Herkes gelmişti sınıfa o gün. Batuhanda gelmişti ama bana küsmüştü bende diretmedim. En arka sıralarda ahmet ve yusufla oturdum. Ahmetin siniri geçmişti hatta bana iyi davranıyordu. Artık bu huurları amından zütünden gibicez lan çocuk sayende diyordu. Sınıfa en son buse gelmişti. Girer girmez bana hayatımın en kötü bakışını attı. Çıkışta buseyle konuşacaktım. Bunu ahmet ve yusufa söyledim. Ahmette artık hap olayını biliyordu. Ahmet bugunde ikna edip gibelimmi lan şunları dedi. Abi yok yapmayalım artık dedim. Ama içten içe her gün bunu yapmak istiyordum. Ahmet niye yapmayalım lan sen hayatında daha güzel bişey yaşadınmı dedi bana. Ben eveledim geveledim. Ahmet sen rahat ol halledicez bak bugunde dedi. Defneyle buse yanyana oturuyordu. Derslerin sonuna kadar uyudum. Dersler bitmişti ve üçümüz buseyle defnenin yanına gittik. Ahmet hemen girdi sohbete. Hadi kızlar takılmıyomuyuz dedi. Buse ahmete saçmalama yürüyün gidin dedi. Ondan sonra ahmet hayatımda gördüğüm en büyük binliklerden birini yaptı. Buseye yaklaşarak konuşmaya başladı : "Bak kızım bu çocuk senin içine boşaldı. Çantasındada seni bu işten kurtarcak haplar var. Ya bugun gibişiriz yada hamile kalıp ömür boyu hayatını tak edersin." Buse ciddimisin diye sordu ahmete ve bana baktı. Ben evet doğru diye onayladım. Buse çocuksu bir sevinçle iyi tamam dedi ve defneye baktı. Defne hayır ben gelmiyorum siz gidin dedi buseye sinirli bi şekilde. Ahmet binliğe devam etti : Defne bu çocuk seninde dıbına boşaldı.
Defne : Hayır tatlım bu huur çocugu benim agzıma boşaldı.
Ahmet : Sen öyle san 9 ay sonra görüşürüz hamile kalırsan.

Defnede korkmuştu. Ahmet tam bir binti. Sonra yusuf araya girerek evet defne hanım sende geliyosun o zaman dedi soru sorar gibi. Defne tamam dedi ve tekrar o mekana doğru yürümeye başladık. Beni bakkala sigara ve kola falan almaya gönderdiler. ilaçtan arta kalan parayla gidip bakkaldan alışverişimi yaptım. Ve mekana geldik. Ben bi dakka bekleyin dedemleri arayıp haber vereyim dedim yusuf abiye. Ondan sonra ahmet atılıp telefonunmu var lan senin dedi. içimden aha sıçtım dedim. Ahmet telefonumu eline aldı ve bunu bana veriyosun abisi dedi. Abi veremem falan dedim yalvardım orda iki saat. Ahmet ben yalvardıkça sinirleniyodu ve artık o sinirinin bende üzüntümün son raddesindeydim. Ki aklıma orda binlik geldi. Madem ben artık bu yola ayak koymuştum. Her şeyimi gibiş için feda edecektim. Ahmete tamam telefon senin olsun ama bi şey isticem abi dedim.

Ahmet : Ne lan yine karımı istiyecen
Ben : Abi yan sınıfta tuğba var ya
Ahmet : Türkçecinin kızı
Ben : Evet abi onuda halledelim
Ahmet : Olum gibtir git okuldanmı attırıcan bizi gerizekalı

Tuğba kızıl saçlı beyaz tenli süt gibi bi kızdı. Ama türkçecinin kızıydı ve aşırı namuslu bi kızdı. Yani öyle görüünüyordu. Ahmeti ikna etmenin bi yolunu bulmalıydım. Abi bi şekilde yaparız be falan diye diye aklıma bi fikir geldi.

Ben : Abi sen bu işleri bilirsin. Bigiblet gezisi falan ayarlasan?
Ahmet : Ee sonra napıcan bigiblet turuyla.
Ben : Abi babaannemin uyku hapları var. Sen güzel bi yerde bigiblet gezisi falan düzenle halledelim şu işi nolur telefonumda senin olur hem
Ahmet : Denerim dıbına koyim ama bişey başımıza gelirse ilk sen yanarsın
Ben : Tamam abi telefon o işi halledene kadar bende kalsın nolur
Ahmet : Sen iyice şımardın çocuk

Falan derken ahmeti ikna ettim. Dedemi aradım ve dede arkadaşlarımla internet kafeye gidicez biraz geç gelicem dedim. Tamam dedecim dedi ve kapadım telefonu. Mekana doğru yola koyuldum ki yusuf malafatı çıkarmış busenin ağzına veriyordu. Nedense içim cız etti. Ahmet direk bağırarak ooo yusuf bey hızlısın baya dedi. Yusuf ayıpsın dedi ve ahmette boşta duran defneye doğru yürüdü benim kulagıma egilerek gel şunu bi gibelim dedi. Ben yürürken defne ahmete ahmet biz yapalım bu aptal çocugu karıştırmayalım dedi. Ahmet kesin beni satar diye düşünüyodum ama öyle olmadı. Hayır yok öyle bişey ikimiz girecez dedi. Sonra ahmet üstündeki tişörtü çıkardı sonra pantolonunu indirip defneye başla bakalım dedi. Defne eğildi ve ahmetin gibini yalamaya başladı. Ahmet defneye bağırarak üstün giyinikmi yapıcan kızım dedi. Sonra bana bağırarak soy lan şunu dedi. Ben heyecanlandım ama o anın verdiği heyecanla defneye doğru yürüyüp okul gömleğini ilikledim kızın. Ahmet bu kadar kibar olma lan dedi bana. Defnenin okul gömleğini çıkarmıştım sütyeni kalmıştı. Bi anlık hışımla defnenin sütyenine asıldım ve kopardım. Defne bana sinirli bi şekilde baktım içi çok doluydu bu belliydi ama bişey demedi. Sütyenini çıkardıgımda o güzel süt gibi göğüsleri fırlamıştı yüzüme. Dayanamayıp göğüslerini yalamaya başladım defnenin. Arkamdan ahmetin gülüşlerini duyuyordum ve bana eteğide hallet diye bağırdı ahmet. Kızın eteğinide indirdim. Uzun okul çorapları ve donu kalmıştı. Arkadan defneye gibimi yasladım ve donunuda indirdim. Dolgun ve süt gibiydi zütü. Ahmet afferin lan kaptın işi dedi ve defneye eğil hadi diye bağırdı. Ahmet tuğlalara uzanmıştı. Defnede dizlerinin üstüne çöküp ahmetin gibine eğildi ve onunkini yalamaya başladı. Ahmet tekrar bana bağırdı. Hadi oğlum sende soyunda başla. Hıphızlı bi şekilde soyundum gibim mermi gibi kalkmıştı. Defnenin dar zütüne nasıl gireceğimi düşünüyordum. Sonra birden fikir değiştirdim. Ve ahmete abi gibini defnenin ağzından sakın çıkarma ben girene kadar dedim. Sonra eğilip parmaklarımı yaladım ve defnenin dıbına soktum. Nedense bu kızın am deliğini bulması zordu. Sonunda buldum ve üç parmagımı soktum. Defne ellerini ahmetin bacagına ittirip kurtulmaya çalıştı ahmetten. defnenin kafasından tutup kökledi ahmet. glak diye bi ses çıktı kızın ağzından ve ahmet bana göz kırptı hadi hallet dedi. gibimi defnenin dıbına ittiriyodum ama girmiyodu. Sonra biraz daha parmakladım kız ahmetten kurtulmaya çalışıyodu ve birden tekme attı bana. Ahmet bana ne salak adamsın diye bağırdı ve kızın ağzına vermeye devam etti. Tekme tam gözüme gelmişti ve sinirlenmiştim. Ahmet kızın ayakkabılarını çoraplarını çıkarmamı söyledi. Defnenin bacaklarından tutarak ahmetin dediklerini yaptım. Sonra ahmet bana hangi ayagıyla vurdu lan sana dedi. Bende sol ayagıyla abi dedim. Ahmet tamam dıbına koyim sol ayagını ısıra ısıra dıbına sok kaşarın dedi. Bende hışımla defnenin sol ayağını dıbına doğru debeleye debeleye 3-4 parmagını soktum. Kız rahat durmuyordu. Ahmet bana bağırdı agzına al lan şunun ayagını ısır amk dedi. Abi niye dedim ahmete. Isır lan onun amıda açılmıştır şimdi ayagını ısıra ısıra gib amından huuryu dedi. Tüm bunları yaparken ahmetin kızın agzına vermesi komiğime gidiyordu. Sonra ahmet hadi lan ne bekliyosun diye bağardı bana. Bende defnenin sol ayak parmaklarını alabildiğim kadar ağzıma soktum ve emerek ısırdım. Bir yandan hoşuma gitmişti amk ayakları çok güzeldi o yaşta ayak fetişisti olmuştum. Sonra ellerimle defnenin dıbını aradım ve bulunca gerildim iyice ve dıbına birden girdim defnenin. Defne agzında ahmetin gibi varken bağarmaya çalışıyordu ama ses "glarararrara" diye geliyordu. Defnenin ayagını iyice ısırmaya başlamıştım o kadar ki bi ara kanatıcam diye korktum. Bir yandan amcıgına gerili gerilip köklüyordum ve hızlanmıştım. Ahmet bana boşalacağında haber et dedi. Agzımda defnenin ayagı varken konuşamadım ve kafamı salladım. Kafamı sallarken yanlışlıkla dişlerim acıtmış olmalı ki defne inledi tekrar. Tam gitgel yaparken boşalacağımı hissettim ve defnenin ayagını çıkarıp boşalıcam abi ben dedim. Tamam dıbına koyim vazgeçtim dıbına boşal huurnun dedi. Bende o gazla iki elimle defnenin güzel ayaklarını tuttum ve ikisini birden agzıma almaya çalışarak defneyi son hız gibmeye başladım. Defne "glakaarakaa" diye bağırırken birden gerilip dıbına öyle bir soktum ki taşşaklarım bile içine giriyordu işte orda boşaldım ve defnenin sol ayagını agzıma alıp emerek inşaat tuğlasına yatıverdim.

Tuglada yaklaşık bi 20 dk kadar yatmışımdır. Yatarken yusufun buseyi nasıl gibtiğini izliyordum. Hala içim yanıyordu anlamadıgım bi şekilde. Sonra ahmetin bağırmasıyla kalktım : "Kalk çocuk iki sigara içelim." Aldıgım sigaradan bir dalı bana uzattı ahmet. Aldım ve içmeye başladım. Artık sigarayıda öğreniyordum. Defnede geldi yanımıza üstünü giyinmişti ve suratındakileri çantasındaki ıslak mendille temizlemişti. Yerdeki döle bulanmış ıslak mendilden anlamıştım bunu. Ve defnede içmeye başladı bizle. Ahmete dönüp dedi ki : Bunu daha ne kadar sürdürücez? Ahmet biz ne kadar istersek diye cevap verdi ve defne bana dönerek sen hiç göründüğün gibi bi çocuk değilsin dedi. Ne demek gerektiğini bilmediğim için cevap vermedim. Defne sigarasını bitirdi ve bana hadi hapı ver dedi. Çantama tam uzanıyordum ki ahmet bana dur dedi ve defneye dönüp : Sana şimdi hapı verirsek içip bizden kurtulucaksın dimi ?dedi. Defne dedi ki :" Sizin yaptıgınız bana zevk vermek değil siz bana resmen acı çektiriyosunuz ayagım kızarmış şu aptal yüzünden. Sizle artık takılmak istemiyorum ben. Burada geçirdiğim şeylerin yarısından fazlası acı çekmek."
Bende defneye dönüp dedim ki : "Diğer kalan kısmı ne ?" Defne hiç beklemediğim şekilde bir cevap vermişti :"Az da olsa zevk alıyorum gerizekalı." Nedense bunu duyduguma sevinmiştim. Ahmet sesini yükselterek dedi ki : "Bak kızım bugun hapları falan vermiyoruz yarın sizle buraya tekrar gelicez hapı içircez ama sonrasında bidaha yapıcaz. Bize hep muhtaç kalın dıbına koyim." Sonra ben ahmete eğilip kulagına dedim ki : "Abi biz bunları yapmamızlada zaten tehdit edebiliriz ki bırak hapı verelim eğer bizle gelmezlerse onlarla yaptıklarımızı anlatırız diğer herkese" Ahmet dedi ki : " Ulan mantıklı konuştun ama yalancı durumuna düşeriz dıbına koyim. Bugun hapları vermeyelim. Ben yarın kamera getiricem. giberken resim falan çekeriz. işte o zaman hapları verelim. Kafama yatmıştı ve tamam dedim ahmete. Ondan sonra defneye dedim ki :"Sakın aramaya falan kalkmayın hapı hem fiyatı yüksek hemde yanlış miktarda alırsanız ölürsünüz." Oysa ölme diye bişey yoktu. Hapı içtiklerinde yumurta düşecekti sadece. Tabi bunları o zaman bilmiyordum ama yinede o zamanki aklımla güzel iş çıkarmıştım. Bizim konuşmamız bitmişti ve yusuf hala buseyi gibiyordu. Onların işini bitirmesini bekledik ve işleri bittiginde konuştuklarımızı anlattık. Buse üzülmüştü ama tamam demek zorunda kaldı. Yusuf zaten dünden razıydı. inşaattan çıktık. Kızlar ikisi ayrı yoldan gittiler ve biz 3 ümüz ayrı yoldan gittik. Tam ayrılacakken ahmet bana yarın uyku haplarından getir şu tuğba işini halletmeye çalışalım dedi. Sevinçle tamam dedim ve evin yolunu tuttum. Eve gittiğimde beni babam karşılamıştı. Normalde o saatte evde olmazdı ama sanırım işten erken çıkmıştı. Bana hoşgeldin oğlum dedikten sonra yakınlaştı ve etrafımda biraz bekledikten sonra birden suratıma okkalı bir tokat yapıştırdı : "Sen sigaramı içiyosun lan ?"