askerliğimi nato da yaptım gelin anlatıyorum

bizim orada binbaşılar falan var hepsinin tabancasının emniyeti açık. sanki her an kurşun gelecekmiş gibi. çok güvensiz bir ortamdı yani. ben tam 6 kere 4 amerikalı 1 ingiliz 1 de alman askerle nefes antremanı yaptım hepsini kazandım. gururla söylüyorum. ölmeyi söylüyorum ama kazandım. en azından sudan kafamı kaldırdığımda komutanlarıma bi tebessüm kazandırabildim yani bir aztek olarak erler de gördü cesaretlendiler onu kazanınca. sürem havuzda. 4 dk 12 saniye.

ben o 2 gün bildiğim ne kadar galatasaray bestesi varsa söylüyorum. arada bu iki tane ingiliz öldü ya leedsli istanbulda. kevin speight ile christpher loftus o ingiliz binini görünce. rip kevin rip loftus. why do you oughto visit istanbul. doner is free falan diyorum tamam mı amk oğlu da içten içe sinirleniyor bana ama o da beni bozmaya çalışıyor amk ingiliz huur evladı anasını zütünden gibtiğimin oğlu o yemeklerin sadece yoğurt vardı o temiz gibiydi bi gün yoğurt bir gün de salatayı yedim 2 gün açtım diyebiliriz. huur evladı fare zehirimi koydu kimbilir.

barda 2 kız çalışıyor. garson olarak çalışıyorlar. bu amk dükkan sahibi. oraya gelenlerle kızları buluşturup parayla uyuşturucuyla ciks yaptırıyor. ulan biz basıyor huur evladı bizi giblemiyor. tak diğer mavi üniformalılar geliyor. evrakınız yok falan diye bize neredeyse silah çekecekler oradan uzaklaşmak durumunda kalıyoruz. o mekana 3 hafta içerisinde tamı tdıbına 12 kez gittik. sadece biz yani. o adama kafa attım ben onu çalıştıran hırvat dükkan sahibine.

öyle yarışmalar falanlada sınırlı değil. habire bire polis gibi bi yerlere gidiyoruz. gecenin 3 ü moruk bilmem nereye uyuşturucu baskınına kadın ticaretine falan gidiyoruz. özellikle kadın ticaretine gittiğimiz zaman kadınlar türk üniforması görünce sevinçten falan ağlıyorlardı. yasal olarak sanki bosnanın içinde hala sırplar dolaşıyor gibi. kesijlava diye bi köye gittik. köyde 1 tane bar var.

@8 senin gözünün önünde fakir bir boşnak kıza cinsel birliktelik için para teklif ettimi elin ejnebisi
ha işte benim etti.

2009 senesinde

benimle ingilizce yarıştırmayın amk çocukları. lise ingilizcesi gibi alışmışsınız 2 years ago kalıplarına

last night ago diyince ne demek haberiniz yok. dün geceden itibaren süregelen olaylar demek.

toefeldan 220 aldım ieltsden 8 aldım toeicden 870 aldım. amk çocukları kesin lan .

her bi gibimide bildiğinizi zannetmeyin

amerikalı binler sürekli bizi yarışmaya çağırıyor. yok poligon yok bilmem ne. yok siyasi haritalardan türkiye üzerinde bilgi vermeler falan. şimdi bi gün bizim üstteğmen rengi bembeyaz kesildi. komutanım dedim hayırdır noldu. yok bişi dedi. takip ettim bunu baktım ağlıyor amk. ama sinirden.
2 3 gün sonra. dünya haritası getirmişler milletin önüne var en az 50 60 kişi. hepsi askeri kökenli. o dünya haritasının üzerinde türkiye yok. amerikalı komutan anlatıyor falan. ecevit tezkere çıkarmamış zamanında koministlerden korumak için bize para vermişler amk oğlu huur karıdan farkı yok sürekli bunları anlatıyor.

@153 senin yalanını gibim ben şerefsiz huur evladı. başlığı gibtiğin yetmedi bi de ananı gibtiriyorsun.

gecenin saat 2 sinden 4 üne kadar karın koynunda değilde neden incidesin panpa aısudhasıudhauıhda D

senin hayal dünyanı gibim yalanını gibim zavallı bin. hayatınız yalan lan aduahduıad

(bkz: #154613962)

@41 you turkey which is big chicks. 2 tane noun yanyana gelirse chicks ve turkey gibi which ve is atılır. gramer bilgin tenseler ibaret herhalde neyse.

çetine dedim . benim yüzümden askerliği yakma dedim. dedi senin yüzünden değil dedi. bu gün yanmayan askerliğinde dıbına koyim dedi. binbaşıların korkaklığını anlattı. taşşak oğlanı olmuşlar. size anlatmıyorum. askerin imajı sarsılmasın diye ama şöyle özetliyim. enseye şaplak züte parmak atmadıkları kalıyormuş amerikalıların bizimkilere. neyse gittik sabaha karşı koğuşa. amerikalıların sözü geçiyor diye zaten herkes kabullenmiş. rütbeleri aynı ama amerika ne derse o oluyor. dedim amerikanında dıbına koyim sizin de dıbınıza koyim tabi içimden. neyse moruk o gün kapıdan içeri girdik. işte olanları anlattık. bizim binbaşı dedi olm diye başladı ağzına geleni söyledi. para karşılığında ciks yapmaya mecbur bırakılanı kurtarınca gerizekalı olduğumu da nato da öğrendim beyler. neyse dıbına koyim. sabah hemen ictima gibi bişi . amerikalı komutan çarşı izninde olanları askerine sormuş onlarda bizi çağırdılar. bi onlara anlattırıyorlar bir bize. ben bi yerden sonra baktım orta oyunu. dedim ne ceza verecekseniz verin dedim. i am ready to get my punishment when i did the events last night ago. amerikalı komutan bana 2 dk boyunca suratıma baktı. ne görmeye çalıştı ben anlamadım. neyse beyler uzatmadan olayları söyliyim tamı tdıbına 1 hafta ceza aldık çetinle. çetin de delikanlı çocukmuş ben bu kadarını beklemiyordum. 3 gün vermişler ona yok demiş zertongen ne kadar yatarsa ben de o kadar yatıcam. bizim binbaşılar artık bizim erlerin gözünde falanda düştü yani. binbaşılar üzgün ortam dağılmış durumda. amerikalılar bizi resmen eziyor. 1 hafta boyunca amk ingiliz binini nereden bulmuşlarsa karşılıklı küfürleşip dalga geçerek geçirdim.

adam polisede rüşvet vermiş tamam mı moruk. polis geliyor nasıl oluyorsa adam ertesi gün serbest. kızları da geri gönderiyorlar adamla. kızlarda uyuşturucu komasındalar. allah kimsenin annesini bacısını o hale düşürmesin. yani onlar bizim kardeş ülkemiz yani bizim bacımız kardeşimiz gibi. kızlardan birine ben kendi künyemi verdim ben. o kız 3 gün sonra ağzı yüzü mosmordu. dükkan sahibi dövmüş bunu. kolyeyi görünce erkekler reddediyormuş. öyle anlattı bana. eliyle bana kolyemi geri verdi. vay amk bak şuan varya çok kötü oldum

içeride ben moruk kafayı yedim o 2 gün bana yetti. ben çıktım millet bana zombiymişim gibi bakıyor. amerikalı binbaşı o bana milletin içinde küfür eden o bile beni görünce bu çocuk delirdi normal değil falan diye korkmaya başlamıştı benden. ciddiyim yani artık sinirlenmiştim ciddi ciddi. o günden sonra hiç bir karakol görevi artık ingilizce adı "nato emergency" diye geçiyor. oraya zütürülmedim. kendi arkadaşlarımla bile aramda mesafe falan oldu. onlarda niye bana soğuk davrandılarsa ben anlamış değilim amk. ama içlerinde bi tane delikanlı vardı o da üstteğmen çetin . çetin bana olm sende iş var falan diyordu. bi arkadaşım o kalmıştı. şimdi çarşı iznine çıktık onla bi gün

amerikalı komutanlar var orada. özellikle türksen sana gıcıklığına emir verirler.
tamam mı o kadar askerin içinde sürekli sana ve komutanına sürekli emir veriyor huur evlatları.
keza bize oradaki eğitimde bunlara uymamamız barışçıl gittiğimiz söylendi. o yüzden askerin askeri baskılamasını hiç tasvip etmediğim için genelde diğer milletin binleri özellikle amerikalı komutanlarla aramızda neredeyse 1 kaşık suda fırtına kopacak gibi hissiyat vardı.

atış talimdeyiz. sig sauger var 500 600 metre atışı. mermiler plastik huur evladı amerikalı komutan take'em out komutu verdi. ileride nöbet tutan türk askerine sık diyor kendi askerine. tabi bizim komutanlar falan hayırdır falan dedi. ilk kavgamızı o gün yaşadık. tartaklama gibi oldu ama o gün bi kavga yaşandı.

anlatış tarzını sevdim panpa dinliyoruz.

özellikle yolu düşecek olan en az iki dil bilen bir tanesini belgelendirebilen. yannanı yedi natoya gideceksiniz.

şimdi beyler ben bosnada askerdim. acemideyken size bi kağıt verecekler orada dil seçeneği var. eğer o kağıdı yalan doldurursan yani ingilizceyi çok iyi derece bilip yurtdışına gidip gelmiş toefeldan 200 puan ve üzeri almışsan ve ingilizce şıkkını işaretlememişsen sen bi kere yannanı yedin seni direkt natoya gönderirler. tecrübeyle sabittir.

şimdi oraya gittiğiniz zaman öncelikle gitmeden önce size eğitim verecekler böyle davranacaksınız işte başka ülkelerin askerleriyle fazla muhattap olmayın bizi madara edebilirler gibi... inanın bana orada anlatılanların en az 2 katı gerçekleşecektir.

ilgi varsa anlatayım. başıma gelenleri.

anlat panpa nasıl taşşak geçti senle fransız askerleri

gittiğimiz zaman sizi sadece türk birliğine mensup askerler karşılayacak. aztek ağırlıklı kadro. keza bende aztektim.

gittiğiniz an milletin yüzüne iyi bakın. hiçbiri hoşnut değildir. keza neden olduğunu ileride anlayakcaksınız.

kıyafetler verildi. işte yeni tanışmalar falan yapıldı. başlanır ortam nasıl diye anlatılmaya.
siz ısının diye size çok fazla gerçeği anlatmazlar. asıl gerçeği 1 2 gün sonra öğrenmeye başlarsınız.

ondan sonraki zamanda da nato against poverty (beverage distribution pozisyonunda görev aldım. çetin üsteğmenin siciline işlenmedi. gitmeden bir gün önce o hırvat binin mekanını tekrar bastık benim isteğim üzerine . ağzını yüzünü hallaş pamuğuna çevirdim huur evladının çok temiz dövdüm onu. kızları aldık polise tekrar verdik onlar tekrar salmışlar. neyse o bu fakirlere içecek, giysi bazen yiyecek dağıtımında bi fransız kızla tanıştım. ona anlattım ne işler döndüğünü. o kızlar hakkında nasıl kurtarırız gibi şeyler düşündük beraber.