/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 76.
    +2
    Terörist hala bize bakışını sürdürürken gizli görevli subay bağırarak “çıtınızı duymayayım sizi öldürürüm” diye bağırdı. Bize bakan terörist yanındaki arkadaşıyla bir şey konuşup bize doğru geldi. Benimle konuşan onlara göre gerilla bize göre subay olan gizli görevli Türk subayına “sen bir gelsene” diye işaret etti. Biraz uzaklaştıktan sonra onları görmesem de duyuyordum. Terörist “Sen hangi bölgeden gönderildin?” diye sordu. Gizli görevli subay “Ava*** bölgesinden gönderildim asıl sen hangi bölgeden gönderildin diye” sordu. “Ha***” cevabını aldıktan sonra gizli görevde ki Türk askeri “hayırdır” diye sordu. Terörist bir şey dediyse de ben duyamadım çünkü bizi bir anda kargaşayla tekrar ayağa kaldırdılar o sıra kenardan birinden bir ses duydum “Ağaçlıkların dibinde öldüreceğiz” dediler. Onu duyduktan sonra Osman astsubaya takıldı gözüm gözü sürekli kendi üstündeydi belli ki o el bombası işini yapıp hepimizi yok edecekti fakat onlardan daha çok kişi gidecekti. O sırada Mehmeti getirdiler. Terörist işaret ederek ”önce bunu” diyerek Mehmeti gösteriyorlardı. Mehmet asil bir Türk askeri gibiydi o sırada koluma giren terörist kolumdan çıktı ve yerine gizli görevde olduğunu söyleyen Türk subayı girdi. Benimle sürekli konuşuyordu “ben sana silahımı vereceğim sen silahımı alır almaz seni yokuştan aşağı iteceğim aşağıda köy korucuları var hemen saklanın onlar size destek yapacak esir alındığınız öğrenilmiş sizin için dört koldan hareket ediliyor merak etmeyin” dedi. Sesimi çıkartmadım. Koluma giren gizli subay beni bırakarak Osman astsubayın yanına oradan Emin Levent Hakan ve Mehmetin kollarına girerek tek tek bunları söylüyordu. Çok riskli bir olaydı sağında gerçek bir terörist solunda bir subay riskliydi ama biz bu riski almazsak ölecektik.
    ···
  2. 77.
    +2
    40 dakika yürüyüş sonrası dimdik bir yere geldik beş veya altı kişinin zor geçebileceği sığacağı bir yol kiminin biraz aşağıda kaldığı yokuşlu bir araziydi. Oraya geldiğimizde gizli subay tekrardan benim koluma girdi. Omzunda duran silahını gevşetti ve bel hizasına kadar indirdi. “Şimdi diyeceğim içinden 5e kadar say kolunu yukarı çekerek bana doğru gel ben kendimi solunda ki adama doğru atacağım” dedi. Kalbim inanılmaz hızlı atıyordu delirecektim dudaklarımı büktük “hıhh hıııhh” dedim uzunca. Gizli görevde ki subaydan haber bekliyordum bir dakika oldu yok iki dakika oldu yok yokuşluk araziyi geçmek üzereydik kafasını kulağıma yaklaştırdı “şimdi”, “say” dedi. Ağzım kupkuru olmuştu heyecandan karnıma ağrılar giriyordu. Şimdi lafını duyduktan sonra yavaşa saymaya başladım. Yanımda ki gizli subay herkese görevini anlatmıştı. 1-2-3-4 dedim ve bismillah 5 dedim ve bir anda…
    ···
  3. 78.
    +2
    Bir anda sağ kolumla yanımda ki subayın silahını alarak sol kolumu hızlıca yukarı doğru çektim. Subay bir anda kendini geri atarak solumda ki adamın üzerine attı kendini ve benim ellerim boşta kaldığı anda gövdemle çenemin birleştiği yere sert bir tekme attı. Düşüyordum aşağı doğru yuvarlanmaya başladım yukarıdan yuvarlanan askeri kamuflajlı insanları görüyordum sanırım bizimkilerde planın bir parçasıydı. Hepimiz aşağı doğru düşüyorduk biz düşerken silah sesleri belirmeye başladı fakat mermiler bize doğru gelmiyor gibiydi aşağı doğru düşüyorduk her tarafımız çiziliyor duramıyorduk 2-3 dakika sonra durduktan sonra durdum başım o kadar dönüyordu ki durdum hemen iki elimin üzerine basıp geriye koşmak yerine sağa sola doğru koşmaya başladım yukarıdan üzerime Hakan geliyordu o koşarak geliyordu sanırım o durmuştu ve bana doğru hıaaaaa diye bağırarak can havliyle geliyordu “Hakan Hakan koş durma koş” diye bağırıyordum. Hakan yanıma kadar koştu Hakanla beraber geriye doğru koşuyorduk karşımıza çıkan köy korucuları bizi görünce bir anda silahlarına sarıldılar bize namluyu doğrultmuşlardı. Sadece Hakanla ben vardım. Köy korucularına bakarak “biziz biziz” dedim. Köy korucuları bizi dikkatle incelemeye başladılar elimde terörist silahı vardı. Köy korucuları bizi inceliyorlardı. “Biz köy korucusu değiliz sizinle işimiz yok gidin” dediler. Silah seslerinin artması teröristlerin aşağılara doğru indiğini karşıdan bir kuvvet geldiğinin belirtisiydi. Arkama yukarı baktım ve döndüm “söz veriyorum sizi vurmayacağım bak elimde silah var sizde de var ama bana güvenin” dedim. Siz kimsiniz dediğim anda “biz kandırılmış gerillayız çatışmayı fırsat bilip kaçtık burada askerlerin bizi bulmasını bekliyoruz” dedi. Dediği anda “yanlarında bir kişi lan yalan söyleme bunlar asker işte” dedi. O sıra neler olduğunu anlamaya çalışıyordum fakat yukarda ki silah sesleri yaklaşıyordu.
    ···
  4. 79.
    +3
    Karşımda ki kişiler bize doğrulttuğu namluyu yavaş yavaş indiriyordu. “kimsiniz söyleyin” dedim. “Komutan biz köy korucusuyuz teröristlerin arasında bir sözdür bu eğer tek başlarına yakalanırsa bu yalanı söylerler bizde sana yalan söyledik biz korucuyuz buradan dümdüz aşağı doğru koşmaya devam edin aşağıda Türk askerleri var sizin için bekliyorlar” dedi. Halimi aynada görmek isterdim askere benzemiyor muydum acaba. “Hakan koş” diye bağırdım Hakanla beraber aşağıya doğru koşmaya başladık. Gerçekten de biraz uzaklaştıkça silah sesleri azalmıştı ve aşağıda bir Türk timi belirmişti onlara doğru koştuğumuzu görmüş olacaklar ki bizi karşılamak için yolda bekliyorlardı. Koştuk koştuk timin yanına vardık Murat asteğmenin de içinde bulunduğu timdi. Murat asteğmen beni görünce çok şaşırdı “abi ne oldu sana yanağın üstün başın ne yaşadın abi ne oldu sana” diyordu. Kendimi onların yanına attığım anda yere kapaklanıp “su” “su” diye çaresizce söyleniyordum hemen bir arkadaş matarasını çıkartıp yüzüme suyu akıttı. Başıma rütbeli birinin geldiğini gördüm benim halime bakıp “eyvah” dedi. Eyvah deyişini duydum ama tepki vermeye mecalim yoktu su adeta karnımı doyurur gibi geliyordu. Bir asker yanımıza gelip benim başımda duran rütbeliye “komutanım Osman astsubay vurulmuş” dedi. Başımda ki rütbeli “eyvah ki ne eyvah” deyiverdi. Jandarma özel birimleri yukarı bölgeyi komple temizleyip “görev tamam” mesajlarını iletiyordu esir askerler kurtulmuştu ama benim askerlerim neredeydi ne olmuştu.
    ···
  5. 80.
    +4
    Belki kucakta taşındım belki omuzda taşındım gözlerimi açtığımda sağ yanağım çekilir gibiydi. Canımın inanılmaz sigara çekmesini dibine kadar hissediyordum. Gözlerimi açtığımda hava karanlıktı etrafa baktığımda Türk askerleri bağdaş kurmuş yemek yiyor kimi etrafı gözlüyor büyük bir tepenin başındaydık etrafa baktığımda sadece gökleri görüyordum beni buraya kim çıkarmıştı. Kendime geldiğimde sağ tarafımda duran askere “hop şişt” tarzı seslendim başucuma gelip “söyle komutanım” dedi. “Benim timim nerede” diye sordum asker bana bakarak “bir dakika komutanım” dedi. Başıma en başından beraber yola çıktığım jandarma özel birim komutanı gelmişti hava bayağı esiyordu. “Fikret astsubay başın sağ olsun Osman Levent Mehmet Emin şehit oldular belki çoktan haberlere çıkmışlardır Ağrıda çatışma demişlerdir şimdi hepimizin ailesi eşi çocuğu anası babası perişan dört gözle haberleri izleyip bizlere ulaşmaya çalışıyordur şehit oldular en büyük mevkideler artık” dedi. Komutana dönerek kaç şehit var” diye sordum. Cevap vermedi. “Şehitlerin arasında Fikret diye biri var mı” diye sordum. Tesadüfün en büyüğü beni bulmuştu bizim bulunduğumuz konuma 6 köy uzakta Fikret B*** adında bir er şehit olmuştu. Ya annem ben sanırsa ya babam haberlerde Fikret ismini duyduğu anda kalp krizi geçirirse onları düşünüyordum. Acaba onlar Ağrıda ki çatışmaları duyup üzülmüşler midir? içimi resmen huzursuzluk kaplamıştı başıma Murat asteğmen geldi. Ellerini alnıma koydu dua okumaya başladı o dua okudukça ben gözlerimi kapatıyordum. Murat asteğmen duayı okuduktan sonra “hakkınızı helal edin” dedi. Takatsiz şekilde “ne diyorsun Murat” dedim. “Sıra bende komutanım sıra bende” dedi. “O erleri gönüllü olarak ben seçtim ama sonuç olarak ben seçtim ben bu vicdan azabıyla yaşayamam” dedi. Murat’a baktım hiçbir şey diyemedim. Murat bir sigara yaktı sigaradan 5-6 duman aldıktan sonra sigarayı ağzıma yanaştırdı iki duman çektim. “Helal olsun Murat sende helal et” dedim. Tebessüm etti “helal olsun” dedi. Affet beni Murat asteğmen...
    ···
  6. 81.
    +9
    Arkadaşlar şuku nick6 ve en önemlisi uplarınızı bekliyorum. (bkz: ahtapotniyazi1996)
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz panpa yaz kimse olmasa da ben buralardayım
      ···
    2. 2.
      0
      Okuyoruz keke
      ···
  7. 82.
    0
    http://www.incisozluk.com...-ve-dahas%C4%B1/sahibi/1/
    ···
  8. 83.
    0
    http://www.incisozluk.com...B1%C5%9F-hikaye/sahibi/1/
    ···
  9. 84.
    0
    http://www.incisozluk.com...%C3%BCk-ziyaret/sahibi/1/
    ···
  10. 85.
    +1
    Bu başlık böyle kalınca diğer hikayelerine daldım çukur hikayesi falan. Gereken ilgi gösterilmemiş ama hiç olmazsa özet geçip bitir panpa yarım kalmasın.
    ···
  11. 86.
    +1
    olmadi guzel kardesim!
    ···
  12. 87.
    +2
    Arkadaşlar gözlerinize emeğinize sağlık. Hikayeye devam etmeyeceğim. Özet geçmek gerekirse Fikret astsubay Ağrı'da çeşitli çatışmalara girmiş çok askeri kucağında kaybetmiş Ağrı'da 4 yılını harcamış bir astsubaydı. Dağda 3 ay kalıp teröristlerle en yakın temasta bulunan elit komutanlardan biridir. Günümüzde de sağ yanağında mermi izi vardı. Delikanlı ve mert bir komutandı hayat onun ince yüreğini koskoca bir çınara çevirmişti hikayenin geri kalanında Tendürek çatışmaları ve köyler ile bağlantıları anlatılacaktı. Kısa özet budur arkadaşlar gözlerinize sağlık bu gece yeni bir hikayede görüşmek dileğiyle.
    ···
    1. 1.
      0
      Emeğine eline koluna sağlık.
      ···
    2. 2.
      0
      Ellerine sağlık kral
      ···