1. 1.
    +5 -1
    biliyorsunuz ki evren big bang'den sonra 13,7 milyar yıldır hiç durmadan genişliyor bu biliminde fiziğinde kabul ettiği birşey şimdi.

    sizce 1400 yıl önce insanların kızlarını diri diri gömdüğü cahilliğin alıp başını gittiği bir dönemde bir insan

    kendi haliyle bu ayeti nasıl yazmıştır ? kuran'ı hz.muhafazid yazmış diyenlere

    zariyat 47 :
    Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz.
    ···
  2. 2.
    +4
    mekke'nin önde gelen müşriklerinden hz. üzeyr bin halifa (r.a) bir gün peygamber efendimize (s.a.v) gelir ve der ki

    - ya resûlallah (s.a.v), kur'an-ı kerim'i ingilizceye çevirmek günah mıdır?

    peygamber efendimiz (s.a.v) cevap verir:

    - herıld yani.
    ···
  3. 3.
    +3
    evren hakkinda bugun yeni kesfedilenlerin 1400 yil once bildirdigi iddialarina yol acan ayet .

    benzer iddialar enbiya 30 icin de yapiliyor, uzeine bir de mucizeymis gibi empoze ediliyor. malesef gercekler biraz farkli, ama kabul etmesi zor.

    sümer inanışına göre başlangıçta gök ile yer birdi. daha sonra gök ile yer tanrılar tarafından ayrılmıştır. sümer inanışında evrenin kökeni şu şekilde açıklanır:başlangıçta ilksel deniz vardı; kökeni veya doğuşu konusunda bir şey söylenmemektedir, sümerler onu her zaman varmış gibi düşünmüş olabilirler.ilksel deniz gök ile yerin birliğinden oluşan kozmik dağı vücuda getirdi.tanrılar insan biçiminde kişileştirildiğinde, anu (gök) eril, ki (yer) dişildi. onların birleşmesinden hava tanrısı enlil doğdu.hava tanrısı enlil yerden göğü ayırdı ve babası anu göğü ele geçirirken, enlil annesi ki'yi, yeri, ele geçirdi. enlil ile annesi ki'nin birleşmesi- tarihsel devirlerde ninmah, "yüce kraliçe", ninhursag, ("kozmik dağın kraliçesi"; nintu, "doğurgan kraliçe" gibi çeşitli adlar verilen tanrıçayla özdeşleştirilmiş olabilir- evrenin düzenlenmesini, insanın yaratılışı ve uygarlığın kuruluşunu başlattı.

    mısır mitolojisinde de benzer sekilde başlangıçta evrenin kaosun kara sularıyla dolu olduğuna inanırlardı. ilk tanrı, re-atum, aynı mısır karasının nil'in taşan sularından her sene ortaya çıkışı gibi sudan (yükseldi ve) ortaya çıktı. re-atum'dan şu(hava)ve tefnut (nem) ortaya çıktı. şu ve tefnut'un iki çocuğu olduğu zaman dünya yaratıldı: nut (gök) ve geb (yer).

    ayni oyku kuran' da nasil geciyor bakalim:

    "inkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? hâlâ inanmayacaklar mı?”( enbiya, 21/30

    goruldugu gibi birkac ortak nokta var. birincisi hayat hep sudan koken aliyor. ıkincisi ise, yer ile goklerin birbirinden ayriliyor olusu. donem anlayisi ile uygun, cunku o donemde bilinen evren yer ve gok ile sinirliydi. yildizlar ve diger gok cisimleri ise sadece gokyuzunu susleyen kandillerdi. hatta kuranda yer kelimesi tekil iken, gok degil gokler kelimesi kullanilir. yani o donem icin sadece "yer" ve onun uzerinde "kubbe" olarak var olan, adeta direklerle yukseltilmis "gokler"(ki hep yedi kat olusumdan bahsedilir).

    cok sevdigim bir videoyu yeri gelmisken paylasarak konuya devam etmek istiyorum:

    http://youtu.be/36o6rnxcyf0

    4500 yil oncesine ait misirdan da, 3500 yil oncesinin babilinden de boyle bir evren anlayisi beklemiyorum tabii*. benzer sekilde 1400 yil oncesinin araplari da fazlasini bilmiyordu.

    fakat gunumuzde biliniyor ki, evren 13 milyar yasindayken dunya sadece 4.5 milyar yildir mevcut. dunya basindan beri yoktu, evrenden cok sonra olustu.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    ulan baydı yeter artık her dakika ateist müslüman kavgası of amk din inanç meselesi isteyen ineğe tapar isteyen tanrı yok der içten gelen bişi bu boşverin hayatınızı yaşayın nasıl yaşamak istiyorsanız
    ···
  5. 5.
    +1
    @20-22 he amk he ,çok akıllısınız, sizlere hiçbir açıklama getirmeye gerek yok, bilmiyorsunuz kendi cehenneminizi kendi ellerinizle yaratıyorsunuz, hata olan şu; ateyizlere din anlatmaya çalışmak, neden mi? çünkü bunlardaki kibir ve ego gerçeği duymalarına engeldir ama bunu kendi elleriyle yapıyorlar, kulaklara ağırlık koymak, gözlere perde inmesi, kalplerin mühürlenmesi ve boyunlarında bulunan boyunduruklar yüzünden başlarının kibirle havada durması (dikkat tasma yüzünden :d ) ne demek acaba? anlayanlar anladı...
    ···
  6. 6.
    +1
    @33 e haklı
    ···
  7. 7.
    +1
    Birçok farklı meal ve tefsir örneğinden de görülebileceği üzere bizzat ayetteki ilgili kısım Kuran’ın
    dili olan 6-7. yüzyıl Arapçası’nda bir ifade kalıbı olarak öncelikle “kuvvet, güç, takat, genişlik”
    sahibi olmayı anlatmakta bunun yanısıra “bol bol nimet verme”, “darlıkları, sıkıntıları açma, genişletme” anldıbına da gelmekte
    Her dilde bir veya birden çok kelimeyi asıl sözlük manâsından farklı bir anlam
    bütünlüğünde birleştiren kalıplaşmış ifade şekilleri ve deyimler vardır. Örneğin Türkçede “eli geniş” veya ‘eli bol’dan kastedilen cömertliktir; elin gerçekten geniş/enli veya bol oluşu değil. Aynı şekilde “gönlü geniş” ifadesi hoşgörülü olmayı, “mezhebi geniş” ifadesi ise namus/iffet konularında toplumun genel algısına göre daha rahat davranmayı ve düşünmeyi anlatır. Bu üç deyimde de “geniş” sözcüğünün asıl sözlük anlamı olan mekânsal genişlikle ilgisi yoktur
    Arapçada, dolayısı ile Kuran’da da buna benzer birçok deyim vardır. Örneğin Bakara/228’de “eli geniş” ifadesi (Türkçedeki gibi cömertlik değil) zenginlik anlamında kullanılmıştır (çünkü Arapçada “eli geniş” deyimi zenginlik ifade eder). Mucize iddiacılarının yaptığı ise şuna benzemektedir: Mesela Türkçe bir eserde (aslında
    cömertlik anlamında) “onlar ki elleri geniştir” gibi bir cümle yer alıyor ve varsayalım ki günün
    birinde uzayda elleri gerçekten de (maddi anlamda) geniş/enli olan akıllı varlıklar bulunuyor. Bu
    durumda birisinin çıkıp da “Bakın işte, bu eserde “eli geniş” ifadesi geçmekte. Demek ki eserin
    yazarı bunu ta o zamandan bilmiş. Bu bir mucizedir” demesi ne denli gülünç ise “kuvvetli, takatlı” olma ve “bol bol nimet vererek sıkıntıları, darklıkları açma, çözme” anlamında kullanılan Arapça bir ifade kalıbını -günümüzün bilimi, evrenin genişlemesinden yola çıkıyor diye- sözlük anlamıyla yorumlamak o denli gülünçtür. Oysa sonsuz güç ve bilgi sahibi bir yaratıcı, bu ayette 14 asır sonra keşfedilecek olan evrenin
    genişlemesi olgusuna işaret etmek istemiş olsa idi kuşkusuz bunu açık seçik bir ifade ile
    yapabilirdi. Örneğin “Bunu bugün tam olarak anlayamasanız da size vermiş olduğum akıl ile
    şüphesiz günün birinde keşfedeceksiniz. Eserim olan kâinatı incelemeye, araştırmaya gayret edin.” şeklinde ifadeler de ekleyebilirdi. Hatta bu, insanlar için hem bilime teşvik hem de bilimsel gayretlere yön verici bir ipucu olurdu. Fakat durum böyle değil. Ayette geçen ibare tıpkı “eli geniş”, “gönlü geniş” deyimlerinde olduğu gibi kalıplaşmış bir ifade biçimi ve mekânsal genişleme ile ilgisiz. Dolayısı ile ve doğal olarak bu ayette ileride bulunabilecek bilimsel bir olguya işaret olduğu, tarih boyunca hiçbir Müslüman’ın, alimin, müfessirin aklına dahi gelmemiş. Ta ki Müslüman olmayan bilim insanlarının araştırmaları sonucu evrenin genişlemesi teorisi bilim dünyasında kabul görmeye başlayana kadar… Bundan sonra ayetin anlamı birden
    bire değiştirilerek bu bulguya gönderme içerecek şekilde yeniden kurgulanmaya başlandı. Hem
    de tıpkı cömert (veya Arapça’da zengin) anlamında kullanılan “eli geniş” deyimini sözlük manâsında (yani maddi olarak geniş/enli el) yorumlar gibi. Ayrıca bu gayretlerin sahipleri
    açısından söz konusu bilimsel olgunun ne denli kanıtlanmış olduğu da mühim değil. Bilim
    dünyasındaki değişikliklere, revizyonlara, yeniliklere göre ayet her daim yeniden yorumlanabilir ne de olsa… Üstelik bütün bu gayretkeşliklerin ve işgüzarlıkların asıl motivasyon kaynağı, kâinatı veya hiç olmazsa Kuran’ı daha iyi anlama azmi bile değil! Tek niyet Müslüman olmayanları Kuran’ın gerçekten de Allah kelamı olduğuna ikna edebilmek (ve belki de daha çok, Müslümanların şüphelerini bertaraf edebilmek). Bütün bunları açık-seçik söylemekten de
    çekinmemekteler. Sonuç olarak söz konusu ayette geçen ibareyi mekânsal bir “genişleme” olarak yorumlamak
    tıpkı “eli geniş” ibaresini geniş/enli el anlamında yorumlamak gibi anlam ve ‘anlambilim’e
    yapılan bir tecavüzdür. Fakat bundan bağımsız olarak ayette gerçekten de bir şekilde “göklerin genişlemesi” kastedilmiş olsaydı bile Kuran’da “gökler”in nasıl tasavvur edildiğine, hangi tür bir evren algısının hakim
    olduğuna baktığımızda -bu ibareden- modern astrofizikteki evrenin genişlemesi kurdıbına bir gönderme çıkarmak ancak gülünç olarak nitelendirilebilir.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +1
    Lan ateistler halen yazıyorsunuz ya... Tarık suresinin ilk üç ayetini okuyun ve daha sonra yeni keşfedilen pulsar a bakın. Hadi bunu da açıklayın aranıza katılayım.
    ···
  9. 9.
    +1
    allah ta ateistleri böyle sınıyor be kardeş
    ···
  10. 10.
    +2 -1
    şüphesiz ki beni kim yarattı onu bilmiyorum

    bi de evet şeytanla bi iddaya tutuştuk onu da ben yarattım aslında da bi türlü yenemiyorum .

    yensem yenerim ama ne bileyim kapışmayınca sıkılıyorum

    allahım olum ben her cacığı yapabiliyorum şeytanı da yoketsem ne eğlencesi kaldı

    haa açları mi diyorsun yok ona ben bilerek karışmıyorum

    en son attığım din çok bomba oldu yanlız .

    ortaçağda yine iyi kan aktı avrupada ama bu son yolladığım bambaşka kan aldı . resmen kafa kesip ciğer yiyolar lan . çok enteresan .

    Ben büyüğüm bana tapın .
    ···
  11. 11.
    +1
    @4 oo eyvallah kardeşim allah yokmuş iyi kanıtladın
    ···
  12. 12.
    +1
    Haklı Şuku ilk kez ateistlere karşı adam gibi bişey diyeni duydum
    ···
  13. 13.
    +1
    ben şimdiden söyleyeyim ne diyeceklerini genişletici olarak çevirilen kelimenin başka manalarada geldiğini söyleyecekler, halbuki inceleyince o kelime kesinlikle genişletici anlamındadır ama bunu kabul etmeyecekler, unutma panpa kafirler gerçeği inatla kabul etmeyen kişilerdir.
    ···
  14. 14.
    0
    @31 anlama sorunun var galiba, o ayeti daha önce genişletme olarak çevirende olmuş, aslında kelimenin asıl anlamı genişletmek fakat embesil mealciler genişletmeyi buraya yazsak anlamsız olacak diye kudretle bina ettik gibi bir mana vermişler, o mealcilerin embesilliği kardeş, ateyiz gözlüğünü çıkart ve hayatında 5 dakikada olsa objektif olmaya çalış ve musiun kelimesinin ana anldıbının genişletmek olduğunu araştır ve gör, yine hayatında 1 kerede olsa doğruyu kabul et diyecem ama nerdeeee ateyizlerde o erdem ..
    ···
  15. 15.
    0
    @3 Hz muhafazid sav e ileride sizin gibiler çıkmasın diye 40 yaşına yani Kur'an inmeye başlayana kadar okuma yazma öğretilmemiştir
    ···
  16. 16.
    0
    @51 ortada hiç bir şey yokken kavga çıkaranlar da yaratıcıdır o zaman onlara da tapalım .
    ···
  17. 17.
    0
    @32 bak internette aradım ve ne buldum.

    "mûsiûn hem "genişletenler" hem de "geniş kuvvet sahibi olanlar" anldıbına gelebilecek bir kelimedir."

    yani bu ayet hiçbir şekilde islama kanıt olamaz. anca müslümanlar buna bakıp mastürbasyon yaparlar.

    ulan onu geçtim şu kuranda bi tane adam gibi net bir ifade olsun arkadaş ya. desin ki dünya yuvarlaktır kardeşim. şu güneş var ya şu güneş işte dünya o güneşin etrafında dönüyor. şu tepede parlayan yıldızlar var ya aha işte onlar da aslında güneş gibi alevler halinde yanan gök cisimleridir falan desin bi amk. ama yok işte yok.

    olsa olsa anca biz genişleticiyiz yeeaaa diye belli belirsiz bi şey der, siz müslümanlar da hemen heyecanlanıp "aha işte evrenin genişlediğini söylüyor, big bangi taaa 1400 yıl önceden anlamış. lay lay loy lay lay loy" diye sevinirsiniz. ne haliniz varsa görün amk sefil yaratıkları.
    ···
  18. 18.
    0
    @37 cevapsız kalan bir şebeğin entrysiydi sanırım bu yazdığın.
    ···
  19. 19.
    0
    ortalıkta hiçbir şey yokken birden patlama olması tesadüf müdür?
    madde ile antimadde'nin savaşından %1 fazlalık ile madde'nin kazanması ve şuan yaşadığımız evrenin oluşması tesadüf müdür?
    yerçekiminin daha fazla veya daha az olması durumunda evrenin patlayacağı, yani yerçekiminin olması gerektiği gibi olması tesadüf müdür?
    ···
  20. 20.
    0
    @3 vay amk. bildiğin uranus ve gaia. isimleri değiştirsek yunan mitolojisi amk o.
    ···