Şu dünyada görüp görebileceğiniz en dengesiz insanlar abim ve arkadaşlarıdır tartışmasız. Adam kaç yaşına geldi ama her an ortalığın dıbınakoyabilecek dengesizlikte hareketleri var dıbınakoyim. Ama son zamanlarda daha bi dengesiz ve garip bir hale büründü ruh hastası.
Geçen gün abimin 3 tane arkadaşı geldi eve amk dengesizleri yanlarında kılıç getirmişler, annem bu ne falan diye şaşırdı korktu kadın. Abim yok bişey diye geçiştirdi, oturdular salona hararetli hararetli tartışıyolar yok onu destekleyemeyiz yok şu hiç olmaz falan annem de meyve ikramında bulunurken bunları siyaset konuşuyorlar sanmış sevindi kadın bak gündemi nasıl takip ediyorlar falan dedi. Daha sonra bu mallardan Kerem abi kalktı ayağa bağırmaya başladı “ Neden onları destekleyelim ki, onlar bize birşey ifade etmiyor, tanrıları bile yanlış (bu sırada annem şehadet falan getirmeye başladı, Kerem malı konuşmaya devam etti), bundan yıllar önce bize ejdarhalar boyun eğdirdi şimdi ise ejdarhaların hepsi öldü, neden kendi kendimize hükmetmeyelim ki, demek istediğim işte tek kral orada oturuyor ve bir tek ona diz çökerim.” dedi ve kılıcını çekip abimi gösterdi “Kuzey Kralı” diye bağırıp diz çöktü. Bu sırada abim gerine gerine ayağa kalktı yannan kafalı. Ardından Mert abi ayağa kalktı ve “Kızıl kaleleri ve demir tahtları onların olsun, The King in the North” diye bağırıp diz çöktü...

Annem hüngür hüngür ağlayıp Allaş aşkına durun yapmayın falan diye ağlıyorken ben gülmekten altıma sıçtım sonunda. En son ayağa Tarık abi kalktı “ Şimdi ve her zaman kardeşin miyim?” dedi. Mal abimde “şimdi ve her zaman” diye karşılık verdi buna. Tarık malı da “ zaferde ve yenilgide, bu günden son günüme kadar kılıcım senindir dedi oda diğerlerinin gibi kılıcını çekip diz çöktü. Bu mal oğlu mallar sonra hep birlikte “Kuzey Kralı” diye apartmanı inlettiler. O anda babam eve gelmiş o da bunları görmüş gülmekten yerde kıvranıyodu en son tabi Game of Thrones dizisinden haberi olmayan zavallı annem bizim güldüğümüzü görene kadar ağlamaya devam etti. Abimler bunun burda bitmediğini Kuzeyin artık bağımsız bir krallık olduğunu söyleyip babama tehtidler savurarak evden ayrıldılar.

3-4 dakika sonra abimden cevap geldi “The North Remembers(Kuzey Unutmaz)” yazmış hayal dünyasına sıçtığımının manyağı krize soktu beni gene. Ertesi gün evde oyun oynarken abim ve arkadaşları eve geldiler abim beni görür görmez boynumdan tuttu ve çelme takıp yere düşürdü hep birlikte beni kucakladılar ağzımı kapatıp arabaya bindirdiler. Çıkmadan önce de mektup bırakmışlar eve üstünede “young Wolf(Genç Kurt)” yazmış gerizekalı. Beni kaçırmalarını bir zafer olarak görüyorlardı arabanın içinde “kuzey kralı” ve “genç kurt” diye bağırıp kafamı gibtiler. Daha sonra abim arkadaşlarına “ Tek bir zafer bizi fatih yapmaz” falan diye garip garip şeyler söyleyip milleti tribe soktu.

Abim ve arkadaşları beni kendilerine ait olan eve zütürdüler. Olaya kendilerine o kadar kaptırmışlar ki gerçekten esir gibi davranıyorlardı bana ben abimin kardeşi değil jaime lannister'dım onların gözünde. Bana kralkatili diye sesleniyorlardı. Abime " sen ve ben bu işi kendi aramızda halledebiliriz, binlerce insanın zarar görmesine gerek yok" dedim. Artık oyunu onların istediği şekilde oynamam hoşlarına gittiği belliydi. Abim " eğer senin seçtiğin yolla yaparsak sen kazanırsın, ama senin seçtiğin yolla yapmıyoruz kralkatili" diyip diğer odaya geçtiler. Akşama kadar açıp Game of Thrones izlettiler bana zorla, babam mektubu okumuş olmalı ki abimi aradı.

Abim iki gün boyunca eve gelmedi babamlar meraklanmaya başlamıştı ki Kerem abi elinde bi mektupla yanıma geldi. “Babana genç kurttan mektup getirdim” dedi. Ben tabi gene yarılmaya başladım sonra bu beni ensemden çekti ve “Söyle babana kuzeyliler gerçekten altın sıçıp sıçmadığını öğrenmek için güneye ilerliyor” dedi. Sert bi bakış attıktan sonra gitti. Adamların gözünde bizi kendi kendilerine Lannister ilan edip bize savaş açmışlardı. Bu fikir benimde hoşuma gitmeye başlamıştı onlarla uğraşıp vakit harcayabilirdim. Mektubu babama ilettim ve Kerem malının söylediklerini söyledim. Babamda “sıçıcam şimdi salakların çarkına” diyip mektubu açtı. Mektupta abim babama şartlarını saymış sonunda da bunlar yapılmazsa arabanın lastiğini patlatacağını, Apartmana geceleri çeşitli saldırılarda bulunacağını falan ve buna benzer tehtitlerde bulunmuş.

Babamın gülmesi geçince şu amk salağına söyle eve gelsin bıraksın şu salaklıkları diip uyumaya gitti. Bende abime mesaj attım” babam mektubunu yırttı, şartları kabul etmiyor eve gelip diz çöküp bağlılık yemini etmeni ve af dilemeni istiyor” yazdım. işlerin eğlenceli olması için salak olan tarafı kışkırtmak zorundaydım.

Bende kendimi baban ilan ediyorum diz çök pekekent

edit: neden cuguluyonuz daşşak geciyom amk

Iyiki Robb öldü cakallar kurt oldu

edit: amk cercie yok hikayede

edit2: spoiler icin özür dilerim. G.r.r martinin röportajından anlasıldıgı uzere ned stark geri dönüyor

edit3:Beyler bu arada sonsuza kadar kardesinim diyen adamı emaneti ramsey reis kesiyor

Son Kuzey Kralı sayın abim esaret altında, arkadaşları ise onu kurtarmak için gece gündüz prison break izleyerek planlar yapmaktaydılar. Kerem abimin vücuduna bizim evin krokisini yaptırması ve takındığı hareketler rahmetli michael scofield’in ndıbına lekeydi. Bi yanda michael scofield gibi bir dahi öbür yanda dünyanın en gerizekalı insanı Kerem abi. işler ilginç bir hal almaya başlamıştı. Game of Thrones yüzünden hepimizi westeros gibi krallıklara ayıran bu adamlar, kendi ailesini lannister olarak görüp meydan okuyan beyinsiz abim ve arkadaşlarının gözünde bu sefer biz Prison Break dizisindeki “The Company” yani “Şirket” adlı örgüttük.

Akşam yemeği için eve geldiğimizde, abim bi nebze olsun normalleşmemişti. Bir kral gibi davranmaya ve arada sırada bunun önemine vurgu yapıp duruyordu. ilerleyen saatlerde abim alkolün etkisiyle biraz daha tehtidkar konuşmaya başlamıştı babam ise sadece “majesteleri nasıl isterse” gibi laflarla abimi geçiştiriyordu. Annem arkaya gidip bi müzik açmıştı, bu dizide de geçen “red wedding” de çalan “the rains of castamere” di. Yani Lannisterların intikam müziği. Abim maceranın sonuna geldiği kendisi de anlamıştı. Bi anda telefonuna ulaşmaya çalışmıştı ama babam kendisini kaptırıp abimin kafasına tava ile vurup onu bayılttı. Annem ile kucaklayıp odaya kilitlediler abimi arkadaşlarına da abimin telefonundan mesaj çektiler. Herşeyin bittiğini falan söylediler...
2 hafta boyunca abimi evden çıkartmadılar arkadaşlarını da geçiştirip durdular. En sonunda Kerem abiyi kabul ettiler görüşmeleri için ama kerem abide bi en son görüşmemizde olmayan birşey vardı. Adam komple vücuduna dövme yaptırmıştı. Belki annem bunun ne anlama geldiği bilmiyordu ama ben biliyordum. Delilik ismini bu sefer başka diziden alarak maceraya dönüşecekti...

2 haftadır bilgisayarın başında esir hayatı yaşayan ve kendisine çok fazla hareket alanı tanınmayan abim bana “sen onlar gibi değilsin barnabus, sen hiçbir zaman kötü olmadın bana yardım etmelisin” dedi. Bende ona onunla konuşmamam gerektiğini babamın konuşursam beni de hapsedeceğini söyledim. Abim bana hain, onursuz gibi hakaretlerde bulunup saldırmaya çalıştı bende kapısını kitleyim kaçtım. Ertesi gün bizim katı amk çocuğu Kerem abiyi Drone ile gözetlerken yakaladım. Abimi kaçırabilmek için zayıf nokta bulmaya çalışıyor gibiydi. Babama olanları anlattım, girdikleri yeni tribin hangi diziden olduğunu falan anlattım. Babam pis bi sırıtış atıp odasına çekildi.

Ertesi gün abimler kahvaltı yaparken babam aradı abimi şartları tekrar konuşmak için akşam yemeğine davet etti yanında benide zütürmesini istedi. Kerme abi bunun bi tuzaktan başka bişey olmadığını söyleyip duruyordu. Ama abim ona dönüp cool bi şekilde “bir adam verdiği sözü tutmalıdır, özelliklede krallar.” Dedi. Bu cümle abimin hayatı boyunca kurduğu en güzel cümledir heralde. Akşama doğru bunlar iyice tribe girdi. Abim geri gelemezse kendisinden sonra Kerem’in kral olması gerektiğini falan söyledi, tavsiyeler falan verip içeri hazırlanmaya gitti amk ruh hastası.

Abim beni evden alırken aynı zamanda iki arkadaşınıda arabayı boyamak için görevlendirmiş, babam da bundan dolayı telefonda ağzına sıçmış ki telefonu kapattığında kendini muzaffer bir insan olarak gören ruh hastası düşüşe geçti. Arkadaşlarını acil toplantıya çağırdı, bunlar kendi aralarında hararetli hararetli konuşurken birden Mert abinin telefonu çaldı. Arayan babasıydı, babam babasına gidip herşeyi anlatmış olmalı ki abimlere bağırıp çağırdı Mert’e de en son duyduğum kadarıyla “eve gel lan huur çocuğu” diye bağırışıydı. Babam adeta bir Tywin Lannister gibi stratejik hareketlerle abimi güçsüzleştiriyordu. Ailemin neden bu hale geldiğini merak ediyordum. Gülmek istiyordum ama zütüm yemiyodu. Odanın içi savaş karargahı gibiydi sigara dumanları yere fırlatılan bardaklar bağrışlar. Kerem abi Mert’i kaybedemeyeceklerini karşı atağa geçmeleri gerektiğini söyleyip duruyordu. Mert abi anlaşma şartlarını yenilemeleri gerektiğini söyleyip duruyordu. Abim “ Her mücadeleyi kazandım ama bu savaşı kaybediyorum” diyerek benim amıma koydu seke seke kahkaha attım ve sandalyeyi arkaya düşürdüm. Abim benim üzerime gelip sessiz ol kralkatili dedi ve üzerime tükürdü.

moralim biraz bozuktu durduk yere gece gece kahkaha attım amk çok sağol

Bakırköy denen bir yer var hepsi abin gibi. yatılı verin abinede bu senin yeni kalen dersiniz zor mu aq

Bu yaşananlar abim ve tayfasına ağır zarar vermişti. Abim arkadaşlarıyla toplantı masasına oturdu ve herkesin görüşünü belirtmesini istemişti. Abimi ilk kral ilan eden fanatik destekçisi Kerem babamı kaçırıp esir almayı teklif etmişti. Ama çok şükür bunun çok ileri olacağını düşündüler. Saatlerce süren dünyanın en saçma toplantısı sonunda her biri ailelerinden af dileyip diz çökmeyi kabul etti. Ben abimle birlikte eve gittim. Abim babama " bir adam hatasını fark eder ve af diler" diyip babamın önünde diz çöktü ve elini öptü, daha sonra ağlayarak odasına çekildi. Ben babama " Kuzeyliler bunu asla unutmayacak " dedim. Babamda " Unutmasalar iyi olur, yoksa daha beterini yaşarlar" diyerek son postasını da koydu. Abime gidip artık tehlike değilsin dedim. O da bana " Ben tehlikede değildim, tehlike bendim" dedi ve ve yeni dizisini izlemeye devam etti. Şuan ortalık sakin Kuzey kralı ya da Kuzeyi kaybeden Kral abim hayal dünyasında sessiz bir şekilde yaşamaya devam etmekte

*Babam sabaha kadar odasından çıkmadı, odasına ne beni nede annemi alıyordu. Annem abime gidip bak evi ne hale getirdin salak aptal falan diye terlikle daldı siniri geçince de gitti kahvaltılık bişeyler getirdi yesin diye. Artık işler ciddiye binmişti, babam odadan çıkınca yatağına yatıp 2-3 saat uyudu. Uyandıktan sonra abime “son hamleyi her zaman ben yaparım bunu aklından çıkarma evlat” dedi ve abimin çıkıp gitmesine izin verdi. Abim ne olduğunu anlayamadı ama haftalar sonra özgür kalma fırsatını kaçırmamak izin koşarak evden çıktı.

Beni kenera çekip peşinden gitmemi onlardan biriymiş gibi davranmamı ve ona rapor vermemi istedi, alnımdan öpüp hadi bitirelim şu işi dedi. Babam otoritesini güçlendirmek için herşeyi yapabilecek haldeydi. Abimin arabasına yetiştim, hareket etmemişti arabaya yanaştığımda abim direksiyonu yumrukluyordu. Ne olduğunu sordum bana saldırdı sokağın ortasında, artık ondan yana olduğumu babamın beni kovduğunu söyledim. Biraz mırın kırın ettikten sonra ciddi bir şekilde elimi sıktı ve hoşgeldin dedi. Babam arabanın aküsünü sökmüş ve benzin deposunu boşaltmış, artık abim ekonomik olarak bir hiçti çünkü babam kredi kartını kapatmış ve cebine 5 kuruş koymadan yollamıştı abimi. Bunların ortak evine kadar yürüyerek gittik. Eve gittiğimde heryerde babamın ve kendi babalarının fotoğrafı vardı. Tarık abi ise gaza gelip babasının çıplak fotoğrafını asmıştı duvara. Babama general diye hitap etmeye başlamışlardı artık. Abim babamı işaret edip onun kim olduğunu ve amacının ne olduğunu hepimiz biliyoruz tarzında gibimsonik şekilde konuşup darladı gene ortamı. Ben ortamın fotoğrafını çekip babama yolladım. Babam ise bana konum atmamı söyledi.

Babamın dediğini yaptım . Babam da benim attığım fotoğrafı Tarık abinin babasına atıp konum atmış. Tarık malının babası 2 saat sonra geldi çıplak fotosunu orda görünce iyice dellendi adam “ lan amk çocuğu bıktım senin mallıklarından, buna bakıp bakıp otuzbir mi çektiriyon millete” diyip kemeriyle dövmeye başladı. Acıdım biraz ama hak etmişti bunu. Arada abim dahil diğerlerinide tokatlayıp gitti adam. Tam kapıdan çıkacakken geri dönüp Tarık’ın burnuna sağlam bi kroşe geçirdi. Abimler Tarık malını hastaneye zütürdü burnu kırılmış. Eve geldiklerinde hepsi sessiz ve intikam doluydu. Adresi kimin verdiği akıllarına gelmemişti Allah’tan.

Abine söyle adam olsun oturduğu yerde oturup Kralım falan aptal aptal konuşmasın. Westerosun Tek Gercek Kralı Stannis Baratheon'un önünde diz çöküp Bağlılık yemini etsin.