ateistlere bir sorum var gelin lan

@1 tanrı bilinmezdir diyenler ateist değiller agnostik ya da gnostikler bunu söyler. agnostiklere göre tanrının bilgisine ulaşılamaz. gnostikler ise tanrının (ya da onun yerini tutacak olan ululuğun) içrekliğinden ve akıl ile algısının mümkün olmadığından bahsederler.

ateistler tanrının bilinemez olduğunu savunmaz. bir müslüman ne kadar şiddetle ve emin bir şekilde allah vardır ve evren ondandır diyorsa, ateist te aynı kararlılıkla tanrı yoktur ve evren de kendi devingenliğinin ürünüdür diye düşünmektedir.

neden istediğimiz kötülüğü yapmıyoruz?

tamamen cehaletten ötürü sorulmuş bir soru. birincisi, insanların içinden iyilik gelebilmesi için korkuyu koşul olarak alman, olaya dar baktığını gösteriyor. ikincisi, iyilik kavrdıbına ve insanın iyiliğine ben de inanmıyorum (ama adı üstünde "inanmıyorum", aksinin doğru olduğunu biliyorum demedim, belki de insanlar özlerinde iyidir, ben kötü oldukları ihtimaline göre yaşamayı seçiyorum bu tavrımın da doğru ve haklı olduğundan çok emin değilim) fakat bunun yasası var, toplumsal normu var, sözlü akit denen, gelenek denen birşey var. ayrıca sen, bir sürü insan kafasının estiği kötülüğü yapmıyor mu zannediyorsun? ona buna para yedirip her türlü hukuki süreci askıya alabilirsin, kendi işlediğin cinayeti üstlenecek adam bulabilirsin. kanunlar, zaten ezilmiş olan kalabalıklar için vardır, bu kadar toy olma, birileri zaten her türlü günahı işliyor korkmadan. yapamayanlar fırsatı olmayanlar. ya da özünde iyilik olduğu fikrine bağlı kalanlar.

o içimizdeki korku var ya. onun bir adı da süperego'dur. araştır biraz. ama vikipedi'den ik satır freud okuma, git adamın kitaplarını al oku. paran yoksa internette tonla kaynak var, freudun makalelerinin çevirileri var.

siz öldükten sonra ne yapacaksınız sorusu da komik. çünkü kendi anlayışına göre soruyorsun. ölümden sonra devam eden bir algının var olduğu kesinmiş gibi "öldükten sonra ne yapacaksınız?" sorusunun alt metni şudur: "hadi biz yırttık, siz öldükten sonra kimden medet umacaksınız? sizi gibecekler?"

bu soru açık fikirli bir kafanın ürünü değildir. çünkü kesin ön kabullerin üzerinden sorulmuştur. bir ateist için ölüm, yegane sondur. ki ben bu tutumu severim. sonsuza dek mutlu olmak arzusu, sürekli yemek içmek arzusu, 72 huriyle meşk eylemek arzusu bence açgözlülüktür.

bir agnostiğe sorduğunda ise daha da mantıklı bir cevap alırsın: "bilmiyorum, daha önce hiç ölmedim."

özetle kardeşim, sen bu soruları sormaya hakkı ve yüzü olmayan, şovenist bir müslümansın. senin peygamberine inen ilk emir "oku". insanlar tonla kitap okuduktan sonra agnostik oluyor, epistemoloji öğrendikten sonra düşünme kabiliyetlerinin yetkinleşmeye başladığını söylüyorlar. sen (muhtemelen onu da yapmadın ama) tek bir kitabın içeriğiyle kütüphaneleri yalanlama iddiasındasın ve peygamberine inen ilk emri de yerine getirmiyorsun.

araştırmıyorsun.

oku, öyle gel konuş burada. yoksa sorduğun sorular son derece kişiliksiz sorular. bunu bil.

@131 hala bana inançlarını anlatıyorsun. ben sana cehaletini anlatıyorum sen bana inançlarını anlatıyorsun. yapmıştır, etmiştir vırt zırt.

birincisi; ben senin inancını yalanlamadım. senin burada yaptığın artizliğe gömüyorum ben, kendini başkalarından üstün görüyorsun, gııybet ediyorsun, inandığın için daha hayırlı olduğuna kanaat getirmişsin. allah böylelerini sevmez.

ikincisi; zaten inanç yalanlanamaz çünkü ispat edilmesi mümkün olmadığı gibi aksinin kanıtlanması da mümkün değildir. sebep? çünkü inancın argümanı mantığa sığmak zorunda değildir, saçma da olabilir. bu yüzden karşıt kanıtla inanç yıkılmaz. inancın formu yıkılır ama özü kalır. bugün deistler böyledir mesela. onların inancının formu yıkılmıştır ki bu form din kurmudur, ama tanrı inancı yıkılmamıştır.

üçüncüsü, ben hem arapçasından hem de türkçesinden hatim indirmiş bir insanım. benim annem süleyman hilmi tunahan'a bağlı yatılı okullarda ablalık yapmış bir insan. kendim bediüzzaman'a bağlı talebelerin kurduğu dershanelerde, evlerde abilik de yaptım 1,5 sene kadar. anne tarafından dedem zaten alaylı da olsa fıkıh ilmine vakıf, arapça'dan türkçe'ye tercüme yapabilecek kadar bilgisi geniş, okuduğu kitaplar senin yaşadığın evi 5 kere dolduracak kadar çok olan bir adam.

ve ben agnostiğim kardeşim. inanmıyorum. karşıma doğru kabul ettiğin şeyleri "kesinmiş" gibi aktararak gelme. senin için öyledirler eminim. benim için değil.

siz müslümanların bu empati yoksunluğu bu kadar mide bulandırıcı işte.

ben ramazanda halka açık yerde yiyip içmiyorum. ezan okunurken müziğimin sesini kısıyorum konum komşum rahatsız olmasın diye. sadaka veriyorum, namaz kılmam ama cami yardımı toplanırken denk gelirsem para veriyorum. çünkü insanlar cumadan cumaya olsa da camide görüşüyor, bayramda bayramlaşıp hal hatır soruyorlar, belki o arada yardımlaşmaya bir vesile oluyordur, bir komünitedir sonuçta diye yapıyorum bunu.

ama sen benim allah'ın varlığını da yokluğunu da kabul etmediğimi göremiyorsun. sanki bence de allah kesin varmış ama ben sırf alkol alıp zina edebilmek için caymışım gibi muamele ediyorsun. sanki senin dediklerin aslında benim için de doğruymuş ama ben bunu göz ardı ediyormuşum gibi davranıyorsun. hayır kardeşim hayır, senin gibi aciz bir adamın sözleriyle inanacak kademeyi geçip, ilahiyatçılarla konuşmama rağmen ikna olmayacak noktayı gördüm ben şu hayatımda. ve artık daha da ötesindeyim bunun. dediklerinin hiçbiri benim doğrum değil. kelamullah'ı tersinden düzünden, yan çevirip, amuda kalkıp, her türlü okudum ben. sadece maturidi tefsir'ini değil, vahabi tefsirini bile okudum. ne rabb'ine, ne peygamberine, ne de senin söylediklerine inanmıyorum ben. size bir zararım yok. benim gibi olan binlercesinin de zararı yok. bari burada kafamızı gibmeyin. 3 kuruşluk kelime dağarcığınzla, balıktakinden müflis hafsalanızla ötmeyin kafamızda. yeter anlıyor musun, yeter...

senin kadar kaliteli troll görmedim ben kardeş. cidden bak. allah cennetinde trollere de yer açtıysa, andolsun ki onlardan en mertebelisi sensin.

ve midemi bulandırıyorsun.