Öncelikle 10 Kasım gününün bir gereği olarak Türk tarihinde yeri doldurulamayacak büyüklükte bir şahsiyet olan Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyor ve hayatta olmayan tüm vatan evlatlarına Allah'tan rahmet diliyorum.




Tepki vermeden önce yazdıklarımı okuyunuz.

Günümüzde mevcut bulunan şartların gereği 1920 civarı yılların şartlarında ortaya atılmış fikirleri muhafaza etmeye çalışmak değil, o fikirleri ilerletmiş, geliştirmiş, hatalardan arındırmış veya daha sağlam temeller üzerine yeniden inşa etmiş olmamızdır.
Bu bağlamda bana sorarsanız Atatürk de bizim üzerimize düşen bu vazifeleri layığıyla yerine getireceğimizi ümit etmekteydi.
Maalesef bu konuda toplumumuzun bir kısmı bilinçsiz bir muhafazakarlık tutumu sergilemekte, diğer bir kısmı ise aynı derecede bilinçsiz şekilde bu muhafazakarlık tutumuna saldırıda bulunmakta.
Aslında bakacak olursak bizlere düşen bunların ikisi de değildir.
Atatürk'e karşı duyulacak aşırı hürmet, Atatürk'ün bize bıraktığı gelişim imkanlarını söndürmekle kalmayıp, çağın şartlarına daha yatkın fikirlerin ve çağın şartlarına daha uygun tutumda bulunacak potansiyel liderlerin çıkmasına engel teşkil edecektir.
Atatürk'e karşı cephe almak da, Atatürk'ün hala doğru olan veya hala doğruluk payı bulunan fikirlerinin olumlu sonuçlarını engellemek ve Atatürk'e derinden saygı duyan büyük kitleye karşı savaş açarak milli bütünlüğe zarar vermek anldıbına gelmektedir.

Umarım düşüncelerimi doğru bir şekilde anlatabilmişimdir.
Saygılarımla.

edit: andaval sürüsüsünüz.