/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +18 -2
    Ayaklarını yere sağlam bas diyenlere baktım. Hepsi yerdeki bir mazlumun sırtına basıyor. Çağın sorunu ne biliyor musun doktor, merhameti olanlar yükselemiyor.

    ..

    -Hoşgeldin.
    +Hoşbulduk kardeşim.
    -Hazır mısın ? Bitirelim şu mevzuyu artık.
    +Sür.

    Düşünüyordum, çok düşünüyordum. Oysa dün geceden beri neyi nasıl yapacağımı planlamış, düşünmüştüm.

    Bu affedilemez bir şeydi, hayatım boyunca birçok şeyi ve kişiyi affetmiştim ama bu affedilemezdi.
    Dost kazığı affedilemezdi, cezası verilmeliydi.

    insanlığın,ilk insanın var olduğu andan itibaren hayatında bulunan ve dünyayı huzurlu bir yer haline getirmek için uydurduğu lakin hiçbir işe yaramadığını sonradan anladığım aşk ve ''sevgi" kavramları,her zamankinin tersine şuan bana çok uzak durumdaydı.

    -Kinini diri tut kardeşim, korkuya ve strese mahal yok. Beraber gideceğiz yanına.

    Üniversite hayatım boyunca birçok kişiyle tanışmıştım. Birçok dost, birçok arkadaş elde etmiştim.Ne benim kin beslediğim ne de bana kin besleyen hiç kimse olmamıştı.

    Ta ki o güne kadar.
    Ömer.

    Oysaki konuşmamızın sonunda bana söz vermişti, sözümü dinleyecekti. Adam akıllı bir konuşmanın bu işi çözeceğine inanmıştım.

    Hayatım boyunca alışkın olmadığım bir durum ile karşı karşıya kalmıştım günler öncesinde.
    Aldatılmıştım, yanılmıştım.

    -Geldik.

    Arda 30 saniye boyunca arabanın içinden etrafı gözetledi.
    Derin bir nefes çekerek,
    -işte, şerefsiz orada. Kapıda bekliyor sıfatını gibtiğim.

    Hep diyorum,hep diyeceğim.
    Şu idam yasasını çıkartsınlar ya,bizi uğraştırmasınlar.

    Bir hışımla indim arabadan.
    Koşmaya başladım.

    -Taha dur bekle !

    edit:hikaye bitti dıbına koyayım.
    ···
  2. 2.
    +4
    6 Gün önce.

    -Selam.
    +Ha ?

    Kitaplarımı düşürmüştüm korkudan.

    -Bu sahnenin biz çarpıştıktan sonra gerçekleşmesi gerekiyordu..
    +Heh.
    -Naber ?
    +Nolsun, dersten derse koşuşturuyoruz işte,sen ?
    -3 yıllık üniversite hayatımda senin kadar çok ders çalışan biri görmedim biliyor musun ?
    +Bunu önceden de söylemiştin ve nedenini biliyorsun.
    -Ah evet biliyorum.Her neyse, ziyaretimin sebebi..

    Arkadan Hazalı çağıran bir cümle duydum.
    Hazal oralı bile olmadı.

    -Dünki dersin notlarını senden alabilir miyim diye soracaktım.
    +Alabilirsin tabiki de sevgilin seni çağırdı az önce. Duymadın mı ?
    -Duymak istemedim.
    +Neden ?
    -Notları verecek misin Taha ?
    +Vereceğim ama şimdi değil.Ömer geliyor, arkada.Bir saat içinde etüt odasında olmuş olacağım. işini hallet yanıma gel. Notlarım çantada, çantam da sınıfta.
    +Of,yanımda dursan olmaz mı ? Beraber gideriz sınıfa ne dersin ?
    -Ömer geliyor Hazal, gitmem lazım.

    Sınıfta görüşürüz !
    ···
  3. 3.
    +4
    Babam için bu kadar çok çalışıyordum.

    Bu arada adım Taha,22 yaşındayım.

    Onu dört sene önce kaybettim.
    Emekli öğretmendi kendisi, öğretmenliğinin son gününe kadar canla başla öğrencilerine hayata dair bir şey katmak için uğraşan biriydi.

    Mesleğine rağmen derslerimle çok ilgilendiğini hatırlamıyorum.O,öğrencilerin haftada kırkar dakikadan kırk saat girdiği dersleri pek önemsemezdi. Derslerinde branşından çok öğrencilerine hayattan bahseden biriydi.

    Çok sevilirdi, cenazesine 10 sene önce mezun ettiği öğrencilerinin bile geldiğini hatırlıyorum.

    Hatırlıyordum,hep hatırlıyordum.
    Aklımdan çıkmıyordu.

    ...

    Beni hayal dünyamdan ayıran şey koridorda duyduğum bağırışma sesleri oldu. Kalabalıktan ötürü sesin kimden geldiğini anlamamakla beraber kalkmaya da çok üşenmiştim açıkçası.

    Ders çalışasımda yoktu.
    Hazalın gelmesini beklemek zorundaydım
    ···
  4. 4.
    +4
    -Ömer açmıyor telefonunu.
    +Allah Allah ya,üniversite midir şuan acaba ?
    -Bilmiyorum, neden kavga etmişler ki Hazalla ?
    +Ömer Hazalı aldatmış galiba.
    -Hadi lan oradan,Ömer öyle bir şey yapmaz.
    +Hagibtir sende,hep şu çocuğu savunuyorsun ya bana, deli oluyorum. Gören de sana yaptığını unuttun sanacak.

    Hazalı sınıfta yaklaşık bir saat beklemiştim, gelmemişti.Sınıfın önündeki kalabalık gitmek bilmeyince ben de merak edince de dışarı çıkmıştım.Üniversitenin birbirine en çok yakışan çifti olan Hazal ve Ömer kavga etmişlerdi.
    Olaydan haberim olsaydı müdahale ederdim diye hayıflanıyordum.

    Ömer benim liseden arkadaşımdı, severdim onu. Aynı kıza aşık olduğumuzu öğrendiğim vakit aramız bozulmasın diye çok uğraşmıştım.

    Iki senedir beraberlerdi Hazalla.Ömer biliyordu zamanında onu sevdiğimi,o günlerde karşıma alıp konuşmuştum Ömerle.

    Arkadaşlık her şeyden önce gelirdi benim için,Ömere Hazalla bir daha muhattap olmayacağımı söylemiştim o gün. Aradan çekileceğimi belirtmiştim.

    Öyle de olmuştu, konuşmanın üstünden iki hafta geçmişti ki Hazalla Ömer çıkmaya başlamışlardı.Ömer mutluydu, Hazal mutluydu.

    Ta ki bir sene öncesine kadar.Ömer benimle arasını daha fazla açmamak için Hazalla olan ilişkisini benden uzak yaşarken bir anda bana kin gütmeye başlamış, Hazalla olan beraberliğini gözüme sokmaya çalışmıştı.

    O gün Ömerden nefret etmiştim işte, dövmeye yeltenmiş lakin Hazalın üzülmesinden ve benimle bir daha asla konuşmama ihtimalinden korkarak yapmamıştım.

    Ben de yine Ömeri karşıma alıp konuşmuş, arkadaşlığımızı bitirdiğimi ve Hazalı üzdüğü takdirde onun için kötü olacağını belirtmiştim. Hiçbir şey demeden gitmiş, ilişkisine devam etmişti.

    Şerefsiz, nereden bilecektim hali hazırda bana daha büyük bir kazık attığını ?
    ···
  5. 5.
    +4
    Gece saat 2'ye yaklaşıyordu. Beylikdüzünün yeni temizlenmiş sokakları yağmurla beraber ıslanmış, ağaçları ise esen sert rüzgar ile ritim tutuyordu.Her zamanki gibi balkonda sigaram ile beraber oturuyorduk.

    Gidesim vardı buralardan,en azından birkaç günlüğüne. Dağıtmak lazımdı çünkü iki seneden beri, sevdiğim kızın zamanında yakın bir arkadaşım olan çocuk ile beraberliğini izliyordum.

    Hiçbir zaman merak etmedim,bu olaylar yaşanmadan önce Hazalın beni sevip sevmediğini. Zaten beraber olma gibi bir isteğim yoktu,tek arzum ona onu sevdiğimi söyleyip içimi rahatlatmaktı.Ama yapamamıştım.

    Ömerin de onu sevdiğini öğrendiğim gün bitirmiştim kafamda her şeyi.Ama bunu yaptığım için pişman değildim, asla da olmayacaktım. Arkadaşımın sevdiği kız ile beraber olamazdım,o kadar geniş bir insan değildim.Bu ancak Ömer gibi bir ite yakışırdı.

    Yağmur şiddetini arttırıyordu ve dümdüz yağmakta ısrarcıydı. Rüzgar köşesine çekilmiş, yağmurun sütun gibi yağmasını sağlıyordu.

    Aynı Karadeniz yağmurları gibi.

    Masanın altından gelen ses ile irkildim. Sanırım telefonum çalıyordu, Kazım Koyuncu tam yerinde girmişti şarkıya.

    -Alo ?
    Ağlama sesleri geliyordu.
    -Kimsiniz ?
    +Telefon numaram bile mi yok sende ?
    -Hazal sen misin ?
    +Evet benim, çok kötüyüm..
    -Sesin dışarıdan geliyor, neredesin sen ?

    +Sizin evin önündeyim, arabadayım.Aşağı gelir misin ?

    Lütfen, çok ihtiyacım var.
    ···
  6. 6.
    +4
    -Seni bu saatte aşağı indirdiğim için özür dilerim.
    +Estağfirullah da..
    -Ne ?
    +Şaşırdım.
    -Niçin ?
    +Ne bileyim, öyle arayıp konuşmaya ihtiyacım var diyince.

    Iğneleyici bir ses tonu ile
    Benimle konuşmak da senin aklındaki imkansızlardan biri mi yoksa ? dedi.

    +Ne ?
    -Yok bir şey.

    Hiçbir şey demeden sürmeye başladı.
    Gerçekten şaşırmıştım, Hazalla dersler dışında hiçbir muhabbetim yoktu. Uzak durmaya çalışıyordum ondan.Hem Ömer yüzünden hem de..

    +Yavaaaaş kızım yavaş.

    Çok sert frenlemişti.

    +Arabayı benim kullanmamı ister misin ?

    Olur diye kafasını sallamıştı.
    ···
  7. 7.
    +4
    Arabayı sahile doğru sürdüm, Hazal gerçekten kötü durumdaydı.

    -Ne olduğunu anlatmaya başlayacak mısın ?
    +Taha..
    -Buyur.
    +Sizin Ömerle çok yakın arkadaş olduğunuzu hatırlıyorum..
    -Bunun konumuzla ne alakası var ?
    +Ömerle derdiniz ne ?
    -Hazal ne alak...

    Birden parladı.

    +Ömer neden başkaları ile konuştuğum zaman sesini çıkarmıyor da senden ders notu istediğim zaman dünyayı başıma yıkıyor ?
    -Hazal sakin olur musun ?

    Arabayı sakin bir köşeye çektim.
    Etrafta ölüm sessizliği vardı, tüm sokak Hazalın sesi ile yankılanmıştı.

    -Neden bu kadar sinirlendin şimdi ? Bu onunla benim aramda. Seni ilgilendirseydi bilirdin. Gerçekten bunu sormak için mi indirdin beni aşağıya ? Bügün Ömerle ettiğiniz kavga hakkında konuşmak istediğini sanıyordum. Sınıfta seni bekledim lakin gelmedin. Sonradan öğrendim kavga ettiğinizi.
    +Kavgayı senin bulunduğun sınıfın tam önünde ettik, yalan söyleme.
    -Hazal derdini açık açık söyler misin ? Ne öğrenmek istiyorsun benden ?

    Dünyanın en masum bakışını attı bana o an.

    +Neden Taha, neden ?
    -Ne neden ?
    +Korkaksın sen.
    -Ne diyorsun lan sen ?

    10 saniyelik bir sessizlik oldu.
    Hazal anlamsız gözlerle bana bakmaktaydı.
    Yardım et bakışıydı bunlar.

    -Uzak dur benden.
    +Taha dur !

    Bir hışımla indim arabadan, yürümeye başladım. Sürücü koltuğuna geçip arabayla arkamdan gelmesini bekledim lakin..

    Sokağın sonuna geldiğimde işittiğim tek ses Hazalın kendi kendine bağırması oldu.
    ···
  8. 8.
    +3
    Hoş değildi, hiç hoş değildi.

    Son iki senede içime attıklarımın hepsi, Hazalla konuşurken dile gelecekti neredeyse.
    Zor tutmuştum kendimi her şeyi anlatmamak için.
    Zor tutmuştum ne kadar çok sevdiğimi haykırmamak için.

    Anlamıyorsun beni değil mi ? Bende anlamıyorum.Ömer Hazalı üzmemiş olsun diye dua ediyordum o an.Yoksa gerçekten elimden bir kaza çıkmasından korkuyordum.

    ...

    Eve gittiğimde saat dörde geliyordu. Arda evden çıktığımı bile farketmemişti.

    O günün gecesini nasıl geçirdiğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yok, hatırlamıyorum da.
    Tek bildiğim sabaha kadar hiç içmediğim kadar çok sigara içtiğim ve sabahın yedisinde mosmor gözlerle üniversiteye doğru yola çıktığımdı.
    ···
  9. 9.
    +4
    -Yazık oldu kıza.
    +Kime ?
    -Hazala ya,baksana kız ne hale gelmiş.
    +Ne olmuş ki ?
    -Bilmiyor musun gerçekten ?
    +Yo,hayır bilmiyorum.
    -Dün Ömerle kavga ettiler işte.Ama nedenini bilmiyorum. Ayrılmalarını istemem, çok yakışıyorlar bence.
    +Anladım.
    -Neyse aşkım çantadan suyu versene.

    Tanıştırayım, Ezgi.Dört aydır birlikte ve beni gerçekten sevdiğine adım kadar emin olduğum kız.
    Sevgilim.

    -Senin gözlerinin altı neden mosmor ya ? Uyumadın mı dün ?
    +Aynen, uyku tutmadı.

    Tabiki bu dediğimin yalan olduğunu bilecek kadar iyi tanıyan bir kız da.

    -Yalan söyleme bana,bir şey olmuş.
    +Olmadı.
    -Taha lütfen, kötü bir şeyler olmuş hissediyorum. Bana ne olduğunu anlatmazsan tüm gün aklımdan çıkmaz bu durum.
    +Dün evde Ardayla atıştık da biraz,ona sinirim bozuk önemli bir şey değil.
    -Siz ? Sen ve Arda tartıştınız mı cidden ? Inanamıyorum,siz çifte kumrular ?
    +Ya önemli bir şey değil, işimize bakalım biz.
    -Sıkma canını ya,düzelir aranız.
    +Hallettik zaten. Sıkıntı yok yani.
    -Anladım..

    Ezgiyle hikayemiz çok saçma başlamıştı aslında.Ben Hazalın ve babamın acısını içimde yaşarken kendisi bana ilaç gibi gelmişti.
    Birkaç ay önce Arda yanıma gelip şu kız senden çok hoşlanıyor diyip Ezgiyi gösterdiği zaman pek önemsememiştim. Hazalı seviyordum çünkü, bunu Arda da biliyordu.Ama Ezginin ısrarı sonucu konuştuğumuz zaman onun gerçekten beni sevdiğine inanmıştım.
    Hatta birkaç aylık bir sevgi de değil,bir buçuk yıldır beni sevdiğini öğrenmiştim.

    Tam Ezgiye alışıp Hazalı aklımdan çıkardım derken bunların yaşanması canımı o kadar çok sıkıyordu ki..Beni seven birini üzmek gerçekleşmesini istediğim son şeydi.

    Tabii, bunu da beceremeyecektim.
    Iki senemin içine sıçan Ömer, Ezgi ile yaşadığım her şeyi bitirmeme sebep olacaktı.

    Çünkü Ezgiyle oturduğumuz masanın tam arkasından korkunç bir çığlık duydum.
    Birisi yardım istiyordu.
    Uzaktan kim olduğunu seçemediğim lakin sesinden Hazal olduğumu anladığım kız biri tarafından hırpalanıyordu.

    huur çocuğu seni.
    ···
  10. 10.
    +4
    +Gel buraya gel dıbına koduğumun oğlu !

    Taha dur !

    Hemen kalktım Ezginin yanından.
    Koşmaya başladım.
    Ömerin Hazala vurmak için elini kaldırdığını gördüm.
    Yetiştim, üzerine atladım.
    Vurdukça vurdum.
    Kaybetmiştim kendimi.

    +Kız dövmek ne lan huur çocuğu ! Uyarmadım mı lan seni bu kızı üzersen giberim seni diye ha !

    Arkadan bizimkilerin bağırışlarını duyuyordum.

    +Lan sen benim sevmeye kıyamadığım kıza..
    -Yete..
    +Ne yeter lan ne yeter huur çocuğu sen benim sevmeye kıyamadığım kıza nasıl el kaldırırsın !

    Göğsümü kavrayan eller hissettim.
    Birisi beni kendine doğru çekiyordu.

    +Yaşatmayacağım seni anladın mı lan ! ANLADIN MI huur ÇOCUĞU !

    Sevmeye kıyamadığım kız..
    Ne yapmıştım ben ?
    Olayların hepsi Ezgi ve Hazalın gözünün önünde gerçekleşmişti.

    Allah kahretsin..
    ···
  11. 11.
    +4
    -Sen..
    +Ezgi açıklayabilirim..
    -Sevmeye kıyamadığım kız mı dedin orada ?

    Sesi titriyordu.

    +Ezgi canım gel oturup konuşalım.
    -Bırak..
    +Ezgi lütfen.
    -Seni suçlamıyorum Taha,ben özür dilerim. Hazalı sevdiğini bile bile..
    +Ne ? Neyden bahsediyorsun sen ?
    -Inkar etme Taha, Hazalı sevdiğini biliyorum.Çok sevdiğini biliyorum hatta.Ömerle neden bu halde olduğunuzu da biliyorum.
    +Hayır bak sandığın gibi değil bak o çok öncey..
    -Çok önce sevmiyordun onu Taha, hala seviyorsun.Ben..Ben beceremedim sana onu unutturmayı. Sana olan sevgim, yetmedi unutturmaya.

    Donup kalmıştım, mahçup ve kahrolmuş gözler ile Ezgiye bakıyordum.
    Bir anda gülümsedi.

    -Olsun ama.Sen bana dört ayda hiç yaşatmadığım duyguları yaşattın sevgilim.Çok teşekkür ed..eder..

    Son kelimesi çıkamadı boğazından yukarı, başını omzuma koydu.

    Ağlamaya başladı.
    ···
  12. 12.
    +4
    Sen gidince soğuyor yatak gece uzuyor
    Sensiz geçen geceler beni ihtiyar ediyor

    -Kapat şunu Arda.
    +Kalsın işte kardeşim, içiyoruz ne güzel.

    Müziği kapattım.

    +Hazal aradı mı hiç ?
    -gibeyim Hazalı ya onu mu düşünüyorum ben ?
    +Neye içiyoruz biz o zaman ?
    -Ezgi bunları hak etmiyordu.
    +Ya bırak şimdi Ezgiyi.
    -Nasıl bırak ya ? Bırak ne demek ? Mahvoldu kız..Her şey mahvoldu lan !

    Elimde ne varsa duvara sallamaya başladım. Ezgiye çok üzülüyordum çok !

    -Allah belanı vermesin senin Hazal ! Allah belanı vermesin ! Neden vazgeçemiyorum lan neden ? Allahın belası neden gecenin saat ikisinde konuşma gereği duyuyorsun benimle !
    +Bir dakika,ne dedin sen ?

    Yere oturdum, başım dönüyordu.

    -Hazal, geçen gün beni aradı.Ömerle kavga ettikleri gün. Konuşmak istediğini söyledi.. Gecenin saat ikisinde aşağı indim, yanına.Arabayla bir yere gittik.
    +Ee sonra ?
    -Saçma sapan konuştu işte ! Ağlıyordu, çok kötü durumdaydı.Yok Ömerle neden aranız kötü,yok çok korkarsın falan filan aptal aptal konuştu işte.

    Arda endişelenmişe benziyordu. Masaya oturdu, ellerini başına koydu ve oflamaya başladı.

    +Doğruymuş demek..
    -Ne doğruymuş ?
    +Hazalla Ömer,o gün kavga etmişlerdi ya hani..
    -Eee ?

    Hoş olmayan şeyler duyacağıma emindim.

    +Senin yüzünden kavga etmişler.
    -Ne diyorsun sen Arda ? Ne diyorsun lan !
    ···
  13. 13.
    +4
    Gün yeni yeni ağarmaya başlamıştı, dışarda hafif bir yağmur yağıyordu sanırım.

    Başım ağrıyordu.

    -Demek tehdit etmiş öyle mi..Demek Hazal her şeyi biliyordu,o yüzden bana korkak dedi.
    +Evet, bende inanamadım ilk önce. Hazalla senin konuştuğunu görünce hafifçe tartışmışlar zaten. Hazal senin olduğun sınıfa giderken Ömer yakalamış onu. Kavga da orada başlamış.
    -huur çocuğu.
    +Hazal bana sormuştu aslında.
    -Neyi ?
    +Ömerle aranızın neden kötü olduğunu ve çıkmaya başladıkları andan itibaren neden kendisinden uzak durduğunu.
    -Sen ne dedin ?
    +Vallahi ben bir şey demedim. Bilmiyorum diyip geçiştirdim ama Hazal artık nereden öğrendiyse..
    -Ezgi.
    +Ne ?
    -Ezgi söyledi Hazala her şeyi.
    +Iyi de çok saçma, Ezgi nereden öğrendi ve neden Hazala bunu söyledi ?
    -Çünkü..Çünkü Ezgi benim için her şeyi yapar.

    Kısa bir sessizlik oldu odada. Pencereyi açıp bomboş sokağa doğru bir sigara yaktım. Aklımda bir ton soru vardı. Hazal beni seviyor ise neden bunca ay Ömerle birlikte olmuştu ? Ömer onu dövmekle mi tehdit etmişti ? Ezginin bunlardan nasıl haberi vardı..

    Off.

    -Arda.
    +Efendim kardeşim.
    -Hazırlan, gidiyoruz.
    +Nereye ?
    -Şu işi bitirelim.
    +Napacağız.
    -Napacağımızı bilmiyorum ama..
    +Ama ne ?

    Bu işin sonu karakolda bitecek.
    ···
  14. 14.
    +4
    Günümüz.

    ..

    -Hoşgeldin.
    +Hoşbulduk kardeşim.
    -Hazır mısın ? Bitirelim şu mevzuyu artık.
    +Sür.

    Düşünüyordum, çok düşünüyordum. Oysa dün geceden beri neyi nasıl yapacağımı planlamıştım, düşünmüştüm.

    Bu affedilemez bir şeydi, hayatım boyunca birçok şeyi ve kişiyi affetmiştim ama bu affedilemezdi.
    Dost kazığı affedilemezdi, cezası verilmeliydi.

    insanlığın,ilk insanın var olduğu andan itibaren hayatında bulunan ve dünyayı huzurlu bir yer haline getirmek için uydurduğu lakin hiçbir işe yaramadığını sonradan anladığım barış ve ''sevgi" kavramları,her zamankinin tersine şuan bana çok uzak durumdaydı.

    -Kinini diri tut kardeşim, korkuya ve strese mahal yok. Beraber gideceğiz yanına.

    Üniversite hayatım boyunca birçok kişiyle tanışmıştım. Birçok dost, birçok arkadaş elde etmiştim.Ne benim kin beslediğim ne de bana kin besleyen hiç kimse olmamıştı.

    Ta ki o güne kadar.
    Ömer.

    Oysaki konuşmamızın sonunda bana söz vermişti, sözümü dinleyecekti. Adam akıllı bir konuşmanın bu işi çözeceğine inanmıştım.

    Hayatım boyunca alışkın olmadığım bir durum ile karşı karşıya kalmıştım günler öncesinde.
    Aldatılmıştım, yanılmıştım.

    -Geldik.

    Arda 30 saniye boyunca arabanın içinden etrafı gözetledi.
    Derin bir nefes çekerek,
    -işte, şerefsiz orada. Kapıda bekliyor sıfatını gibtiğim.

    Hep diyorum,hep diyeceğim.
    Şu idam gelsin artık ya,devlet bizi uğraştırmasın.

    Bir hışımla indim arabadan.
    Koşmaya başladım.

    -Lan dur bekle !
    ···
  15. 15.
    +4 -1
    Bitmişti her şey.
    Bitirmiştim.

    Rahatlamıştım,iki senenin acısını çıkarmıştım ondan.

    -Iki sene lan iki sene ! Nasıl beraber oldun lan kardeşin dediğin adamın sevdiği kızla ! Nasıl el kaldırdın lan benim sana emanet ettiğim kıza ! Bitirdin lan beni, bitirdin beni Ömer !

    Susuyordu, susması gerekiyordu. Yaptığının bir açıklaması yoktu çünkü. Benim Hazalı sevdiğimi bile bile onunla çıkmış,ona emanet ettiğim kıza, beni sevdiğini öğrendiğim kıza sırf beni seviyor diye el kaldırmıştı. Ezgiyi onun yüzünden üzmüştüm.

    Sahi, Hazal..Neden beni seviyordu ? Beni seviyor muydu gerçekten ? Beni seviyorsa neden iki seneden beri bu puşt ile beraberdi ?

    Yine, yeniden.
    Arkamdan gelen ağlama sesleri..

    -Bunu herkesin gözü önünde yapmana gerek yoktu.

    Kafamı çevirdim.
    Bir çok insan etrafımıza çevrilmişti.
    Hazal da.

    -Özür dilerim Taha.

    Siren seslerini duyuyordum.
    Polisler kalabalığı yararak yanıma doğru koşuyorlardı.

    Ellerimi arkama doğru birleştirdim.
    ···
  16. 16.
    +4
    Ne kadar severseniz sevin, olmuyor işte bazen.
    Kaç sene severseniz sevin, olmuyor.
    Her şey uğruna severseniz sevin, olmuyor.

    Biz olamadık Hazal, olamayacağızda.

    -Ben,hep sevdim seni.Ömerle çıkmaya başladığımız andan evvel bile.Ama sen bana bir türlü açılmamıştın.Bir türlü yanıma gelip haykırmamıştın sevdiğini. Günler geçti aylar oldu, senden ümidi kestim. Yoluma Ömer ile devam etmeye karar verdim.Ömeri hiç sevdin mi diye sorarsan.. Sevmedim.Bir zaman sonra alışkanlığım oldu o benim. Aradan bir sene geçtikten sonra Ömer senden nefret etmeye başladı, beraber olduğumuz her an sana olan nefretini bana kusuyordu. Anlam veremiyordum, seninle ayak üstü sohbet edince bile deliye dönüyordu.Bu bendeki ümidi tekrardan yeşertti. Aklımda soru işaretleri belirdi beni sevip sevmediğine dair.. Sonra Ezgiyle çıkmaya başladığınızı öğrendim. Yeşeren tüm ümitlerimin üstüne toprak attın, havasız kaldı hepsi, öldüler.Sonra bir gün Ezgi bana dedi ki..

    Görüşme bitti, lütfen dışarı çıkın !

    +Lütfen,iki dakika daha memur bey..
    -Ezginin ne dediğinin önemi kaldı mı Hazal ? Onun bedenine attılar toprağı, senin gibi boş ümitlere değil !

    Gözlerim mi ıslanıyordu benim ?
    Suçlusun Hazal,bu parmaklarlıklar ardında benim değil senin olman gerekiyor.

    -Ezginin katili sensin, Ezginin kendine kıymasının sebebi sensin ! Şimdi git hastahanedeki sevgilini ziyaret et.Şurada geçireceğim 6 ayda beni yalnız bırak. Gelme !

    Acın ne kadar uzun sürerse beni o kadar hatırla Hazal..

    Ben öyle birini sevdim ki,bir nevi intihardı.
    Kirpiğine düştüğüm gün, ölümüm başladı.

    Hoşçakal..

    -Son-
    ···