Küçüklüğümden beri arkeoloji okumak istedim ama kısmet olmadı. Üniversiteye girerken, gerek gelecek kaygısı yüzünden, gerek maaşsız dandik bir iş geleceği olmasından dolayı arkeoloji yazmayıp, uluslarası ilişkiler yazdım. Aldığım derslerin yanında, yan dal olarak arkeoloji dersleri almaya karar verdim. Üniye başladığımdan bu yana, uluslarası ilişkiler derslerine bırak gitmeyi, yanına bile uğramıyordum. O derslerdeki boş zamanlarımı, kütüphanede antik çağları araştırarak geçiriyordum. Bu işin derslerini almakla ne kadar doğru bir iş yaptığımı anladım çünkü ders kitapları ve uygulamalı gösterimler pratik bilgimi geliştirmemde çok yardımcı oluyordu. Gerek Konya Çatalhöyük olsun, gerek Barak ovasındaki kazılara katılmam olsun, bana çok fayda sağlıyordu. Hem kazı yapmayı öğreniyordum hemde tarihin derinliklerine dalmak beni benden alıyordu. Hocamız Sema hanım, tarihe olan yakın ilgimi farketmiş olacakki, benimle çok yakından ilgilenip, her şeyi tek tek gösteriyordu. Sema Hanım, orta boylu, karamel saçlı, 29 yaşında bir bayandı.

Edit : Alın ulan inanmayan oçlar :

http://www.sozcu.com.tr/2..._campaign=HaberlerComCoop

Sağolsun bölümümden dolayı alamadığım derslerin konusunu bile uygulamalı anlatıyordu. Sürekli grup olarak kazılara gidip, arkeolojik kazılara katılıyorduk. Tabi bize kazı yaptırmıyorlar amk elimize bi fırça veriyorlar toprağı eşeleyip duruyorduk. ilk bulduğum şey, kırık bir testi parçasıydı. O kadar heyecanlanmıştımki hemen koşup Sema Hocanın boynuna atladım. Aferim Kelamet dedi. Bu bulduğun özgüvenini arttırıp, daha nice buluşlar yapacağına inancım tam dedi. Çok tatlı bir hocaydı. Ona çok güveniyor ve seviyordum

1 sene boyunca bu böyle gitti. Basit kazılara katılıp, gidip gelmekten başka bir şey yapmıyordum. Ama sürekli yeni şeyler öğrenmeye devam ediyordum. Özellikle geçmiş çağda yaşamış uygarlıkların simgeleri, oydukları taşların şekilleri, yöneticileri, nasıl gömüldükleri vs vs. VE şaka maka bu konulardaki hevesim yüzünden artık grupta soru sorulan kişi mertebesine kadar yükselmeye başlamıştımm. Günlerden bir cumartesi akşamı, arkadaşlarımla dışarıda içip eğlendikten sonra kafayı güzelleştirip eve geldim. Saat gece 2 ye geliyordu. Çok yorulmuş ve hemen sızmıştım. Duş alıyım dedim ama halim kalmamıştı. .hemen uykuya daldım. Amk bir süre sonra telefonum çalmaya başladı.

Arayan Sema Hocaydı. Hayırdır inşallah deyip, hafifçe söverekten telefonu açtım.
Uykulu bir sesle

-Efendim Hocam? Bir şeymi oldu

- Kelametcim kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum seni. Yarında pazar biliyorum ama sabahtan buluşabilirmiyiz?

Alla alla lan tamam samimiyizde amk gecenin bu vaktinde yarın buluşmak için aranırmı. Sesi çok heyecanlı geliyordu beyler. Tamam hocam öğlen 12 - 1 gibi buluşalım dedim. Tamam dedi. Sabah 8-9 felan dese gibsen gitmem zaten kalkamam amk. 12-1 iyiydi. Neyse ben kalktım, duş aldım saat 11 miydi neydi. Ayıldım önce. Sonra aradım bunu,

- Hocam nerede buluşuyoruz?

- Ümitköy Leman Kültür nasıl?

-Süper hocam diyip kapadım. Evede yakındı, hem kahvaltı yapmamıştım bişeylerde yerdik.

Neyse mekana gittim. Daha gelmemişti. Acaba ne oldu amk diyordum kendi kendime çünkü Sema hocayla ilk dışarıda görüşmemiz olacaktı. Sipariş olarak 1 50cl efes bide patates kızartması, sosis vs karışık tabak söyledim yani. Aç karnına birada fena gidiyor deneyin. 5-10 dakika geçmeden Sema hoca geldi, elimi kaldırdım buradayım diye gördü. Ayağa kalktım, hoş geldiniz hocam dedim öpüştük oturduk. Elinde kocaman siyah bir kitap vardı. O ne hocam diye sordum. Anlatıcam Kelamet dedi. Garsonu çağırdı, 1 long island alabilirmiyim dedi. Şaşırdım amk karı hakkaten elit içicilerdenmiş. Hocam kusura bakmayın ben siz gelmeden söyledim bişeyler ama çok açtım dedim. Yok ya zaten seninkide gelmemiş aynı zamana dek getirirler dedi. Yiyecek ve içecekler geldikten sonra konuyu açtı.

Kelamet bu kitap bana üniversitedeki hocamın hediye ettiği kitap dedi. Bu kitabın içinde binlerce sembol ve eski uygarlıklar hakkında piyasada olmayan bilgiler var dedi. Kitabı aldım elime angiblopedi gibi amk. Açtım, içi el yazmasıydı beyler. Asurların Kralı xxx den tutun neredeyse gibiştiği hatunlara kadar bilgi vardı o derece yani. Bunu bana neden gösteriyorsunuz hocam dedim. Kelamet, bu kitap sayesinde bir kazı alanı keşfettim ama bunu henüz kimse bilmiyor. Sana güvenebileceğimi düşündüm bu yüzden sana geldim. (Kadın evli felan değil dolayısıyla kocası çocuğu felan yok). Tamam hocam iyi hoşta ne bulmayı bekliyorsunuz dedim.

-Kelamet, bulacağımız şey bütün bilinen tarihi etkileyecek cinsten bulgular olacak. Anadoluda, Yunanlılardan önce kimin yaşadığı, dilleri, etnik kökenleri vs her şey değişebilir dedi.

Bende ne olacak zaten boş beleş adamım. 1- 2 de antik gibke bulursam cebe atarım düşüncesiyle, Tamam hocam, gider gerekli izinleri alırız kazı yapar araştırırız dedim. Sema hoca, Kelamet izin felan yok gideceğimiz yer kazı yapılacak bir yer değil ve sadece ikimiz gidicez. Allah allah diyorum içimden böbrek avi. felanmı var bu işte yoksa gerçekten doğrumu söylüyor bilemedim beyler

Bu akşam bana gel, gerekli araştırmalara başlayalım dedi. Hoca zaten güzel amk. Aklıma cinsi cinsi duygular geldi. Acaba yapabilirmiyimki diye düşünmeye başlamadım değil hani. Yemekleri yedikten sonra, hocam tamam iyi hoşta yarın okul var ve ben devamsızlıkları yedim biliyosunuz. Size gelirsem sabah okula gitmem lazım direk , nasıl araştırcaz bu konuları dedim. Ha bende kalıcaksın yani dedi ufak bi gülümsemeyle. Utandım amk. Abazanlıgımı gibeyim. Acayip kızardım; yok hocam ben hani siz araştıralım diye kem küm ederken. Tabikide bende kalman lazım, araştıracağımız gideceğimiz yerleri tam anlamıyla ölçüp tartmamız lazım. Devamsızlığada gelince dert etme , arkeolojik uygulama diye izin raporu yazdırırım ben sana dedi. Ohh dedim okulu yine ektim ve belkide sema hocamı gibelirdim. Sonuçta evli değil amk ne olcak diye düşünceler beynimi kemiriyordu.

Dinleyen yok galiba amk.

Mekandan ayrıldık. Ben arkadaşların yanına gittim. Bir taraftanda akşamı düşünüyorum. Abazanlıktan ötürü aklımda ciks var ama hoca benle niye gibişsinki. Akşam oldu gittim evine. Kapıyı açtı, hoşgeldin Kelamet dedi. Hoşbulduk hocam dedim. içeriden erkek sesleri geliyordu. Aha dedim böbrek gitti. Hocam yanlız olacağımızı sanıyordum? dedim. Gel onlar yabancı değil senide tanıştırıcaö dedi. Girdim içeriye. Sakallı meymenetsiz 2 tane k*rt vardı amk. Selamın aleyküm dedim girdim. Tanıştık. Bu huur cocukları hocaya yurtdışından kaçak dedektör, su terazisi, ölçüm cihazları vs vs getirmişler. Türkiyede yokmu amk demeyin hepside çok bilinen ve çok pahalı markalar. Türkiyede almaya kalksanız 10.000 tl rahat tutar. Gözümün önünde çıkardı 2000 doları verdi bu meymenetsizlere.

Çok şaşırmıştım. Adamlar biraz daha oturup gittiler. Kaldık başbaşa ponpişimle. Ne içersin dedi. Bende alkoliğim ama öyle direkte alkol istenmezki amk utandım. Çay varsa alıyım hocam dedim. Güldü. Çekinmene gerek yok kendi evinmiş gibi davran dedi. Buzdolabında bir şeyler olacaktı, istediğini alabilirsin dedi. Gittim dolabı açtım bildiğin tekel bayisi gibi. Bu bana alkol alabilirsin dediğine göre kesin verecekti beyler. Siz ne içersiniz hocam dedim. Ben birşey almıcam dedi. Ben vodka doldurdum geçtim oturdum yanına. Masaya o bahsettiğim siyah kitabı çıkarmış inceliyordu. Hocam olay ne diye sordum. Gel yanıma anlatıcam şimdi hepsini dedi.

Beyler kitap el yazması çok eski uygarlıkları anlatan bir kitap ve ingilizce yazılıydı. Bende ve sema hocada ingilizce çok iyi derecede. o yüzden zorluk çekmeyecektik.

Sema Hoca : Kelamet bak şimdi. Daha önce dediğim gibi bu kitap bana hocam tarafından verildi. Kitap ingiliz hükümdarı Offa zamanından günümüze kadar korunmuş. Council For British Archealogy de çalışan arkadaşlarımla beraber bir çalışma yapacağız. Konya da 1001 kilise bölgesinde çalışma yapmamız gerekiyor.

Beyler 1001 kiliseyi bilmeyenler için; Konyada bir bölge var, 1001 tane kilise inşa edilmiş. Günümüzde 1000 tanesi bulunmuş ama 1001. cisini ne bulan nede gören olmuş. Başlattı anlatmaya

işin sıkıntılı tarafı, devletten izin alınmayacakmış. Gizli çalışma yapacaklarmış. O bölgeyi biliyorum. Dağlarla çevrili bir arazi. En yüksek dağın zirvesindede askeri denetleme binası var. Yani gizli bir bölge. Öyle elini kolunu sallayarak kazı çalışması yapamıyorsun. giberler belanızı. 1 hafta sonra ingilizler gelecek gerekli çalışmaları başlatacağız dedi. Şimdi benim anlamadığım ben ne alakayım amk bu olayda. gibtiritaktan bir öğrenciyim. Madem bu kadar ciddi bi olay var beni neden işin içine katıyorlar diye düşünmeye başladım. Ama hocaa bu soruyu soramadım.

Hoca bana her geçen gün daha sıcak davranmaya başlıyor, mekanda oturmalarımız çoğalmaya başlıyordu. ingilizlerin gelmesine 2 gün vardı. Aramızdaki samimiyet o kadar artmıştıki artık el kol şakalarına dönüşmeye başlamıştı. ingilizler cuma günü geleceklerdi. Çarşamba günü akşam teomanın konseri vardı bir mekanda. Ben zaten gitmeyi düşünüyordum. Hoca da ders çıkışı teklif etti. Tamam hocam gidelim dedim bende. Biletleri temin ettim. Benim aklımda hala gibiş olabilirmiki lan vardı

Akşam oldu hocayı aradım. Hocam hazırsanız yarım saat sonra alayım sizi dedim. Tamam dedi. Hocayı almaya gittim bu aşşağıya indi. Beyler anasını avradını gibeyim. Karıyı görür görmez benim kamaşullah isveç çeliği oldu. Arabadan indim hoşgeldiniz hocam dedim. Yanak yanağa öpüştük ama bir parfüm sıkmış ki afrodizyak etkili sanki amk. Siyah saten bir etek giymiş dizin 5 parmak üzerinde. Üstüne bordo bir gömlek giymiş ama nasıl gömlek. o dekolteye direk kafamı gömmek istedim. Üzerinede bir şal almış. Ben ise klagib abazan amk kot pantol beyaz gömlek sırtımada bi kazak atıp boğazımdan bağlamışım. Gittik konsere. Sanatçının çıkmasına daha vardı. Şişe açtıranlara loca gibi koltuk veriyorlar. Sahnenin önü ve arka köşeler koltuk, arada kalan kısımlarda ayakta dinliyosun. Viskimi vodkamı derken bi tane absolut açtırdık. içmeye başladık ama bu yanımda oturuyor, dekolteyi yandan görüyorum ve bacak bacak üstüne atmış

Saatler geçtikçe alkol etkisini göstermeye başladı. 70 lik söyledik. Haliylede kafaaya girdi. Zaten absolut ilk bardakta gıdıklamaya başlayan bir içki. Dans ederken iyice yakınlaştık amk. Hoca moca ama bildiğin cazgır çıktı. Nerdeyse şarkıların hepsini ezbere okuyacak. iyide içiyo. Ortam haliyle karanlık, sahne ışıkları var. Biz ayakta ritim tutuyoruz, şarkının nakaratında felan birbirimize eğilip şarkıyı bağırarak söylüyoruz. Derken ara verdi sanatçı. Sohbet etmeye başladık. Hoparlorden yüksek ses çalınca, birbirimiz duymak için iyice yakınlaşarak konuşmaya başladık. Ben bir şey söyleyeceğimde eğiliyorum ama gözüm hep göğüslerde amk. Bu bakışımı yakaladı. Hafif bir şekilde, alkolün etkisiyle küçülen ve çekilen gözleriyle gülümsedi. Böyle başımdan aşşaya kaynar sular döküldü amk. Kottan malafat belli olmaya başladı. Aha dedim gece gibiş var

Konser bitti. Arabaya bindik. Şimdi bu oturunca eteği sıyrıldı. Kamaşullah varya cebimden çıkacak. Alkolün verdiğide bi etki var. Şimdi ben vitesi atarken elimi 1 kere bacağına temas ettirdim. ( Akla bak amk karı kaç yaşında, çocukça şeylerden onu gibmek istediğimi anlıcak). Çekmedi bacağını. Ben sık sık vites yükseltip düşürüyorum bu genelde 5. ve 6. vitesler arasında oluyor ki daha çok temas ediyim diye. Yüzüme yine o şeytani bakışı attı. Manzaraya bakarmısınız beyler, siyah ince çoraplar, kasıklara yakınlaşmış bir mini etek, dekolte ve o şeytani bakış. Çok kötü oldum beyler. Evine geldik. Benim aklımdan arkeolojik kazı felan çıkmış ama. Yukarı gelirmisin? Kitaptan bi kaç bi şey daha gösteriyim sana adamlar gelecek bilgin olsun dedi. Ben yine düşündüm, duruyo duruyo konuyu açıyo amk. Ben ne alakayım sorusu yine aklıma geldi. Ama o manzaradan dolayı giblemedim. Olur hocam dedim. 3. kata bastı. Çok çişim geldi yaa dedi kahkaha attı. ARtık aşmıştık kendimizi amk.

Eve girdik. Ben geliyorum hemen dedi tuvalete koştu. Bende elimi yüzümü yıkayım diye lavoboya girdim. Çişinin sesi şırrrrr diye geliyordu. Kapıyı tam kapamamış hafif aralıktı. Klozet kapının arkasında kalıyordu ama tam görünmüyordu. Elimi yüzümü yıkadım. Kendi evim gibi buzdolabına gittim. Bi bardak daha vodka koydum. Hoca geldi. Ohhhhh dünya varmış dedi ama o ohhhhhhh varya offfffffffffffffffffffffffffff offffffffffffffffffffffffffffffff. Gözbebeklerim büyüdü amk o ohhh sesine. Yüzüne baktım bunun kafası hakkaten güzel olmak üzereydi. içermisiniz hocam dedim. Oluuuuuuuuurrrr diyip boğazdan gülerler ya bu dıbına koyduklarım, ağzını açmadan gülerler ya, mmmmhıhıhı yaptı. Benim kamaşullah onun pıtısına girmek için referandum yapmaya başladı. Pkk lı gibi vücudumdan bölünüp pıtıcığa doğru saldıracaktı neredeyse. Neyse doldurdum vodkasını, üzerindeki şalı bırakmış. Gelsene içeri dedi. Beyler o an yaşadıklarımı anlatamam size. Bu önden yürüdü, etek zaten dar benim aklımdaki tek şey o kilotlu çorapları yalamaktı

amk bi şuku muku bişeyler verinde boşa yazmadığımızı anlayalım bu ne. 1 saattir boşa yazıyor gibi hissediyorum