/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +3
    Beyler size burada da takılan, oyun bağımlısı, kız görünce uzaylı sanan asosyal binlerden birinin hikayesini yazmak istiyorum
    ···
  2. 2.
    +3
    Sevmiyorsun hayatı, kimse olmayınca hayatında.. Benim hayatım da şu an öyle hiç sevmiyorum. Sevmeme neden de yok. Neyse fazla uzatmadan Avm'ye gitmeliyim, evde ki ekgibleri almam için liste yapmıştı annem. Evde canım sıkılıyor zaten, sürekli bilgisayar oyunu oynayıp, dizi izlemekten tam asosyal birine dönmüştüm.En son okulda beğendiğim kız dalga geçince özgüvenim tamamiyle kırılmıştı doğal olarak. 1.83 civarı yapılı, yani toplu biriydim, göbeğim yoktu ama kalıp vardı. Saçlarım 3 numara olurdu çoğu zaman çünkü babamın istediği gibi kestirirdim saçımı hala, yeşil gözlü biriyim. Lise 3e geçmeme rağmen kimse ilgilenmezdi benle, kızlar hakkımda konuşup dalga konusu bile etmezlerdi beni,o derece yalnızdım.

    Avm'ye gitmek için ayakkabılarımı giydim. istemeye istemeye girdim kapıdan, üstümde siyah bi sweatshirt var,yaz olmasına rağmen giymekten bıkmadığım tek şey sweatshirt'im,kapişonumu kafama geçirdim, başım önde alışverişimi yaptım, arkamda birden bi kahkaha duydum, diğer müşteriler gibi döndüm o tarafa doğru,2 kız vardı. Birbirleriyle şakalaşıyolardı, espriler yapıyolardı muhtemelen, biri de gülmesini aşırıya kaçırmıştı, herkesin ona doğru döndüğünü görünce hemen durdu, kızardı,başka tarafa döndü, utanmıştı,ben de onun bu tatlı halinden hoşnuttum, tebessümle önüme döndüm, kasaya gidip sıraya girdim. Arkamda yine ufak gülüşmeler, anlaşılan kızlar geri gelmişti, biraz rahatsız oldum bu sefer fısır fısır gülmeleri hakkımda güldüklerini düşünmeme neden olmuştu, dönüp hafif sitemli baktım ikisine de,sustular.

    Görünüşümden korkmuşa da benziyorlardı, önüme döndükten sonra arkadan biri dürttü,kim diye baktığımda kızlar vardı yine,bu sefer demin ki utanan kız "Galiba rahatsız ettik sizi kusura bakmayın." dedi,"Sorun değil" diye odun gibi bi cevap vererek önüme döndüm. Kız bozulmuştu, iyi niyetinin suistimal edildiğini düşünmüştü muhtemelen,ama benim yabani olduğumu bilmiyordu.
    ···
  3. 3.
    +2
    okuyan var mı
    ···
  4. 4.
    +2
    Tam karşıya bakarken onun alnını görebiliyordum, sanırım 1.76 veya 1.77 olmalıydı.

    "Niye gelmedin?" dedi, arkama dönüp baktım başka birine mi sordu diye ama kimse oralı değildi, birkaç kişi elinde ki telefonlarından hala mesaj yazma peşindeydi, yaşlı bir amca gazetesini okumaya çalışırken Salim'de kulaklığını takmış oyun oynuyordu.

    "Heey sana diyorum" diyen ses önüme dönmeme neden oldu, direk gözleriyle karşılaşan gözlerim mavi bir ateşe maruz kalmıştı resmen, gözlerinde ki mavi bir okyanus gibi beni içine çekip boğmayı istiyordu.

    "Sen hiç konuşmaz mısın?" dedi ve gözlerini devirdi,ben ise kafasına düşen yağmur damlalarından dolayı onun için endişe duymaya başladım. Kolunu tutup onu yağmurluğun altına kendi yerime doğru çekip kendimi dışarı çıkarttım, aniden böyle bişey yapmama şaşırmıştı fakat biraz da memnun olduğu gözlerinden anlaşılıyodu.

    Bileğimden kavradı ve çekti, anlaşılan güçlü bir kızdı. Spor çantasını düzelterek beni peşinden sürüklemeye başladı ve az önce beni çağırdığı avm nin kapısından girdik.ilk tanıştığımız yerde olmak benim için güzel bir histi, zaten bunun için beklemiştim yaklaşık 2 haftadır aynı bankta..

    Reyonlardan birine rastgele giderken yine sessizliği bölen taraf o oldu."Bu havada neden sweatshirt giydin?" dedi, kafamı ona çevirip bakmamla gözlerini kaçırması bir oldu.Bir an için sorduğu sorunun yanlış olduğu hissine kapıldığını ve sıkıldığını anladım, oysa ben sadece onun yüzüne bakmak istemiştim.Ona bakmak gibi sade ve naif bir amacım varken başka yerlere varmıştı durum ve toparlamam gerektiğini hissediyordum.

    "Yağmur yağacağını hissettim" dedim ve onun içinde bulunduğu sıkıntılı-utangaç tavır kendini kahkahalara bıraktı. işte en sevdiğim kısım, gülüşü.
    ···
  5. 5.
    +2
    Yaz tatilindeydik ve benim her gün dışarı çıkmam alışılagelmiş bir durum değildi.Hem de aynı saatlerde olunca şüphe oluşturuyordu. Annem ağzımı yoklar olmuştu, birşey yok diyip geçiştiriyordum her seferinde,"Aşık oldum, deli gibi seviyorum anne!" diyemiyordum.Hem nasıl diyeyim ki,ben hastalıktan ölsem kimseye haber vermezdim, zaten versem de ne olacaktı ki?

    Arkadaşlarım desen hayır yok, sevgili desen o tamamen yok yani kimsem yok.

    Temmuz'un sonuna doğru yine aynı yerdeydim. Hava kapalıydı, yağmur havası vardı kendi kendime "Yapma be olum burası izmir, kışın yağmur yağmaz, şimdi yazın ortasında mı yağacak." dedim. Mantıklı da konuşmuştum, izmir'de gördüğüm şiddetli yağmur sayısı yaşım kadardı. Böyle konuşurken güneş bulutların arasından göz kırptı, parçalı bulutlu bi hale gelmişti hava,ben kendi başıma oturduğumdan kendimle havadan sudan konuşuyordum, kafayı yicek hale gelmiştim.

    Önümden geçen otobüsün siyah camlarında kendimi gördüm, siyah kapişonuyla oturan bir sosyopat vardı orda sanki, yanıma bu yüzden yaklaşmıyor olabilirlerdi..

    Birden havada ki tek tük bulutlar beni konuşturmak istemezcesine yağmur yağdırmaya başladılar, hafif hafif yağıyordu, kısacası atıştırıyordu, sokaktakilerde şaşırdı, güneş açmıştı çünkü, birdenbire yağınca şaşırdık ister istemez.

    Ben istifimi bozmadım, sokaktakiler de adımlarını serileştirmekle yetindiler. Aniden gök gürüldedi, ufak çığlıklar arasında yağmur bastırdı, bu sefer koşmaya başladı herkes, dışardan onları izlemek çok keyifliydi, tebessümlerime hakim olamıyordum. Koşuşturanlar arasında Nazlı'yı gördüm, yağmurdan kaçmak için Avm'ye attı kendini can havliyle. Kapısında durarak saçlarını kurulamaya çalıştı sporcu çantasından çıkardığı havluyla, anlaşılan antrenmandan geliyordu.

    Biraz kurulandıktan sonra dışarıya baktı yağmuru izlemek veya dinmesini beklemek için,o sırada beni gördü. O sırada ki gülüşü beynime kazındı. Eliyle birşey yapıyordu, gözlerimi kıstım. Yağmur damlacıkları arasında onu görmek için. Eliyle 'Gel' işareti yapıyordu, beni çağırıyordu,bu benim aşık olmama yeter de artardı.Ben o an tepki veremedim,Avm'nin kapısını açıp 'Ne bekliyorsun, gelsene.' diyene kadar dünya yavaşlamıştı benim için.Bi anlık sarsılmayla kendime geldim. Arkamdan biri dokunmuştu, omuzumda bir el hissetmem benim için alışılmadık bir şeydi o yüzden ani bir hareketle arkamı döndüm.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +1
    Yaklaşık 2 senedir evden çıkmayan ve son 3 aydır gülmeyi tamamen unutmuş beni bile güldürmeyi başaran bu kahkahası beni yine kendine bağlamıştı, niye bu kadar çok güldüğünü anlamamıştım, espri bile sayılmazdı verdiğim cevap.Bir an olsun kafamı böyle düşüncelerden uzak tutmak için kafamı salladım iki yana, içimden "bu seferlik böyle şeyler düşünmeyeceksin,en azından o yanındayken" dedim ve ona bakmaya başladım.

    Toparlamıştı kendini "Yine çok güldüm ve yine rezil ettim kendimi, sende yanımda olduğundan bizi" dedi ve onda en çok sevdiğim kabuğuna çekilen utangaç kız tavrını takındı. Yanakları allaştı ve eliyle yüzünü yellemeye başladı.

    Kafamı sağ tarafa çevirdim ve gördüğüm bir plastik tabağı alıp ben de ona yardım ettim,ilk başta şaşırsa da sonra eğlenceli olmaya başladı.

    Buzdolabının önünde durup içinde ki içeceklere baktım, kendime kola aldım ve ona da sporcu olduğunu hissettiğimden dolayı kakaolu süt verdim. Alırken küçük bir çocuk gibi teşekkür etti ve kakaolu sütünü havaya kaldırıp sallamaya başladı.

    Bir tane yaşlı teyze meyve sularına bakarken Nazlı'yı farkedip "Tövbe estağfurullah" demeye başladı.Ben de şaşırdım ve ellerini tutup aşağı indirdim.

    "Çok eğlencelisin ama benim için bu kadar hareket fazla" dedim gülümseyerek,o da gülümsedi ve bıraktığım bileklerinden birini tekrar yukarı kaldırdı, eliyle kapişonumu arkaya doğru attı ve 3 numara saçım ortaya çıktı.

    Öyle görmesi şaşırtmıştı onu çünkü etrafında kafasını nereye çevirirse çevirsin popüler kültürden dolayı neredeyse ib*e olan erkeklere rastlıyordu.

    "Saçların" dedi, cümlenin devdıbını merak ettiğimi gösterdim ve "sana yakışıyolar" dedi. Bişey demedim, sonra aniden elini uzattı,"Daha adını bile bilmiyorum,ben Nazlı" dedi.

    Durdum, elini sıkmak için elimi uzattım "Ben de Harun" dedim. Karşılıklı memnuniyetlerimizi belirttik ve kasaya doğru yöneldik. Aldıklarımızı ödeyip dışarıya doğru baktım ve yağmurun dindiğini gördüm. Dışarıya çıktığımda hayat normal seyrine dönmüştü, sokaklar canlanmıştı, kedi ve köpekler dolaşmaya başlamıştı tekrardan.

    Dışarı çıktığımızda Nazlı "Benim gitmem lazım görüşürüz ve teşekkürler" dedi elinde tuttuğu kakaolu sütü göstererek."Rica ederim" dedim ve tekrar önüme döndüm, karşıya parka doğru yürüdüm.2 haftadır ziyaret ettiğim parkta başka bir çift oturuyodu anlaşılan oraya da gidemeyecektim ve evin yolunu tuttum.

    Gittiğimde meraklı bir çift göz üzerimdeydi "Bu yağmurda neredeydin?" dedi."Islanmadım,avm nin birine girdim." dedim. "Yanında sarışın bir kızla?" dedi gözlerini üzerime dikerek..
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +1
    Rezz Anlat merak ettım
    ···
  8. 8.
    +1
    (bkz: ~(bkz yaz bakalım)~)
    ···
  9. 9.
    +1
    dostum izmirin neresindensin ya :D izmirde oyle bir kız bulmak zor değil benim osurarak uzaya çıma ihtimalim daha fazla
    ···
  10. 10.
    +1
    Anlat len ben dinliyom
    ···
    1. 1.
      0
      sağol panpam yazıyorum
      ···
  11. 11.
    +1
    REZERVASYON
    ···
  12. 12.
    +1
    Su cs kisimlarini daha kısa gecebilirsin cok ayrintiya gerek yok oralarda
    ···
    1. 1.
      0
      Sürekli aşk olmasın diye uzun tutuyorum, farklı bir soluk olsun en azından diye
      ···
  13. 13.
    +1
    Kafamın hizasında bir vücut vardı ve kafamı yukarı kaldırınca bizim sınıftan Salim'i görmüştüm, aslında ilk bakışta çıkaramamıştım ama onun kendine has saçlarından hemen çıkarmıştım onu, sanki doğuştan taralı gelmişti saçları, hafif uzatır ve eliyle sağa çekerdi saçlarını, kızları geç ben bile beğeniyordum çocuğun saçını..

    O beni nasıl tanıyabilmişti ona şaşırmıştım diye düşünedururken Selim "Hadi kalk gidelim ne oturuyon burda lan" diye yağmurun sesini bastırmaya çalışarak konuştu. Birşey demeden kalkıp onunla gitmeye başladım.

    O koşarak bir an önce sığınacak bir yer bulmak istediği için beni de çekiştiriyordu, çok geçmeden bi kafenin hızla açılan yağmurluğu altına girdik, oradaki 20 insan gibi yağmurun dinmesini beklemeye koyulduk.

    Benim aklımda hala daha Nazlı vardı,'Gel' demişti bana, yanına gidip gitmemeye karar vermeden, sınıftan fazla muhabbetim olmayan biri tarafından sürüklenmiştim başka yöne.

    Sessizce durup yağmuru izlemeye koyulduktan sonra Salim konuşmaya başlayarak dikkatimi dağıttı ve kafamı ona doğru döndürerek yağmuru izlemeyi kesmeme neden oldu.Tam bir asosyal olmamın karşısında saygıyı elden hiçbir zaman bırakmazdım, bana birşeyler söyleme zahmetine girmiş birinin yüzüne bakmayı bir gereklilik olarak görürdüm.

    "Şurdaki kafeden çıktıktan sonra yürümeye başladım ve parkta tek başına oturan bu havada sweatshirt giyen salağın kim olduğunu merak ederek yürümeye devam ettim" dedi ve istemsiz olarak onun konuşmasına olan ilgimi kaybettim, dürüst biri olabilirdi fakat gereğinden fazlaydı sanırım. Konuşmasından seçerek aldığım bazı yerler "seni görünce şaşırdım" ve "cidden niye kimseyle konuşmuyon" cümleleriydi, fakat ben yine sessizliğimi koruyarak bişey demedim, kafamı yeniden karşıya çevirip yağmuru izlemeye koyuldum. Kafenin açılan yağmurluğuna gelen daha fazla insan yüzünden ben biraz dışarıda kalmıştım ve bulutlardan düşen iri tanecikli yağmur damlaları siyah sweatshirtüme gelerek üzerinde iz bırakıyordu.

    Birden karşımda Nazlı belirdi.
    ···
  14. 14.
    +1
    Okulda varlığı ile yokluğu belli olmayan birine göre hiç yabancı karşılanmayacak bir tepkiydi bu ama kızlar nerden bilebilirdi ki bunu? Benim içimde bir huzursuz oldu, aldıklarımın ücretini ödeyip dışarı çıktım ve tam gidecekken kızları beklemeyi düşündüm,avm nin hemen dışındaydım, kızlarda benim arkamdan çok geçmeden geldiler, hala daha konuşuyolardı, şaşırttı bu beni.Avm den çıktılar, sapık gibi arkalarından gitmeye başladım, Avm de bana yaptığının aynısını yaptım ona yani dürttüm arkasından, "Galiba rahatsız ettim sizi kusura bakmayın." dedim onların dediğini söylemek ve şaka niyetli, utanan kız da sesini kalınlaştırarak "Sorun değil" diyip önüne döndü, gülerek yollarına devam ettiler,bu sefer şaşıran bendim.Bir daha dokundum yine durup baktılar, bu sefer durumu özetledim "Alışkın değilim özür dilenmesine, kaba davrandım kusura bakmayın" dedim, "Önemli değil." sözcükleri arasında konuşma bitti, yanında ki kız saatine baktı ve "Hadi Nazlı, geç kalıyoruz." dedi ve 'Nazlı' da el sallayarak hızlı adımlarla uzaklaştı benden. O kısa süreli samimiyet son bulmuştu.

    Yine eski ben olmuştum, ama en azından kızın adının Nazlı olduğunu öğrenmiştim, içimden "Hayret ya,bizim semtte böyle kızlar oturur muydu?" diye geçirdim. Gerçi otursa, dolaşsa, takla atsa fark etmezdim, evden dışarı adımımı atmıyordum zaten.

    Şans eseri bir kaç kız görmüştüm onlar da dikkatimi çekmişti, yaz tatilindeydik,ben kıza aşık olsam yanmıştım,ne okullarda bulabilirdim ne de burda.

    Eve gittim, bilgisayarı kapatıp yatağıma uzandım. Duvara bakıp o utanmasını, benle tatlı tatlı konuşmasını düşündüm, uyuyakalmışım, normaldi bilgisayar başında kaç saat geçiriyordum belli değildi. Görünen o ki ben 'Nazlı'ya abayı yakmıştım.

    Hasgibtir ya olacak iş değil, günler geçmek bilmez, onu görmek için can atmakta kalcaktım, hiç aklıma gelmezdi her gün o ilk karşılaşmamızın olduğu saatlerde aynı avm de olacağım..

    Ama yapıyordum,her gün ordaydım,Avm'yi gören parkta oturup kapişonumu geçirip Avm'nin kapısına gözümü dikiyordum, günlerimi geçirdiğim aktiviteler arasına bu da girmişti.Bu aşk ne saçma bir duyguymuş anlamamıştım.
    ···
  15. 15.
    +1
    yaz panpa
    ···
  16. 16.
    +1
    Okurum belki
    ···
  17. 17.
    0
    bu gecelik uzun uzun attım, sabah 7.30da kalktığım için uykum geldi panpalar kusura bakmayın, geç saate kalmak yerine uzun uzun attım ödeşmişizdir sanırım. Yarın devam etmek dileğiyle esen kalın,iyi geceler
    ···
  18. 18.
    0
    Hemen aklıma babam geldi ama bişey yapmadan önce sordum ne olduğunu
    "Ne oldu anne?"
    "Yok bişey oğlum"
    "Nasıl yok anne ağlıyosun, kavga mı ettiniz? Eğer öyle bişeyse ve söylemiy.."
    "Öldü oğlum."
    "Anne kim öldü söyle,tek tek söyleyip çıldırtma beni"
    "Fatma teyzen, daha akşam üstü yanında oturup birlikte kısır yemiştik, yarım saat önce kalp krizi geçirmiş. Kızı aradı 5 dakika önce, kurtaramamışlar." der demez gidip sarıldım. Teselli yaptığım en kötü şeydi belki ama elimden geleni deniyordum.

    Sonuçta karşımda ki annemdi,her ne kadar yapamasam da onun için denemeliydim. Onun ağlaması benim için en dayanılmaz şey..

    Ne kadar bişey yapmaya çalışsam da elimden gelen yetmemişti ona, gidip yattılar babamla,ben de tekrar bilgisayarımın başına döndüm.

    inci sözlüğü açtım ve "nasıl p*ç oldum anlatıyorum" adlı hikayeye devam etmeye başladım.O hikayeye özel bir şarkı da bulmuştum."Allame&Görkem Tekdal - Yağmurunla Kal" her bu hikayeyi açışımda yandaki sekmede bu şarkıda olur ve bana hikayeyi okumam sırasında eşlik ederdi. Normalde neredeyse hiç dinlemezdim.

    Bazı şeylere özel bir anlam yüklemeyi severdim, değişik bir özelliğimdi ama sonuçta beni ben yapıyordu. Bazen özel bir anlam yüklediğim kişiler bırakıp gidiyordu beni, bazen hiç yanımda bile olmadıkları halde gidiyorlardı.

    Gece saat 4e gelirken yatağa uzandım ve uyumak için gözlerimi kapattım ama hayalgücüm onun yüzünü gözlerimin önüne getirmişti. Gözlerimi açtığımda karşımda koskoca bir siyahlık vardı. Hergün yatarken gördüğüm duvar daha önce hiç bu kadar dikkatimi çekmemişti.

    Düşünmeye başladım. Onunla ilk karşılaştığımız zamanı, gülüşlerini,yağmurda bileğimden kavrayıp alışveriş merkezine sürüklemesini, farkındayım bunlar bizi ne sevgili ne de iki aşık yapardı.

    Ama sanırım ben aşık olmuştum,ilk defa hissettiğim bir duyguydu bu.Ne yapacağımı bilemiyordum.Her gün gidip onu görmek için öğle sıcağında, izmir'de parkın birinde oturuyordum. Sırf onu tekrar görebilmek için..

    Benim için fazla güzel olan şeyde elbet bir acı da olacaktı. Bugün onu daha önce hiç görmediğim -ki bu normal evden çıkmıyorum- bir çocukla gülüşürken,hem de bana selam verip gülüşürken görmek yeterince moral bozukluğuna sebep olmuştu bende. Canımı sıkan bişeyler vardı ama ne ona söyleyebilirdim ne de herhangi bir müdahalede bulunabilirdim. Daha aramızda fol yok yumurta yok.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    0
    B'yi savunmayı seçti.B çöpten gelen adamı tek mermi ile öldürdü.A'da bomba kuruldu bildirimi geldiğinde C-5 i patlattı.Bir kişiyi daha öldürmüştü.Şimdi teke tek kalmışlardı.Biz helal dedikten sonra yine ölüm sessizliğine bürünmüştük.B ev'den baktı ama rakibi göremedi. Aşağı atlayıp A'ya giderken ortadan ses duydu ve sis atıp kaçarak A'ya girdi.Çözmeye oturdu,ses verip hemen kalktı ve rakibini beklemeye başladı. Ortadan gelen adamı öldürüp bombaya oturdu.9 saniye vardı ve çözmeye başladı. Kiti bitmişti ve yine heyecanlı bir son bekliyorduk. Sonunda zamanında çözmeyi başardı ve durum 4-4 oldu.

    Son el ise rakibin kesin üstünlüğü ile bitti ve ilk etabı 5-4 kaybettik. Takım değiştirip devam ettik.F-rebels iken saldırımızın kuvvetini kullandık ve 5-3 kazandık. Genel toplamda üstündük ve o haritayı kazanmıştık. Karşı takımın as kadrosundan önemli bir adamı gitmek zorunda kaldı. Yarın devam etmek üzere anlaştık, bizim için iyiydi çünkü günümüzde değildik. Takım oyunumuz kazandırmıştı maçları.

    Ben de biraz dinlenmek için AFK olmuştum. inci de okuduğum hikayeye devam etmiştim. Bilgisayar başından kalkıp su içmeye gittiğimde annem mutfakta ağlıyordu.
    ···
  20. 20.
    0
    Beyler burdaysanız yeni part atıyorum
    ···