1. 11926.
    0
    Çok geşmiş olsun kelebek. Elimizden birşey gelirse yardımcı olmaya çalışırız.
    ···
  2. 11927.
    0
    geçmiş olsun reyiz beklemedeyiz
    ···
  3. 11928.
    0
    geçmiş olsun panpa
    ···
  4. 11929.
    0
    not: partları spoiler içinde ekledim.

    --spoiler--
    • *yardırarak eğitim time gittim
    eğitim timinde ekşın reyize bir çözüm bulmam lazımdı
    böyle sabah akşam dayak olmazdı amk
    aynı akşam ekşıın nöbeti vardı
    zaten uykusuzum
    dayak yemişim bi ton
    eğitim timinde yat sürün
    sevgili ile aramız hala muallak
    eh be ebecim sende haklısın bu kadar derdin hepsini sana bu yaştan sonra yaşattı hayat
    akşam ekşın subay astsubay gazinosundayken
    zap yapıyordu kanallar arası
    tek bir sahne gördüm
    rahmetli sunaldan
    kovmirim la puşto kovmirim
    ben kendimi kovdurabilir miydim??
    kovdururdum ama yapmadım çünkü birden bir cep telefonu sesi duyuldu
    ekşın yerinden kalkarak
    -dıbına çakim yakaladım seni arkadaşım dedi
    koştu subay ast subay gazinosundaki çaycılık yapan askerin yanına
    telefon hala çalıyor ben ve çaycı da ne tak yiyor lan bu diye ona bakarken
    o da her tarafı arıyordu telefon nerde diye
    -bi telefon çalıyor ama sizin telefonunuz galiba komutanım dedim
    -nerde dıbına çakim dedi
    -masanın üzerinde komutanım dedim
    -vay dıbına çakim melodiyi değiştirmiştim unutmuşum dedi
    bu adam bırakılır mı amk.
    biz hafiften gülümserken tehdit geldi
    -bu olay duyulursa gibtiğim asker sayısı populasyonunda(nüfus)iki tane artış olur haberiniz olsun dedi

    --spoiler--
    ···
  5. 11930.
    +2 -1
    --spoiler--
    ---hangi olayı komutanım dedim.
    -aferim arkadaşım dedi
    aferim duyunca sağol demek farzdır askerde
    bana sen yatabilirsin dedi ekşın
    -bi telefon açabilir miyim komutanım dedim
    -tamam görüşme bitince bana tekmil vermeden gitme dedi
    -emredersiniz dedim
    koştum telefona
    ebruyu aradım. öyle kolayda değil beyler kart dayanmıyor amk.
    masraflı iş sürekli cep tel nosu aramak
    -merhaba ebru nasılsın dedim
    -iyiyim sağol dedi
    -bende iyiyim sende sağol dedim
    -iyi dedi
    -sınavların nasıl geçiyor dedim
    -bitti alanyaya gideceğim dedi
    vay amk yaz tatili geliyor ebru alanyada olacak
    ama vatan bana mı emanet ben mi ekşına emanetim yardırıp duruyoruz
    -iyi yolcular dedim
    -aşkım demiyorsun artık dedi
    -anlamadım dedim
    -aşkım diyorum demiyorsun artık dedi
    -lütfen tekrar et ebru sesin gelmiyor dedim
    çok iyi duyuyorum aslında ne dediğini
    aşkım diyor eskiden sürekli dediği gibi
    başka anlamda kullanıyor ama yine de diyor
    duymak da acayip ediyor beni
    offf çekip yedi tepesini sallayasım geliyour istanbulun
    -yok bişey neyse dedi
    -ne demiyorum sana dedim
    anladı amacımı tekrar tekrar duymak istediğimi
    -sen ne demek istersen onu dersin sorun yok benim için dedi
    -platonilerle bile olsa seni sevmek hala çok güzel dedim
    bunu derken ilk günler kadar heyecanlanlıydım
    durum nerden nereye gelmişti
    --spoiler--
    ···
  6. 11931.
    +3 -2
    --spoiler--
    • *elifi bulsam askerlik boyunca geneleve dahi gitmemiş askerlerin arasına atmak istiyordum
    ben yine ebruya aşk durumumu itiraf edince utandı mı sıkıldı mı yoksa duymak mi istemedi bilinmez
    telefonu kapatmak istedi
    -neyse görüşürüz az bir işim var dedi
    -tamam kendine iyi bak dedim
    kapattım telefonu
    iç bahçeye gidip kimse yokken bir sigara yaktım
    ekşın sıkılmış aşşagı inmiş beni telefon kulubelerinin orda görmeyince saga sola bakmış
    silahlıktakine sormuş
    sonra o da dışarı gelmiş
    ama ben boynum önde alnım bir avucumun içinde kara kara yere bakarken onu farketmemişim bile
    sigara bitinceye kadar izlemiş
    dalgınlıktan izmariti yere atınca
    -dıbına çakim arkadaşım yakaladım seni dedi
    işin gücün yok mu amk ekşın yaa
    -emredin komutanım dedim
    -mıntıka zamanı gelmiş şu iç bahçeyi bi elden geçir dedi
    bi izmarit attım diye koca bahçedeki tüm izmaritleri yarı aydınlıkta topladım
    gittim mıntıkayı yaptığıma dair tekmil verdim
    hiç üşenmedi iyice her köşesine baktı var mı diye ama bulamadı
    git yat veya tamam demeden çekti gitti yine odasına
    odasına gidip bir emriniz var mı komutanım dedim
    olmadıgını söyledi bende gittim
    yatağa biraz uzandım ama içimdeki sıkıntıyı gidermek için arka arkaya sigara yakmam gerekiyordu
    uyumak inanın mümkün değildi herşey bu haldeyken
    aşşağı inmek yasak
    wc de sigara içmek yasak
    ekşının nerden çıkacağı belli değil
    ama yine de yakalanmadan hızlı hızlı wc de bir tane içtim
    biraz debelendikten sonra uykuyu da becerdim
    günler eğitim timinde hızla geçti
    artık ebruyu aramaya korkar olmuştum
    çünkü o kadar uğraşıma rağmen bana karşı hiçbir yumuşaması
    en azından bir kez daha konuşalım demesi yoktu
    öyle ki konuşmalarımızda benimle mecburen konuşuyor gibi geliyordu
    yılların hatrına bir askeri üzmemek için gibiydi herşey
    denemedim mi denedim unutmayı
    --spoiler--
    ···
  7. 11932.
    0
    --spoiler--
    • *ben denedikçe daha çok acı çektim
    beni tek mutlu eden şey tekrar beni sevebileceği ihtimali kalmıştı
    anladım ki ne kadar üstüne gidersen unutmaya çalışmanın o kadar zütüne giriyor herşey
    boş zamanlarda askerlerin eğlenmek için yaptığı makaralar bile sıkıcı geliyordu
    lan kelebek bişey anlat da gülelim diyenlere ana avrat sövesim geliyordu
    nasılsın diye hal hatır soranlar bile herşeyi tekrar hatırlamama sebeb oluyor çektiğim acılar tazeleniyordu
    demekki neymiş aşk acısı ile askerlik aynı hayatını birleştirirsen doğan çocuğun ismi hayat olurmuş ama en ızdıraplısından
    tek ekşın değil diğer komtanlarda bir acayip
    bana kalırsa hepsi bir acayip
    hepsi otorite kurmak
    komutan olduğunu farkettirmek
    rütbelerine saygı duyulmasını isteme derdinde
    onlarda haklı
    askerler çok fena çünkü
    biraz yumuşayan askerlerin kötülüğünü istemeyen komutanların burnundan getiriyorlar yavşaklıklarıyla
    askerlere karşı iyi tutumlu olan komutanların nöbetlerinde inanın daha uzun iştimada bekliyoruz
    herkes nasıl olsa x komutan bişey demez ceza vermez diye ne sıraya geçiyor ne laf dinliyor ne de esas duruşu esas duruş gibi yapıyorlar
    bir kaç uyarılma sonrası anca kendilerine geliyorlar
    artık askerlerden bıkmış bazı komutanlar pgibopat ayağına yatıyor
    bazı komutanlar hiç bir askeri gibine takmıyor hiç biri ile muhattap olmuyor
    yanlışını gördüğü askeri direk mahkemeye veriyor veya hakkında yazılı işlem başlatıp kendi bölük komutanına teslim ediyor
    bazı genç komutanlar kimi örnek alacagını ve ne yapacağını tam olarak tecrube azlıgından dolayı bilemediği için daha tehlikeli olabiliyorlar
    kolay değil 500 tane 20li yaşlarda hepsinin muhtemelen en az bir tane sorunu olan ve bu sorunlardan kurtulabilmek için binlik peşinde olan askerleri idare ve komuta etmek
    geçmiyordu beyler günler
    geçiyordu ama geçmiyordu işler
    yeni gelmiş olmak çevrede neler olup bittiğini izlemek aslında benim için bir avantajdı
    askerleri ve komutanları ve düzeni yeni tanıyordum
    yani tam alışmadığım için herşeye sıradan ve rutinleşmemişti henüz askerlik
    ama o yoktu
    onun olmamasına da alışamamıştım henüz
    kalbim sıradanlaşamadı
    rutinleşmedi henüz ayrılık
    çatır çatır birini giberken yakalansam bu kadar üzülmezdim bu kadar dert olmazdı bana


    • * hafta sonu nizamiyeden telefon geldi
    benim ziyaretçim gelmişti
    istanbulda bir dönem alanyada beraber çalıştığımız bir arkadaşım vardı
    mecidiyeköyde oturduğu için karşılaşamadık ben anadolu yakasında oldugum için
    ama bir iki kere telefon açıp çarşıya çıkınca haber vermemi yanıma geleceğini
    vakti olursada ziyarete geleceğini söylemişti
    demekki gelmişti
    kamuflajları giyip gittim
    yasaktı çünkü askeri eşofmanla gitmek
    biz henüz kep takıyorduk
    mavi bereyi eğitim timi bitmediği için haketmemiştik
    bi tane üst devre al olm havan olsun amk giy şunu öyle git dedi
    neyse aldım bereyi gittim
    görevli asker sizinle görüşmek isteyen kişi nin ismi ebru ... görüşmek istiyor musun tanıyor musun dedi
    ebru mu??
    istanbula mı gelmiş
    beni ziyarete hemde
    düzeltecek saç yokki söyle bir yana alsam
    elim ayağım nereye gitti lan benim
    neden heyecanlıyım bu kadar
    gözlerim neden sürekli ufuktan belirecek kişiyi gözlüyor
    ve çıktı beyler
    belirdi ilerden yavaş yavaş geliyor
    bi kaç adım sonra beni gördü
    hadi gül bi kere ebru
    bir gülümseme lütfen
    içim ısınsın da korkmayayım artık yüzükleri elime teslim etmeye geldiğinden
    gülmedi beyler
    -merhaba dedi sadece
    sarılmadı bile
    oturduk kamelyaya
    -ben bişey içer misin diye sordum
    -hayır içmeyecem dedi
    -bişey yer misin dedim
    -hayır dedi
    -borç tahsil etmeye gelmiş gibisin dedim
    konuşmadı
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  8. 11933.
    +4 -2
    --spoiler--
    ---kiminle geldin dedim
    -okuldan bir kız arkadaşım burda kalıyor ama yanında kalmayacağım gece dönüyorum dedi
    -gezmeye mi geldin dedim
    -evet istanbulu görmeye geldim dedi
    -bende istanbulun bir parçası olduguma sevindim dedim
    -sana birşey vermeye geldim dedi
    yüzükleri verecek sandım beyler herşey bitti diyecek sandım
    hani birden ağlama hissi duyarsınız da yaşlar nerden çıkacağını bilemez genzinizde kalırya bir kaç damla
    o modla ne vereceksin dedim
    cüzdanından şimdinin parası ile 10 lira çıkardı
    -bunu al dedi
    şaşkın şaşkın baktım hiç bişey anlamadım
    -karnın mı acıktı bişey mi istiyorsun kantinden ben alırım var param dedim
    -hayır dedi. içeriye sokmaya çalıştım ama almadılar
    seneler geçirdik seninle .her anını çok sevdim seninle olmanın dün gibi her saniyesi ezberimde. hiç sana yanlış bişey yapmadım
    hep sana ait kaldım. hergün benim seni sevdiğim kadar sende beni seviyor musundur diye merak ettim.ama hiç ikna olmadım
    hep kendim seni daha çok sevdiğimi hissettim. beni sevdiğini biliyorum. yada belki de sadece inanmak istiyorum sevdiğime
    burda mutlaka satıyorlardır.bu parayı al git bir kalem bir defter al sonra ne kadar dolu aşk yaşadığını hatıralarımızı yazarak anlat dedi
    -anlamadım ki dedim
    -laf olsun diye mi sevdin beni bu güne kadar dedi
    -hayır dedim
    -kalbin beni sevmeye alıştı diye mi seviyorsun dedi
    -hayır dedim
    -hayatında sırf biri olsun diye mi sevdin beni dedi
    -hayır dedim
    -o zaman ispatla kelebek dedi
    -ne yapmamı istiyorsun anlamadım dedim
    -beni sevdiğine inanmak istiyorum. sensizlik ne kadar zor oluyor bilemezsin kelebek. uykular girmiyor her hatıra saniye saniye gözümün önüne geliyor.
    sensizken bunlarla boğuşuyorum en az benim kadar beni seviyorsan her anımızı hatırlarsın o zaman inanırım sana dedi.
    anladım ne demek istedigini ama taku yemiştim amk. tamamen bir zaman karmaşası geldi gözümün önüne zaman dizini beynimle ön sevişme yaptı
    oraya gittik buraya gittik onu konuştuk bunu konuştuk şunu dedim bunu dedi vay amk ne tak yicem lan ben
    -bu mu affetme sebebin olacak dedim
    -evet dedi


    ---hala seni sevdiğime inandıramadım demek dedim
    -inandıklarıma tezat şeyler yaptın kelebek dedi
    baktım konu yine elife kayıyor kabul ettim tamam dedim
    -uçağım kalkacak gitmem lazım dedi
    -bir kere sarılabilir miyim dedim
    elini elimin üzerine koydu.
    -seni sevdiğime pişman etme. boşuna sevmişim dedirtme lütfen dedi
    bu nasıl bi istek amk. yazarak olur mu.
    -tamam dedim. ayağa kalktık ben sarıldım o da mecburen sarıldı ama mecburiyet gitti bir süre sonra ne kadar özlediğini ima eden bir sarılma oldu
    gözleri dolu dolu mu desem yoksa umutlu mu desem. yoksa yalvarır bir şekilde mi desem
    -kendine iyi bak dedi
    döndü gitti
    peki nasıl yazacaktım her hatırayı
    bölüğe döndüm
    biladeri aradım
    şu verdiğim adrese acil olarak şurda duran defterleri gönder dedim
    (ebruya yazdığım mesajlar)bana hediye ettiği
    istanbuldaki arkadaşın evinin adresini verdim
    pazartesi ekşın reyize sordum onları içeri sokmamda bir sakınca var mı diye
    ne kadar dedi
    bi kaç defter dedim gözü korkmasın diye
    -dıbına çakim hepsini okumam lazım arkadaşım. gizli birlik burası dedi
    -okuyun komutanım dedim
    -begenmezsem acısı çıkarırım arkadaşım dedi.
    -emredersiniz komutanım dedim
    -tamam getir dıbına çakim dedi. nizamiyeye ben haber veririm dedi
    plan şuydu beyler.ben ne yazmışım mesaja
    o ne cevap vermiş olabilir.
    mesajlardaki ipuçları ile nerde buluştuk ne zaman ne hissettim onları bulup ebruya istediğini vermek
    **
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  9. 11934.
    +4 -2
    --spoiler--
    • *gittim önce bir defter aldım
    deftere benim için ön hazırlık oldu
    ilk önce tüm ilklerimizi hatırladığım kadarıyla yazdım
    tarih dizini olmadan
    çünkü ilk defa denize gittik
    nasıldı onu hatırlıyorum ama tarihini veya neden önce veya sonra oldugunu bilmiyordum
    düşündüm düşündüm o böyleydi bu böyleydi ne hatırladıysam yazdım
    ekşın reyize defterler gelinceye kadar mükemmel ötesi askeri disiplinle yaklaştım
    onun çok sevdiği emir tekrarını yaptım hep
    yüksek sesle tekmiller verdim
    nizami bir asker oldum
    hiç kimseye bulaşmadım
    mıntıkalarda arazi olmadım
    ebruyu da arasıra arayıp nasılsın iyi misin dedim
    bunun ötesinde hiç bir konu açmadım
    sadece olagan günlük şeylerden bahsettim
    ona gereksiz gereksiz şunu yaptım bunu yaptım iştimaya gittik koştuk süründük yattık kalktık
    aşkım demedim hiç bir cümlemde
    veya herhangi bir sevgi belirtisi
    defterler geldi
    ekşın reyiz e getirdim
    -dıbına çakim arkadaşım ben okumam bunların hepsini dedi
    -alabilir miyim o zaman komutanım dedim
    -hayır kitabım bitsin bi ara göz atarım dedi
    4 gün koyduğum yerden kıpırdamadı bile
    hergün alabilir miyim komutanım dedim
    -daha okumadım dıbına çakim arkadaşım dedi
    4üncü gün bana acımış olacak ki
    -al tamam gerek yok okumama dedi
    tarihli ilk mesajdan başladım okumaya
    hepsini tek tek okudum tekrar canlandı gözümde hepsi
    45 gün civarında sürdü yazmam
    cünkü 3 kere en baştan yazmak zorunda kaldım
    bu sürede eğitim timi bitti
    **berelerimizi taktık
    eğitim timinde ikinci oldum
    avantajım cavuş oldugum için askeri temel bilgileri iyice ezberlemiş olmak
    yazıcılarla yakın ilişkide oldugum için o gün göreceğimiz dersleri bilmek ve ön hazırlık yapmak
    sivilde de spor yaptıgım için sporda zorlanmamam
    bunun mükafatı ise ekşının bana daha fazla sempati duyması ve beni çift çarşı ile ödüllendirmek oldu
    ebruya yazdığım bitinceye kadar ebru ile normal konuşmaya devam ettim
    yazıp yazmadığımı sordugu zaman karalıyorum bişeyler deyip konuyu kapattım
    hep mutlu görünmeye çalıştım
    ama onu hiç aksatmadım hergün bazen iki bazen bir sefer arayıp kısa konuşmalar yaptık
    hiç aşk konusuna girmediğim onun da dikkatini çekti
    -beni hala seviyor musun kelebek dedi
    elime düştü mü düştü
    şu soru müstahak oldu ona
    -sen beni seviyor musun?
    -önce ben sordum dedi
    -artık aşkımı duymak değil okumak istiyorsun o yüzden bekle dedim
    -tamam dedi
    -sen seviyor musun dedim
    -bilmiyorum dedi
    bir aşık için en son duymak isteyeceği laf
    amk ya seversin ya sevmezsin bilmiyorum ne demek
    -öğrenince haber verirsin dedim
    -tamam dedi kapattık
    yazdığım kitap şu an anlattığım tarzda değildi
    en azından küfür yoktu
    genelde şiirsel bir yazım dili vardı
    kısaca örnek vermek gerekirse
    ***saatin 5 e gelmekte olduguna aldırmayışımdın
    uyandığımda yanımda olmadığına isyanım
    telefonumun mesaj sesine hayranlığımdın
    gülcülerle muhattap olma sebebim
    yüzüme giden damarların açıcısı
    bacaklarımda ki kasların gevşeticisiydin
    haylazlığımın kulağından tutan
    avuçlarıma sıcaklık katan
    gönlümdeki tatmin
    yüreğimdeki yaşam azmimdin
    **diye uzayan ilk günden nizamiyedeki o güne kadar olan bölümleri
    her satıra dayanan bir anı vardı.
    12 tane de ebruya yazdığım ayrıca şiir vardı bu kitapta
    bitirdikten sonra tekrar tekrar okudum
    10 gün civarında hep ekgib bişey yazdım mı diye düşündüm
    ekşın kitabı istedi
    çünkü biliyordu uğraştığımı
    özel komutanım desemde
    -dıbına çakim arkadaşım burdaki paşaların bilgilerini sızdırmadığını nerden bileyim mecbur okumam lazım dedi
    çaresiz getirdim
    bana hiç yorum yapmadan kitabı baştan sona okudu bir günde
    sonra yanına çağırdı
    -vay dıbına çakim arkadaşım senin ne şimdi bu açıkla bana dedi
    durumu anlattım
    en baştan sona kadar
    inanır mısınız elifin evine gittim diye beni bir akşam yemeği bulaşıgı ve 4 çarşı ile cezalandırdı
    -dıbına çakim arkadaşım kızı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın gibmişsindir sen o kızı dedi
    yapmadım etmedim desemde inandıramadım
    herşeye eyvallah cezalar tamam ama kitap iki gün bende kalacak arkadaşım dedi
    -komutanım bu kitaba bağlı herşey göndermem lazım bir an önce dedim
    o zaman git fotokopisini çek yengene de okutacam bazı yerleri hoşuma gitti dedi
    emredersiniz dedim o kadar sayfayı çektirip ona verdim
    tek tek kendisi zımbaladı
    -adresi yaz ben göndereyim kargoyla dedi
    ekşın on numara adamdı beyler
    tanıdıkça çok sevilecek bir insan
    mükemmel ötesi komik ve zekiydi
    haftada 3 sabah kışla etrafında 9 km olan koşu parkuruna beni de zütürürdü diğer göze girip çift çarşı kapmak isteyen askerlerle beraber
    ama yarı yolda kalanları döverdi
    kışla etrafındaki kulelerde nöbet tutan askeri göremezse hepimizi yere yatırır sessiz olma komutu verir
    sessice kuleye tırmanır askerin silahını alır bi de güzelce döverdi
    koşularda tayt giyerdi dizlerine kadar inen
    koşu sonrası odasına gider mekik aleti ile ah uh sesler çıkarak mekik çekerdi
    hep gizli baskınlar yapar askerler vukuat işliyor mu diye onları takip ederdi
    **ona ispiyon yapmaya gelmiş askerleri
    -dıbına çakim arkadaşım sen söyleyince zevkli olmuyor benim kendim bulmam lazım diye gibtir ederken aynı anda döverdi de
    hiç bir askerin maaş konusunda hakkını yemez
    kuruş kısımlarını fazlası ile cebinden karşılar hepsinden helallik alırdı
    fakir askerlere kendi cebinden yardım ederdi
    terziyi çağırıp sadece iğne iplik ister kendi dikerdi
    botunu bana boyatmaz hiç bir özel işini yaptırmaz yaptıracaksada mutlaka rica ederdi
    -dıbına çakim arkadaşım bi çay getirir misin gibi
    subay astsubay berberine
    -dıbına çakim şu saç kesmeyi öğrenmem lazım diyecek kadar garip bir adamdı
    benim 5 çarşımı keser 15 çarşı verir 7 sini yine keser altı verir 3 alır derken en çıkılmaz bir matemetik işlemine sokardı
    ebruyu aradım
    -nasılsın dedim
    -bilmiyorum dedi
    -neden ne oldu dedim
    -birisi kitap göndermiş dedi
    -beklediğin birisi mi göndermiş dedim
    -evet dedi
    -demek birisi olacak kadar uzağım sana artık dedim
    -sevdiğim birisi olarak düzelteyim o zaman dedi
    -arkadaş olarak sevdiğin birisi mi dedim
    -evet dedi
    taa amk o arkadaşlığın
    -tamam ebru başka demek istediğin bişey var mı dedim
    -bu pazar çarşıya çıkacak mısın dedi
    -belli olmaz dedim
    nasıl belli olsun amk ekşın var
    -tamam çıkarsan görüşürüz dedi
    -ne görüşecez dedim
    -sana bişey vercem dedi
    o merakla yaşayacağıma başıma gelecekler yaraktan gelsin amk
    -söyleyemez misin ne vereceğini dedim
    -hayır pazar çıkarsan görüşürüz
    -tamam dedim
    ekşına gittim
    -bu pazar çarşıya çıkabilir miyim komutanım dedim
    -olmaz dıbına çakim nöbet kilitlediler bana bu pazar dedi
    sesim soluğum kesildi amk
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11935.
    +2 -3
    --spoiler--
    ---haftaya çift çıkarsın dedi
    -komutanım bu pazar çıkayım bi daha istemem çarşı dedim
    -dıbına çakim eylem mi var bu pazar yürüyüş mü yapacaksın kıllandım dıbına çakim göndermiyorum dedi
    -ebru gelecek komutanım dedim
    -ziyarete gelsin bi saat izin veririm dedi
    ekşını tanıdığım kadarıyla ısrardan nefret eden birisi oldugunu bildiğim için
    -emredersiniz komutanım başka bir emriniz var mı dedim
    -yok dıbına çakim dedi
    akşam defterleri imzalamaya zütürdüm
    bi kere daha sordum
    yine olmaz dedi
    ertesi gün sabah yine sordum yine olmaz dedi bu defa tokatla
    öğle yemeğinde yine sordum
    yine enseme vurdu bir daha sorarsan tüm çarşılarını kapatırım dedi
    akşam oldu
    ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
    -çıkmazsın ben çıkınca gidersin izne dedi
    iyice sinirlendirdi amk
    -o zaman firar ederim komutanım kusura bakmayın dedim
    beni bi güzel dövdü beyler
    -bana mı yapıyon dıbına çakim askerliği istersen firar et nasıl olsa yakalanıp gibe gibe yine yapacaksın dedi
    -razıyım komutanım dedim
    baktı dayaktan uslanacak gibi değilim
    git bana astsubayı çagır dedi
    o geldi
    bu asker hakkında vukuat raporu hazırlayın bir hafta disiplin koğuşu cezası yazın beni tehdit etti dedi
    astsubay emredersiniz deyip odadan çıktı
    herşey hazırlandı
    en son yine ekşının imzasına kaldı iş
    ben zütürdüm imzalatmaya
    imzaladı
    -başka bir emriniz var mı dedim
    -git iç bahçede bekle ben çağırıncaya kadar gelme dedi
    emredersiniz dedim
    gittim aşşagı
    yarım saat sonra yazıcı sigara içmek için aşşağı indi
    bana koştu
    ---olm kelebek benden duymuş olma ekşın seni disipline göndermeyecek dalga geçiyor seninle dedi hafta sonu da gönderecek haberin olsun dedi
    koşarak gidip ellerinden öpesim geldi ekşının o kadar dayağa o kadar eziyete rağmen
    biraz daha durdum
    yanına gittim
    tekmil verdim
    -dıbına çakim ben sana gelme demedim mi dedi
    -bi emriniz var mı diye sormaya geldim komutanım dedim
    -sen dans etmeyi biliyon mu dıbına çakim dedi
    -eh işte biraz komutanım dedim
    -hafta sonu askeri discoda hünerlerini görmek isterdim dıbına çakim dedi
    bine bak makara yapılır da bu kadar yapılmaz amk. şaka yaptıgını öğrenmesem ana avrat söverdim yok lan sövemezdim zütüm yemezdi amk
    -isterseniz pazar günü nöbetinizde yanınızda olayım pazartesi gönderin komutanım dedim
    -gerek yok dıbına çakim dedi
    -emredersiniz dedim gittim
    cuma geçti ses yok
    cumartesi zaten izin günü gelen yok
    pazar sabah erkenden damladı nöbet teslim almak için
    beni gördü
    -disco da neden degilsin dıbına çakim arkadaşım sen dedi
    -bekliyorum komutanım haber gelmedi henüz dedim
    -vay dıbına çakim beraber bekleriz o zaman dedi
    emredersiniz dedim
    8 oldu ses yok 8 30 oldu ses yok herkes çarşıya çıktı amk ben hala bekliyorum gönderecek diye
    9 oldu yine yok
    sürekli giriyorum odasına hani unuttumu diye
    onun odasının dışında duvara yaslanıp çömeldim umutsuzca
    her saniye ona küfür ettim
    birden kapıyı açtı
    -dıbına çakim arkadaşım gel buraya dedi
    -emredin komutanım dedim
    -çarşı defterini getir dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    getirdim
    imzalarken
    -ben bu kadarla affediyorum o eve gitmeni inşallah kız da affeder dedi
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11936.
    +6 -2
    --spoiler--
    • *elif tekrar ediyorum dıbına çakim senin.
    koştum üstümü değiştirdim
    nizamiyeden dışarı çıkıp
    ilk telefondan ebruyu aradım
    kadıköydeyim dedi
    bindim otobüse gittim yanına
    elinde hiç bişey yoktu
    bana verecek
    -ne vereceksin dedim
    -acelesi yok dedi
    yanında çantası vardı
    ne verecekse o çantadan çıkaracaktı ama çantada pek büyük değildi
    -iyi tamam bekliyorum o zaman dedim
    -teşekkür ederim yazdığın için dedi
    -okudun mu dedim
    -evet dedi
    -istediğin gibi olmuş mu dedim
    -hayır dedi
    bu cevaptan sonra çantadan söz yüzüğünü çıkarıp bana teslim etmesi ihtimali çoğaldı
    onu biraz daha göreyim
    biraz daha sesini duyayım diye
    hiç konuşmak istemedim
    biraz daha bana baksın
    her gece düşündüğüm her an aklımda olan birisini en azından birazcık daha yakından hissedeyim diye sessizce ama herşeye hazırlıklı gözlerine baktım
    bir kaç desimetre uzaklıkta olan ellerine bir daha dokunamayacağım korkusunu kendi ellerimi tutarak
    bir daha dudaklarından öpememe ihtimalimi sıcaktan kurumuş dudaklarımı ıslatarak bastırmaya çalıştım
    -hazır mısın dedi
    neye bile diyemedim
    elini çantasına attı iki yüzüğü çıkarıp masanın ortasına koydu
    ilk defa ağlamaya dudaklarımdan başladım büzüştüler gittiler
    nefes alma fonksiyonlarımı off çekerek normale döndürmeye çalışsamda fayda etmedi
    yüzümü kaldıramadığım için damlalar yüzüme degmeden yerlere döküldü
    -kelebek dedi
    -efendim dedi o halde ona bakamadan
    -bana bak dedi
    sonra damlalar yüzümde yol bulmaya başladı
    parmağını uzattı
    -tak bir kez daha çıkarttırma dedi
    filmlerde sacma sapan aşıklar yolda gördüğü herkesi öper herkese sarılır ya mutluluktan
    onlara saçma sapan diyeni ekşın reyiz gibsin
    haklılarmış beyler herkese sarılıp herkesi öpmek istermiş insan
    bu arada saol dıbına çakim ekşın duaların kabul oldu affetti beni.


    • *babanız alkolikse onun alkolü bırakabileceğini sadece umut edersiniz
    alkolü bıraktım bir daha içmeyeceğim derse de
    her gece eve gelişinde ilk dikkat edeceğiniz şey
    içmiş olup olmadığı olur
    alkolle babanız sizin için aynı anılmaya başlar
    en yakın arkadaşınıza en büyük sıkıntınızı sırlarınızı vererek anlatırsınız
    ondan beklediğiniz tepkiyi alamayınca hem pişmanlık duyar
    hemde ona bir daha birşey anlatmazsınız
    güvenini kaybederek yaşanmaya devam edilecek şey değildir aşk
    kazıklandığınızı hissettiğiniz bir markete bir daha gitmezsiniz
    aşıkken durup düşünebilme olayları gözden geçirebilme yeteneğiniz varsa
    çekeceğiniz acılar daha da azalır
    sevdiğiniz kişi huur olmayabilir ama huur çoçukluğu yapmayacağı anldıbına gelmez
    siz birine deli gibi bağlanmışken
    geceniz gündüzünüz onu nasıl mutlu ederimi düşünmekle geçerken
    aynı tepkiyi size vermemesini bile huurluk olarak algılarsınız
    yıllarca beraber olduğunuz birisinin üzerinde hak sahibi oldugunuzu düşünürsünüz
    zütünü sallayarak yürümesinden
    zütüne geçirdiklerine
    kiminle konuştuğundan
    kimin yanında olduğuna
    sürekli boğarsınız nerdesin ne yapıyon kim var yanında diye
    hepsini bende düşündüm
    ebru nerde ne yapıyor kiminle
    o ceyhun biniyle görüşüyor mu
    erkek arkadaşlarının evine gidiyor mu
    onlarda kaldıgı oluyor mu?
    evet hepsini düşündüm ama sadece düşünmekle kaldım
    hiçbirisini ona yansıtmadım
    sadece gözümle gördüklerimin hesabını sordum
    ceyhunla sarılırken görmem
    o arkadaşı ile el ele diskoda dolaşması
    sizce hayat bu adar tesadüfi mi?
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  12. 11937.
    +5 -2
    --spoiler--
    • *ebru'nun yaptıkları sadece benim gördüklerimden ibaret miydi
    hiç mi sarılmadı başka bir erkeğe
    hiç mi gidip dans etmedi?
    şimdi size bunları sordum
    bende sizin bildiğiniz kadar biliyorum
    sonuç ne peki?
    sadece şüphelendiğimizle kaldık
    gözüyle görmediği bir şey için en kötü anımda askerdeyken hayatımı zehretti bana
    onun için birşey yapmamı istedi
    sabahlara kadar uğraştım yazdım
    onun için ekşından bir trilyon dayak yedim
    bu muydu yani
    hadi affetim tekrar tak barışalım
    aynı mı olacaktı herşey
    sevinmedim mi barışacak olmamıza tabi ki sevindim çünkü seviyorum
    ama parmağı düzelt yüzüğü tekrar tak sonra hadi öpüşelim
    el ele gezelim sevgili olalım yine
    o kadar basit değil beyler
    benim hayatımda bu olayın yüzüğü tekrar taktım
    sonra sarıldık barıştıktan ibaret olmasını istemedim
    böyle bir anı istemiyordum
    -niye geri geldin dedim
    -sevinmedin mi dedi
    göz yaşlarımı da yavaşca kuruladım
    -sevindim geldiğine dedim
    parmağı hala havadaydı
    sadece yüzüklere baktım
    -takmayacak mısın dedi
    -önce biraz konuşalım dedim
    bana trip attı vay efendim istemiyormuş beyefendi boşuna gelmişim o kadar yolu falan diye
    önceden ağlamış olmam
    yaşadığım onsuz günlerin sıkıntısına birde onun bu tribi eklenince sinirlendim


    ---sen benim sözüme güvenmeden o yüzükleri çıkarabiliyorsan tekrar güvenmeye başlayınca kendin neden takmadın dedim
    bana geldin sebebini bile açıklamıyorsun gelmenin
    istediğini yaptım ama amacım beni affetmen değil suçsuzluğumu kanıtlamamdı
    ben bir kere söz verdim sana ve hala da sözümde duruyorum.
    hala güveniyorsan kendin tak. söz yüzüğü bir kere geçirilir parmağa babanın dediği gibi dedim
    konuyu yine eliften açtı vay niye gidiyonda ben gitsem şöyle olurda falan filan
    -anladım ebru sen hazır değilsin bu yüzükleri takmaya içinde hala şüpheler var onları gider öyle gel bana dedim
    -hazır olmasam buraya gelmezdim dedi
    -hazır olsan hiç çıkarmazdın,bi kere şüphe duydun mu çıkarır atarsın bir daha da takmazsın
    senin amacın belli üzüntülerine dayanamadın tekrar takıp mutluluk oynayacaksın benimle
    ben oyun filan istemiyorum en baştan beri seni adam gibi sevdim hala da adam gibi seviyorum
    buna inanıyorsan kendin tak. hala benim takmamı istiyorsan demekki hala şüphelerin var
    benim onunla hala bişeyler yaptığımı düşünüyorsun ve sana tekrar söz vermemi istiyorsun
    hayır ebru bir kere söz verdim.o yüzükleri taktım sözümün arkasındayım karar senin yüzüklerde burda buyur dedim
    • *bunları söylerken haksız olduğum yerlerde yok değil binler kızın evinde ne işin var beynini gibtiğimin kelebeği
    haksız mıydı peki ebru
    haklı oldugu yerler vardı
    kim olsa aynısını yapardı
    sevgilini başka bir kızın evine gittiğini duyacaksın da hadi olmuş madem affedeyim diyeceksin
    daha önce söyledim ben affetmezdim
    o yine de şans verdi geldi
    gelme sebebini sevgisinden başka açıklayabilecek olan var mı??
    benim aklıma başka birşey gelmiyor
    ama seviyorsa da güvensin
    güveniyorsada o yüzüğü zırt pırt çıkarmasın
    yüzükler bir süre bekledi masada
    bi bana baktı bi sağa sola baktı bi yüzüklere baktı
    -takmayacaksan arkadaş olmak istemediğimi zaten biliyorsun ben gideyim dedim
    -git kelebek, çok meraklısın gitmeye dedi
    -hayır kararını bekliyorum bak masada küllük var ya parmağına tak yada küllüğe at bende hayatımın adresini öğreneyim dedim
    -biraz yürüyebilir miyiz dedi
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  13. 11938.
    +4 -3
    --spoiler--
    • *evet benim de ihtiyacım vardı yürümeye
    hadi takmazsa giderse ne tak yicen amk kelebeği
    gibe gibe peşinde koşacan yine amk artisi
    yüzükleri ben aldım elime
    kadıköyde yürümeye başladık kalabalık insanlar ayırdı yürümemizi ama tekrar tekrar yine kavuştuk
    çok istedim elinden tutmayı
    yarimi öyle bir yere ittim ki tutmasam ellerinde düşecekti
    o kadar yürüdük ki sonunda insan sayısında azalmanın oldugu bir yere geldik
    ben durdum o biraz yürümeye devam etti
    sonra benim gelmediğimi fark edip o da durdu
    geri dönmedi
    ben yaklaştım
    bir elini tutup yüzükleri içine bıraktım
    sonra deniz tarafına dönüp o tarafa yürüdüm
    ben denize bakarken ensemde saclarını hissettim
    kafasını biraz eğerek koyduğu için boyu ancak o kadar yetiyordu
    sonra korkakça ellerini yavaşça böbrek hizamdan göbeğime ordan da kalbime doğru yaklaştırdı
    aşşağı hiç bakmak istemiyordum
    ama güneş yüzüğün tektaşına vururken
    kalbimde gözlerime mutluluk gözyaşları komutunu verdi
    hiç sabırsızlanmadım dönüp ona doya doya sarılmak için
    o gözyaşları içimdeki sıkıntıyı giderdi ohh bee dedirtti
    beni yavaşça kendine döndürdü
    bakamadım ona
    alnı yanağıma değinceye kadar kendime çektim onu
    -çok sevdim seni ne yapayım kelebeğim dedi
    başparmaklarımı kulak altında diğer parmaklarımı da boynundan ensesine uzanır halde gözlerime bakmasını sağladım
    nemliydi gözleri ama gülüyordu
    -hiç bir zaman di'li geçmiş zamanda kalmasın sevgin dedim
    sonra ellerini havaya kaldırdı
    utangaç gülümsemesi ile
    -koltuk altın yırtılmış dedim
    dalga geçtiğimi anlayınca
    -peki sen bilirsin dedi başını yana çevirerek
    ellerimle kendime çevirip
    bir kez öpmek inanın hiç zor olmadı


    • *unutmaya başladığım dudakları hatırlayıp biraz doyum elde edince
    -zaten bugünde öpüşemesem gay olmaya karar vermiştim. dedim
    -zor olmazdı senin için o kadar askerin arasında dedi
    al dıbına çakim kelebek aldın mı cevabı
    öp işte çemçük zütün kaşınıyor illaki
    öpüşmeyi ön planda tutmadık
    bi kaç hasret ve özlem öpüşmesinden ziyade daha çok sıkıca sarılmalar oldu
    ikimizde yine ayrılığın olacagını biliyorduk
    ama bu defa en azından kalblerimiz bir olacaktı
    yemek yemeye gittik bir yere
    sık sık yüzüğü öptü parmağındaki
    onunla sadece karşıya kadar gidebildim vapurla çünkü havalimanına gitmesi gerekiyordu
    ve benimde geri dönmem gerekiyordu kışlaya
    vapurda yan yana sarılarak geçirdiğimiz yolculuk diğer dönüş vapuru hareket edinceye kadar yüz yüze oldu küçük öpücüklerle
    kalkan vapurum denizden karadan ayrılırken
    bize gelen geçenler ne oldu lan bunlara neden ağlıyorlar diyecek kadar dikkat çekiciydi
    aşk bitti sıra ekşın reyize geldi
    bir an önce gitmem lazımdı geç kalmam halinde kim bilir kaç çarşımı daha kapatacaktı
    vapurla kadıköy ordan küçükyalı derken
    düştük ekşın reyizin kucagına
    üstümü değiştiremedim biraz geç kaldığım için
    benden başka geç gelenlerde vardı
    ekşın akşam iştimasına geldi
    yoklamaları kontrol etti
    üstünü değiştirmeyenler burda kalsın digerleri yemekhane geçsin dedi
    ben ve yaklaşık 20 kadar kişiye
    sadece 10 dakika verdi kamuflaş ve botları giymek için
    koştuk geri gelebilen geldi
    gelemeyenleri tespit etti
    biraz bekledikten sonra gelenler ve gelemeyenler diye ikiye ayırdı
    herkesi yere yatırdı
    -dıbına çakim arkadaşlarım sizin galiba gözleriniz bozulmuş çünkü kolunuzdaki saati görüp zamanında gelemiyorsunuz
    mıntıka yapılacak ama gözünüz bozuk oldugu için ayakta yapamazsınız sürünerek yerdeki pislikleri yakından görerek iyice temizleyin dedi
    herkes ruh haline göre tepki verdi içinden ama ben gülümseyerek yaptım
    -dıbına çakim arkadaşın sen iyice sürün kirli kirli asker gibme fantazimi senin üzerinde deneyeceğim dedi. bana
    • *
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  14. 11939.
    +3 -4
    --spoiler--
    • *gerekli cezalar çekildikten sonra ekşın tarafından yemekhaneye zütürüldük
    yemekhaneci asker yemeği bol bol dagıttığı için bize kalmamış
    bunu farkeden eşkın panik atakla yemekçi askerlere verdi veriştirdi
    ama sonra hatanın kendisinde olduğunun farkına varıp onların üzerinde ki ellerini çekti
    süründürdüğü herkesi yine komutası altına alıp askeri fastfood a zütürdü
    ve herkese tost ısmarladı
    hamburger yemek isteyenlere sağlığa zararlı dıbına çakim tost yeyin dedi
    yemek istemeyenlere tehdit yoluyla yedirdi aç kalmanıza izin veremem diye
    o gün onun nöbeti olduğu için bende o nereye ben oraya arkasında dolandım durdum
    yat iştimasını aldıktan sonra subay ast subay gazinosunda tv izleyerek dinlenmeye aldı kendini
    bende mecburen tahaf ettim sürekli bir ihtiyacı var mı diye
    derken beklediğim soruyu sordu
    -anlat dıbına çakim arkadaşım ne yaptın dedi
    -süründüm komutanım dedim imalı bir şekilde
    -gel dıbına çakim arkadaşım beyninde temassızlık var senin anlaşılan dedi
    yanına yaklaştım alnıma patlattı iç tokatı
    -komutanım sabahın ilk ışıklarında umutsuz bir güne uyandım beni bekleyenime kavuşamayacağım için. lakin ilerleyen zaman içerisinde gerekli
    merciilerden gerekli izinleri aldıktan sonra kendimi nizamiye dışında otobüse koşarken buldum. aslında sadece otobüse koşmuyor sevdiğime de koşuyordum
    hoş ne olacağını beni neyin beklediğini bilmiyorum.bir türlü gelmeyen doğru otobüse tekerinden başlayıp şoförüne kadar uygunsuz saygılarımı belirttim.
    vesselam otobüs geldiği zaman içine binmeye bile cesaretim yoktu korkuyordum komutanım
    -dıbına çakim senin beynine reset atmak lazım nasıl konuşuyon öyle doğru düzgün gittik oldu olmadı desene dedi
    -kitap okumayı sevdiğiniz için böyle konuşuyorum komutanım dedim
    -bu bir emirdir anlat dıbına çakim dedi
    -beklenen yere vardığımda vücudumda ana üssü kalbim olan değişik belirtiler meydana gelmeye başladı
    ama benim en çok ihtiyacım olan organım ayaklarımdı.hem onun yanına kadar yürüyebilmek hemde karşılaşacağım olumsuz bir durum karşısında
    ayakta durabilmek için.bir adım attım onu gördükten sonra
    günlerce beklediğim bu görüşmede haketmiş olayım yahut olmayayım tek ihtiyacım bir sıcak gülümseme idi
    lakin gülmedi komutanım
    birbirlerine mecburen selam veren asker komutan selamlaşması oldu sadece
    bu bir kötüye işaretti
    oturup konuşulma esnasında masanın üzerine çıkarılıp konulan iki adet yüzük işaretleri iyice belirgenleştirince
    askeriyedeki mantık dışı cezaların aslında yaşanılan hayat için bir ipucu olduğunun farkına vardım
    ağaç a neden selam verilir? mantık 0
    bir ömür rayında ilerlerken neden birine aşk selamı verilir yıllarca hemde esas duruşun en alasında
    ---içtim mi dıbına çakim sen dogru dürüst anlat şunu dedi ekşın
    -o yüzüklerin masada olmasının sebebi benim tekrar takmamı istemesiymiş komutanım dedim
    -taktın mı dedi
    -kendisi taktı komutanım dedim
    -tamam gerisini anlatma belliki bundan sonra askere illegal işler yapmışsınız dıbına çakim dedi-gitti mi dedi
    -gitti komutanım dedim
    -tamam dıbına çakim o bir daha gelinceye kadar çarşı iznini kapatıyorum senin dedi
    -ama diyebildim sadece
    -dıbına çakim sen gider başka bir kızın daha evine girersin. yeter dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    -sen bu askerlere de böyle mi anlatıyorsun abazan hikayelerini dedi
    kem küm ettim
    -dıbına çakim askerlerin suçu yok ki dedi
    -başka bir emriniz var mı dedim.hem kaçmak hemde muhtemelen sinirlenme ve beni cezalandırmasından kaçmak için
    -nasıl olsa bu gece yatamazsın sen gece devriyesine benimle gelirsin dedi
    -emredersiniz dedim
    aşşağı indim ebruyu aradım
    onun da alanyaya dönmüş olması lazımdı
    insan hayatın eksilerini bir kere düşünmeye başlayınca önce bir dal sigara sonra düşünme devam ederse çakmağa gerek kalmadan
    yakılan diğer sigara hayatında eksi sayısı çoksa markete gitme
    koy gitsin bu hayatın zütüne diyebilecek kadar vahimse durum taşıyabildiğin ve cebin el verdiği kadar aldığın alkol
    ve sonrasıdır yalnızlık
    askeriye gibi bir yerde içme imkanların kısıtlıysa bir dost selamı en alkollü içkidir
    benim tek dostum ebruydu
    bir gülümsemesi aşkım demesi özledim demesi yılların beni süründürmüşlüğünü dizlerimi çürütmüşlüğünü unutturmak için yeterliydi
    öyle de oldu
    mutluydum çünkü artık duyduğum kelimeler arasında aşkım ı da seçebiliyordum
    işin doğrusunu söylemek gerekirse özlemle birlikte sadece onlara konsantre oluyordum
    bana aşkım diyordu aşkım

    **konuşmalarımız yavaş yavaş benim ne zaman izin kullanacağım konusuna kaydı
    ben de net bir şey söylemedim.
    telefon konuşması devam ederken muhabbet iyice seni seviyorumlara doğru yavşamaya başlamışken
    ekşının sesi ile kapatmak zorunda kaldım ebrudan özür dileyerek
    aşk düzlüğünde yardırırken ekşına çevirdim yüzümü
    -gel dıbına çakim nerdesin dedi
    -emredin komutanım dedim
    -bana şu iki askeri çabuk bul gel dedi
    gittim ikisinide buldum geldim
    bu bölümü askere gideceklere ders olsun diye yazıyorum iyi okuyun
    askerler içeri girer girmez ekşını o kadar sinirli hiç görmemiştim
    hangisine ilk önce ve hangi vurma ritmi ile vuracağını bilemeyecek kadar çileden çıkmıştı
    olay şu
    bu iki salak aynı tertip. hemde benim tertip
    birbirlerini tanıyorlar ve arkadaş oluyorlar. sürekli beraber takılıyorlar.
    birbirlerini sivilde ziyaret etmeye karar veriyorlar ve birbirlerinin ev numaralarını alıyorlar
    bir tanesinin annesi dul
    huur çocugu annesi dul olan arkadaşının evini arıyor ve annesine yazılıyor.
    resmen düpedüz yatma teklif ediyor.sen dulsun kaşınıyordur falan diye.
    annesi sapıktır diye kaile almıyor
    ama aramaları sıklaştırıyor cinsel fantazilerini anlatmaya başlıyor
    dul kadın gelen telefon ile oğlunun aradığı telefonun aynı oldugunu bir süre sonra farkediyor
    ve bu durumu oğluna anlatıyor. çocuk deliriyor
    ama huur çocugu nöbette oldugu için
    o da onun ailesini arayıp telefona çıkan kim varsa ana avrat soy sülale ne varsa kayıp
    hızını alamıyor koşuyor nöbet kulesine yolda deli gibi koşarken başka bir rütbeli araba ile koşarken bunu görüyor
    asker selam vermeden koştuğu için rütbeli arkasından gidip yakalıyor
    bir türlü durduramıyor rütbeli de küfür yiyor rütbelinin rütbesi de taşşaklı cinsten
    telefon açıyor bölüğe ama ekşın wc de oldugu için haberi olmuyor
    astsubay gidiyor derhal gelin diye emir verdiği için
    rütbeli teslim ediyor ve raporlarını ertesi gün istiyor
    astsubay askerleri bölüğe getiriyor ve durumu anlatıyor
    ekşın bunları bir güzel dövdükten sonra ikisinin de başına nöbetçi asker koydu
    birbirlerini gece öldürmesinler diye
    ertesi gün bölükten ikiside ayrı yerlere sürüldü
    arkalarından da evrakları gönderildi
    artık ne tak yediler bilmiyorum
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  15. 11940.
    +1 -3
    --spoiler--
    **herkesin yazılmış bir hikayesi vardır
    herkesin kitabının adı da aynıdır kader
    ismi aynı olmasına rağmen herkes için farklı bir senaryo yazılıp çizilmiştir
    siz nasıl benim bir satır sonra ne yazacağımı sadece tahmin etmekle kalıp gerçekte ne olacağını bilemiyorsanız
    bende bana yazılmışları bilmediğim bir dönemdeydim
    bir sonraki gülme sebebimden bir sonraki üzüntüme
    hayallerimin yüzde kaçının gerçekleşme ihtimali olduguna dair en ufak bir fikrim bile yoktu
    tek bir kişi üzerine kurulan hayaller
    ananıza babanıza kardeşinize ve diğer sevdiklerinize yaptıgınız en büyük haksızlıktır
    yaptıgınız haksızlığı onları kaybedince anlarsınız ki
    gidenin arkasından ağlamak zaten insanlık tarihi modasıdır
    büyük annemi kaybettiğim o günlerde
    ne kadar vefasız bir torun oldugumu farkettim
    kim bilir köydeki evinde çalan her telefona acaba asker kelebek torunum mu diye kaç kere koştu ve
    hepsinde de yanıldı
    oysa beni ne çok severdi ki aynı şekilde bende onu çok severdim
    ama kimlerin peşinde koşarken kimleri unutmuşuz bu dersi
    acı bir tecrübe ile verdi hayat
    ben üzülmeyeyim diye bana verilen geç haberden dolayı cenazesine gitme şansım olmadı
    bir yaşa kadar hiç tanımadığın bir kişi sen doğalı beri yanında olan oğlundan kızından ayırt etmeyen
    bir kişiye değişilmişti
    kim bilir belkide onun safi duaları ile bugünlere gelebildim
    yaşlanmış bedenine mi üzülsün
    geri gelmeyecek yıllarına mı
    vefasızlaşmış ardında bıraktıklarına mı?
    nur içinde yat..
    yazıcı tayfadan basit bir işlemle ne zaman terhis olabileceğimi sordum
    verilen cevap çok manidar beyler
    1 mayıs 2005
    yani doğum günüm
    aynı zamanda ebrunun okulu bitirme yılı
    bu durumda ebruya ilelebet kavuşmamda hiç bir sıkıntı kalmayacak
    ama hiç izin kullanmazsam
    kullanırsam bu süre kullandığım gün kadar uzayacak
    kullanmazsam ebrusuz ne yapacam
    kullan gitsin amk dedim gittim ekşının yanına
    ama konuyu açmadım bile çünkü adam hala sinirli geçen olaya
    ekşın zamanla beni sevdiğini bana belli ederken
    diğer askerlere de beni kayırdığını belli etmemek için ilk başta beni gibiyordu
    bazen canı sıkılıyor beni çağırıyor bazen konuşuyor
    bazen bana soruyor
    bana garip cezalar verip eğleniyordu
    yakaladığı cep telefonundan birisini bana verdi
    -al dıbına çakim bunu kullan ama bir rütbeliye yakalanırsan gibme işlemini gerçekleştiririm haberin olsun dedi
    -emredersiniz dedim elime aldım telefonu
    -vay dıbına çakim yakaladım telefon kullanıyorsun diye makara yaptı telefonu da geri aldı
    günler geçerken iki hafta boyunca çarşıya çıkarmadı
    3 üncü hafta yalvarmak ve ihtiyaclarım oldugunu söylediğimde
    -karaköyde nöbet tutacam oraya gidersen dıbına çakim senin deyip makarasını yine yaparak izin verdi


    • *izni aldıktan sonra ebruyu aradığımda bir sonraki haftasonu iki günlüğüne istanbula gelmeyi planladığını söyledi.
    kiminle geleceğini sordum
    annem babam ve kardeşim dedi
    o zaman ne yapmam gerekiyordu mutlaka haftaya çift çarşı almam gerekiyordu ama nasıl amk
    cuma günü çarşı defterlerinin imzalanması sırasında
    ekşın herkesin defterini imzaladıktan sonra benim defterimin olmadığını gördü
    her seferinde benim çarşı defterimi imzalarken naz yapar dalga geçerdi ki
    benim defterimin orda olmadığını farketti çünkü o hafta çarşıya gideceğimi biliyordu
    -dıbına çakim senin defterin nerde dedi
    -uygun görürseniz bu hafta çıkmak istemiyorum komutanım dedim
    gözlerini kısarak ne oldu acaba dercesine bana baktı ve
    -dıbına çakim arkadaşım paran yoksa ben borç verebilirim dedi
    -hayır komutanım var sağolun dedim
    işi gücü bıraktı
    -ne oldu dıbına çakim neden gitmiyorsun o zaman dedi
    -haftaya çıkmak istiyorum izninizle komutanım dedim
    -olmaz dıbına çakim sen istediğinde değil ben istediğimde çıkarsın dedi
    -ebru gelecek ailesi ile komutanım dedim
    -herhangi bir vukuatta yardımcı oyuncu rolü bile oynarsan sonucunu biliyorsun dıbına çakim dikkat et dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    -tamam bu hafta da çık çarşıya dedi
    -ben aslında hafta çift çıkabilir miyim diye lafı ağzımda dolaştırdım
    -vay dıbına çakim kucağımda bir ağırlık hissetim(kucağıma düştün kelebek)
    -siz nasıl emrederseniz komutanım dedim
    -sen çavuşsun dıbına çakim bölükte hiç vukuat olmazsa çıkartırım çift çarşıya dedi
    -emredersiniz dedim
    odadan çıktım


    • *hafta sonu kendime nöbetçi çavuş kolluğu paraflattım
    nöbetçi çavuşluk zor iştir
    çoğu çavuş sıkar askerleri
    kendine laf gelmesin diye
    içtimalarda gereksiz yere sağa dön sola dön dirsek temas aralığı
    bilmem kaç adım açıl
    şınav vaziyeti al
    gibi bir sürü emir verirler ki askerin zütü başı oynamasın
    benim kolluğumda millet alışık olmadığı için
    zaten emir vermeme gerek kalmadan düzgünce geçtiler sıraya
    bilmiyorlardı çünkü nasıl davranacağımı
    bir de korktukları şey vardı
    sinirlerimin bozulması durumunda ekşına yapacağım şikayet
    hafta sonu olduğu için onlar adına nöbetçi komutandan izin alıp futbol oynattım
    normalde karşı çıkar komutanlar askerin bacagına bişey olurda uğraşırım diye
    ama beni seven bir komutana denk geldi ve aldım izni
    hafta sonları en düşük tertiplere koğuş yemekhane ve er gazinosu yıkatma günüydü
    onlarla beraber bende yıkadım benim yardım ettiğimi gören bir kaç tertip de makarasına yardım etti
    bazıları ise hiç yaklaşmadı bile
    kısacası çavuş olarak onlara hiç bir zorluk çıkartmadım
    onları yormayacak basit yollarla günlerini tamamlamasını sağladım
    bu bir asker için çok önemliydi
    çünkü bir günü geride kaldığında en azından küfür edecek bir nöbetçi çavuşları olmamıştı o kadar küfür edecek sebebleri varken
    gece yat iştimasından sonra komutana yoklamayı verdikten sonra
    -beyler ekşının ailevi sorunları varmış.bu hafta sıkıntılı bir hafta geçirecek bence vukuattan uzak durun yoksa hıncını sizden alır haberiniz olsun dedim
    böylece ekşının kudretinden yararlanmış olacaktım
    ben hergün ortalarda ve vukuat işlemeye müsait yerlerde geziyor bizim bölükteki askerlerin vukuat işleme ihtimali olan yerlere gidiyordum
    beni görünce yapamazlardı çünkü
    ekşına şikayet edeceğimden korkarlardı ve haftalardır çarşıya çıkmadığımı da biliyorlardı
    hergün ebru ile konuşmaya devam ettim
    ekşın zütünden baskınlar düzenledi aklı sıra vukuat bulmak için
    iç bahçeye indi çogu zaman başka bölükten askerlerin bazı yavşak hareketlerini gördü ama
    aklı bizim bölükteki vukuatta olduğu için karışmadı diğerlerine
    herşey normal giderken
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  16. 11941.
    +1 -2
    --spoiler--
    • *bizim bölükteki bir asker hastalandı öyle ahım şahım bi hastalık değil zütü başı ağrıyormuş
    o gece de 1 3 nöbeti varmış
    yerine asker lazım
    nöbetçi çavuş kendi tertiplerinden kimseye diyemiyor
    zaten süt devrelerine hiç diyemiyor
    alt devreler yeni geldiği için kule nöbeti tutamıyorlar
    diğer askerlerde niye ben amk niye ben diye isyan ediyor
    muhtemel bir kriz kapıda
    kim başkasının 1 3 nöbetini tutmak ister amk onlar da haklı
    gittim nöbetçi astsubaya komutanım ben tutabilir miyim dedim
    olmaz sen çavuşsun dedi
    biraz zorladım başka asker mi yok dedi
    komutanım ben gönüllüyüm dedim
    gönüllü nöbet mi olur şimdi hiç tutturmam sana gider kendini vurursan başım büyük belaya girer dedi
    adam kıllandı tabi
    sonra gittim bizim nöbet manyağı bir asker vardı onu kaldırdım
    bu nöbete gidersen sana 5 gün çarşı yazdırmayacağım dedim
    söz mü lan dedi
    söz amk dedim
    tamam dedi gitti nöbete
    ertesi gün nöbete gitmek istemeyen herkesi yazıcıya söyledim en taktan nöbetleri ona yazdırdım ve söz verdiğim gibi o askere de hiç nöbet yazdırmadım 5 gün
    hafta sonuna kadar ekşının odasını normalde iki güne bir paspaslamama rağmen hergün paspasladım
    genelde kapısında durdum çağırınca hemen gireyim diye
    resmen karısı oldum amk
    onunla koşulara gittim ebem gibildi 9 km koşmaktan
    her sabah ki içtimada vukuat yoktur komutanım diye ekşına tekmil verildiğinde ekşın hep bana baktı gülümseyerek
    sonunda cuma günü oldu
    çarşı defterlerini zütürdüm
    herkesinkini imzaladı benimkini bir kenara ayırdı
    kendi elleriyle çift çarşıyı yazdı ikisini de imzaladı
    çarşı defterinin en sonuna kendi cep telefonu numarasını yazdı
    -dıbına çakim arkadaşım bu cumartesi ben nöbetçiyim
    cumartesi günü geç gelebilirsin ama döverim haberin olsun dedi.
    -emredersiniz dedim gittim


    ---burdaki vukuatlarla uğraşmak benim bu devletten maaş aldığım için görevim.ama sen sivilde yaptığın vukuatlarınla seni sevenlerini uğraştırma dedi
    mesaj açık ve netti
    ebruyu üzme
    -emredersiniz komutanım dedim
    subay nöbet listesine baktım onun ismi yazmıyordu bir tane üstteğmende gözüküyordu nöbet.
    ne oluyor amk diye gittim o subayın yanına ve komutanım cumartesi nöbetçi siz misiniz dedim
    -yok ---yüzbaşı değiştirmek istedi dedi
    ---yüzbaşı dediği adam ekşın amk
    ekşına bak bana kıyak yapmış
    cumartesi sabahı oldu çarşıya çıktım
    telefon sonrası otobüs ordan ebru ve ailesinin yanına gittim
    kollarımın tek ve en uzun sarmalamak istediği kişi ebru olduğu için
    onu en sona bıraktım
    güldüler beni görünce sevindiler yani
    sıcak bir karşılama yaptılar
    ebrunun annesinin suratında acıyarak bakış vardı bana karşı
    artık asker olduğum için mi üzülüyordu
    yoksa kızının bensizken üzülmelerini görüp ona mı üzülüyordu bilemem
    ebru ile bana göre kısa ama izleyenler için uzun oldugunu sandığım bir sarılmadan sonra
    onun dayanamayıp beni yanağımdan öpmesi ile
    onu tekrar bir an önce öpmem gerektiğini farkettim
    onlarda istanbul konusunda pek tecrubeli olmadıkları için
    ne yapacağımızı bilmiyorduk ama sanki el birliği ile beni mutlu etmek için uğraşıyorlardı
    nereye gidelim?
    karnın aç mı?
    askerde canının çektiği bişey oluyor mu?
    bi eksiğin var mı?
    annene babana bişey göndermek ister misin?
    bunlar bana yöneltilen sorulardan sadece bir kaçı idi
    karşıya geçelim dedim
    çünkü anadolu tarafında pek fazla gezilecek bir yer yoktu


    • *karşıda eminönü sultanahmet derken ebruyu tek öpebildiğim yer eminönündeki bir alt yaya geçidinin
    kalabalığından yararlanarak hissettiğim bir kaç saniyelik öpüşme oldu
    zaman öyle hızlı geçti ki saat 4 olmuştu ve ben hala karşıdaydım
    ordan kışlaya gitmek en az bir buçuk saat
    ekşını aradım
    telefonda tekmil verdim.y.s.kelebek antalya diye
    -sesimi başka duyan var mı dedi
    -yok komutanım dedim
    -söyle dıbına çakim arkadaşım ne istiyorsun dedi
    -ne kadar geç kalabilirim komutanım dedim
    -dıbına çakim senin yüzünden en sevdiğim müziği yarıda kesmek zorunda kaldım.ne kadar dayak yemek istersen o kadar geç gel dedi
    -sınır var mı komutanım dedim
    -12 yi geçmesin dedi
    -emredersiniz dedim
    durumu ebrulara anlattım
    onlarda yol yorgunuydu
    kaldıkları otele gittik
    beni otele almak istemediler kayıtlı olmadığım için
    tamam gidelim dışarda bir yerde otururuz dediysemde
    babası inat etti bende otelciyim falan diye en sonunda nasıl yaptı bilmiyorum kabul ettirdi
    hep beraber odaya çıktık
    iki oda tutulmuştu biri anne baba diğerleri de cocuklar olan için
    askerlikten konuşulduktan sonra anne ve babası gitti
    biz üçümüz kaldık
    kardeşine bizi biraz yalnız bırakırmısın dedi ebru
    o yatak odasına geçti yattı
    biz salonda kaldık
    salonda kaldıktan sonra tek vermem gereken detay
    ebruyu gülme krizine sokan askeri yeşil donum oldu
    bir türlü geçmedi krizi
    yasak amk ne yapayım


    • *saat ona kadar özlenmişleri giderdikten sonra
    bir kaç damla yaşıyla bıraktım ebruyu
    11.40 civarında nizamiyeye geldim
    gerekli sorgudan sonra tabur arandı
    ekşın haberim var dedi ve bölüğe gittim
    odasına girip tekmil verdim
    saat 12 ye 7 vardı
    bacaklarını masanın üzerine atmış
    klagib müzik dinliyor
    geldiğimden hiç haberi yokmuş gibi davrandı
    ta ki 12 yi bir geçene kadar
    bana baktı
    -dıbına çakim geldin demek ben sana 12 yi geçirme demedim mi dedi. çok yumuşak bir ses tonuyla
    daha önce geldim desem o da biliyor geldiğimi ama adam garip adam amk kaçarı yok gibicek beni
    suçumu kabul etmişcesine durdum karşısında
    -dur dıbına çakim klagib müzik eşliğinde gibersem tempomu yavaşlatır oynak bişey çalayım dedi
    bekledim ne tak yiyecek acaba diyerek
    bi tane hareketli parça açtı
    masasından kalktı
    ben muhtemel vurma ihtimali olan yerlerimi sıkmaya başladım esas duruştayken
    -vukuat var mı dedim
    -yok kumutanım dedim
    -tamam git yat dedi
    -emredersiniz dedim
    tam kapıdan çıkıyordum
    -bu kadar basit olmasın dıbına çakim dedi
    komutan konuşunca esas duruşa geçmek askeri farzdır
    geriye dön komutu verdi
    sırtım ona dönük kaldı
    içimden gerçekten gibecek mi lan diye bile geçti
    ben beklerken tekrar geriye dön komutu verdi
    -yok dıbına çakim bugün gibimin kalkmayacağı tuttu. gidebilirsin dedi
    -emredersiniz dedim gittim yattım
    sabah içtimasında görev devri yaptıktan sonra o evine gitti ben yine çarşıya çıktım
    o gün geç kalma lüksüm yoktu
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  17. 11942.
    0
    anlatma amk koduğumu bini

    not:birisi özet geçsin
    ···
  18. 11943.
    +2 -3
    --spoiler--
    • * ebrularla buluştum
    beraber kahvaltı yaptık kadıköyde
    daha sonra onlarla saat 3 30 da buluşmak üzere ayrıldık ebru ve ben
    saat 3 e kadar ebru ile yüzüğü tekrar taktığı yerde oturduk
    öğlen yemeği hiç aklımıza bile gelmedi
    izin kullanmam konusunda ısrar etti
    bakarız diyebildim sadece
    genelde onun başı omzumda bazen dizimde
    bazen elleri ellerimde
    bazen ellerim saçlarında
    kulağının kıvrımlarına
    kaşlarının çizilişine
    dişleri gülümsemesine yakışan
    kirpiklerinin güzelliği gözlerini kaçırınca anlaşılan
    gözlerime bakınca dünyaları unutturan
    sözlerine bakınca aşkı tattıran
    hasreti hayata isyan
    varlığı yaşama hayran bırakan
    ebrumla saat 3 olunca birazdan gerçek anlamda yapacağımız vedanın ön provasını öpüşmelerle takviye yaparak yaptık


    • *diğer aile fertleri ile buluştuktan sonra
    ayak üstü biraz konuşup iyi dileklerimizi karşılıklı sunduktan sonra bir miktar parayı cebime sıkıştırdılar
    almak istemesemde yapacak birşey yoktu
    ebru ağlıyordu ama gözyaşı kuru kuru akıyordu
    onu fazla üzmemek için hemen gittim
    kışlaya döndüm
    o gece uyuyamadığımı az çok hepiniz zaten tahmin ediyorsunuzdur
    esas ekşın ertesi gün yaşandı
    pazartesi sporu için ekşın tüm bölüğü 9 km lik koşuya çağırdı
    gelip tamamlayabilenlere herzamanki gibi çift çarşı vereceği vaadinde bulundu
    nöbeti olanlar hariç herkesi spora zütürdü
    bir kaç km koşup milletin pestili çıkmaya başlayınca
    bölüğe yerinde say komutu verdi
    -evet dıbına çakim arkadaşlar şimdi çarşı izninden geç gelenlere ön uyarıyı uygulamalı olarak göstereceğim dedi
    evet beyler ekşının gibi kalkmıştı bu defa
    -dıbına çakim şimdi bana bir asker lazım gösterebilmek için,hmm kim var çarşıdan geç dönmüşlerden seçelim benim aklıma kelebek geldi uzman çavuşum ne dersiniz dedi
    -kelebek gel dıbına çakim arkadaşım dedi
    beyler mevsim yaz. hava bunaltıcı
    üstümde askeri şort var yani dizlerim çıplak
    üzerinde bulunduğumuz arazi yer yer taşla kaplı toprak arazi.
    yere adım atınca kalkan tozu hesab edin
    -yat dıbına çakim dedi
    bi kaç km koşmuşum zütüm dahil her yerim terli
    yatar yatmaz çamur adam a döndüm
    -sürün dıbına çakim dedi
    herşeye rağmen bana yaptığı o kıyak izinden dolayı hiç küfretmedim
    suratımı bile ekşitmedim
    her verdiği komuttan sonra emredersiniz dedim
    başım hep karşıya bakar haldeydi ve hiç isyan eder gözükmedim
    askeri parmak hesabı mesafe tahminime göre 700 metre yerde kaldım bu süre zarfında onlar fazladan bir tur attı çevrede
    ayağa kalktığımda üzerime yapışmış tozdan dizlerimin kanadığını sadece hissedebiliyordum
    bir süre sonra bölükle koşmaya devam ettiğimde de dizlerimde ılık ılık akan kanları hissettim ama eğilip hiç bakmadım
    ekşın koşamayanları uzman çavuşla kestirmeden gönderdi ama ben ve bi kaç kişi ekşını takip etmeye devam ettik
    onun ne amaçla yaptığını biliyordum
    diğer askerlerin bana verdiği izinden haberi olmasını istemiyordu haklıydıda
    olan bi kaç gün boyunca bükmekte bile zorlandığım dizlerim ve dirseklerime oldu ama
    ebru ile geçirilen o gece için herşeye değerdi.

    • *bölüğe döndüğümüzde bazı askerler tarafından dalga konusu oldum
    -sürüngen haberci diye
    bazıları benim adıma ekşına küfretti
    ama ben küfür etmelerini bile istemedim
    duşu alıp kamuflajı giydikten sonra
    tekrar görev yerime döndüm
    ekşının beni gördüğü zaman ekstradan topallamayı bırakın topallamadım bile
    çünkü birincisi o tip askeri sevmezdi
    ikincisi beni ezen insanlara ezilmiş gözükerek onlara daha fazla zevk vermem
    hiçbirşey yokmuş gibi karısı olmaya devam ettim
    ikimiz de erkeğiz ama rütbelerinden dolayı gibici olan o
    içeri çağırdı beni
    -emredin komutanım dedim
    -iki çay getir dedi
    odada ondan başka kimse yoktu acaba niye iki çay söyledi yanlış mı anladım diye emir tekrarı yaptım yine
    -emredersiniz komutanım iki çay getirip geleceğim dedim
    baktım bişey demiyor doğru anlamışım iki çay olduğunu
    gittim iki çay getirdim masasına bıraktım
    -başka bir emriniz var mı dedim
    -var dıbına çakim bekle orda dedi
    -emredersiniz dedim
    -çayı içiyormuş gibi yap ama içme dedi-
    emredersiniz dedim ne çay içmeden nasıl içiyormuş gibi yapılır ağzımı mı höpürdeteyim komutanın karşısında
    -ziyaat olsun komutanım dedim
    -ne çabuk içtin dıbına çakim dedi
    -biraz soğumuş komutanım dedim
    -vay dıbına çakim benimkide soğumuştur git bana yenisi getir dedi
    ekşınla makara yaparsan böyle olur
    -emredersiniz dedim gittim bir çay daha getirdim
    -aç dizlerini dedi

    ---emredin komutanım dedim anlamamış gibi
    -dizlerini aç ağda yapmışmısın ona bakıcam dıbına çakim dedi
    -yok komutanım yapmadım dedim
    -aç dıbına çakim gözlerim de inansın dedi
    açtım dizi bi baktı manzarayı görünce üzüldü biraz ama belli eder mi sizce
    -vay dıbına çakim bekle burda dedi yazıcının birine seslendi
    yazıcı geldi
    -git dıbına çakim bana revirciyi getir bu arkadaşım düşmüş galiba dedi
    -gerek yok komutanım dedim
    -feci düşmüşsün dıbına çakim dedi
    -askerim komutanım emirle düşer emirle kalkarım sorun değil dedim
    -vay dıbına çakim gidebilirsin dedi
    -başka bir emriniz var mı dedim
    -yok dedi
    ebruyu aramaya gittim yine
    nasılsın geyiği esnasında çok kötü oldugunu beni çok özlediğini
    bu duruma dayanamadığını hep yanımda olmak istediğini
    hiç bişeyden zevk almadığını gece gündüz benü düşündüğünü
    telefonu ne zaman çalarda benimle konuşur onu beklediğini
    tekrar istanbula gelmek istediğini
    geriye kalan günlerde buna nasıl dayanacagını
    ağlayarak ve isyan ederek söyledi
    her ne kadar geçecek diye teselli etmeye çalışsam da ne ağlamasını durdurabildim
    ne de isyanını
    baktım olacak gibi değil çözümü kaçmakta buldum 30 dakikalık teselliden sonra
    gittim iç bahçede plastik bardakta çay ile sigara içtikten sonra dayanamadım ve tekrar aradım
    -bişey mi oldu diye açtı telefonu
    -hayır sesini özledim dedim
    -daha yeni konuştukya deli dedi
    -sen daha yeni görüşmemize rağmen beni özlüyorsun ama dedim

    ---kelebek şu izne gel artık ben dayanamıyorum dedi
    -ebru daha yeni görüştük biraz zaman geçsin o zaman kullanayım izni dedim
    vay efendim ben özlememişim vay ben onu artık sevmiyor muymuşum
    hadi bunları gibtir et en sinir bozucu lafı da
    -tabi sen istediğini aldın kendini tatmin ettin(ciks)oldu
    -sen ne istiyorsun peki dedim
    -hep yanında olmak istiyorum dedi
    -ben istemiyorum öyle mi dedim?
    -öyle demek istemedim dedi
    -seninle her yattıktan sonra kaçtım mı senden dedim
    -tamam özür dilerim öyle demek istemedim dedi
    -ben burda keyfimden askerlik yapıyorum senden uzak kalabilmek için askerlik yapıyorum öyle mi dedim
    -kelebek lütfen dedi
    -tek sen seviyorsun ben bilmiyorum özlemek ne demek aşk ne demek sevdiğinsizlik ne demek.ben burda nelerle uğraşıyorum
    senin bana destek olacağın yerde hala sevgimin şüphesinde paranoyalarda yaşıyorsun
    -hayır inanıyorum sevdiğine dedi
    -o zaman firar sebebim olma ben senin okulunu bekledim ve hala bekliyorum bende kalmaya devam edemeyeceksende haberim olsun dedim
    tamam kızma dedi ama kızmamak elde mi amk
    beni gibtin simdi gibinde değilim diyor resmen
    olay sadece gibişten ibaret olsaydı
    turizmdeyken gibimi sokmadığım ülke kalmazdı
    baktım daha da çok sinirleneceğim ve sinirlenirken onu da üzeceğim
    -tamam geliyorum izne ne zaman istediğini söyle komutanla konuşayım dedim.
    -bilmiyorum ki dedi
    -tamam düşün bana haber ver o zaman dedim
    -tamam kapatıyor musun dedi
    -hayır dedim
    -kapatacakmış gibi konuştunda dedi
    -hayır konuşalım dedim

    • * -seni çok seviyorum dedi
    -ister inan ister inanma bende dedim
    -biliyorum dedi
    konuşma böyle devam etti
    iki tarafda alınmış ve nazlı olarak
    sonra da formaliteden yumuşamış izlenimi verdik konuşmaya
    ve kapattık telefonu
    onu tekrar kısa zamanda aramam lazımdı ve o seferki konuşmada
    son görüşmemizden bahsetmeden herşey normalmiş gibi davranmam lazımdı ki
    hem benim bu konuya fazla takıldığımı düşünüp üzülmesin hemde eski tadına varalım aşkın
    tek dostum ekşın desem yalan olmaz binler
    bazen herifin yanına elimi kolumu sallayarak girip
    bende onun gibi konuşup dıbına çakim ekşın çok dertliyim ne olacak bu halimiz diye dertleşesim geliyordu
    kapısına gittim
    içeri girip geldiğimi ve bir emri olup olmadığını sordum
    parmağıyla yok dedi çıktım yazıhane de otururken
    bir süre sonra -
    -kelebek gel dıbına çakim diye bağırdı
    -emredin komutanım dedim
    -dıbına çakim bizim şarkımız çalıyor neden gelmiyon dedi
    bu ekşın olmasa askerlik herhalde bitmezdi
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  19. 11944.
    +1 -2
    --spoiler--
    • *içeri girdim çalan müzik klagib müzik amk.
    iyi tamam bizim şarkımız da kimin söylediğini gibtir et hangi enstrumanlar kullanıyorlar onu bile seçemiyorum
    o kendini kaptırmış müzikle gerilip müzikle gevşiyor
    ben sevmediğim bi müziği seviyormuş numarası yapıyorum
    bir ara kafamı müzik ritmi eşliğinde salladım
    -dıbına çakim asker gibi dur karşımda dedi
    ki en sevdiği şey de esas duruş zaten
    esas duruşta müziğimizi dinledikten sonra
    bana bakıp gülüyordu
    belli ki amacı benimle dalga geçip askerlik stresinden uzaklaşmak
    -begendin mi dedi
    -gerçekten mükemmel hepsini takdir ettim dedim
    -dıbına çakim sanattan da anlıyon en çok neyi sevdin dedi
    -özellikle o sazın tellerine dokunuşu çok hoşuma gitti komutanım dedim
    makara mı yapıyom ciddi miyim diye bana gözleri kısarak baktı
    makara yaptığımı anlasa gibecek
    -ne sazı dıbına çakim dedi bütün enstrumanları tek tek saydı bana
    -önemli olan sazmış gibi dinleyebilmektir komutanım. dedim
    -kelebek açık çarşın kaldıysa hepsini kapatıyorum dıbına çakim dedi
    -üzüntülerin ismini öğrenirseniz mutlu olamazsınız.her derdi mutluluk ve yinede şükürler tadında yaşarsanız daha çok zevk alırsınız komutanım dedim
    -dıbına çakim kelebek gibtir git dedi
    -emredersiniz bir emriniz var mı komutanım dedim
    -var ama sana verip ziyan etmek istemiyorum dıbına çakim dedi
    -emredersiniz dedim

    • *biraz daha odasının önünde ve civarında bekledikten ona bildirmem gerekenleri imzalatmam gerekenleri imzalatıp onu gönderdikten sonra
    tekrar telefona kostum
    daha önceki kalp kırıntılarımızı üç kere alnıma zütürüp
    kimsenin ulaşamayağı bir yere bıraktıktan sonra
    ebruyu aradım
    -nasılsın aşkım diye giriş yaptım
    aynı şekilde o da bana karşılık verdi
    biraz aşkımlı canımlı konuştuktan sonra o da özlemini içine gömmüş isyan ediyor şekilde belirtmedi
    -ne zaman gelmemi istiyorsun karar verdin mi dedim
    -şu an bilmiyorum sen nasıl istersen öyle yapalım dedi
    ebruya bir mayıs gününün önemini anlattım
    bana hak verdi ama görmeden yapamayacagını da söyledi
    -biraz zaman geçsin özlem biraz biriksin gelirim söz dedim
    -tamam ama fazla uzun olmasın ara dedi
    -senin için herşeyi yaparım bilirsin sen ne zaman dayanamaz hala gelirsen söyle o zaman geleyim.ama bunu bana sitem olarak değilde gelmeni istiyorum olarak söyle
    gereksiz üzmeyelim birbirimizi dedim
    -tamam deyip onay verdikten sonra ne yapıyor ne ediyor
    daha doğrusu ne yapamıyor nelerden bensiz zevk almıyor onları anlattı
    bende ona yapmayı özlediğim şeyleri anlatınca baktık iş yine dayanılmaz bir şekilde özleme dogru geçiyor yine konuyu değiştirip
    biraz daha konuştuktan sonra kapattım
    gece dersi vardı beyler
    her askerin korkulu rüyası
    amk karanlıkta sessizce ders anlatır komutanlar
    iki hafta da bir genelde salı veya çarşamba günlerine denk gelir
    gece saat 11 e kadar sürdüğü olur
    yüzünü gözünü boyamak zorunda kalırsın askeri makyajla

    • *ekşın beni çağırdı
    -ders notlarını getir dıbına çakim arkadaşım bi gözden geçireyim dedi
    eğitim dosyasından o gecenin notlarını çıkardım
    ona vermek istedim ama almadı
    -sende kalsın dıbına çakim biraz oku sorduğum zaman dogru cevap ver çift çarşı verdiğimi görsün diğer askerler dedi
    -ben zaten biliyorum komunanım okumaya gerek yok dedim
    -dıbına çakim söyle o zaman şu nedir dedi
    -şu şu şudur komutanım dedim
    -peki bu nedir dedi
    onu da anlattım
    bi kaç soru sordu hepsini cevapladım
    -vay dıbına çakim çift çarşı veresim geldi ama kapatmıştık dimi senin çarşıları dedi
    -siz nasıl emrederseniz komutanım dedim
    akşam yemeği sonrası eğitim alanına kadar değişik askeri ilerleme şekillleri ile gittik
    bizim bölüğün uzman çavuşları astsubayları ve subayları da geldi
    ekşın bana bölüğe katıl emri verdi bende diğer askerlerin arasına oturdum
    astsubay dersin bir kısmını anlattı
    ekşın da diğer rütbeliler gibi onu dinledi arada takviyeler yaptı dinlemiyormuş gibi görünenleri gibici bakışları ile
    dinlemeye davet etti
    sonra sorular sorma kısmı geldi
    ekşın rastgele kaldırdı sordu askerlere
    sordugu soruları bilemeyenlere
    -dıbına çakim dua et gece dersindeyiz ve yüksek ses çıkarmak yasak bende hard sevdiğim için seni gibmeyi erteliyorum gündüz olunca bağırta bağırta gibcem
    -vay dıbına çakim senin dersi uyuyarak dinlediğini nasıl farketmemişim gibi askerleri tehdit ederek
    sorduğu soruları bilenlere çift çarşı vererek devam etti gece
    bana sorduğu soruyu bilince
    -dıbına çakim sana veresim gelmiyor.hep mundar edeceksin çarşıyı diye korkuyorum bi tane daha sorayım dedi
    sordu onu da bildim
    bi tane daha sordu onu da bildim

    • * amasyada sürekli yazarak eğitim görmenin ekşının haberi olmadan o geceki konuları tekrar gözden geçirmenin de faydası vardı
    sonra işi yine makaraya döktü ekşın
    -bölüğe soralım dıbına çakim haketmişmisin diye dedi
    bi asker kaldırdı
    -vereyim mi çift çarşı kelebeğe hak etti mi dedi
    -siz nasıl uygun görürseniz komutanım dedi asker
    -evet mi hayır mı dıbına çakim dedi
    -evet haketti komutanım dedi
    -tamam o zaman seninkini kesip ona veriyorum dedi
    bi askere daha sordu haketti mi diye
    gariban kendi çarşısı gidecek diye korktu
    -hayır komunanım dedi
    -seninkini de kesiyorum dıbına çakim dedi
    hiç kimse sıradaki kaldırılan asker olmak istemedi ne deseler çarşıları gidiyor amk
    velhasıl komutanları da soktu makaraya
    -haketti mi başçavuşum dedi bizim astsubaya
    -haketti komutanım dedi
    -sizin çarşınızı da kesiyorum o zaman dedi gülerek
    kendi aralarında makara yapmaya devam ettiler
    ama benim çarşı alıp almadığımı birtek ekşın biliyordu ortada kaldı amk
    ekşın mola verdi ama sigara içmek yasak amk
    sadece bizim taburda değil tüm kışlada gece dersi olduğu için nöbetçi yüksek rütbeli subaylar denetlemeye gelebiliyor
    sigara da ucundaki kordan dolayı gece araziye uymak adına yasak
    mola gece boyunca devam etti
    zaten anlatılacak konu belli olur usta birliğinde
    komutanlarda o saate kadar orda olmaktan zevk almaz
    eve gidip dinlenmek varken
    gece dersi bitti
    bölüğe geldik
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  20. 11945.
    +1 -2
    --spoiler--
    • * ayakta duracak halim yok
    telefona bi baktım sıra gelmiyecek gibi
    direk gidip yattım
    üst devre olmaya başladığımız için bizim devrelerden yavaş yavaş cep telefonları çıkmaya başladı
    herkes gizli gizli kullanıyordu sağda solda
    benim de aklıma geldi kullanmak ama kullananların aldıkları 30 günlük askeri cezaevi hapsinin yanı sıra askerliklerinin de
    aynı gün sayısı kadar uzadıgını bildiğim için pek yanaşmadım bir süreliğine
    konturluden devam ettim
    ebru ile normal konuşmalarımız devam ederken
    ona çıkıp arasıra eğlenmesini söyledim
    o da canım istemiyor sensiz eğlenemem falan dese de çıktı
    bir sonraki gün gece nasıl geçti diye sorduğumda
    çok eğlendim demesi biraz garip geldi
    -ne yaptın dedim
    -bi bara gittik arkadaşlarla dans ettim içtik sonra çorbacıya gittik ve eve döndüm dedi
    soru bir arkadaşlar kim
    soru iki kiminle dans ettin
    soru üç içtiğine göre sarhoş oldun mu
    soru dört çok eğlenmene sebeb olan kim
    bunlar aklımdan geçenlerdi ama hiç birisini sormadım
    git eğlen dedikten sonra o eğlenince bunları sormak yanlış anlaşılmaya açık sorular olur ve
    kendi kendimle çelişirdim o yüzden sormadım
    sadece iki gün sonra bensiz eğlenemeyeceğini söyleyen kişinin tekrar dışarı çıkacağını duymak pek hoşuma gitmedi
    ama yapacak bişey yoktu
    onun sevgilisi olmam onu esir alacağım ve benimle beraber askerlik yapacağı anldıbına gelmezdi
    -iyi eğlenceler dedim
    konu kapandı

    • * o gece uyunabilir mi uyunamaz
    saat 3 e kadar yani diskoların müziğin sesini kısma vaktine kadar beklenir mi evet
    3 05 de aşşağı inip ebru aranır mı aranır
    duyduğunuz sesin size sarhoşumsu gelmesine kızılır mı kızılır
    peki bu ona belli edilir mi hayır
    neden çünkü yarın beklenir
    -nereye gidiyorsun şimdi dedim
    -eve gidicem dedi
    -tamam 15 dakika sonra ev numarasından ararım o zaman dedim
    -tamam dedi
    20 dakika verdim beyler
    20 dakika sonra aradım cevap yok
    21. dakika aradım yine yok
    25 e kadar denedim
    ebrunun annesi açtı telefonu
    utandım konuşamadım kapattım
    ebru eve gelmişse annesi de hala uyanıktır rahatsız olmasın diye 10 dakika bekledikten sonra
    ebrunun cep telefonunu aradım
    3.aramamda açtı
    -merhaba aşkım nasılsın dedim
    -iyiyim dedi
    -nerdesin dedim
    -oturuyoruz dışarda kuzenimle dedi
    -aa ne güzel hangi kuzenin ver bi selam vereyim dedim
    -al dedi
    basbaya kız kuzeninin birisiydi şüphelenecek bir durum yok

    • *biraz nasılsın iyimisin gibi gereksiz tefarruatlar konuştuktan sonra ebruyu istedim telefona
    -çok içmeseydin keşke başın ağrıyacak yarın deyip başı ağrımaması için tavsiyelerde bulundum
    -kalbim ağrıyor kelebek gel artık dedi
    -tamam geliyorum merak etme yarın konuşuruz dedim
    sarhoş sarhoş daha fazla dertlenmesin diye
    sonra o evine çıkıncaya kadar konuştuk
    kontör bitti yenisini takıp tekrar aradım ve bir süre sonra uyuyakaldı
    sabah gözler balon gibi kalktım
    içtimadan sonra ekşın tabur komutanına uygunsuz yakalanan bir askeri çağırttı odasına
    ben dışarda beklerken bağırma sesi geldi
    sonra beni içeri çağırdı
    ekşın koltuğuna oturmuş
    asker karşısında esas duruşta
    -emredin komutanım dedim
    -dıbına çakim kelebek bıktım bu askerlerden bana farklı bi fantazi anlat bunu senin hayal dünyana göre gibecem dedi
    gel de anlat amk

    • *askere bi baktım bizim tayfadan kurtarmam lazım elinden ama nasıl
    -ne anlatim komutanım dedim
    -dıbına çakim domaltim mi bacak omzamı yapim seç işte birini dedi
    -komutanım hiç sizin tipiniz bir asker değil bu dedim
    -vay dıbına çakim güzel fikir ben bunun kafasına poşet geçirip de gibeyim dedi
    adam illaki dövecek beyler kaçarı yok
    -komutanım ben öyle demek istemedim dedim
    bana baktı
    -grup sevmiyorum dıbına çakim sen çıkabilirsin dedi
    baktım beni de dövecek amk
    bi emriniz var mı komutanım dedim
    -biraz daha kalırsan ikinci poşeti aramaya da başlıyacam dedi
    hemen yardım odadan birkaç şaplak sesinden sonra asker olay mahalinden uzaklaştı
    bende fazla yakın durmadım hıncını alamadıysa olan bana olmasın diye
    öğle yemeğini yedikten sonra içtimaya kadar olan vakitte telefona gidip ebruyu aradım
    bir kaç uzun çaldırmadan sonra cevap verebildi
    -tünaydın dedim sesi uykulu olduğu için
    -kusura bakma dün gece için dedi
    dur bakalım kendi yaptıklarının farkında mı diye
    -ne yaptın ki dün gece dedim
    -biraz fazla içmişim dedi
    -sarhoş mu olmak istemişsindir olmuşsundur ben kimim ki bunun için benden kusrunu göz ardı etmemi istiyorsun dedim
    -sarhoş olmak istemedim kelebek yanımda olmanı istedim hep istediğim gibi ama yoktun dedi
    -yanında olabilecek birine mi baktın gece o saate kadar dedim

    • * -benim bakmama gerek yok bana bakanlardan sadece birini seçmem yeterliydi ama
    ben zeten seçeceğimi çoktan seçtim.gel gelelim o hala bundan şüphe duyuyor dedi
    -eğlendin mi dedim
    -eğlenmedim dedi
    -neden dedim
    -erkeklerin her yanında erkek olmayan bayan kişiyi bir av olarak görmesinden nefret ettiğim için dedi
    -neden o kadar av konumunda bekledin o zaman dedim
    -bana kurşun sıkıldı serseri bir avcı tarafından kalbimi kıpırdatamıyorum yerinden
    şimdi uzaklarda sesini duyabiliyorum sadece ama gelecek inş dedi
    -kimmiş bu avcı dedim
    -akıttığım kan damlalarının değerini bilmesini umduğum birisi dedi
    -ben tanıyor muyum bu avcıyı dedim
    -sadece ateş ettiğini bilip beni vurup vuramadığından şüphe mi ediyorsun yoksa dedi
    -sıktığım kurşunun nereye gittiğini biliyorum dedim
    -nedir yine neyin peşindesin bir daha çıkma bu kadar içme sana güvenmiyorum mu demek istiyorsun dedi
    -istediğin kadar çık istediğin kadar iç ama sarhoşken yediğin kurşunun farkına
    ertesi gün varırsın sonra birde bakmışsın başka avcılarınsın bunu unutma dedim
    -benim için bir tek sen varsın kelebek dedi
    -eve çıkıp benim seni evden arayacağımı unutacak kadar sarhoş olma bir daha dedim
    -kuzenin ısrar etti açık havada otur biraz kendine gel diye dedi
    -başkalarının tavsiyesine ihtiyac duyacak kadar içme o zaman bir daha dedim
    -tamam dedi

    ---senin askerde olan bir sevgilin oldugunu sürekli seni düşündüğünü geceleri başına bişey geldimi diye
    merakından uyuyamadığını farkedemeyecek kadar sarhoş olma bir daha dedim
    -tamam içmiyorum bir daha dedi
    -hayır ebru en başta söyledim istediğin kadar iç hayat senin mide senin para senin ama
    ben işime gelen yere kadar senin olurum dedim
    -bu sözlerinin hepsini bir yere yazıyorum eger bir gün bensizlikten sıkılıp
    üzüntüden dertten içerde çok sarhoş olursan aynı lafları ertesi gün sende duyacaksın haberin olsun dedi
    -duyacaklarımın bunlarla kalmayacağımın farkında olacak kadar ayık yaşıyorum merak etme dedim
    -o kadar ayık yaşıyorsanız başkalarının evlerine gidip içkiler içmemeyi ne içip kafanızı iyice bulandırarak gittiniz acaba kelebek bey dedi
    evet konu yine döndü dolaştı yaptığım bir aptallıktan dolayı zütümde patladı
    -bu konuyu kapatmadık mı dedim
    -istersen serbest olsun gidip gelelim başkalarının evine canımız sıkılınca açar kapatırız konuyu bu kadar basitse dedi
    yani bu ne demek oluyor gibi tuttuk ömür boyu o eve gitmenin vebalini çekecez
    -ebru istiyorsan istediğin yere gidebilirsin. seni durdurmam gitme diye yalvarmam.sen affettin gittim diye ama ben affettmem.
    bana affetmiş gözüküpte tekrar tekrar aynı konuyu konuşacaksak onu da şimdiden haberdar et ki bileyim dedim
    -bak kelebek bir daha öyle birşey yaparsan arkandan allahından bul diye beddua etmekle kalacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
    cezanı direk kendim gücümün yettiğince veririm haberin olsun dedi
    -tamam gitmem bir daha. seni kaybetme korkusunu yeterince yaşadım dedim
    -tamam sinirlerim bozuldu yine başka bişey konuşalım dedi
    evet ilerde muhtemel aynı aptallığı yapma ihtimali olan benden farksız sığırlar şekilde gördüğünüz gibi
    dün geceden dolayı benim ona kızmam gerekirken konu dönüp dolaşıp yine beni mallığıma geldi.
    akıllı olun olm gibleri yok diye gibemezler sanmayın lafla da olsa giberler böyle
    sarhoş edip başkalarının evinde gibti amk
    -yemekler nasıl dedi
    -çok iyi dedim
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···