amlılarla iletişim 101 dersi için sınıflara

Herkese merhaba…umarım iyisinizdir panpalarım. Bu arada “ciga” panpa yuvana hoş geldin.. sorunu cevaplıyayım. Diğer panpalarımda merak ediyordur. Ben dokuz yıl önce bir seyyar satıcıda Taocu ciks ile ilgili bir kitap gördüm elime aldım arka kapağına baktım içimden “evdeki onlarca cinsellikle ilgili kitaplardan birisi işte” diye düşündüm ve kitabı yerine bıraktım. Oradan ayrıldım ve elli adım kadar uzaklaşmıştım ki içimden bir ses “lan oğlum saylor belki içinde değişik bir şeyler vardır hem kapağında çin ve uzak doğu ciksi yazmıyormuydu? Bu güne kadar freud’u okudun, kinsey raporlarını adeta ezberledin cinselliği hep batılı kaynaklardan okudun, hiç yüzünü doğuya döndünmü onları okudunmu mal herif? Geri dön o kitabı al” dedi ve hakikaten o an hayatımın karar anıydı. Geri döndüm ve kitabı aldım beyaz kapaklı ince bir kitaptı. ikinci el kitapçılarda mutlaka görürsünüz. Üzerinde “çin de Taocu sex” diye yazar ve budha ya benzer bir resim çizilidir. Uzatmayalım panpalarım kitabı evde açtım üçüncü sayfada “boşalmadan ciks yapın” diyor. Hoppala lan oğlum boşalmadan ciks yapılırmı? Neyse kitap sadece Taoculuğun iyi bir şey olduğunu öve öve bitiremiyor ama nasıl uygulanacağını anlatmıyor. Sonra jolan chang ustanın kitabını buldum. Bu biraz daha açıklamalıydı onu okudum ve teknikleri uyguladım yukardaki entry’mde de yazdığım gibi bende inanılmaz bir değişim başladı. Spermlerimi biriktirdikçe acaip bir enerji ile doldum. Yerimde duramıyordum (o zaman yaşım otuz) baş ağrılarım kayboldu, sinüzit illetinden kurtuldum (sonradan farkına vardım ki bendeki aşırı sıcak yang enerjisi unutmayın “el yakacak kadar sıcak” burnumdaki sinüs boşluğundaki iltihabı kurutmuştu. Şaşkındım gün bitiyor bendeki enerji bitmiyordu. Gece iki saat uyusam sanki on saat uyumuşum gibi çok enerjik bir şekilde kalkıyordum. Uykum çok hafiflemişti önceleri gibseniz uyanamayan ben, artık uyurken öteki caddede çalışan bir otomobilin sesini bile duyuyordum. Seviştiğim dişiyi bir saat iki saat hiç boşalmadan bafiliyebiliyordum. Dişi bu süre zarfında üç dör kere derin orgazmlar yaşayabiliyordu. Bir süre sonra bende tansiyon yüksekliği ve vucutta aşırı bir ısınma olmaya başladı.bu aşırı enerji beni huzursuz etmeye başladı. Vücudum biriken sperm enerjisinden dolayı aşırı ısınmaya başladı ve tansiyonum hep yukarlarda gezinmeye başladı. Korktum amk. Ve bu uygulamayı terk ettim eski cinsel yaşamıma döndüm ama aklım hep Taocu yöntemdeydi. Fakat tao beni terk etmeyecekti çünkü ben ona inanmıştım. Allah taoyu tekrar benim karşıma çıkaracaktı. Şimdi iyi dinleyin panpalarım…”kaderin cilvesi” dediğimiz olay nasıl gerçekleşiyor.. ben işim dolayısı ile çok seyahat ederim. Türkiyenin kırka yakın vilayetine ürettiğimiz ürünleri satıyoruz. (mobilya sektörü) yine bir seyahatte başka bir şehirde benim emsalim ve birbirimizi çok sevdiğimiz bir müşterime tahsilata gitmiştim. Oturduk çay sohbeti yapıyoruz. Orhan anlatıyor “kanka geçen ay bizim beyaz eşya şirketi bizi tayland’a tatile zütürdü bir karılar var görmeliydin. Ama oranın erkeklerine hasta oldum karıları bir saat bafilemeden ve doyurmadan bırakmıyorlar” ben de ona “hıı biliyorum. Onlar Taocu oğlum işi biliyorlar” dedim. Orhan şaşırdı “sen taoyu nereden biliyorsun? “ diye sordu. Bende ona yaşadıklarımı anlattım. Orhan “he bende bazı dökümanlar getirdim tayland’da ve çinde çok itibar gören bir Taocu usta yazmış” dedi. Benim gözlerim parladı “kanka o dökümanları hemen görmem lazım” dedim. Orhan “dökümanları teyze oğluna verdim onun tercüme bürosu var çevirisini yapacaktı belkide bitirmiştir” dedi. Ben hemen ayağa kalkarak “hadi kanka hemen teyze oğluna gidiyoruz” dedim. Orhan “ya bi dur heyecanlanma bi telefon açalım bakalım bürodamı değilmi” dedi ve aradı. Teyze oğlu bürodaymış çıkmak üzere imiş ve bu tarafa da uğrayacakmış ve gelirken çeviriyi de getirecekmiş. Ben de bir sevinç bir heyecan. O an içime doğmuştu panpalarım doğru iz üzerindeydim ve iyi şeyler olacaktı. Orhanın teyze oğlu geldi herifi neredeyse kucaklayacaktım. “Bana beş dakika zaman verin siz çay için” dedim ve çeviriyi incelemeye başladım. Şaşırdım hiç görmediğim çizimler ve konular vardı önceki bilgilerden çok farklıydı. Tansiyon ve aşırı sıcak enerjinin nasıl nötralize edileceği, soğuk yin enerjisi ile sıcak yang enerjisinin nasıl dengeleneceği, Salı verme teknikleri, emniyet noktaları ve bir sürü altın değerinde bilgiler. Taocu ustanın adı’da “mantak chia” (Allah ona uzun ömürler versin) sonra çeviriyi fotokopi yapıp düzenledim ve uygulamaya başladım. büyük bir dikkat ve sabırla bir yılda kendimi yetiştirdim. Sekiz yıldır hiç sorunsuz uyguluyorum. Sonra internetten mantak chia’nın sayfasını buldum. Ara ara kendisine mail attım her yıl 4 nisan da doğum gününü mutlaka kutlarım. Çok yüce gönüllü ve mütevazi bir kişiliktir, yani tam bir bilgedir…

devam ediyoruz panpalarım... Çakralar vücutta sürekli olarak dönen enerji merkezleri olarak kabul ediliyor. Vücudun fiziksel , duygusal ve ruhsal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu enerjilerin dağılımı , çakralar tarafından gerçekleştiriliyor. Yedi büyük çakra bedenimiz içindeki elektromanyetik aktivitelerin toplandığı yerlerde bulunuyor. Başın hemen üzerinde bulunan komuta merkezi , alın çakrası , boğaz çakrası , kalp çakrası, güneş sinirağı çakrası , sakral çakra ve temel-kök çarka adı verilen yedi çakranın her biri maddi varlığın iç salgı bezlerinden bir tanesiyle çalışıyor.

Çakralar tamamen ya da kısmen tıkanabiliyor. Böyle olunca salgı bezleri tam kapasiteyle çalışmadıkları için vücutta çeşitli hastalıklar meydana gelebiliyor. Çakralar neden kapanır?
Beyinsel çatışmalardan, stresten, kötü düşüncelerden, pgibolojik baskılardan, affetmemeyi bilmemekten dolayı çakralar rahatlıkla kapanabiliyor. Çakraların kapanmasında, günlük stresler, ses ve hava kirliği, kötü beslenme gibi durumlar da etkili olabiliyor. Çakraların kapanmaması için mümkün olduğu kadar yaşantımızı sükunetle devam ettirmemiz gerekiyor. Sizde iç huzur yoksa, hoşgörü yoksa, kendinizle barışık değilseniz, eğer kendinizi sevmiyorsanız kesinlikle enerji akışınızda muhakkak sorun vardır. O zaman kendimizde değişiklik yapmamız gerek. Yoksa çakralar açılsa bile iki günde yine aynı hale gelir. Bunu başarmak için sakin ortamlarda bulunmak, iyimser olmak gerekiyor. Bugünlerde kimileri su orucu yapıyor ve vücudunun direncine göre 20 güne kadar, sadece su içerek yaşıyor. Su orucu tutuyorlar yani. Günde üç dört kere duş alıyorlar. Yeşillikte dolaşıyorlar.Bu sayede mevcut toksinler tamamen atılıyor. Çünkü biz zihinsel olarak değişmediğimiz sürece hiçbir şey değişmez. O zaman kendimizden başlayacağız değişime.
Bu işte ilk aşamada da meditasyonu hayatımıza yerleştirmemiz gerekiyor panpalarım.. enerji dönüşümünün ve

Zihnimizi dinginleştirmenin en etkili yolu olan meditasyon tüm Uzakdoğu felsefelerinin temel taşı adeta. Zihni bir havuz gibi niteleyen bu öğretilere göre, havuza taş atıldığında nasıl ki dibini göremezsek, akla takılan sorular, sorunlar da zihnimizi bulandırıyor. Dolayısıyla insan, kendi derinliklerini göremiyor. Kendi yeteneklerinizi de fark edemiyor, O zaman ya geçmişin esiri ya geleceğin kölesi oluyor ve Bugünü ıskalıyor…geçmiş ve gelecek,her ikiside önemlidir fakat asıl olan “bu gündür” panpalarım…hayatı ıskalamayın…
1- Kök Çakra ( Muladhara Çakra )

2- Sakral Çakra (Çakra Swadisthana )

3- Solar Pleksus Çakrası ( Manipura Çakra )

4- Kalp Çakrası (Anahata Çakra )

5- Boğaz Çakrası (Vishuddha Çakra )

6- Üçüncü göz çakrası ( Ajna Çakra )

7- Taç Çakrası ( Sahasrara Çakra )