/i/Nostalji

eski değil eskiyemeyen konular
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    ha meraklısına not: https://www.youtube.com/w...%C4%B1Enstit%C3%BCs%C3%BC
    ···
  2. 2.
    0
    gönlümüz bizim hep bir balıktır feranabi
    duygular hep yosun tutar
    ali ekber bile dinlesin:
    sallamaz alem bizi.
    bir ateş yaktın sönerken nefesinin alevi
    bildik.
    artık
    yeni bir söz zamanıdır.

    ..
    pardon yani
    ···
  3. 3.
    0
    bugün sahneye çıkıyorum feranabi.

    senaryosunu yazıp, ufak da bir üstlendiğim oyunum perde diyecek. senin de çok sevdiğin karl valentin'in, brecht'in konuştuğu dilde hem de.

    oyun sonunda seyircime söyleyecek şansım belki olur belki olmaz... şimdiden buraya bir kuş figürü milasi ince oyalayayım: bu oyun sana ithaf edildi abi.

    bu gece biradan dümeni kırıp, soğutulmuş hokka kadehte bir bardak beyaz şarap içeceğim senin için.

    hakkıdır hakkı'nın helaller geçidi. helal et abi.
    ···
  4. 4.
    -1
    pis, yapışkan bir eylül akşamı babam eve kucağında JVC marka bir vhs çalar ile geldi.

    büyük bir merakla toplandık başına. dikkatle kurulumu yaptı babam, eski tüplü televizyona bağladı. mavi puslu bir ekran belirdi önce, sonra babam makineyi aldığı yerden ona verilen deneme kasetlerinden birini sürdü içine makinanın.

    "Kırk Ambar Gece Tiyatrosu" yazdı.

    ambar yazısını okuyunca kıkırdadığımı hatırlıyorum. babam da gülümsemişti. sonra sonra bir adam çıktı sahneye. çok güzel konuşuyor, türkçe'yi bir marangozun keskiyi kullandığı gibi maharetle kullanıyordu. hem çok komikti, hem biraz agresif, hem gitar çalıyor hem de şarkı söylüyordu.

    şarkılar hiç benzemiyordu o yaz kuzenlerimin kasetçalarlardan çaldıklarına.

    büyülendiğimi hatırlıyorum sadece. ekrandan da olsa, o gün tanışmıştım ben Ferhan abiyle.

    sene 2004. lise hazırlıktayız. 4-5 arkadaş "Ferhangi Şeyler" oyununa bilet aldık. arkadaşlarım bilmiyorlardı ama ben neredeyse ezbere biliyordum oyunun metnini. tabii benim kasetçalarlardan dinlediğim versiyonunda özal vardı. gittik beyoğlu'na, girdik Ses 1885'e. çok tiyatroya gitmiştim o güne dek ama hiç bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum bir salondan. salon karardı, bir bant çaldı hoparlörlerden, sonra da Ferhan abi büyük bir telaş içinde sahneye çıkıp geç kaldığı için özür dileyerek başladı meddahlığına.

    oyunun nasıl bittiğini anlayamadım. büyülendiğimi hatırlıyorum sadece. oyun bittikten sonra çantamdan "Kalemimin Sapını Gülle Donattım"ı çıkarıp, imzalatmaya gittim. elini sıktım, "ben şaka yapmayı senden öğrendim Ferhan abi" dedim. güldü. "baban da benden öğrenmiştir oğlum" dedi. güldüm. sıra uzundu. daha fazla zamanını çalmak istemedim ayrıldım oradan.

    diyemedim ferhan abiye o gün. o benim manevi ustamdı. otuzlu yaşların ortasına gelirken mesleğim yazarlık. işlevim tiyatro. saçlarım dökük, dilimde onun şiirleri.

    sene 2021, ağustos 31. dediler ustan öldü.

    çok komiksin azrail
    ferhan şensoy ölür mü?!

    yüreğim acıyor lan. yüreğimin taa içi acıyor.

    görüşürüz ferhan abi.
    ···