1. 1.
    +1 -17
    nickini yerim
    ···
  1. 2.
    +6 -28
    Nickimle gurur duyuyorum her alanda dile getiririm bunu.
    ···
  2. 3.
    +15 -10
    Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.

    Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim progrdıbına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

    Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.

    1901 yılında istanbul'da yaşayan iki ingiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve ingiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki ingilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, istanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-ittihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

    Türk olmayan takımları yenmek
    Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır:
    "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. ilk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil... gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.

    "Maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."

    Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.

    Kurucu Listeler
    1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, inci gibi elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-istatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar:
    1-Ali Sami Yen
    2-Asım Sonumut
    3-Emin Bülend Serdaroğlu
    4-Celal ibrahim
    5-B. Nikolof
    6-Milo Bakiş
    7-Pol Bakiş
    8-Bekir Sıtkı Bircan
    9-Tahsin Nahit
    10-Reşat Şirvanizade
    11-Hüseyin Hüsnü
    12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
    13-Abidin Daver

    1905'te Osmanlı imparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir:
    1-Ali Sami Yen
    2-Asım Sonumut
    3-Emin Bülend Serdaroğlu
    4-Celal ibrahim
    5-Bekir Sıtkı Bircan
    6-Reşat Şirvanizade
    7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
    8-Abidin Daver.

    Renklerin öyküsü
    Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-lacivert renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:

    "Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete zütüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    +7 -4
    Galatasaray Spor Kulübü

    Kuruluşu
    1905 Sonbaharı

    Kurucuları
    Ali Sami Yen, Asım Tevfik Sonumut, Emin Bülend Serdaroğlu, Celal ibrahim, Bekir Sıtkı Bircan, Reşat Şirvanizade, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver

    Kurulduğu Yer
    Galatasaray Lisesi 5. sınıfı

    ilk Renkler
    Kırmızı-Beyaz (Sonradan Sarı-Siyah ve Sarı -Kırmızı)

    ilk Lokal
    Galatasarayda bulgar sütçünün Dükkanı

    ilk Amblem
    Tobler Çikolatasındaki Kartal

    ilk Başkan
    Ali Sami Yen

    ilk Maç
    Galatasaray- Kadıköy Faure Mektebi (2-0)

    ilk Spor Dalı
    Futbol

    ilk Şampiyonluk
    istanbul Pazar Ligi Şampiyonluğu

    Kuruluş Hedefi
    "ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak. Türk olmayan takımları yenmek." Ali Sami Yen
    ···
  4. 5.
    +6 -1
    Galatasaray Spor Kulübü'nün 50. yılı dolayısıyla 1955 yılında yayımlanan kitabın müze ile ilgili bölümünde müzenin kuruluşu bizzat Ali Sami Yen’in anılarından şu şekilde aktarılır.

    “Vaktiyle donanma cemiyetinin yaptığı teftişlerde birinciliği kazanmak için bütün kudretimzle çalışır, bütün şahsi vasıtalarımızı da bu uğurda kullanırdık. O sırada kotra ekgiblerinin tamamlanması için kalafat yerinde sık sık dolaştığımdan bir gün ihtiyar bir gemicinin sattığı bir derin su iskandilini 15 kuruşa almaya muvaffak olmuştum. Çok eski modası geçmiş bir alet idi. Fakat temizleyip parlattıkça gemicilik odamızın masasının üzerinde kendisini gösterdi. Yanına ikinci bir alet getirme hevesi yavaş yavaş denizcilik müzemizin ortaya çıkmasına yol açtı. Kendi vasıtalarımızla almaya muvaffak olamadığımız aletleri de, bizi teşvik etmek isteyen o zamanki Bahriye Nazırı Cemal Paşa’dan almıştık. O tarihte kulüp merkezini Beyoğlu’ndan Kalamış koyuna taşımıştık. Evde kendim için toplamış olduğum spor resimlerini de kulübe getirdim. Mevcut kupalarımıza üç camekan temin etmiştik. Deniz ve kara sporlarına ait hatıralar bir araya gelince cazibesi büyüdü ve bu suretle yavaş yavaş Galatasaray Müzesi ortaya çıktı”

    Ali Sami Yen’in Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kalamış’taki kulüp lokalinde oluşturduğu bu ilk müzede o zamana kadar kazanılan kupalar ile denizcilik malzemeleri sergilenmekteydi. Ancak savaş sonrasında bu müze binasına ingilizler tarafından el konulması üzerine Ali Sami Yen, bu ilk müzedeki tüm malzemeyi o zamanki lise müdürü Salih Arif Bey’e teslim eder. Karar 15 Mayıs 1919 tarihli Genel Kurul kararıyla alınır. Böylece Galatasaray Müzesi bugün de halen içinde yer almakta olduğu lisedeki yerine gelmiş olur.

    Şimdilerde ise müze, lisenin karşısındaki tarihi Postane Binası'na taşınmanın hazırlıkları içerisinde. Türkiye’deki ilk kulüp müzesini neredeyse bundan 100 yıl önce kurmuş olmanın onuruna sahip olan Galatasaray, şimdi de çağdaş bir spor kulübü müzesini halka sunmanın gururunu yaşamaya hazırlanıyor. Yakın bir zamanda Galatasaray, yeni ve modern bir müzeye kavuşuyor. Hem de, Avrupa Şampiyonu olmuş ve dünya markası haline gelmiş bir kulübe yaraşacak tarzdaki bir müzeye.

    Halizhazırdaki müzede Galatasaray Spor Kulübü’nün kuruluşundan bu yana kazanılan ve sayıları 4000'e aşmış bulunan kupalar, şilt ve formaların yanı sıra Birinci Dünya Savaşı’na gönüllü olarak katılan 200 lise öğrencisinin kılıç, karabina silahları da bulunmaktadır.

    Ayrıca müzemizde kulüp arşivi, 97 yıllık resim koleksiyonu, başta Atatürk olmak üzere Türk ve Yabancı Devlet Başkanlarının imzalı fotoğrafları ve 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası ve Süper Kupa ile birlikte 3000 adet kupa bulunmaktadır.

    Müze her Çarşamba saat 13:00-17:00 arasında ziyaret açılıyor.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 6.
    +2 -1
    kaliteli bir huur çocuğudur. çok kaliteli. elit.

    hasgibtir tanım yaptım!
    ···
  6. 7.
    +2 -2
    gs ye küfür edeni keıtaya gibtirim ytmezse serwet yetişir
    ···
  7. 8.
    +2 -5
    @4 @5 @6 tüm yazdıklarının özeti olarak ananın amı galatasaray diyorum
    ···
  8. 9.
    +3 -1
    ananı gibsin galatasaray
    ···
  9. 10.
    0
    özet geçin binler
    ···
  10. 11.
    +4 -10
    @10 galatasarayında ananında dıbını tüm fenerbahçe camiası gibsin
    ···
  11. 12.
    0
    nick altima negatif entry girme ihtiyaci hissetmis, auto-didact, 12 eylül sonrasi beyni yikanmis militarist höttürgec: kendisinden klavye basindaki cesaretini daglarda da gostermesini bekliyoruz.

    ps. bu arada su kardesinin ölüsünü git de dagdan aliwer koktu bi fena bilio musun? yerine de sen geber ayrica. silah kartellerinin daha cok militarist maşa yetistirip silah satmak icin senin ölüne ihtiyaci war.

    hadi kocum daga cikman icin sana izin veriyorum. marş marş!
    ···
  12. 13.
    0
    (:

    gibim hiyar diyince hemen tuzla kosmussun kucuk pic seni.

    mars mars dendi sana. hadi oyalanma. korkak seni.
    ···
  13. 14.
    +1 -6
    :@15 kulağındadamı kıl var lan barzo emrimi duymadın mı gibtirgit dedim. bana burda hıyar fantazilerini anlatma. git zütünü parmakla. liseli bin
    ···
  14. 15.
    0
    taşaklı bir arkadaşımız, helal olsun.
    ···
  15. 16.
    -10
    eyvallah teşekkür ederim gs ye girsin o taşşak
    ···
  16. 17.
    0
    gsnin düşmanı benim dostumdur.
    gib gibe verirsek incideki tüm muallaklerin anasını giberiz
    ···
  17. 18.
    +3 -2
    30 santim yannan var ondaaaaa
    abdeel kader keitaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    30 santim yannan var ondaaaaa
    abdeeel kadeeer
    abdeeel kadeeeer
    abdeeeeeeeeel kadeeer keitaaaaaaaaaaaaaaaaaa

    (fenerbahçe marşı melodisiyle söyleyin lan)
    ···
  18. 19.
    -3
    anasını keita gibmiş bunun. uhauahauhauahauf... dıbına kodumun embesili.
    ···
  19. 20.
    0
    @22 seni bi giberim, keita nerdesin gel sen gib diye inlersin
    ···