1. 1276.
    0
    reserved
    ···
  2. 1277.
    0
    reserved
    ···
  3. 1278.
    0
    reserved
    ···
  4. 1279.
    0
    hani nerde devam lan
    ···
  5. 1280.
    0
    reserved
    ···
  6. 1281.
    0
    bi reserved atıyim amk hoşuma gitti
    ···
  7. 1282.
    0
    reserved devam et panpa
    ···
  8. 1283.
    0
    reserve
    ···
  9. 1284.
    0
    bin yemin ediyorum gülmekten altıma sıçıyodum az daha
    ···
  10. 1285.
    0
    panpa başın sağolsun yav bayadır bakmıyodum başlığına geç oldu ama neyse artık...
    ···
  11. 1286.
    0
    reserved panpa
    ···
  12. 1287.
    0
    27 aralık
    662
    ···
  13. 1288.
    0
    bazı köylerde mavi mavi böyle 4 tane yuvarlak siyah şey üstünde giden mavi demir yığınları görülmüş ne ola ki reyiz acaba ?
    ···
  14. 1289.
    0
    reserved
    ···
  15. 1290.
    0
    @1050 bu adama yapılır mı la bu ayıp :(
    panpaaa bu mavi cisimler nedir hele ?
    ···
  16. 1291.
    0
    nerdesin be panp
    ···
  17. 1292.
    0
    hadi be hocu be
    ···
  18. 1293.
    0
    reserved

    şuku
    ···
  19. 1294.
    +23
    4 temmuz 1215: sabah bağrış çağrış, hayırdır deyip kalktım yataktan. halkı selamladığım balkona çıktım. town center meydanı hınca hınç bekar erkek dolu. önlerden yer kapmaya çalışıyorlar. beni görünce alkış ve tezahürat koptu. iyice godoş oldum. Akşam ihtiyar heyeti geldi, onlar da rahatsız. "beyim civarda ne kadar sap varsa köye doldu, karımız kızımız var, tedirginiz" diyorlar. bakacağız hal çaresine dedim. yarın kurultayı toplayacağım.

    5 temmuz 1215: orman tarafındaki çayıra otağımı kurdurdum, ihtiyar heyeti, hamdi çavuş, kaya bey, çağ atlatan gençler toplandık. yazın sıcağında keçi yününden çadıra sıkış tıkış girince bir çorap kokusu aldı ortalığı, sıcak, ter "noluyor bre" diyerek defettim hepsini dışarı. gerisin geri town center'a döndük.

    6 temmuz 1215: varendada town center önündeki gençlerin akıbetini ne yapalım diye mütalaa ettik. "beyim kızınıza talipler" diyecek oldu hamdi, "ben pekekent miyim lan" diye gürledim. sus pus oldu. ben yapacağımı bilirim diyerek dışarı çıktım. "her kim briton kralının kellesini getirirse iş o er kişi damadım olmaya layıktır!" diye bağırdım, gürültüden pek kimse duymadı. "nolmuş, ne dedi, kimi getireceğiz" diye diye kalabalık bir heves dağıldı. bir süreliğine bu sorunu da çözmüş olduk çok şükür.

    9 temmuz 1215: çağ atlatan gençler yanıma geldiler, "beyim az kaldı atlıyoruz" dediler. mektep kurma arzusundaymışlar. "mektebimiz var, hacı celal efendi'nin medresesi neyinize yetmiyor?" diye sual buyurdum. yüksek mektep kuracaklarmış. fen ilimleri üzerine çalışacaklarını söylediler. deli ibrağam'ın daş atanından da yapabilir misiniz dedim, bir sessizlik hakim oldu. "daş bina yaparız.." diye fısıldadı biri, de hadi gidin ne haliniz varsa görün deyip yol verdim.

    13 temmuz 1215: deli ibrağam'ı çağırttım. el pençe divan geldi. "rüyamdaki binalardan bir haber var mı ibrağam?" dedim. "çok daş gerekecek ağam" dedi, sustu. "konuş ibrağam, çekinme" dedim. "ağam yenice kafirinde daş çoktur, lakin bizi yaklaştırmazlar" dedi, başını yere eğdi, sustu yine. "anladım ibrağam, yenice'ye ziyaret gerek.." dedim. bunu duyunca deliye can geldi, gözleri parladı. "ağam daş atanımı da getireyim mi?" dedi, "getir koçum" dedim. koşa koşa çıktı. Allah yeniceliye merhamet ede, bu deliyle biraz da onlar uğraşsın.

    16 temmuz 1215: yüksek mektep için orman tarafındaki çayırın orada, tam workshop'un yanına idareten derme çatma bir bina yapmış gençler, koşa koşa geldiler. iyi dedim, başlayın eğitime. sevine sevine gittiler.

    22 temmuz 1215: hamdi çavuş ve kaya bey'i çağırttım, "asker hazır ola, tez vakitte sefere çıkıyoruz" dedim. hamdi çavuş "nereye beyim?" diye soracak oldu, "sen sır tutmasını bilir misin hamdi çavuş?" dedim. "bilirim beyim" dedi. "ben de bilirim!" dedim. "iyi.." dedi hamdi. "yani.." diye fısıldadım, "tamam.." dedi bu. "tez asker hazrola" dedim, "olur.. bakarız bir şeyler.." dedi, çıktı. alındı sanırım. durduk yere kalbini kırdık adamcağızın özlü söz edeceğiz diye. çağ atlatan gençlere emir buyurdum, son kısımları anal yıllıklara yazmayacaklar.

    29 temmuz 1215: town center meydanında gezerken ince bıyıklı, düz saçlı, kumaş pantolonlu kimseler gözüme çarptı. gençten insanlar, iki tanesini de tanıyor gibiyim, çıkaramadım da. "kimdirler, necidirler" diye sordurttum. "beyim geçen sene kurda saldığın gençler bunlar" dediler. mektepe gidince kumaşlı arkadaşlarla tanışmışlar, çok değişmişler, karıyı kızı da bırakmışlar. ne oldu nasıl oldu anlam veremedim. beni gördüler, pilava çağırdılar. "sağol, çok iş var" dedim. "beyim haftaya mutlaka buyrun" dediler. iyi dedim.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 1295.
    0
    ayracccc
    ···