1. 26.
    0
    resrved
    ···
  2. 27.
    0
    reserve
    ···
  3. 28.
    +1
    ilk gün kız sadece çöp atmak için dışarı çıktı. allahtan son anda kendimi gizledim de görmedi beni. ikinci gün evdeki bi takım sıkıntılar yüzünden gidemedim. fakat üçüncü gün yine üzerimi değiştirmiş evin önüne kurulmuştum. aradan 1-2 saat geçtikten sonra annesi olduğunu sandığım bi kadınla dışarı çıktı. yalnız annesi at gibiydi bi ara onu da aradan çıkartım diye düşünmedim değil. neyse derya annesiyle birlikte ilerdeki münübüs duragına gitti bende peşlerinden tabi. annesi orda gelen bi münübüse bindi derya ise yola devam etti. giyinişinden ve sırtındaki çantadan eve erken dönmeyeceğini anladım ve uzaktan takibe devam ettim. derya son derece hızlı bi şekilde yaklaşık 3-4 km yürüdü.ben yoruldum o huur yorulmadı.en sonunda baya sakin, burjuva bi yerde bi kütüphaneye geldi. içeri girdi ben de tereddütsüz peşinden daldım içeri. gözümü karartmıştım bi kere. soldaki resepsyon tarzı bi yerin yanından geçti. kimse kimseyi giblemiyordu. bende geçtim ordan. ilerden merdivenlere vardı ordanda 2. kata çıktı. baya sessizdi buralar. derya 2. katta köşede bi yerde kahverengi bi kapıdan içeri girdi. kapı sonuna kadar açıktı.ben ilerden içeriyi kesiyor çok küçük bi mesafeden üyelik kartı veya onun gibi bişey soruyorlar mı diye izliyordum. kız sakin sakin gitti en arkadaki 4 kişilik masalardan birine oturdu ve hiç kimsenin kimseyi giblemediği bu sessiz yerde çantasından test kitabı çıkarıp çözmeye başladı..
    ···
  4. 29.
    0
    benim için konu burda bitmiştir.

    've fazlasıyla aldım da'

    tamam güzel karşim iyi geceler giberim tahtanı senin. öptüm hadi.
    ···
  5. 30.
    0
    devam panpa dinliyoruz hizli yazmaya gayret goster
    ···
  6. 31.
    0
    reserved
    ···
  7. 32.
    +1
    anın verdiği heyecanla düşünmeye başladım. merdivenlerde bi ileri bi geri dolanıyordum. sonunda battı balık yan gider misali topladım cesaretimi daldım içeri. kafam yerde deryaya baktım göz ucuyla.en arkada kitaba yoğunlaşmıştı. hemen iki yanımdaki kütüphane görevlilerine baktım. beni gibledikleri yoktu.son derece sakin görünmeye çalışarak raflara doğru ilerledim. franz kafka'ların olduğu rafa geldiğimde arkamdan türbanlı kütüphane görevlisi fısıltıyla seslendi bana.bakar mısınız?,efendiim? aha şimdi sıçtık diyerek arkamı dönüp baktım kadına. kadına baktıktan hemen sonra etrafıma göz ucuyla bakıp milletin bakıp bakmadığını görmeye çalıştım. zaten toplam bi 10-15 kişi vardı. derya dahil kimse kafasını bile kaldırmamıştı. sakin olmaya calısarak kadının yanına gittim. kadın lütfen aylık giriş çıkış sayısını ölçmemiz için şuradaki listeye adınızı yazıp imza atar mısınız? dedi.ben eee ehe eh tabii dedim hemen titrek ve kısık bi sesle. zütüm tutuşa tutuşa gidip yazdım adımı oraya. tekrar kadının yanından geçerken dikkat çekmemek için gülümseyerek kolay gelsin dedim ve tekrar raflara yöneldim..
    ···
  8. 33.
    0
    seri yaz panpa
    ···
  9. 34.
    +2
    ellerimle kitapları karıştırıyor bi gözümle kütüphanecilerin olayı çakıp çakmadığını gözlüyor diğer gözümle ise deryayı kesiyordum. kız harıl harıl test çözüyordu. hemen alman edebiyatı yazan kısımdan hermann hesse-demian kitabını aldım (kültürsüz binler bilmez, tabi o zamanlar bende bilmiyordum. ismi güzel gelmişti).arkasındaki yazıyı hemen oracıkta ezberledim kızın kitap hakkında bişeyler sorma ihtimaline karşı. ordaki yazılardan bi kesitine şuan bile unutmam aynen şöyle diyordu: eserlerinde insanın öz benliğini bularak uygarlığın yerleşik biçimlerinden kurtulmaya çalışmasını işleyen hermann hesse alman edebiyanının devlerinden,20 yüzyıla damgasını vurmuş büyük yazarlardan birisidir (am züt meme)

    kafam yerde başka boş yer yokmuş gibi gidip deryanın tam karşısına oturdum.ben oturduktan hemen sonra kafasını kaldırıp baktı, sonra tekrar kitaba döndü aynı hızla tekrar bana baktı. suratında şaşkınlık ve hafif bi gülümseme vardı.aaa sen bizim sınıftaydın dime dedi. hemen evet,ee sen ne yapıyorsun burada. dedim. kız kitaptan iyice kendini ayırıp arkasına yaslandı ve hiç ya test çözmeye geldim, sen ne arıyosun burda, buralarda mı oturuyorsun yoksa dedi.ben kızın konuşma tarzından, gülümsemesinden ve hareketlerinden ikinci aşamanın da tamam olduğunu anlamış ve onun mutluluğunu yaşıyordum..
    ···
  10. 35.
    0
    Hızlı yaz bin
    ···
  11. 36.
    +1
    kızın sorduğu sorulara tek tek cevap verdim. kitap almaya geldiğimi, çok okuyan birisi olduğumu ve yakınlarda oturduğumu anlattım. tabi ortamın sessizliğine uymuş fısıldayarak konuşuyorduk.o soruyor bende bu saçma salak sorulara cevap veriyordum. yaklaşık 5 dakika sonra elimde tuttuğum kitabı göstererek sordu aa ne okuyosun? kitabın kapağını gösterdim ve verdiği tepki şu oldu hmmm ne anlatıyo pekii? yıllardır bu soruyu bekliyormuşum gibi koltuğuma iyice kuruldum ve başladım arkadaki yazının özetine: işte genç bir çocuğun hayatındaki sıkıntıları çözmek ve bazı sorularına cevap bulmak arayışındaki serüvenini anlatıyor.bu serüvende kitaba da ismini vermiş olan demian karakterini ile tanışıyor dedim. ardından kızı konuşturmadan ve ezberimi unutma tehlikesine yakalanmadan bu sefer az önce de yazdığım o entel paragrafı söyledim ve hermann hesse bunu hep yapıyor ya diye ekledim. kız mal gibi suratıma bakıyordu. sonrada vermek zorunda olduğu o cevabı verdi çok zekisin yaa. bu cevaba verebileceğim alternatif karşı cevapları kafamda hatırladım ve konuyu değiştirme işine girdim.bak ne dicem ya burası fazla sessiz dışarı çıkıp rahat rahat konuşalım mı ? dedim. avrat hemen atladı ve toparlanıp çantasını aldı. bende kalkıp elimdeki kitabı rafa tekrar koydum ve kıza hızlıca bi bahane uydurup kartımı evde unutmuşum ya dedim. dışarı çıkarken kıza şekil görünmek için başörtülü kadının masasının üstünde duran kalemlikte yazan ismi okudum. hızlıca kadına kolay gelsin şevval hanım dedim çıkarken. kadın duydumu bilmiyorum ama ben amacıma ulaşmıştım bile..
    ···
  12. 37.
    0
    yaz bin yaz bende liseliyim taktik ver bize yoksa bu hesap serkanınmı amk liseli.avi mı yapıor bin
    ···
  13. 38.
    -1
    ya gibtir git amk bebesi çalıntı yapmış 16 yaşında ve ağır abazaydımdan
    ···
  14. 39.
    0
    hadi yaz artık amk bekliyoz
    ···
  15. 40.
    +4 -1
    aşağı kütüphanenin sakin sokağına indik. etraf ağaç falan kaynıyordu ve yoldan sürekli zengin, havalı at gibi avratlar geçiyordu. gidip çimenlerin üzerine oturduk. bikaç dakikalık bi sessizlikten sonra konuya girdim.ee anlat bakım okul nasıl gidiyor. arkadaşların falan? derya yine aynı aptal gülümsemesiyle iyi ya neolsun okuyoruz işte. geçen seneden tekrar olduğum için bu sene geçmem lazım sınıfı.o yüzden ders çalışıyorum dedi. benim amacım merveden bahsetmesiydi oradan giremedik olaya. tekrar sessizlik oldu.bu sefer o sordu bana sen ne yapıyorsun,hep okur musun böyle son derece havalı bi şekilde aynen öyle. hayatım bu benim. kitapların engin dünyasında aldığım zevki gerçek hayatta almıyorum. hiç realist olamıyorum dedim. kız yanıyordu resmen karşımda ben bu lafları söylerken kardeşlerim. uzun uzun hafif bi gülümsemeyle süzdü beni derya. işte o gülümseme esnasında içimden ben bunu da çıkartıcam aradan amk dedim. merveden önce ona yazılmaya başladım hemen.en zayıf noktasından girip olay duygusala bağlamak ve kızla temas kurmak için ne yapıp edip konuyu babasına getirmeye çalıştım.iki cümlemden birinde baba kelimesi geçiyordu.en sonunda senin baba tarafından memleket neresi ya izmirlilere benziyorsundedim. amacım kızın ne kadar güzel oldugunu çaktırmadan ona soylemekti. şuan anlıyorum ki kızın babasına gavat demişiz amk. neyse kız bu cümleden sonra artık dayanamadı ve suratını ekşitip yavaş yavaş ağlamaya başladı.o ağlıyor ben amacıma ulaşmanın sevinciyle için için gülüyordum. kıza ne olduğunu sorup kafasını göğüsüme bastırırken üçüncü aşamanın da tamam olduğu müjdesini verdim kendi kendime..
    ···
  16. 41.
    0
    reserved
    ···
  17. 42.
    0
    devam bin bekliyom
    ···
  18. 43.
    +2
    kız kafası göğüsümde hıçkıra hıçkıra ağlarken ben onu teselli etmeye uğraştım.ne oldu, yanlış birşey mi söyledim, neyin var falan gibi klişe cümleler kurdum. kızın kendine gelince senlik bişey yok ya sen yanlış birşey söylemedin diyip anlatmaya başlayacağından neredeyse yüzde yüz emindim.ki öyle de oldu. derya kendine geldi, benlik bişey olmadığını söyledi ve başladı anlatmaya.yok babasına araba çarpmış, gece rüyalarında onu görüyomuş falan.o anlatıyor ben kazağının altından göğüslerini kesiyorum.o anlatıyor ben pantolonunun paçasından bacaklarını kesiyorum. dediğim gibi abazan bir liseliydim ve tek amacım amdı. duygusallığa ve gözyaşlarına tahammülüm yoktu o zamanlar. amacıma ulaşmak için buna da katlandım. kızı tekrar kucakladım üzülmemesi gerektiğini yanında olduğumu ve bla bla bir sürü yalan söyledim.bi müddet sonra kendine geldi teşekkür etti.kusura bakma seni de üzdüm falan dedi. içimden 'yav he he' diyor dışarıya ne önemi var canım önemli olan senin iyi olman olarak çıkarıyordum. biraz daha kızın duygusal yönlerini deşip onu iyice kendime bağladım. telefon numarası dahil tüm bilgilerini aldım. hatta bi ara fazla yakınlaştık az daha kızın dudaklara dalıcaktım ama kendini savunma moduna aldı. ondan sonra yavaşca toparladı. yürüyerek aynı yolu geldik geri. deryanın evinin önüne geldiğimizde işte benim evim burası. istersen gel yukarı bişey ikram edim? dedi.yok canım ailen vardır şimdi rahatsızlık vermek istememdedim.ya bişey olmaz sen gel, zaten annem evde yok dedi.o bunu söylemeden önce anasının evde olmadığını biliyordum zaten. ağzım kulaklarımda çıktım deryanın evine doğru yukarı..

    beyler ayıptır söylemesi ben bi sıçmaya gidim.bu arada sigara molasını da aradan çıkartırım.10-15 dkye devam edicem.
    ···
  19. 44.
    0
    reserved
    ···
  20. 45.
    0
    reserved Helal bin iyi yazıyorsun
    ···