1. 1.
    +2
    anlatayım size binler nedir bu.türk halki tarafinca vakti zamaninda yogun protestolarla "agirlanan" abd filosu..

    6.filoya karsi bu denli nefret duyuracak olaylarin terminali elbette ki basit bir filo krizi degildi. nitekim 1946'da washington'da ölen büyükelçimizi getirmesi deahil defalarca bir çok abd filosu ugramisti sularimiza, ancak hiç birinde de halk galeyana gelip sokaklara dökülmemisti.

    abd'yi türklerin gözünde "kaka" duruma getiren noktalar bu baslik altina yazacagimdan daha çetrefilli mevzular olsa da;en basitinden lafa gelince tam tekmil müttefigimiz olan ama kibris konusunda bizi "bin gibi birakan" o ünlü johnson mektubu bunlarin arasinda önemli bir yer tutmakta..

    hepsi bir yana, olaylarin ayyuka çiktigi 68 dönemi de tüm dünyada oldugu üzere türkiye'de de ögrenci hareketlerinin ibrenin sonunu gördügü dönemlerdi..

    abd'nin içislerimize karistigini her ne kadar çocuklar dahi bilse de,o dönemde türk senatörlerinin çikip da belgelerle bunu kamuoyuna sunmasi-dürüstçe de olsa-profesyonelce bir politika degildi.. zaten osuruktan rencide olan bir türk halkina hiç de iyi etki yapmiyordu bu tür yüksek merci markajlari..

    disk de o dönemde kendi görüslerini itekleme namina halki galeyana getirme ugruna da olsa dar görüslü tetiklemeler yapmistir,bu da büyük bir hatadir. sonuçta ne kadar nefret edilse de,hak ettikleri düsünülse de abd askerlerinin dövülmesi, denize atilmasi edilmesi diplomatik bir felakettir, faydadan öte zarar getirir.

    marshal yardimi 'ni gözü kapali alan ve çatir çatir yiyen türkiye, tatli tatli yemenin afedersininiz aci aci osurmasi oldugunu suratina dogru osurulan johnson mektubu ile görmüstür..
    ···
  1. 2.
    +5
    6. filoyu biz solcular denize dökerken, sağcılar kıble yapıp namaza durmuşlardı...
    ···
  2. 3.
    +1
    bozçomarların kabesiydi, hala öyle.
    ···