1. 1.
    +8 -2
    hiç bir yere yazamadığım, en yakınım dediğim kişilere bile tek kelimesini anlatamadığım, hafızamın bilinç altıma itmek için uğraştığı anıları bu başlıkta toplayacağım.
    kimsenin okuması ya da okumaması pek umrumda değil.
    sadece yazmak, yazıp rahatlamak istiyorum.
    okuyan çok olursa caps de verebilirim.
    ···
  2. 2.
    +6 -1
    günde eve sadece 1 ekmek alınabilen,
    bu 1ekmeğin yarısının babanın önüne,
    diğer yarısının da 4çocuk ve bir annenin
    paylaştığı bir evde doğdum.
    4 kız kardeştik.
    baba hep erkek çocuk hayaliyle yandığı için
    doğum kontrol denilen şeyi pek umursamazdı.
    ···
  3. 3.
    0
    küçük bir ayakkabıcı tamircisi dükkanımız vardı.
    baba çok içtiği için dükkana uğramazdı bile.
    (baba diyorum çünkü ben hayatımda hiç "baba" demedim. babam yazamıyorum elim gitmiyor.)
    bu yüzden dükkan hiç iş yapmazdı.
    ancak biriken bağkur borcuyla bizi daha da diplere itti.
    ···
  4. 4.
    0
    dükkan bize ait değildi. kiraydı.
    kirasını da ödeyemez hale gelince kapattık tamamen.
    bu sıralarda ben 6 yaşımdaydım.
    fakirlik denilen şey iliklerimize işliyordu.
    şimdikiler bilmez eskiden bakkalda yarım ve çeyrek ekmek satılırdı.
    çok acıkınca çeyrek ekmek alırdık 4 kız kardeş...
    ···
  5. 5.
    0
    sonra annem sebze-meyve halinde çalışmaya başladı.
    sabah ezanıyla uyanır, akşam 11 den önce gelmezdi.
    sabah gittiğinde uyuyor olurdum, akşam geldiğinde ise çoktan uyumuş...
    haftalarca görmediğim olurdu annemi.
    küçük bir kız için saçlarını annesinin taramamasının
    ne demek oldugunu bilemezsiniz.
    ve anne tarayamayacağı için hep o saçların kısacık kesilmesinin...
    ···
  6. 6.
    0
    önce babamdan bahsedeyim biraz.
    sürekli içen, karısını çalıştırıp da kendisinin evde oturmasını
    gururuna yediremeyen, ama gidip iş de aramayan bir adam...
    beni 6-7 yaşımda gecenin 12sinde bira almam için sokak sokak
    bakkal aratan bir adam...
    erkek çocuk doğuramadığı için karısını sürekli döven bir adam...
    kendisi kıymalı yumurta yerken, 4 çocuğuna kuru ekmek yediren adam...
    ···
  7. 7.
    0
    evet bugüne kadar hep erkeklerin gözünden hayata baktınız.
    hep birbirinizin hikayesini dinlediniz.
    şimdiyse hayat bir kızın gözünden nasıl görünüyor bunu okuyacaksınız...
    ···
  8. 8.
    0
    annem ise Anadolu'nun bir köyünden
    evlenerek Türkiye'nin en büyük şehrine gelin gitmiş,
    19unda babamla tanışmış,
    bu dünyada tanıdığım, gördüğüm en yüce gönüllü insan.
    insan değil aslında gerçek bir melek...
    kızlarına her ne kadar kol kanat gerememiş olsa da
    o mükemmel bir anne...
    ···
  9. 9.
    0
    kirada otururduk.
    küçücük bir odası ve mutfak tezgahının bulunduğu bir holü vardı.
    yazın sivri sinekten geçilmezdi.
    kışın ise soğuktan 4 kardeş sarılıp ısınmaya çalışırdık.
    ben en küçük kardeşim.
    bir büyüğümle aramda 7 yaş var.
    ablalarıma takma isim verelim anlatması zor olmasın.
    en büyüğü özlem olsun.
    sonraki funda olsun.
    sonraki de deniz.
    ···
  10. 10.
    0
    hoşunuza gitmedi sanırım size kim kardashian capsi veremiyorum kusura bakmayın...
    ···
  11. 11.
    0
    her neyse okuyan yoksa da yazmak iyi geliyor en azından...
    ···
  12. 12.
    0
    bir gün kapı çaldı.
    ev sahibimiz namazında niyazında biriydi.
    dışardan iyi görünürdü ama bize karşı çok acımasızdı.
    gerçi babasının acımadığı çocuklara elalem neden acısın.
    kirayı geciktirdiniz, size daha fazla katlanamayacağım, çıkın evimden dedi.
    funda ablam kış günü yapmayın bahara kadar müsade edin bari diye yalvarıyordu.
    yaşım çok küçüktü ama hala o hali gözümün önündedir.
    ···
  13. 13.
    0
    @18 uzun zamandır okuyorum sözlüğü. üyeliğin açılmasını bekliyordum. hemen üye oldum. doğru olup olmadığına gelince de, bu kadar ayrıntıyı yaşamayan biri anlatamaz sanırım.
    ···
  14. 14.
    0
    ablam ağlıyor diye ağlamaya başlamıştım.
    ev sahibi halimizi görünce acımış olacak ki tamam bahara kadar müsade dedi gitti.
    babam o sırada uyuyordu içerde.
    daha doğrusu sızmıştı.
    uyandığında anlattık.
    özlem ablam babama "baba, git çalış. ne olursun yalvarırım git çalış." diyordu.
    babam kafasına koymuştu. bulunduğumuz yere 12 saatlik mesafede bir şehre gidip çalışacaktı.
    ertesi gün annemin zar zor biriktirdiği parasını alıp gitti.
    evde 4 kız kardeş ve bir anne kaldık...
    ···
  15. 15.
    0
    özlem ablam o sırada yanlış arkadaslıklar edinmeye başladı.
    evde babam öyle bir otoriteydi ki tuvalete bile izin alıp giderdik.
    akşam saat 9dan bir dakika sonra bile yatağa gitsem saçlarımdan tutar
    duvara fırlatırdı beni.
    tabi böyle bir otorite evden gidinde evdeki rahatlığı düşünün.
    özlem ablam geceleri çok geç gelmeye başladı.
    bir keresinde annemin özlem ablamı karakoldan eve getirip
    sonra duvarın dibine oturup
    saatlerce ağladığını hatırlıyorum.
    ···
  16. 16.
    0
    funda ablam da özlem ablamın arkadaslarıyla tanısmaya baslamıştı.
    beraber dışarı çıkarlardı.
    ben ve deniz ablam evde otururduk.
    deniz ablam bana okumayı öğretmişti 5 yaşımdayken.
    sayı saymayı, ingilizce sayıları, harfleri biliyordum okula başladığımda.
    babam arada sırada gittiği şehirden mektup yazardı.
    beni ne kadar da severdi mektuplarda...
    hep beni özlediğini yazardı.
    çocukluk işte, mutlu olurdum...
    ···
  17. 17.
    0
    babam bize bir süre hiç para göndermedi.
    annem işe başladığından beri meyve yiyebiliyorduk.
    meyveyi geçtim, zeytini tek lokmada yemek büyük lükstü bizim için.
    bir zeytini en az 3 defa ısırırdık.
    özlem ablamın anlattığı bir hikaye;
    -bir keresinde evde sadece bir avuç mercimek vardı.
    onu suyla kaynattım.
    kaynatırken fark ettim ki mercimek kurtlanmış.
    onu döksem aç kalacaksın, o gün başka hiçbir şey yok evde.
    dökmesem nasıl yedireceğim.
    senin gözlerini kapattım oyunla.
    yedirdim kaşık kaşık.

    ben bu olay oldugunda 4 yaşındaymışım.
    hayal meyal gözümü kapattığını hatırlıyorum.
    ···
  18. 18.
    0
    hay ben bu gri ekranın...
    ···
  19. 19.
    0
    bir gün özlem ablam ve funda ablam eve gelmediler...
    annem akşama kadar sokak sokak gezdi bulamadı onları...
    2-3 gün görmedim hiç ablamları...
    sonra bir gün parka gidiyordum...
    parkın duvarının dibinde 5-6 genç oturuyordu...
    ···
  20. 20.
    0
    aralarında ablalarım da vardı.
    abla diye seslendim.
    sizi çok özledim dedim.
    beni gördüler.
    koşmaya başladılar.
    abla gitmeyin çok özledim dedim.
    koştular...
    beni bırakmayın dedim...
    koştular...

    gidiyorlardı...
    gençliklerinin verdiği cesaretle, iyi olacaklarını düşündükleri bir hayata gidiyorlardı...
    bıkmışlardı...
    bebekliklerinden beri yedikleri dayaktan, açlıktan, sefaletten...
    herkesin bize acıyarak bakmasından bıkmışlardı...
    ···