Okuyan varsa belli etsinde devam edeyim boşa yazmış olmayayım

Bu olay tamamen benim başıma gelen bir olaydır. yüzde yüz gerçek olayları abartılmadan anlatıcam. baştan söylemek istiyorum küçük kardeşlerimizin okumasını tavsiye etmem. çünkü gerçek bir olay olduğu için biraz korkutucu gelebilir.

Herneyse bundan tam 12 yıl önceydi. yeni evlenmiştim. herşey yolunda sıradan bir hayatım vardı. kendi kendimize yetiyorduk.2 yıl sonra bir kız çocuğumuz oldu. adını rahmetli anamın adı sevim koymuştuk. tabi eşim biraz mırın kırın etti ama sonunda oda kabul etti anamın adını koymamıza. herneyse seneler akıp gidiyordu. kızım 4 yaşına girmişti. olaylar bu vakitten sonra başladı. bizim hem komşumuz hemde çok yakın bir aile dostumuz vardı. aynı apartmanda karşılıklı oturuyorduk. aslında garip bir ailelerdi. murat pek öyle olmasada eşi meltem biraz ne biliyim faldır filan çok uğraşıyordu bu işlerle. onların çocuğu olmuyordu. galiba meltem bizi biraz kıskanıyordu. arasıra evlerimizde mesela bir gün onların evinde bir gün bizim evimizde toplanır yemek yerdik.her yemekte meltem bir laf sokma içinde olurdu ama pek aldırış etmezdik. Neyse yine birgün buluştuk. yemekte eşim leyla pirinç pilavı et sote salata birkaç meze filan hazırlamıştı. güzel güzel yemeğimizi yedik. kızım rahatsız olmasın diye muratla balkona çıkar sigaramızı içerdik. yine çıktı sigaramızı içiyorduk. içeriden bağırışmalar duyduk.

Eşime birşeyler anlatmadım hala. kızımız durumu iyice kötüleşti. elimizden birşey gelmiyordu. neyse ben çıktım evden hocayı aldım. arabada biraz konuştuk neydi onlar filan diye sorular sormaya başladım. onların bi insan uzuvları olduğunu söyledi. şuan hatırlamıyorum adını ama bir büyü söyledi. ailelere zarar vermek birinin öldürülmesiyle başka bir kişinin ölmesine sebep olacak bir büyü. neyse eve girdik içerideki koku hala çok iğrençti. önceki gün girmediğimiz bir odaya girdik. içeriyi incelerken kapı birden kapandı. yumrukladım açmaya çalıştım ama açamadım. hoca sakin ol ve dua okumamı istedi içeride inceleme yapıyordu.

içeri bi girelim dedik. kapı zaten kırıktı içeri girdik içerisi leş gibi gibi kokuyordu. sanki ölü vardı evde. aslında aklıma geliyordu murat olabilirdi burada ama nasıl getiricekti meltem buraya onu. neyse ağzımızı burnumuzu örttük o karanlıkta fenerle içeriyi gezmeye koyulduk.bi sandık değilde onun gibi bişeydi sepette olabilirdi. içine açtı hoca. koku iyice artmıştı.bir poşet vardı. poşeti açtı. içinden bir göz bir kulak çıkmıştı. leş gibi kokuyordu hoca duaları hızlı hızlı okumaya başladı. çok büyük bir işin içindeyiz yarıda bırakamayız dedi.ben birşey anlamamıştım. poşetin ağzını bağlayıp aldı eline hoca biraz daha araştırma yaptık.bir sepet saha vardı onunda içinde poşette bir göz bir kulak vardı.bu ikiside farklı odadalardı.iyi geç olmuştu yarın tekrar gelicez dedi poşetleri aldı. neyse eve geri döndük.

bende pek istemesem de oluru verdim.ev aramaya başladık.Bir kaç hafta sonra izmirin kazalarından(küçük köy gibi yerler)iki katlı bir ev buldum fiyatıda uygundu.hem eşim biraz şehirden uzak kalırdı hemde kızımız daha güvende olur diye düşündüm. neyse evimizi topluyorduk artık. kızım evden gitmek istemiyordu ağlıyordu. neyse uyuttuktan sonra arabaya yatırdım yeni ve gitmememiz gereken yere doğru yola koyulurken balkondan meltemin bize baktığını farkettim. eşime söylemedim tedirgin olmasın diye. meltem çok dağılmıştı saçları başları birbirine karışmıştı. yıkılmış gibiydi. sonunda yeni evimize geldik.1 yıl sıradan geçirdik hiç bir olay yaşamadık. kızımız 5.5 yaşına filan girmişti. birgün muratlar bize geldi. meltem o eski halinden eser yoktu mutluydu. Neyse çocukları olmadığı için ozamanlar biraz pgibolojisinin bozuk olduğu için biraz saçmaladığını filan söyledi özürler filan diledi.

eşimle barıştılar. yine eskisi gibi arkadaş oldular. uzak olmasına rağmen hep geliyordu bize. kızım 6 yaşına girmek üzereydi. hergece ateşleniyordu. kötü oluyordu. bize geldiklerinde yeni ev hediyesi olarak bir tablo getirmişlerdi. bizde kızımızın odasına asmıştık. herneyse kızım artık gün geçtikçe daha kötü oluyordu. gitmediğimiz doktor kalmadı hirbirşeyi yok diyolardı.ama nasıl birşeyi yoktu çok kötü oluyordu herzaman.bir gün köyden bir teyze bizim eve geldi. işte kızımın durumundan filan bahsettik oda kardeşinden bahsetti hocaymış.ona bi göstermemizi istedi. bende tabi isyan ettim saçma sapan işler bunlar bida bize gelmemesini söyledim.ama eşim çok üzülüyordu.bi göstermemizi istiyordu.ben istemiyordum. artık izlediğim filimlerin etkisindenmi ne daha kötü sonuçlar doğuracağından. Birgün yine eşim yemekte bu konuyu açtı. istemesemde kabul ettim. hocayı çağırdık evimize.

Odadaki cam tahtayla kaplıydı.ilk olarak cam olduğunu farketmedik çünkü karanlıktı. sonradan hoca farketti. omuz atarak kırdık. ordan çıktık ama arka tarafa çıkıyormuş. bahçeden nasıl çıkıcağımza bakarken ileride birini gördük ahıra girerken. hoca sen bekle ben bakıp gelicem dedi.ben duvara sırtımı yasladım korkulu gözlerle etrafı izlemeye başladım. hoca ahıra girdi.5 dakika 10dakika derken 1 saat oldu çıkmamıştı.ben korkumdan haraket etmiyordum.ama gidip bakmalıydım. yavaş yavaş adımlarla ilerledim. ahıra dışardan içeri baktım birşey belli olmuyordu karanlıktı fenerde hocadaydı.bir ses geldi kafamı hemen çektim kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. hoca çıkmıştı. beni görünce bi kitlendi sert sert bana baktı.ben biraz korktum.ne olduğunu sordum. burada bir şey yok hadi gidelim dedi. benimde aklımdan eee birşey yoksa 1 saattir bu küçük ahırda ne işin vardı.tam arkamızı döndük giderken arkamızdan at koşturmaya başladı. sanki bizi oldurecek gibi ustumuze koşuyordu.

Yırttı arka tarafını.bir muska çıktı. muskayı aldık aşağı indik. besmele çekip dualar okuyarak açmaya başladı. çok fazla sarılmıştı.aç aç bitmiyordu.en sonunda karınca gibi küçücük bir yazıyla küçücük bir kağıda arapça birşeyler yazıyordu. bizden bir büyüteç istedi bende anamın bi gözlüğü vardı kalın camlı büyüteç olmadığı için onu getirdim.bu olurmu diye sordum. yazıya tuttu biraz okunuyordu. okuduktan sonra haykırarak ya Allah bismillah filan diye bağırmaya başladı la ilahe illallah muhafaziden rasülullah diyerek bi kaç kez tekrarladı.biz endişelendik eşim kızımızı kucağında sıkı sıkı tutup ağlıyordu.ne olmuş bunedir hocam dedim biri size çok kuvvetli bir büyü yapmış kim verdi size bu tabloyu dedi.o an aklımız durdu meltemin işiydi bu hemen muratı aradım. telefonu açmıyordu. hemen evlerine gittim. kimsecikler yoktu. kapıcıya sordum nerdeler diye muratın öldürüldüğünü ve meltemin ortadan kaybolduğunu söyledi. Çok endişelendim.eve gittim eşime söylemedim tabiki. taşınmışlar telefon numaralarını değiştirdiklerini söyleyip geçiştirdim. hocayı çağırdık ben dışarı çıkıp biraz eski olanlardan şuan olmuş şeylerden bahsettim.bu işin çok garip olduğunu söyledi bir iş var dedi.ne yapacağımızı sordum. bana o muskayı evinde incelediğini ve içinde bir adresinde olduğunu söyledi. hemen arabama binip o adrese gittik. müstakil bir boş evdi bizim oturduğumuz yere biraz uzaktı ama diğer köy tarafındaydı. gittik kimsecikler yoktu ordan geçen birine sorduk burada kim yaşıyor diye. burasının uzun zamandır boş olduğunu geçenlerde bir kadının gelip içeride birşeyler yaptığını söyledi. nasıl biri olduğunu sordum. uzun boylu esmer gözünün altında bir benin filan olduğunu söyledi. evet bu meltemdi.o kadın geldikten sonra burada geceleri garip seslerin geldiğini söyledi. sordum o kadın bida geldimi diye bi kaç kere daha geldi ama bida gelmedi dedi.

önce bi kızımıza baktı.bir kaç şey okudu okudukça kızımız sakinleşiyodu. sonra evi araştırmaya başladı.her odaya dualar asmaya başladı. aslında tedirgin olsamda kızım rahatladığı için sesimi çıkarmadım. kızım 6 yaşına girmişti. doğum gününü kutlarken birden bayıldı. hastahaneye kaldırdık. orada çok fazla teste soktular ama hiçbir bulguya rastlamadılar.eve döndük hocayı çağırdık. hoca bize düşmanınız varmı dedi kimse yoktu herke ile iyi geçinirdik. peki size ait olmayan hediye vb eşyalar varmı dedi. bizde bize gelen herkesin getirdiği avize tablo ne biliyim vazo filan hepsini tek tek gösterdik. hiçbirinde birşey yoktu sonra eşim meltemin getirdiği tablo aklına geldi kızımızın odasına geçtik. hoca tabloyu biraz inceledi. tabloda bir atın çizimiydi sıradan bir tabloydu. sonra hoca tabloyu indirdi kenarlarına filan baktı. arkasın bi çıkıntı vardı

Arkadaşlar sadece sabahları aktif oluyorum oyüzden dun uzun yazdım şimdi devam ediyorum.

Duvarlar sanki haraket ediyordu.bi fotoğraf bulduk.bir bağırsağa sarılmış bir fotoğraf. hoca feneri tuttu fotoğrafa belli olmuyordu bağırsağı kesti. fotoğrafı kestikten sonra temizledi. bunu tanıyor musun diye bana gösterdi. aman allahım bu benim kızımdı. şok içerisindeydim. çıkmaya çalışıyorduk çıkamıyoduk. hoca garip bişey olduğunu çok daha kötüye sardığını söyledi durumun.

daha sigaralarımızı bitirmeden atıpne olduğuna bakmak için içeri koştuk. eşimle meltem birbirlerine bağırıyolardı. kızım yerde sanki biryeri kopmuşcasına ağlıyordu. hemen onları sakinleştirip kızımı kucağıma aldım.ne olduğunu anlamak için eşime sordum ne olduğunu. eşim meltemin kızımı kucağına alıp bilerek yere düşürerek kızın çok yakında ölecek diye birşeyler zırvalamış. Murattan o güne kadar görmediğim birşeyi gördüm. melteme tokat atmıştı. aslında benim yapmak istediğimi o yapmıştı. meltem ağlayarak evine koştu. muratta bizden özür dileyerek evine geçti. neyse bi kaç gün konuşmadık bunlarla.bir gün evlerine çağırdılar özür dilemek için yemek yemeğe. neyse eşim biraz istemese de gittik. masada ben muratla konuşuyordum ama eşlerimiz sessizdi. murat melteme işaret ederek özür dilemesini istedi. meltem hala hiçbirşey olmamış gibi aldırış etmiyordu düşünceliydi. elindeki çatalı sadece tabağa vurup duruyordu yavaşça tabi. murat bu sefer sesli bir şekilde hadi meltem artık sırası gelmedi diyip dürttü. meltem kafasını kaldırdı eşime ateş püskürurcesine bakarak kızın ölecek dedi. yine bir şok yaşadık. hemen ayağı kalktım. dedimki murat tamam kardeşim senin bir suçun yok kaç senelik arkadaşımsın ama bi müddet görüşmeyelim dedim ve evden çıktı. eşim taşınmamızı istedi. bende tabi olmaz filan diyorum.ama çok istiyodu artık burada kalamıyacağını kendininde kızımızında pgibolojisinin daha çok bozulacağını söyledi.

içeri gelin diye işaret etti. indirdim kızımı ve eşimi indirdik girdik hocanın evine. hoca 3muzunde dizlerimizin üstüne oturmamızı söyledi. oturduk.sonra önüne bir su vardı hepimizin saçından bir tutam istedi. makasla kesip verdim suya attı. Birşeyler okumaya başladı. eşim ile kızım bağırmaya başladılar ses tonları değişti. ölceksiniz öleceksiniz diye bağırıyolardı. hoca hızlı okumaya başladıkça bunlar daha çok bağırmaya acı çekmeye başladılar. dayanamayıp sura tekme atıp döktüm. eşim ile kızım yere yığılmışlardı. hocanın yakasına yapıştım çok sinirlenmiştim ne yapısun sen dedim. bana güldü ve bir anda istemsizce sanki birileri beni zorla yere çekiyorlardı diz çöktürttü ne haraket ediyordum nede konuşabiliyodum olanları sadece gözle takip ediyordum.

Eşimi yatırdım. bizimle konuşmuyordu. neyse aldım kızımı aşağı indim.o hasta halinden eser yoktu sapasağlamdı. sorular sormaya başladım sanki koca 30yaşında biri gibi cevaplar veriyodu. kızım annene ne oldu diye sordum. yakında anlıyacağımı söyledi. neyse kızımı yatırmaya gittim eşim kalkmış kızımın odasında yüzü duvara donuk kafasını yavaşça duvara vurup duruyordu. kızım eşimi görünce yine kahkaha atmaya başladı. delircektim artık. eşimin yanına gittim. bana doğru çevirecekken bayıldı. kolonya filan tuttum ayılttım.ne olduğunu sordum bilmiyorum dedi. neyse kızımı yatırdıktan sonra bizde yatmaya gittik. sabah kalktığımda eşim yanımda yoktu. kızımın odasına gittim. ikisi el ele tutuşmuş yine aynı duvara donuk kafalarını vuruyolardı duvara. duvar kan olmuştu. yanlarına gittim. kızımın kafası kanıyodu. yine ikisini çevirince ikiside bayıldı. sonra kızımın kafasını temizledim çok bişeyi yoktu. uyandılar.hemen hocayı aradım açmıyordu. bunlarıda evde tek başına bırakıp hocaya gidemezdim. bunlarıda arabaya bindirip hocanın evine gittik. hoca sanki geliceğimizi biliyormuş gibi kapıda bekliyordu.

Hoca beni iterek atın vurmasından engelledi.at döndü bir daha üstumuze koşturdu. bida çekildik. hızlı bir şekilde koşup ahırın dışına çarptı ve yere yığıldı. hoca hadi gitmemiz lazım dedi ve bindik arabaya eve gittik.eve geldiğimde kızım eşimin başında eşim yerde ölü gibi yatıyordu. kızım eşimin sağ gözünü nasıl çıkardıya eline almış tutuyordu ve eşime bakıyordu. hemen koşup kızımı kucağıma aldım babacımmm diyip boynuma sarıldı.tam göz göze geldik elindeki gözü ağzına atıp yuttu. onla sonra ilgilenecektim. kızımı bıraktım yere eşime baktım. kalbi atıyodu hemen hastaneye goturdum. hastanede kendine geldi gormediğini anlayınca çığlık atmaya başladı. eşim çığlık attıkça kızım kahkaha atıyordu ama nasıl bir kahkaha küçücük kızdan o ses nasıl çıkıyordu. herkes hayret içinde kalmıştı. neyae ne olduğunu sordum eşime. sevimi uyuturken odasında biri beni merdivenlerden aşağı doğru çekti. kafamı çarpa çarpa indiğimden bayılmışım. sonrasını bilmiyorum dedi. doktor gözune yapıcak bir şeyimiz yok dedi. ufak bir operasyon yaptılar.goz çukuru kaldı sadece. birgun hastahanede kaldıktan sonra eve gittik.

Yarim kalan trend icin yazilmis bi hikaye daha

sakin ol lan

aile dostudur yapar

Devam panpa

bak senin için uye oldum devam bismillah ;)

huur çocuğu nasıl bi manyaksın mk gnagmaagmgmagmamga