin var? dedim.

    Arkadaşım burada okuyor. Onu ziyarete geldim.

    Yanında bir kız vardı. Bizi tanıştırdı.

    Sen ne yapıyorsun burada? Elimdeki kitapları göstererek

    Bunların sahibini arıyorum. dedim. Kitapları görünce kız atladı.

    Bir bakabilir miyim?

    Tabi. deyip kitapları ona uzattım. Kitaplara bakınca:

    Ama bunlar benim. Nereden buldun?

    ...
    ···
  5. 55.
    +3
    Onun mu? Şimdi Ekremle birlikte bir şüphelim daha var. Onunla özel olarak konuşmam lazım. Kitapları kıza verdim. Onlardan uzaklaştım. Bir süre sonra takip etmeye başladım. Ekrem kızın yanından ayrılınca kızın yanına gittim.

    Merhaba.

    Merhaba.

    Kitaplar hakkında birkaç soru sorabilir miyim?

    'Tabi. Ama önce ben bir soru sormalıyım. Onları nerede buldun? Uzun zamandır onları arıyordum.'

    Rol mü yapıyordu?

    inanmayacaksın ama bunlar evimdeki kitaplıktaydı.

    Orada ne işleri var?

    Bende bunu öğrenmek istiyorum.

    Anlayamadım.

    'Bak. Bu kitapların sahibi aynı zamanda Aslı nın Eda nın katili. Söylemek istediğin bir şey var mı?'

    Saçmalık. Onlar benim en iyi arkadaşımdı. Dördümüz kardeş gibiydik.

    Dördünüz mü?

    Evet. Ayşe. O kayıp. Korkuyorum. O da ölmüştür diye çok korkuyorum.
    ···
  6. 56.
    +2 -1
    beyler 15-40 dakika arası gelirim. yoruldum ara vermem lazım
    ···
    1. 1.
      0
      Aga bekliyoruz dunden beri hadi la
      ···
    2. 2.
      0
      bu nasıl 15-40 dk
      ···
    3. 3.
      0
      Aq seri yaz şunu hikayenin anasını gibtin
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 57.
    0
    Evet beyler geldim devam ediyorum. Katil ASLI değil. Bunu söylemek isterim.
    ···
  8. 58.
    +1
    Gözleri dolmuştu. Çok mu üstüne gelmiştim?

    Özür dilerim. Ama başım dertte. O katili bulmam lazım. Acaba kavgalı olduğu biri var mıydı?

    Hayır. Yoktu galiba.

    Peki teşekkürler. Adınız neydi?

    Sema. Sizin?

    Alper.

    Bir kağıda telefonumu yazıp eline tutuşturdum.

    Bir şeyler hatırlarsan lütfen beni ara.

    Peki.

    Görüşürüz.

    Görüşürüz
    ···
  9. 59.
    -1
    Binadan çıkarken Ayşe isimli kızın ilanlarını gördüm. Birtanesini aldım. Peki şimdi plan ne? Telefonum çaldı.

    Alo

    Selam naber Alper.

    iyi manyak senden?

    Seni öldürünce daha mutlu olacağım.

    Neden biz? Neden?

    Herkes yaptığının cezasını çekecek.

    Ne yaptım ki sana?

    Siz suçunuzun bedelini ödeyeceksiniz. O dördü de ödüllendirilecek.

    Dördü mü?

    Telefon kapandı.
    ···
  10. 60.
    0
    Koşarak Sema ya bakmaya gittim. iyiydi. Bir yere oturmuş kitabını okuyordu. Kafasını bir saniyeliğine kaldırınca beni gördü. Kitabını kapatıp gülümseyen bir tebessümle yanıma geldi.

    Bir sorun mu var? dedi.

    Konuşamadım birkaç saniyeliğine yüzüne bakıp kaldım.

    Alper , Alpeer.

    Pardon. Ben şey seni kontrol etmeye gelmiştim.

    Sebep?

    Ona telefondan bahsedecekken yanımıza uzun boylu esmer bi adam geldi.

    Merhaba.

    Sema öne dönerek:

    Selam. Sizi tanıştırayım. Alper bu Murat.

    Sema konuşacaktı ki araya girdi.

    Sevgilisiyim.

    Murat bu da Alper. Bir arkadaşım.

    Memnun oldum Alper.

    Bende neyse sonra görüşürüz.

    Dedim ve ayrıldım. Hiç gözüm tutmadı bu herifi şimdiki plan ne?
    ···
  11. 61.
    +1 -1
    Eve vardığımızda kapının açılması biraz zor olmuştu. Kilit sıkıştı herhalde. içeri girdim.

    Işıkları açınca arkamda büyük bir acı hissettim.. Arkama dönemeden bayıldım.

    Bu koku ne? Gözlerimi açamıyorum. Çok halsizim. Zar zor açtım. Nasıl? Nerdeyim ben? Etrafıma bakındım. Gözlerime inanamıyorum. Bu nasıl olur? Hamdi kanlı canlı karşımda duruyordu. Hatta kahkaha atıyordu.

    Şu an neredeyiz biliyor musun kanka?

    Loş ışıktan bir şey anlaşılmıyordu. Hamdi ışığı açtı. Gözlerim biraz kamaştı. Açtığımda eşyasız boş bir oda da olduğumuzu gördüm. Ama bu boş oda benim salonum.

    Beni öldürmeyecek misin?

    Senin ölüm günün yarın. Ben kurallara uyan biriyim.

    dedi ve kafama sert bir şeyle vurdu bayılmıştım.
    ···
  12. 62.
    +1
    Uyandığımda sandalyeye bağlıydım. Hamdi karşımda duruyordu.

    Neden? Biz çok iyi arkadaştık.

    Rıza ve sen hep beni ezdiniz. Her ne kadar farketmesende. Şimdi ödeme günü geldi. Ayrıca ölmene 25 dakika kaldı. dedi.

    Or*spu cocuğu.

    Şimdi olayın üstüne kalması için seni son 5 dakikada çözücem. Böylelikle intihar gibi görünecek.

    Beni camdan at. Daha rahat olur.

    O zaman işin eğlencesi kalmaz.
    ···
  13. 63.
    0
    Son 5 dakika kalınca beni çözdü. Gözünü ne benden ne de bıçağından almadı. işim zor olacaktı. ilk hareketini yaptı. Bacağıma bıçağı sapladı. Yere yığıldım. Acıyla inliyordum. Tam bir hamle daha yapacaktı ki yere yatıp yuvarlandım. Bacağını çekip yere düşmesini sağladım. Elindeki bıçak fırladı. Sinirliydi. Erkenden atılıp beni boğmaya başladı. Çok güçlüymüş. Biraz uğraştım ama onu üstümden atıp bıçağı almayı başardım. Erken davranıp onu yaraladım. Yere düştü. O anki korkuyla bıçağı kalbine sapladım. Nabzına baktığımda atmıyordu. En yakın arkadaşımı öldürmüştüm. Gözümden yaşlar döküldü. Bundan daha kötü ne olabilirdi diye düşünürken dışarıdan polis sirenleri duydum. Polisler evime daldı ve beni zütürdüler. Nefsi müdafaa olduğunu anlattım. Fakat beni çok dinlemediler ve 6 yıllık hapis cezasına çarptırıldım. Hapisteki yıllarım çok kötüydü ama her ne kadar kötü olsa da hayattaydım.

    -SON-
    ···