1. 1.
    0
    panpalar çok dertliyim. anlat derseniz anlatırım.

    anlatmam lazım çok suçluluk duyuyorum amk...
    ···
  2. 2.
    0
    panpa bizde yalan yok.

    anlatmayım o zaman, kafayı yiyeceğim :(
    ···
  3. 3.
    0
    isteyen yok, anlatmıyorum panpalar o zaman?
    ···
  4. 4.
    0
    @8 panpa sapıklık yok daha 2 aylık hamile kadın.
    ···
  5. 5.
    0
    @10 benden değil panpa çocuk, hamileydi kadın ben ilişkiye girdiğimde.
    ···
  6. 6.
    0
    @14 çocuğu arkadaş yapmış benimki cilası oldu panpa...

    saçma sapan şakalar yapıyorum amk.
    ···
  7. 7.
    0
    panpalar o zaman anlatıyorum.. siz okuyun ibret alın da nefsinize hakim olun panpalar. cidden üzücü bir durum. başlıyorum anlatmaya.
    ···
  8. 8.
    0
    panpalar isimleri sallıyorum baştan söyleyim.

    benim arkadaşım atilla, üniversitenin ikinci yılında tanıştığım daha sonra da sürekli temas halinde olduğum birisi. en iyi arkadaşım mı, değil. ama haftada bir görüşürüz.

    atilla'nın 1 yıldır evli. 6 yıl çıktılar, ondan sonra evlendiler. kızın adı pınar. çakma sarışın, minyon tipli, beyaz tenli bir kız. atilla'nın kocaeli'den, liseden sevgilisi. kız evlendikten sonra işi bıraktı. çalışmıyor.
    ···
  9. 9.
    0
    Pınar ile ilk görüştüğümüzden beri aramızda elektrik olduğunu söyleyebilirim. defalarca dışarı çıktık, o sırada sürekli dans ettik, eğlendik. tamamen arkadaşça yanına her yaklaştığımda ondan farklı bir elektrik alıyordum. dans ederken onunla, tenlerimiz birbirine dokunduğunda farklı şeyler hissediyordum. en önemlisi ben ne zaman ona kafamı çevirsem, o da bana bakıyordu. aramızda bir elektrik vardı adını koyamadığım.

    nikahlarında bile beraber ettiğimiz dansta gözlerime baktığında hissettiğim şey başkaydı.

    ta ki iki hafta öncesine kadar...
    ···
  10. 10.
    0
    atilla ben bunları tanıdığımdan beri kıza köpek muamelesi yapar. hep bunları hak etmediğini düşünürüm ben pınar'ın. pınar ile ne zaman beraber bir şeyler yapsak, bana hep "sen çok iyisin", "sağol", "atilla olsa ağzıma sıçmıştı" gibi cevaplar verirdi.

    iki hafta önce atilla'nın olmadığı bir gece arkadaşlarla buluştuk. yedik içtik, hatta biraz fazla içtik. taksimde bir barın teras katındaki eğlenceden sonra pınar eve gitmek üzere kalktı, ben de onu aşağıda taksiye bindirecektim. beraber asansöre bindik...
    ···
  11. 11.
    0
    üzerinde koyu gri bir elbise vardı siyah kilotlu çorabı vardı ince, dizlerinin üzerine kadar da koyu gri çorap çekmişti. bağcıkları açık botlarından ayaklarının şekli seçilebiliyordu. asansör ufak bir asansördü. montlar da olduğu için biraz yakın durduk birbirimize. kırmızı rujunun büyük bölümünü şarap kadehinde bırakmıştı. sadece dudaklarının kenarında kalmıştı ruju. siyah ojeleri ve bembeyaz elleri eldivenlerini tutuyordu. bir yandan dizlerinin arasına sıkıştırdığı beresini düşürmemeye çalışırken, bir yandan da montunun fermuarını kapatmaya çalışıyordu. montun fermuarını kapattıktan sonra arkasını dönmeye çalıştı, aynaya bakarak saçlarını düzeltiyordu, beresini takacaktı. "çok çirkinim" dedi... o an ağzımdan hiç çıkmaması gereken cümle çıktı...
    ···
  12. 12.
    0
    "seni hiç bu kadar güzel görmemiştim"

    bunu söyledim saçma bir şekilde. anlamsız olduğunu biliyorum ama o an anladım ki, ben uzun süredir bu kızdan etkileniyorum. "şaka yapıyorsun" dedi, onaylamamı bekler bir ses tonu ile. yapmadığımı söyledim...

    zaten dar olan asansörde sırtını iyice arkaya dayadı, üzerine doğru gittim, geri çekilse de ellerini tam göbeğimin üzerine koymuştu. ittirmiyordu, istemese ittirirdi. daha da yaklaştım, bu sırada zemin kata geldik. çıkmıyorduk asansörden öyle bakıyordu bana. sessizce "yap... ma" dedi ben elimi beline doladığında. asansörün ışığı kapandığında öpüyordum onu...
    ···
  13. 13.
    0
    eliyle kapıyı açtı, asansörün ışığı tekrar yandı kendimi çektim. hiçbir şey söylemeden asansörden çıktı, tam ben çıkacaktım ki asansörün 7. kat düğmesine bastı. kapıyı tam kapatıyordu ki önce güldü, sonra da "kaç yıldır bunu bekliyorum" dedi.

    kapıyı kapattı ve asansör yukarı çıkmaya başladı. kısa bir şaşkınlığın ardından gülümsedim saçma bir şekilde, yukarı çıktım.

    daha sonra arkadaşlarına yanına geldiğimde, onun şarap kadehini gördüm masada hala... ruju üzerindeydi. garson alıp zütürürken kadehi, "ne yaptım ben" diye pişman değildim. tam tersi, heyecanlıydım. güzel bir heyecan.

    daha son blackberry'min kırmızı ışığının yandığını gördüm, mesaj gelmişti... ondan mesaj gelmişti...
    ···
  14. 14.
    0
    - eve geldim, merak etme.

    daha önce defalarca pınar'ı eve göndermiştim, hiç böyle bir mesaj gelmemişti arkasından. değil bana, kocasına bile böyle mesaj gönderdiğine şahit olmamıştım. cevap olarak. "ev telefonundan çağrı yap, inanmam * " dedim şaka yollu. ne yapacağımı bilmiyordum, en iyi yaptığım şeyi yapıyordum ben de. şaka yollu gerginliğimi almak istiyordum. gelen cevap ise oldukça garipti:

    - inanmazsan gel kontrol et.
    ···
  15. 15.
    0
    ne cevap vereceğimi bilmiyordum, düşünüyordum. şaka mı yapıyordu? o da benim gibi ortamı yumuşatmak isteyebilir diye düşündüm. defalarca mesaj yazdım, sildim ne yazacağıma karar veremezken başka bir mesaj daha geldi.

    - lütfen gel.

    bir kaç dakikalık şaşkınlığın ardından hemen kendimi toparladım. artık kontrolü mantığım yönetmiyordu. cevap vermedim, hesabım üzerime düşen payını ödedim, asansöre bindim. bana mı öyle geliyor, yoksa hala asansör onun parfümü mü kokuyordu? büyülenmiş gibiydim, aşağıya indim, taksiye bindim, evlerinin adresini söyledim.

    takside giderken aklımda bir tek o vardı.
    ···
  16. 16.
    0
    evlerine geldim, apartmandan içeri girdim. defalarca çıktığım merdivenlerden çıktım, 7 numaralı kapılarının önün geldim. kapıyı tıklattım, açılmadı.. biraz daha sert tıklattım ve kapı açıldı.

    karşımdaydı, meğer 6 yıldır deli gibi hoşlandığım, atilla'nın kötü davrandığı o kadın karşımdaydı. kıyafetini değiştirmemişti ama ruju tazeydi. makyajını tazelemişti. içeri gelsene dedi...
    ···
  17. 17.
    0
    salona geçtik, sarhoş olduğu her halinden belliydi pınarın. sehpanın üzerinde şarap şişesi vardı, yeni açılmış. eve gider gitmez açtığı belli. vitrinden bir kadeh de benim için çıkarttı, kendi kadehi doluydu.

    atilla ile ps oynadığımız, maç izlediğimiz o koltuğa oturduk ikimiz. saçma bir baş dönmesi oluyordu bende de.. önce ben oturdum, sonra o oturdu. elimi yana uzatarak oturmuştum, eli elime çok yakın gelecek şekilde oturdu. bacaklarını kırarak altına topladı oturdu. diz üstü çorabı dizinin altına inmişti, elbisesi kırışmıştı. bana baktı ve tek bir soru sordu...
    ···
  18. 18.
    0
    "neden bu kadar bekledin?"

    cevap veremedim. duruyordum öyle, gözlerini zor açıyordu, o sırada farkettim gözlerinin güzelliğini. hep böyle güzel miydi yoksa bana şu anda mı böyle geliyor?

    elimi tuttu birden, daha sonra dizlerinin üzerinde koltukta doğruldu, elimdeki bir yudum dahi almadığım şarap kadehini aldı sehpanın üzerine koydu. bacaklarını açarak dizlerinin üzerinde yüzü yüzüme bakacak şekilde kucağıma oturdu. gömleğimin iki düğmesini açtı. bir elinde hala şarap kadehi vardı. tamdıbını bitirdi ve yan taraftaki ufak sehpanın üzerine koydu. tam nikah fotoğraflarının yanına. elleriyle yanaklarımdan tuttu, ellerindeki sigara kokusunu almıştım. ve beni öpmeye başladı.
    ···
  19. 19.
    0
    beni öpüşünü hissetmiyordum, tek hissettiğim şey belini küçük küçük ileri geri oynatmasıydı. üzerimde kot pantolon olmasına rağmen sıcaklığını hissediyordum. beni öperken gömleğimin düğmelerini iyice açtı. nefesimi tuttuğumu fark ettim o anda, birden bıraktım, biraz da sesli ufak bir inleme gibi çıktı sesim. gömleğimin düğmelerini açtıktan sonra iyice araladı gömleğimi ve göğüs uçlarımı öpmeye başladı. küçük küçük öperek aşağıya doğru iniyordu. ellerini ise tırnaklarını hafif batırır bir şekilde göğsümde hissediyordum. kafamı aşağıya çevirdim ve baskı yaptığı için sararmış parmak uçlarındaki o simsiyah hafif çıkmış ojeleri gördüm. gözlerimi kapattım ve tırnaklarını birden hissetmemeye başladım. çünkü ellerini göğsümden çekmişti...
    ···
  20. 20.
    0
    kemerimi açtı, ve çıkarttı. daha sonra pantolonumun düğmesini açtı, yavaşça fermuarımı indirdi. iyice pantolonu açmıştı artık. kalkmış aletim, siyah boxerımdan belli oluyordu. ağzını boxer üzerinden tam kafasının olduğu yere dayadı ve nefes verdi... nefesinin sıcaklığı, tüylerimi diken diken etmişti. ellerimi saçlarına zütürdüm. parmaklarım aralıktı, parmaklarımın arasından saçlarının yumuşaklığını hissediyordum. o ise boxer üzerinden aletimi öpüyordu. sol elini benim sağ bacağımın üzerine koydu, sağ eliyle ise boxerımı tek hamlede sıyırdı...
    ···