ayarladığım hatun evli çıktı

ilkokul öğretmeni misin, edebiyat öğretmeni mi amk.

olm bu ne lan kaç yaşına gelmişsin açtığın başlığa bak amk

neyse beyler bu bakışma kısmını kısa keseyim aslında her şeyi başlatan kısım da bu kısım ama uzun bir süre böyle devam etti bu durum.

ha diyeceksiniz ki beynini gibtiğim git konuşsana. o öyle olmuyor işte. bir kere yanındaki çocuk onun çocuğu mu kardeşi mi bilmiyorum.

hatun evli mi bekar mı bilmiyorum.

en kötüsü de bunu kimseden öğrenemem çünkü dediğim gibi okul dedikodu kazanı. kime sorsan lafını yapar anında. kimse affetmez.

hele kadın evliyse suçlu sen olursun bir de.

o yüzden ne olacaksa sadece o ve benim aramda olacak diye ikrar ettim ve kimseyi bulaştırmadım. ama onun hakkındaki en ufak bilgi kırıntısına bile açıktım.

orada birlikte olduk. yanından ayrılasım gelmiyordu, mükemmeldi.

cidden harika bir kadındı.

bir kez daha yaptık. sonra çocuğun uyanma vakti geliyor dedi. gitme zamanıydı yani.

uyanan cocuk senmiydin amk. beyler adam annesinin hikayesini yaziyo, uzak durun içest pic.

yalan amk ama bence ama doğru da olabilir okuyunca editleyeceğim ama part part okuyacağım için ne zamana editlerim belli olmaz

hızlı... gereksiz ayrıntıya girme

gibiş kısmını detaylandırsana gibtirme belanı panpa keyif sigarası yakmadın mı la

oçeler kısa yazsam kısa diyeceksiniz anlatsam sündü diyorsunuz. gibtirtmeyin belanızı nasıl gececisiniz lan. susun da dinleyin.

Vay amk öğretmenlerde o.ç gu olmus.

hafta içi hiç çağırmadı. yokladım gitmek için. akşamları müsait olur aslında neden çağırmıyor ki diye düşündüm ama çağırmadı.

cumartesi olduğunda ise yine sabah erkenden gel dedi.

gittim. yine birlikte olduk. yine öğlen çıktım evden.

devam et panpa

pazartesi okula geldik yine.

ikimizde de o şapşal gülümseme vardı.

bakıp bakıp çaktırmadan gülüyorduk.

okul çıkışı artık daha bir yakın yürüyorduk. o da sokağın köşesini dönerken dönüp gizliden el sallıyordu.

kapıya geldiğimde inanılmaz heyecanlıydım. kapı yavaşça açıldı.

çok güzeldi lan bu kadın.

gel dedi sessizce.

aynı sessizlikle girdim eve.

çocuk uyuyor, evde de sessiz olacağız dedi gülümseyerek. uyusun dedim.

hafifçe selamlaştık yanaklardan derken mutfağa doğru geçtik.

neskafeler hazırdı. oturdum, kahvemi aldım. naber dedim?

iyiyim, sen nasılsın dedi.

iyiyim gayet dedim gülerek.

öyle mal mal bakışıyorduk.

bakışıp gülümsüyorduk birbirimize.

bildiğin esmer güzeliydi, güzel güzel bakıyordu, içimi eritiyordu.

acelem vardı, acele etmeliydim.

liseli gibi okulun son gününe kadar bekleyecek değidlim. elimi uzattım, elini tuttum.

fakat yanındaki kız beni daha pis kesiyordu. gözleri hep bendeydi. başörtülü ama renkli, dar giyinen taş gibi bir hatun bu da. fakat evli olduğu çok belli. ama gözü de öküz gibi bende.

şaşırmıştım ancak benim aklım hâlâ esmer güzelindeydi ve bu yeni hatun ne kadar baksa da ona bakmamaya çalışıyordum. gözüm esmerimdeydi.

rezerved

elimi tuttu. sıcaklığı elime doldu.

incecik parmakları, ipek gibi teni vardı. diğer elini de tuttum. susmuştuk. sadece nefes sesimiz duyuluyordu. biraz daha dikkat etsem kalp atışlarımızı duyardım.

çektim biraz kendime, eğildi.

yaklaştım.

giberim böyle hikayeyi. hikaye de hikaye olsa neyse.bu hikayenin anasını gibeyim. gibik hikayenin teki

ANLATACAĞIN HiKAYEYi gibEM BEN GiDiYOM