1. 51.
    0
    http://t0.gstatic.com/ima...cD3D-5bItKUlD70iR_uOnjBxg
    ···
  2. 52.
    +1
    bunların anlamasını beklemiyorum zaten

    "onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler."

    bakara-18
    ···
  3. 53.
    0
    @39 bak ne yazmışsın? ahzab 49 da ne diyor? nikahladığın ama temas etmediğin kadından boşanacağın zaman iddet sayacağın müddet yok. temas etmediysen zaten gebe kalmaz. bunu diyor yani boşuna bekleme.

    talak 4 de ne diyor?

    ve henüz hayz (adet) olmamış kadınların da (iddeti 3 ay)

    henüz hayz olmamış kadınların da (iddeti 3 ay). iddet için temas şart olduğuna göre ve henüz hayz olmamışsa çocuktur kesin ve net.

    bak tefhimül kuran tefsirinde ne yazıyor.

    "Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler. Kur'an'ın bu açıklamasına göre, burada "Mudhale" (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının söz konusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü mübaşeret olmasaydı eğer, iddet söz konusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden, henüz hayız görmeye başlamamış kızların, iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre, bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla Kur'an'ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslümanın yasaklamaya hakkı yoktur. Henüz hayız görmeye başlamamış bir kıza talak verilirse ve o da iddet esnasında hayız görmeye başlarsa onun iddeti hayzı ile birlikte başlar ve iddeti hayız gören kadınlar gibi hesap edilir." (Ebul Ala Mevdudi, Tefhimul Kuran, Talâk/4'ün 13. notu.)
    ···
  4. 54.
    0
    al bu da bonus.

    http://www.youtube.com/watch?v=Q5t9U9r9Kfs
    ···
  5. 55.
    0
    @45
    talak suresi, 4. ayetin henüz âdet görmeyenlerin iddet süreleri de üç aydır ifadesi, âdet görmemiş kız çocuklarının da evlendirilebileceğini mi gösterir?

    - öncelikle şunu ifade etmek gerekir: buluğ yaşına girdiği halde âdet görmeyen kadınlar olduğu gibi, çok geç yaşlarda âdet görenler, hatta hiç âdet görmeyen kadınlar da olabiliyor. bu nedenle ayet, öncelikle âdet gören ve görmeyen kadınların iddet bekleme süresine açıklık getirmektedir.

    - kur’an’ın açık ifadesinden sonra, bunda tereddüt etmek mümkün değildir. müspet ilimler, belli tecrübelere dayanarak bir sonuca ulaşıyorlar. tarih boyunca ve bugün de olarca kızın on-on iki yaşlarında evlenmeleri bir realite olarak ortada dururken, müspet bilim adamlarının bunun aksini iddia etmeleri, her şeyden önce kendilerinin dayandıkları deneysel metotla çelişir.

    - eskiden beri çok değişik yaşta evlilikler ve zifafa girmeler söz konusudur. islam’da bu iş, insanlara bırakılmıştır. çünkü, altı-yedi yaş grubuyla zifafa girmenin insanlığa yakışmayan bir tutum olduğu vicdanlarda hissedilen bir gerçektir. kaynaklarda bildirildiğine göre, kadınlar dokuz yaşında da erginlik çağına girmiş olabilir. zifafa girmek için kadının yapısı da önemlidir. belki de asgarî sınırı on iki yaş olarak görülebilir; on beş-on sekiz yaşı gerekli değildir. fakat bölgelerin örf ve adetlerinin de bunda rolü vardır. ancak çağımızda tıbbî açıdan, sağlığa en uygun zamanın tespit edilmesi en uygun olanıdır.

    - islam alimlerinin kabul ettiği görüşe göre, erginlik çağının tespiti, kadınlar için âdet görmek, erkekler için de ihtilamdır. kadın için âdetin başlangıcı dokuz yaş, erkekler için on iki yaş civarıdır. âdet gören kadın ve ihtilam olan erkek, ergin ve mükellef kabul edilir. bu haller görülmediği takdirde, erginlik çağı on beş yaş olarak kabul edilir.(bk. reddu’l-muhtar, 1/306-307; cezerî, el-fıkhu ala’l-mezahibi’l-arbaa, 1/123-127; zuhaylî, a.g.e, 1/456).

    - yaş itibariyle erginlik çağını kadınlar için on yedi, erkekler için on sekiz-on dokuz yaşları kabul eden alimler de vardır.(bk. mebsut, 7/260-şamile).

    - sıcak bölgelerde erginlik çağı ve evlenme yaşı, diğer bölgelere göre daha önceden başlar.

    - âdet görmek, artık ceninin/çocuğun barınabileceği bir ortamın hazırlandığı anldıbına gelir. bu tekvinî/biyolojik hazırlık, aynı zamanda âdet gören kadının evlenmeye müsait olduğunu gösteren ontolojik bir belgedir.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    0
    @45

    dolayısıyla 1400 sene öncesinin arap toplumu hakkında konuşurken bugün “modernleşmiş” (yani değer erozyonuna uğrayarak batılı gibi düşünmeye/algılamaya başlamış) bir toplumun bireyleri olduğumuzu akıldan çıkarmamalı. dünya bizim yaşadığımız coğrafya ve tarihten ibaret değil.

    dinimiz kız çocuklarının dokuz yaşında evlenmesini emretmemiştir. aksine kızın kendisini evliliğe hazır hissetmesinden sonra evlendirilmesi tavsiye edilmiş ve hatta buluğ yaşına gelmiş kızını zorla evlendiren babaya peygamberimiz müdahale ederek buna mani olmuştur. demek ki dokuz yaşında evlenmek teorik olarak mümkündür ancak bir emir şeklinde anlaşılması da doğru değildir.

    tabii evlilik icin ergenlik yeter mi diye sorulabilir. pratige bakacaksin, amerikada artik ilk cinsel iliskiye giris yasi ortalama 13-14. 12 oldugunu iddia eden vahim anketler de var. 15-16-17'sinde ortalikta babasinin nerede oldugu belli olmayan cocuklu "genc" annelerle dolu. o cucugun nasil buyudugunu bir dusun bakalim babasiz.
    ···
  7. 57.
    0
    @1 ateist mi? lan sözlük akpli kaynıyor amk
    ···
  8. 58.
    0
    @49

    akp nin amuğa koyam, 7 ceddimizden beri atatürkçüyüz
    ···
  9. 59.
    +1
    evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin, eğer onlarda akılca bir olgunlaşma görürseniz hemen mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o malları israf ile ve tez elden yemeyin. Zengin olan (veli) iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da (ihtiyaç ve emeğine) uygun olarak yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman yanlarında şahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah yeter.” (nisa suresi; 6)

    -eğer adet görmemiş bir kız çocuğu da evlendirilebiliyorsa bu evlilik çağı da ne ola ki? demek ki evlilik çağı diye birşey var islamda.
    ···
  10. 60.
    0
    @47 kopyalayıp yapıştırdığın şeyi bir okusaydın keşke farklı birşey söylemiyor çünkü.

    islam alimlerinin kabul ettiği görüşe göre, erginlik çağının tespiti, kadınlar için âdet görmek, erkekler için de ihtilamdır. kadın için âdetin başlangıcı dokuz yaş, erkekler için on iki yaş civarıdır. âdet gören kadın ve ihtilam olan erkek, ergin ve mükellef kabul edilir.

    Neymiş? Erginlik çağı kadın için adetin başlangıcıymış. dokuz yaş civarında da adet başlangıcı varmış. adet görüyorsa zaten evlenebilir cima yapabilir. bütün kız çocukları böyle dokuz yaşında adet görmüyor. 15 yaşa kadar çıkabiliyor. ama yazıda da belirtildiği gibi sıcak ülkelerde genelde 9-12 yaş arası adet başlangıcı. ayette ise henüz ayet görmeyenlerden bahsediyor. neden adet görmez kız çocukları? amonore hastası olabilir. ama yaygınlığı 1/1000. yada buluğa ermemiştir. üst sınırın 15 yaş olduğunu düşündüğümüzde ve sıcak ülkeleri göz önüne aldığımızda bu yaş aralığının 8-12 civarı olduğu düşünülür. yani çocuk.
    ···
  11. 61.
    0
    @51 evlilik çağı buluğu çağı. yani adet başlangıcı. sıcak ülkelerde 9-12 yaş aralığı.
    nisa 6'da mal paylaşımından bahsediyor. evlilik çağına gelinceye kadar yani adet başlangıcına kadar deneyin
    eğer akılca olgunlaşmışsa mallarını verin diyor. olgunlaşmamışsa vermeyin de anldıbına gelir.
    ···
  12. 62.
    0
    entry kasıyorum beyler
    ···
  13. 63.
    0
    - yaş itibariyle erginlik çağını kadınlar için on yedi, erkekler için on sekiz-on dokuz yaşları kabul eden alimler de vardır.(bk. mebsut, 7/260-şamile).

    - sıcak bölgelerde erginlik çağı ve evlenme yaşı, diğer bölgelere göre daha önceden başlar.

    - âdet görmek, artık ceninin/çocuğun barınabileceği bir ortamın hazırlandığı anldıbına gelir. bu tekvinî/biyolojik hazırlık, aynı zamanda âdet gören kadının evlenmeye müsait olduğunu gösteren ontolojik bir belgedir.

    lan mal yine aradan seçmişsin, bunu gözün görmedi mi?

    görmek mi istemedin.?
    ···
  14. 64.
    0
    adetin gecikmesinin hamilelik belirtisi olabileceği gibi bir rahatsızlık (polikistik over sendromu vb.) sonucu da olabilmektedir. zira kadınlar hem adet döneminde hem de hamilelik döneminde hormonal dengenin değişmesi sonucu stresli olurlar. böyle durumlarda kadın boşanamaz. bu durumun geçmesi beklenir ve bitiminden sonra taraflarca durum tekrar değerlendirilir. kaldı ki türk medeni hukuku'nda iddet müddeti kavramı bulunmaktadır.

    edit: iddet müddeti ile ilgili olarak abdullah bin ömer hanımını adet halinde boşaması üzerine peygamberimiz eşine dönmesini ve tekrar adet görünceye kadar beklemesini, allah'ın belirttiği iddet müddetinin bu olduğunu belirtmiştir.
    ···
  15. 65.
    0
    ayrıca kuran ı kerim de yaş falan belirtilmiyor. bu konu da herhangi bi emir yok.

    bunlarda sadece bazı alimlerin kişisel görüşleri.

    yani senin gibi bi kas kafanın anlaması gereken;

    evlenme çağı = buluğ çağı - yani bayanlarda adet görme, erkekler de boşalma (sperm gelmesi)

    olay bu kadar netken bana neyin çakasını satıyosun.

    aslında hata bende böyle zeka yoksunu insanlara laf anlatmaya çalışıyorum.

    şimdi çıkıyorum. p.tesi günü gelicem. istediğin kadar doldur burayı.

    olay copy-paste değil belgelemekti. senin kuş beynini havada uçarken de gibebilirim ben...
    ···