0
3 aydır iş ilanlarında daireye almadığım yer kalmamıştı, geçen halisaha maçı sırasında telefonum çaldı tanımadığım bir numara, kısa bir tereddüt yerini rahat bir kafaya bıraktı, açtım. Belli ki günde 20 kez bu konuşmayı yaptığı belli monoton bir ses; iş görüşmesine çağırıyordu. yarın için anlaştık. Yarın sabahtan traş ve diğer erkek bakımı için gerekli olan her şeyi yaparak, yeni ütülenmis takımımla telefondaki adrese yol aldım. büyük bir plazanın olduğu devasa bir bahçe ve otopark isin zor olacağını belli ediyordu. Güvenlike kısa bir diyalogdan sonra plazanin önüdeydim.
Girişte kafamda son kez olayın ciddiyetini anlayacağım bir kaç şimşek çaktırdım. Kravatımı gelişi güzel el yoklaması ile gırtlağıma sıktırıp kapıdan girdim. Hemen danışma ya yöneldim, dar etekli ve külotu belli olan bir iş kadını dikkatimi dağıtıyordu. Danışmanın yanında dedikodu ediyordu sanki bu kadın. Satış müdürünün kocaman gibinden yeni stajyerin küçük memelerinden bahsediyordu sanki. Dikkatimi dağıtıyordu bu kadar ciksi olması. Bana bakışıyla kafam tamamen uçmuştu yanında dikilip mülakat için geldim zor diyebildim. Gözlüklü ve dünden kalma, ama şirketin misyonu gereği hep gülmek zorunda olan kadın bir şeyler geveledikten sonra 6. Kata çıkmam gerektiğini söyledi. Dar etekli iş kadını, şaşkın halime acınası bakarak aşağılar bakışlarla bende oraya gidiyorum beni takip et dedi. Bu aşırı samimi haraket heyacandan tansiyonumu fırlatmış, kan basıncımı bir öküzün kesilmiş boğazındaki tazikli kan gibi vücudumda dolaştırmıştı.
Önde o arkada ben asansöre doğru gidiyorduk, kalçaları çok diri ve güzeldi. Bakıyordum deli gibi yalan yok. Bu fırsat fazla gelmezdi benim gibi varoşların ayağına. Her saniyesi bakıyorum ve kaydediyordum. Baktığımı anlamış olacak ki bir öksürük sesi verdi iş kadını. Günde yüzlerce kez kullanıldığı çok belli olan gri kapılı asansörün önündeydik. Ilk önce o girdi arkasından ben daldım. Biraz bekledi gelen olmadığını görünce 6 ya bastı.
Cılız bir bip sesinden sonra gri kapılar kapandı. Zor nefes alıyordum. Hayatım boyunca böyle bir kadın bir daha bu kadar yakından göremeyecektim belki de. Oysa hiç oralı değilmiş gibi duruyordu. Bir anda kravatımdan tutan bir ojeli el gördüm, uzun süre aç durduğum zaman yaşanan bir baş dönmesi ile gözgöze geldim. Dudakları dudaklarımda ıslak bir keki yalamak gibiydi. yanıyorsun dedi. Çok güzelsin demeye çalıştığımı hatırlıyorum. (15 saniye) eli kafası karışık gibimde oval hareketler çiziyordu mekan ve zamandan soyutlanmıştık, bu heyecan arayan huur bunu ilkkez benle yapmıyordu anlaşılan. Fazla vaktimiz yok aşkım(22 saniye) kemerimin yere vuruşu metalimsi bir ses çıkartmıştı bu sefer çıplak eller gene bu hareketleri devam ettiriyordu. Ön sevişmeye vaktimiz yoktu(25 saniye) erkeksi duygularım, yıllarca izlediğim ferre filmlerin bir tezahürü olarak ipleri elime aldım.. Tek istediğim o zütu silmekti, ve bunu yapacaktim.(27 saniye) sert bir hamle ile domalttim iş kadınını, önce o dar siyah eteği ve sonra siyah desenli külotu çıkardım, bu güzel zütu yalamak sadece 3 saniyemi aldı (30 saniye) girmeyeceğini bile bile sokmaya çalışıyordum bir anda alttan aletimi tutup dıbına yol verdiğini fark ettim, doğru olanı yapıyordu. (34 saniye) ilk seferde bu kaşar dıbına girmeyi başarmış ama sabahın köründe rahatsız edilen bu am, biraz gergindi. 3 kez tam girişten sonra 4. Girişten sonra çıkmayıp bekledim ve içine yüzbinlerce tyler bıraktım.(36 saniye) hemen toparlanıp bu ilk ve sondu dediğinde kapılar çoktan açılmıştı(38 saniye)
