/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 207.
    0
    bu entry burda kalsın telden okucam
    ···
  2. 206.
    0
    kaç gündür yazmıyosun biz burdayız
    ···
  3. 205.
    +2
    burdayız yani en azından ben burdayım
    ···
  4. 204.
    +5
    Kusura bakmayın geç Yazdığım için Sınavlar ve kelebeğin hikayesiyle meşguldüm ama artık yazabilirim umarım hala buradasınızdır ses verirseniz sevinirim.

    Birlikte günübirlik gezmeye gitmiştik demiştim onu anlatmak istiyorum. Bu fikir mavişimden çıkmıştı benimde canıma minneti onunla geçireceğim ve bol bol eğlenebileceğimiz bir gün olacaktı ama ailelerden izin alınması gerekiyordu. Ikimizde ailelerimize sorduk biraz mırın kırın ettiler ama günübirlik olunca izin verdiler Cumartesi günü Edirne'ye gitmeye karar verdik. Aslında Edirne Bursa Arasında gidip geliyorduk ama en son Edirne'de karar kıldık. Cumartesi sabah saat 7 gibi otobüse bindik. Yol yaklaşık 3 saat sürecek gibiydi. ikimizinde uykusu vardı otobüs kalktıktan 10-15 dakika sonra mavişim başını omzuma koydu elleriyle de belime sarıldı ve aşkım benim uykum var kollarında uyusam güzel güzel olur mu dedim niye soruyorsun ki onlar zaten senin dedim yanağımdan bir kere öptü ve bana sarılarak yattı bense onu izlemeye başladım. Bebekler gibiydi o kadar masumdu ki. Birkaç dakika sonra nefes alış verişleri yavaşladı uyumuştu çok yavaş bir şekilde saçlarını okşadım onu uyandırmadan ve birkaç dakika sonra bende Kafamı onun kafasının üzerine koyarak uyuyakalmışım. Yaklaşık 2.5 saat böyle uyuduk sonra otobüsün şehir merkezine girdiğinden bir tümseğin üzerinden geçmesiyle sarsıldık ve bu da bizi uyandırdı. Ilk o kalkmıştı baktı ki ben uyuyorum rahatsız etmek istemedi ama iyice yaklaştığımızdan beni dürttü aşkım hadi kalk neredeyse geldik dedi. Kalktım güzel uyudun mu bakayım dedim hiç bu kadar güzel uyumamıştım anlaşılan o ki evlendikten sonra her gün güzel bir uyku çekeceğim dedi bende pisliğine anlaşılan o ki bana bir daha rahat uyku yok dedim öyle mi beyefendi salonda kanepenizde yatarsınız o zaman gül gibi karınızı ve yatağınızı bırakarak dedi senden rahattır en azından dedim ve dememle bacağıma gelen bir cimcik darbesi beni kendime getirdi. Saka kız saka dedim öptüm yanağından ikimizde birbirimize kızgın kalamıyorduk o da hemen sarıldı. Nihayet otobüsten indik ilk durağımız Selimiye camiiydi. Ben daha önceden Edirne'ye iki kere gittiğimden az çok biliyorduk gidilecek yerleri biraz internet araştırmasıyla bir liste oluşturmuştuk ve ilk durağımız Selimiye camiiydi. Mimar Sina'nın ustalık eseri diye adlandırılan Selimiye Camii'si gerçekten ihtişamlı bir camiiydi. Orada bir rehber bulduk ve arkasına takıldık üniversiteli bir gruptu anladığımız kadarıyla çoğu kisi rehberi dinlemiyordu ama biz merak ettiğimizden Pür dikkat rehberi dinledik bir Sürü bilgi edindik camii hakkında daha sonra içine girdik rehber ters lalenin hikayesini Anlattı daha sonra yerini gösterdi. (Burada anlatmadım ama isteyen olursa onu da anlatabilirim veya Google amcaya sorarsınız (: Daha sonra camiinin icindeki sudan içtik ve rehberin bir sonraki durağının eski camii oldugunu öğrendik ve peşlerine takılıp oraya gittik. Yanlış hatırlamıyorsam mihrabın sağ tarafında hacerül Esved'den (Kabede bulunan tas) bir Parça vardı ve bir rivayete göre önünde dua edenlerin Duası makbul olurmuş bizde orada birlikte daha sınava girmediğimizden sınavımız iyi geçsin ailelerimiz hep iyi olsun ve birlikte bir ömür geçirelim diye dua ettik sonra da tarihi Arasta ve Ali Paşa çarşılarını gezdik. Bizim ailede bir gelenek vardı nereye gidilirse oranın sembolü mahiyetinde bir buzdolabı süsü alınırdı bunu Nesibe'ye anlattım hosuna gitti o da Aldı ama ben 2 tane Alınca hayırdır askım niye iki tane aldın dedi ileride kendi buzdolabımızı koymak için dedim yaaa dedi ve bana sarıldı bu jestim hosuna gitmişti. Ben daha önceden Edirne'ye geldiğimden buzdolabımızda Edirne'ye ait bir süs vardı ama ben yinede aldım laf yememek için. Çarşıları gezdik artık karnımız acıkmıştı iyice. Unlu Edirne köftecisi Osman da piyaz köfte ve yoğurt yedik karnımızı Güzelce doyurduktan sonra gezmeye devam ettik. Aksam saat 9 gibi otobüsümüz vardı ona yetişmemiz gerekiyordu. Kırklıpınar Yağlı güreşlerinin olduğu yere gidecektik ama orada görecek çok bir şey olmadıgından 2. Bayezid Külliyesi'ne gitmeye karar verdik. Külliye eskiden şifahane olarak kullanılıyordu. Akil sağlığı yerinde olmayan kişiler mugibilerle iyileştiriliyordu. Oraya girdiğinizde ortam size gerçekten huzur veriyordu. Eskiden oranın nasıl işlediğini göstermek için Mankenler kullanılmıştı ve odalara girildiğinde ney sesleri size eşlik ediyordu. Bazı odalarda ney seslerine su sesi de karışıyordu ve yüreğinize bir ferahlık veriyordu. Bahçesi de çok güzeldi orada sevdiceğimle oturduk bu sefer ben basımı omzuna koydum ve ne kadar sakin bir yer değil mi dedim evet tıpkı senin kolların gibi dedi özledin mi bakayım diyip açtım kollarımı geldi sarıldı bir mühlet Öylece oturduk kafa dinledik. Sonrasında Meriç Köprüsü'ne gittik Mostar Köprüsü'nü andırıyordu orada da biraz oturduk manzarayı izledik sonra da gezimizi sonlandırmak için Lozan Anıtı'nın olduğu yere gittik akabinde müzeyi gezdik saat 6 olmuştu. Edirne'ye gelip de Edirne ciğeri yememek olmaz diyip ve biraz da acıktığımızdan Ciğer yemeye gittik. Gezmek inanın insani yormaktan çok acıktırıyordu. Ciğerimizi yedik daha otobüse 1.5 saat vardı ve bir parka gittik. Nasıl askım beğendin mi güzel bir gün oldu mu senin için dedim gün sonu değerlendirmeleri Öğrenmek için. Teşekkür ederim askım yaptıgım en güzel gezilerden biriydi hem seninle her şey güzel dedi seninle de her şey güzel askım dedim biraz daha oturduk sınav hakkında konuştuk ve sonra otobüsün kalkma saatine yakın otogara gittik. Ikimizde çok yorulmuştuk ama buna değmişti. Kol kola bir otobüs yolculuğu geçirdik istanbul'a varınca Salih amca bizi aldı yolda nasıl geçti diye sorular sordu bizde çok güzeldi diye cevap verdik anlamıştı yorgun olduğumuzu çok sıkboğaz etmedi bizi. Beni evime Bıraktı teşekkür ettim mavişime de iyi geceler dedim ve eve gittim. Çok güzel bir gün geçirmiştik yine sevdiceğimle gece biraz konuştuk ve yorgun olduğumuzdan birbirimize iyi geceler dileyip yattık.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 203.
    +4
    Anladığım kadarıyla birkaç arkadaş devam etmemi istiyor ne yazmamı belirtirseniz onu anlatabilirim
    ···
    1. 1.
      +3
      panpa başından geçen olaylara devam et
      ···
  6. 202.
    +1
    4 kişi var kaptan
    ···
  7. 201.
    +9
    Tekrardan merhabalar gençler Türkiye'ye gittiğim zamanlarda Yaşadığım anıları anlatmamı istemişsiniz anlatmasam olmaz diyip başlıyorum anlatmaya.

    Türkiye'ye Gitmeden Önceki 1 Hafta

    Yurtdışına gidişimin üzerinden yaklaşık 7 ay geçmişti sevdiceğimle her gün konuşuyordum her 3 kelimemizin 2 si seni cok özledim oluyordu ben gittiğim yerlerin fotoğraflarını atıyordum hep o da mutlu oluyordu çünkü merak ediyordu Yurtdışındaki hayatı ister istemez. Bazen derslerinde yardımcı oluyordum ona ne oldu kız beceremiyorsun değil mi diye de takılıyordum. Ne yalan Söyleyeyim bir kere bile trip atmadı çünkü o giderken yaptığımız konuşma etkilemişti onu biliyordu benim daha yalnız kaldığımı ve bunu bana bir kere bile hissettirmedi. Uzaktan ilişkiler zor Yürür diyorlar, Başlarda bende katılıyordum buna ama artık değil çünkü biz uzak kaldıkça sevgimiz arttı
    birbirimizin değerini daha iyi Anladık her saniyenin değerini anladık
    birbirimize olan hasreti Anladık
    birlikte olmasak yapamayacağımızı anladık kısacası aşkımızın değerini anladık. Belki aramazıdaki mesafe her zamankinden daha uzaktı ama birbirimize yakınlığımız da her zamankinden daha fazlaydı. Gideli 7 ay olmuştu nasıl özlediğimi anlatsam kelimeler yetmez herhalde ama nihayet Türkiye'ye gidecektim sevdiklerime kavuşacaktım hasret giderecektim. 1 hafta kalmıştı gitmeme sevdiceğim ile o kadar heyacanlıydık ki nihayet kavuşacaktık.

    Türkiye'ye Varışım ve Gidene Kadar Geçirdiğim Sürede Yaptıklarım

    Havaalanı'na inmiştim bavullarımı bekliyordum ama aklımda sadece sevdiceğime kavuşacak olmanın sevinci vardı bu yüzden bavulu bir kere kaçırdım ama hemen dolaşıp aldım evet nihayet o büyük açılan kapının oraya varmıştım kapı açıldı tabi herkesin gözünde bir merak kim bilir daha ne ayrılıklar ve kavuşmalar yaşanacaktı. Kapıdan girdim gözlerim sevdiceğimi arıyordu bakıyordum bakıyorduk bulamıyordum bir iki adım attım ve iste oradaydı yine o birlikte aldığımız beni uğurlarken giydiği mavi elbisesiyle. Sonradan öğrenmiştim niye o elbiseyle geldiğini çünkü benim kokum varmış üzerinde gitmeden önce ona en son o elbiseyle sarılmıştım her gün onu kokladigini ve ben koktuğunu Anlattı bana sonradan. Evet sevdiceğimi görmüştüm ama o beni görmemişti. Salih amcayla göz Göze geldik aha geliyor Demişti ki herhalde bir anda herkesin bakışları üzerime doğru çevrildi. Mavişim bana koşuyordu bıraktım bavulları tutmasını kollarımı açmış onun gelmesini bekliyordum bana koştu ve atladı kollarıma askimmmmmmmm Hoşgeldin birtanem seni o kadar cok özledim ki diyordu Hoşbulduk mavişim bende seni cok özledim dedim ve sıkı sıkı sarıldık 1 saat daha sarılsak sarılacaktık. Annem yanaştı kızım biraz da bize bırak dedi tebessüm ettik ve anneme de sarıldım sonra babam sonra Salih amca sonra da kayınvalidem en son iste Tuğba'nın yanına eğildim kocaman olmuşsun sen abicim dedim tebessüm etti seni özledim Meczup abi dedi bana bende seni özledim küçük prenses dedim ve Salih amca hadi bakalım acıkmışsındır sen eve gidelim dedi haklıydı kurt gibi acıkmıştım gerçekten bizim eve geçtik annem döktürmüştü resmen büyük bir afiyetle yedik yemeğimizi biz hep mavişimle bakışıyorduk birbirimizi özlediğim cok belli oluyordu. Yemek bitti ben müsade ederseniz nişanlım ile vakit geçirmek istiyorum dedim Salih amca olur tabi oğlum hasret giderin bakalım dedi annem bana bir bakış Attı oradan biz dercesine gittim yanına valide Sultan Butun aksam seninim söz dedim annemin de kalbini Alıp Kapıdan çıkıyordum ki babam geldi Yanıma yanında Türk parası var sanki nereye gidiyorsun dedi haklıydı öyle amele gibi çıkmıştım gerçi mavişim vardı Yanımda ama para almadan dışarı çıkmak da olmazdı tabi. Babam biraz para verdi ve sevdiceğimle çıktık dışarı. Koluma girdi ama cok sıkı tutuyordu yavaş kız kolumu kıracaksın dedim ne yapayım ya cok özledim dedi bende özledim askım hemde cok dedim nereye gidiyoruz dedi bilmem sen zütüreceksin artık beni senin biliyor olman gerekiyor dedim doğru dedi ve yeni açılmış bir kafeye gittik. Ben her ne kadar yeni desemde kafe 5-6 aylık bana göre yeniydi işte. Cay söyledik Karşımda oturuyordu mavişim uzak kaldın askım orada gel bakalım kollarıma özlemişsindir dedim hiç sormayacaksın sandım dedi ve hemen Yanıma oturdu kollarına beni özlemiştir dedi ve Basını göğsüme koydu. Ben saclarını okşuyordum yaklaşık 1 ay Türkiye'deydim geçireceğimiz vakit çoktu ama sevdiceğimin dersi vardı benim için kırdı ben ne kadar askım git desem de gitmedi bende madem öyle o zaman birlikte gideriz dedim ve birkaç gün öyle birlikte gittik üniversiteye. Beni arkadaşlarıyla tanıştırdı bende bu kız sahipsiz değil imajı vermeye çalışıyordum her ne kadar parmağında Yüzük olsa da sahibini bilmiyorlardı bende onu göstermeye çalışıyordum tabi bu ilerleyen günlerde gerçekleşti. Askım Yarin nereye gidiyoruz dedi askım biliyorum cok özledik birbirimizi ama ben cok yoruldum Yarin dinlensem hem Bizimkilerle de biraz vakit geçireyim onların da gönlü olsun sonraki günlerde hep seninim dedim. Doğru askım sen dinlen hem bende plan yaparım neler yapacağıma dair dedi tamam askım dedim. Biraz daha oturduk kafede hasret giderdik birbirimizle sonra ben sevdiceğimi eve bıraktım ve eve geçtim. Ailemle vakit geçirdim o gün ve ertesi gün tabi saat farkı beni etkilediğinden uyku düzenim biraz bozulmuştu ama kısa sürede toparladım. 2 gün sonra sevdiceğimle çıkacaktık gezmeye plani yapmıştı sevdiceğim boğazı özlediğimi düşündüğü için Boğaz turu yapalım Demişti haklıydı özlemiştim istanbulu tamam dedim ve Boğaz turuyla başlamak üzere anlaştık.

    isterseniz devam edebilirim anı anlatmaya ama bir yandan da kurgu olarak yazacağım hikaye üzerinde düşünüyorum aklımda bir iki konu var ama aksiyon tarzında bir şey yazmayı düşünüyorum bu sefer. Siz ne düşünüyorsunuz olur mu sizce tekliflere açığım. Beni takip ederseniz bir sonraki hikayemi de kaçırmazsınız bu arada herkes ilk entryi sukulayabilir mi merak ettim kaç kisi var gerçekten diye.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 200.
    0
    Aslında Türkiye'ye geldiğin zamanları da anlatsan olur
    ···
  9. 199.
    +1
    Adamınmdibisin kardeşim diğer hikâyenin bekliyorum
    ···
    1. 1.
      +1
      Sağolasin başladığım zaman duyururum zaten beklerim şimdiden (:
      ···
  10. 198.
    +2
    Hikayenin böyle bitmesine sevindim. Umarım Nesibe ile hep mutlu olursunuz.
    ···
    1. 1.
      +1
      Allah Razı olsun her hikaye kötü bitecek diye bir şey yok sonuçta Allah'a şükür her şey iyi gidiyor
      ···
  11. 197.
    +4
    Belki biraz üzülmüştü bu şiiri duyunca bizimkisi bir veda değil askım unutma bunu tamam mi her gün konuşacağız o gün neler yaptığımızı anlatacağız birbirimize ben oradan bile derslerinde yardımcı olurum sana birlikte çalışırız yine sanki aksam olmuş da ben eve gitmişim gibi dedim tamam ama
    o sabah ne zaman olacak
    ne zaman birlikte gezeceğiz
    ne zaman birlikte dışarı çıkacağız
    ne zaman sarılacağım sana
    ne zaman öpeceğim seni
    ne zaman çekeceğim içime kokunu ne zaman koyacağım basına omzumu
    her zaman bulabilecek miyim seni kötü zamanlarımda
    çıkıp gelebilecek misin yanıma
    moral olsun diye
    geçti diyip okşayabilecek misin saçlarımı istediğin zaman dedi. Gözlerim yaşardı böyle diyince belki fiziksel olarak yanında olamayacağım ama ne zaman bana ihtiyaç duysan hep seninle olacağım çünkü bu kalp senin için atıyor ve hep senin için atmaya devam edecek yeter ki sen o kalbi attırmaya devam ettir o kalbi üzme o kalbi yalnız Bırakma çünkü oralarda yalnız olacak yanında ne ailesi olacak ne kardeşi ne sevdiği biri olacak ne de nişanlısı koskocaman bir ülkede geride bıraktıklarıyla atacak o kalp ve o geride bıraktıkları o kalbi ayakta tutacak tek şey olacak. Sen zor durumlarda olsan bile belki bana gelemeyeceksin ama annem baban yanında olacak ben ne yapacagım Nesibe senden başka gidecek birim mi var yok tabiki de o yüzden her ne kadar ayrılan ben olsam da aslında ayrılıktan kisi de benim. Lütfen kendini üzme çünkü ben seni üzgün gördüğümde dayanak noktam kalmaz beni ayakta tutan senin sevgin artık üzülmeyelim hep mutlu olalım lütfen olur mu dedim ikimizinde Gözyaşları dökülüyordu elimizle birbirimizin Gözyaşları sildik ve tamam dedi sevdiceğim söz mü dedim söz dedi. Seviyor musun beni dedim hayır ölesiye seviyorum seni her şeylerden daha çok dedi bende seni seviyorum mavi Gözlüm dedim ve sarıldım sıkı sıkı. Ayağa Kalktım ben yavaştan gideyim artık dedim tamam kendine iyi bak oralarda olur mu iner inmez haber et bize gözümü arkada bırakma olur mu dedi tamam askım merak etme sen dedim bavullarımı aldım gidip son bir defa helallik istedim ve ellerini öptüm herkesin. Bundan sonra sadece yolcuların geçebileceği Kapıya geldim arkamı döndüm Nesibe oradan bana bakıyordu bıraktım bavulları gittim yanına seni cok ama cok seviyorum askım dedim sıkı sıkı sarıldım sanki bir daha sarılamayacakmışım gibi bol bol öptüm sanki bir daha öpemeyecekmişim gibi saclarını bir kez daha okşadım ve kokusunu içime çektim. Görüşürüz sevdiceğim seni çok seviyorum dedim Görüşürüz Kocacım bende seni çok seviyorum dedi Kocacım demesi cok Hoşuma gitmişti el sallaya sallaya kontrolden geçtim ve uçağa bindim.

    Evet arkadaşlar burada bitiyor benim hikayem kafada soru kalmasın diye bir seyler ekleyeyim diyorum. Bu arada vereceğim linkte indiğim zaman çektiğim fotoğrafı Göreceksiniz öyle aman aman bir şey değil ama burada gökyüzü geceleri hep bu renge bürünüyor ve cok güzel bir manzara oluşuyor bende açıkcası cok seviyorum bunu.

    http://www.imgim.com/image/5clc0zq.jpg/

    Şu an hala Nesibe ile beraberiz ben yurtdışında iken her gün konuştuk bol bol o gün neler yaptığımızı anlattık birbirimize bazen ağladık bazen güldük ama hep mutluyduk.
    Ben 7-8 ayda bir Türkiye'ye gittim 1 aylığına isterseniz Kavuşma anılarımızı o sure zarfında neler yaptığımızı anlatabilirim aslında merak ettiğiniz bir şey varsa sorun veya anlatmamı istediğiniz bir şey varsa seve seve cevaplarım.
    Bu arada herhalde artık anlamışsınızdır neden geç yazdığımı çünkü hep sevdiceğim ile konuşuyordum boş zamanlarımda onun işi Çıktığı zamanlar yazdım hep her boşlukta sizlere yazmaya çalıştım o Yüzden şimdi beni daha iyi anladığınızı düşünüyorum.
    Bu iki hikayemi de Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum yorum yapan yapmayan herkese. Bundan sonra bir hikaye daha yazmayı düşünüyorum kurgu olacak bu sefer, ona da yakın bir zamanda başlarım. Tekrardan teşekkür ediyorum Dinlediğiniz için. Sürç-i lisan ettiysek affola. Kalın Sağlıcakla.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      saol kardeşim hikayeni bizimle paylaştığın için Türkiye'ye geldiğinde nasıl anıların oldu yazarsan dinleriz kal sağlıcakla
      ···
      1. 1.
        +2
        Estağfirullah, bende Dinlediğiniz için teşekkür ederim Türkiye'de yaşadıklarımızı bir iki Part halinde yazabilirim istekleriniz dahilinde
        ···
  12. 196.
    +4
    Final uzun olduğundan ikiye bölüp öyle atıyorum.

    Uçak günüme az kalmıştı bu süre zarfında sevdiceğim ile bol bol vakit geçirdim bir an bile ayrı kalmadık birbirimizden çünkü ikimizde biliyorduk bir mühlet sonra uzun bir sure ayrı kalacağımızı. Artık son 1 haftaydı Nesibe askım hadi alışverişe gidelim oralarda bulamazsın belki güzel bir şey dedi benimde ihtiyacım vardı aslında alışverişe olur askım dedim ve alışverişe çıktık. Oldum olası haz etmezdim alışverişten genelde annemle giderdim o beğenirdi bak bu sana güzel olur derdi bende aa evet derdim ve onu alırdım bu sefer nişanlım ile gidecektim alışverişe. Sabah buluştuk ve başladık Dükkan Dükkan gezmeye. ihtiyacım olmasa yapacagım son Seydi alışveriş gerçekten haz almıyordum ama bu sefer farklıydı Yanıma mavişim vardı o beni alışverişi sever hala getirdi bir dükkana girince askım sen bekle derdi biraz bakınırdı eğer ki kayda değer bir şey yoksa çıkıp başka bir dükkana giderdik ama eğer ki güzel bir şey varsa askım bak bu güzelmiş sende beğendiysen bir dene bakalım derdi seçtikleri zaten hep cok güzel oluyordu bir zevki vardı yani. Öğlen olmuştu askım hadi gel yemek ısmarlayayım sana acıktım ben sen de acıktın mı dedim hemde kurt gibi dedi gittik yemek yedik yemek bitince elimi tuttu askım gitmesen olur mu seni çok özleyeceğim ya dedi askım konuştuk ama bunları niye böyle yapıyorsun dedim Haklısın askım özür dilerim dedi özür dileyecek bir şey yapma askım bu seni üzdüğü kadar beni de üzüyor ama anla iste dedim tamam dedi ama üzgündü hala ben senin moralini yerine getiririm şimdi dedim ve tuttum elinden bir mağazaya soktum seç kız istediğini benden dedim bir şeye ihtiyacım yok askım bosuna masraf yapmayalım dedi benden dedim maviş hem benim için al benim için giyersin dedim anlamıştı hava Alanında giymesi için bir Kıyafet al dediğini tamam dedi birkaç tane beğendi ama benim içlerinde en beğendiğim mavi bir elbiseydi. Onu aldı sevdiceğim benim beğendiğimi görünce ve o günkü alışveriş macerası da bitmişti. Artık son günlerimi istanbul'da. Akrabalarımı ziyaret ettim helallik istedim ve ondan sonraki kalan vaktimi sevdiceğimle ve ailemle geçirdim hep. Ben herkesi herkes de beni özleyecekti. Nesibe gün geçtikçe duygusallasiyordu ne kadar moral vermeye çalışsam da olmuyordu basit değildi tabi. Nihayet 1 Eylül günü geldi. Sabahtı uçağım Salih amcaya gelmenize gerek yok desem de geldiler sonuçta onlar da müstakbel damatlarını uğurlayacaklardı. Hava Alanına girdik artık Ayrılma vakti gelmişti. Ilk Salih Amcanın elini öptüm helallik istedim sonra da kayınvalidemin. Tuğba'nın yanaklarını sıktım ve öptüm ablan sana emanet ona iyi bak tamam mi dedim tamam ne zaman geleceksin peki dedi bilmiyorum prenses en yakın sürede dedim. Sonra babamın yanına gittim el opturmezdi kolay kolay zorlamadım hiç sarıldım direk helallik istedim ve annemin yanına gittim ağlıyordu annem tek çocuktum onun içinde zordu tabi göndermek ağlama annem dedim ne yapayım oğlum elimde değil dedi haklıydı bir şey diyemedim öptüm annemi helallik istedim ve sıra sevdiceğime gelmişti. Salih amca yapmıştı yine büyüklüğünü biz sizi yalnız bırakalım dedi ve sevdiceğimle bas basa kaldım. Dokunsam ağlayacaktı askım dedim atladı direk kollarıma içten içe ağlıyordu gözlerime bak dedim kaldırdı Basını hani ağlamak yoktu dedim ne yapayım dayanamadım dedi bak beni de ağlayacaksın ama dedim tamam dedi sildi Gözyaşlarını ve bana baktı. Sana bir şiir okuyayım ister misin dedim Basını salladı ve can Yücel'den Eğer şiirini okudum

    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması
    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
    kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

    Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

    Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

    O büyük, o görkemli son, ölüm bile anldıbını yitirirdi,
    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

    O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

    Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

    Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

    inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
    kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

    Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

    Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
    Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya canım ellerini tutmak isterse...

    Evet Sevgili,
    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
    Tümünü Göster
    ···
  13. 195.
    +1
    Yolla panpa
    ···
  14. 194.
    +5
    Final Part 5

    Salih amcaya selam verdim mavişimi eve bırakınca oğlum hadi gel biraz konuşalım dedi tabi amca dedim ve gittim yanına. Oğlum Nişan için hazırlıklara başlamak Lazım yavaştan dedi Haklısın Salih amca bizde Nesibe ile onları konuşuyorduk dedik aferin sizinde hazırlanmaya başlamanız iyi olmuş dedi tabi Salih amca dedim aksam ailenle gelinde biraz konuşalım bu Konuları bir yerlere varalım yavaştan dedi olur Salih amca geliriz inşallah aksama dedim tamam oğlum aksama bekliyoruz o zaman dedi basımı salladım bana müsade dedim mavişime baktım ben Kapıya kadar eşlik edeyim sana dedi tamam dedim ve kapıda seni seviyorum sevdiceğim dedi bana bende seni seviyorum sevdiceğim dedim ve eve doğru yola çıktım. Yolda bir daha asla diyemeyeceğim sandığım sevdiceğim kelimesini demenin huzuru vardı içimde tabi nişanlanacağım içinde ayrı mutluydum. Eve vardığımda bizimkilere söyledim böyle böyle aksam buluşmak istiyorlar nişan için plan yapmak Amacıyla dedim. Olur oğlum gideriz dediler ve aksam mavişime gittik. Annem giderken tatlı zütürmüştü eve gittik kısa bir selâmlaşmanın ardından Nesibe ben çay koyayım diye kalktı ve Salih amca lafa girdi. Bir talebesinin babası düğün salonu işletmeciliği yapıyordu araları da iyiymiş çocuğuna özel derse gidiyormuş Salih amca Nişanı orada yaparız dedi herkes Tarafından makul görülmüştü bu teklif. Sıra kaç kişinin davet edileceğine geldi. Salih amca kusura bakmazsanız fikrimi beyan edebilir miyim dedim çok resmi olmuştu Salih amca buyurun beyefendi diye takıldı bana güldüm Salih amca çok kişi çağırmasak kendi aramızda yapsak olur mu Düğüne herkesi çağırırız dedim Salih amca babama baktı babamda bence iyi olur dedi ve benim teklifimde kabul gördü. Bu Sırada tatlılar ve çaylar gelmişti. Sırada zamanı ayarlamak vardı ve tabi hazırlıklara bağlı olarak değişirdi ama 18 Ağustos Pazar günü diye karar çıktı evden herkes hemfikirdi. Hazırlıklara büyük bir hızla başlandı kendi aramızda olacağından çok masraf yapılmayacaktı ama o kadar da sade olmayacaktı tabiki de. Bu süre zarfında ben bir yandan yurtdışı için evrakları hallediyordum bir yandan da nişana hazırlanıyorduk. Sevdiceğim ile her geçen gün daha mutlu oluyorduk ama telâşda artıyordu tabi doğal olarak. Bu aradaki günleri kısaca Özet geçeceğim sonra isterseniz anlatırım. Nişana kadar ben evrak işlerimi halletmiş vizeyi almıştım nişandan yaklaşık 2 hafta sonra 1 Eylül'de uçağım vardı. Nisan Gününe 2 gün kala herkeste bir Telaş vardı ki anlatamam dakika bası telefonum çalıyordu sevdiceğim arıyordu bir seyler sorup duruyordu. Dayanamadım hazırlan askım 10 dakika sonra seni almaya geliyorum dedim şaşırtmıştı bu telaşta nereye gideceğiz dedi orasını da bana bırak dedim tamam dedi ve 10 dakika sonra mavişimi aldım ve bir kafeye zütürdüm sana burada bir söz vermiştim hatırladın mi dedim hayır dedi profiterol yiyecektik dedim hatırladın mi dedim aaaa evet hatırladım ama şimdi Sırası mi askım ya 2 gün sonra Nişan var dedi özledim be askım hep Telaş hep Telaş nereye kadar dedim Haklısın askım özür dilerim ihmal ettim seni biraz ama her şeyin cok güzel Olmasını istiyorum biliyorsun dedi biliyorum askım özür dilemene gerek yok bir kaçamağının ikimize de iyi gelecegini düşündüm sadece kötü mu oldu dedim cok güzel oldu askım iyiki yapmışız dedi profiterollerimizi yedik biraz oturduk gel bakayım yamacıma söyle nişanlım dedim bir daha söyle bakayım ne dedin sen bana dedi nişanlım benim dedim yüzünde bir çocuk masumiyeti ile tebessüm etti ve Yanıma geldi kolumu havaya kaldırdım anladı hemen girdi altına ve Basını göğsüme dayadı ben seni cok seviyorum ya hemde cok dedi ve yanağıma birkaç tane öpücük koydu hayırdır kız bakıyorum Aşka gelmişiz dedim ne oldu beğenmedin mi yoksa dedi bilmem ki biraz kuru kuru oldu sanki dedim nasıl yani dedi anlatayım dedim ve öptüm dudağından şimdi anladım bir dahakine ona göre öperim artık dedi göreceğiz dedim ve saclarını okşadım biraz daha oturduk ve güzel vakit geçirdik orada sonra askım hadi kalkalım daha yapılacak bir Sürü is var dedi kalkalım basımın tatlı belası dedim ve kalktık. O nişandan önceki gün Yaşadığım stres kadar bir stres yasamadım hayatımda Allah'ım ya herkes bir seyler soruyordu bayanlar bildigin deliye dönmüştü ama neyseki atlatıldı her şey ve Nişan Gününe geldi sıra. Çok mutlu bir gündü güne sevdiceğimin günaydın nişanlım, parmağıma takacağım yüzüğün, doğuracağım çocuklarımın sahibi diye bir mesaj gelmişti sanada günaydın derya gözlü güzel bakışlı hayatimın anlamı kalbimin sahibi diye bir mesaj attım askım cok heyecanlıyım hala inanamıyorum dedi inan askım çünkü aksama resmi olarak nişanlı olacağız artık dedim biraz daha konuştuk ve ikimizde yapacak cok is var diyip işlerimize koyulduk. O gün traşlar olundu Takımlar Çekildi falan derken Nişan saati geldi çattı. Nişanda ikimizin aileleri Yusuf amca birkaç yakın akraba ve gulizar vardı ama benim gulizara bir sürprizim vardı Samiyi çağırmıştım bu ikisi birbirini hala seviyordu ama farklı sehirdeler diye yürütemeyiz diyip ayrıldılar ama ikiside üniversiteyi ayni sehirlerde okuyacaktı fırsat bu fırsat dedim Nişanı da bahane ederek çağırdım Samiyi o da Sağolsun kırmadı beni geldi. Nişandan önce bir araya geldik ben Samiyi Nesibede gulizari getirdi. Yanyana geldi bu ikisi bende bakın ben Yurtdışına çıkacağım ama ilişkimiz hala yürüyecek biliyorum ikiniz hala seviyorsunuz birbirinizi hem bak üniversiteyi de ayni yerlerde okuyacaksınız bahaneniz de kalmadı bir araya gelin artık bunu sizden Nişan hediyem olarak istiyorum dedim ikisinde de bir Tereddüt vardı bende hadi ama artık ne bu yabancılık hiç mi özlemediniz birbirinizi bakayım dedim ve bu ikisini tutup birbirine yaklaştırdım gulizar Dayanamayıp sarıldı Samiye Sami de ona sarıldı tabi Hah şöyle sevenler de kavuştuğuna göre sıra bizde dedim ve Nişanı kıydık yüzükler takıldı eller öpüldü sonra Yusuf Amcanın yanına gittik elini öptük helallik aldım muhabbet falan derken çok güzel bir aksam olmuştu. Sevdiceğim ile keyfimize diyecek yoktu nişanlıydık artık parmağımızda birbirimize olan sevginin sadakatin güvenin beraberliğin simgesi olan Yüzüğü taşıyorduk mutluluğumuz tarif edilemezdi resmen. Uçağıma 3 hafta kalmıştı ve üç hafta sonra bir veda olmasa da bir ayrılık olacaktı...

    Son Part geliyor arkadaşlar sonra da bitiyor şimdiden teşekkür ediyorum dinleyenlere.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Bekliyoruz kardeşim eline sağlık
      ···
  15. 193.
    +2
    RezErvasyon
    ···
  16. 192.
    +6
    Final Part 4

    Ertesi gün mavişimle öğleye doğru buluştuk bir kafeye gittik. Gece boyu konuşmuştuk ama ikimize yetmemişti bu sarılmak istiyorduk birbirimize. Güzel bir kafeye gitmiştik üst kata çıktık kimse yoktu yukarı çıkınca uzun uzun sarıldım mavişime. Bir baktım gözleri dolmuştu ne oldu kız niye ağlıyorsun dedim Sevinçten askım Sevinçten diyebildi sadece ellerimle sildim Gözyaşlarını ağlama prensesim ağlamak zamanı değil Gülme zamanı bu dedim Haklısın askım dedi ve sandalyesini Yanıma çekti koluma girdi Basını da omzuma koydu cok mutluyum askım dedi biliyorum askım bende cok mutluyum dedim biraz daha oturduk salep içmiştik keçi Sütünden yapılmıştı biraz ağır gelmişti ama mavişim çok sevmişti askım bunu da içecek misin dedim niye beğenmedin mi dedi yok sen cok beğendin ya sen iç istedim dedim mutlu olmuştu düşünceli askım benim dedi benim içemediğim salepi de içti ve askım cok isimiz var dedi. Hayırdır askım niye ne oldu dedim gerçekten soruyor musun şaka mi yapıyorsun dedi anlamadım gerçekten ya dedim nişan aşkım nişan dedi ohooo şimdiden Telaşa girdin bakıyorum dedim çok vaktimiz yok ki askım sen de gideceksin zaten yakında dedi. Bunu diyince bir an Konuşmayı Bıraktı yüzü düştü üzüldü biraz. Askım ya üzülme lütfen beni de uzuyorsun bak dedim gitme o zaman dedi ve o an anlamıştım ne kadar benim Yanımda yer alsa da içten içe gitmemi istemiyordu bende konunun buralara gelmesinden korkuyordum çünkü vedalar o kadar zor oluyordu ki... Bunu Konuşmak için iyi zaman değil şimdi sonra konuşalım olur mu moralimizi bozmayalım şimdi dedim ama bu konu açılacaktı sonradan sadece şu an zamanı değildi. Tamam dedi sessizce. Derin bir ahh çektim Keremin Aslıya çektiği gibi. Hadi kalkalım mi dedim askım ne oldu şimdi ya dedi yok bir şey hadi kalk gidiyoruz dedim nereye dedi bu işi halletmeye hangi isi ayrılık isini nasıl yani ya dedi sadece gel dedim. Tuttum kolumdan Nesibe'yi ve yürümeye başladık yol boyunca bana hep nereye gidiyoruz, kötü bir şey yaptıysam özür dilerim diyordu bense bir cevap vermedim sadece Yürüdüm varacağımız yere kadar. En sonunda varmıştık. Nesibe bana baktı yüzünü yere indirdi ve mezara baktı. şimdi beni iyi dinle dedim ve girdim Söze. Bak Nesibe biliyorum bu ayrılık ikimiz içinde zor olacak bu gitme kararı bana da cok zor geliyor ama ben seni cok seviyorum hem bak nisan da yapacağız sevincimizi kursağımızda Bırakma Gözünü seveyim bana sitem etme bana o gitme diyen gözlerle bu bir veda değil Nesibem veda nedir biliyor musun veda iste budur dedim ve Ebrarin mezarını gösterdim Gözümden yaşlar dökülüyordu Nesibe tamam yeter özür dilerim hadi gidelim artık dedi bitmedi daha söyleceklerim, ben zaten hayatımda bir tane veda yaşadım en ağır biçimde bana lütfen onu bir kere daha Yaşatma benim gözümü arkalarda Bırakma Nesibe kurban olayım Bırakma dedim. Çenesinden kaldırdım Basını gözlerime bak dedim Gözlerine baktım onunda gözü yaşlanmıştı bu son ağlamamız olsun tamam mi bundan sone ağlamayalım bir daha sadece gülelim hep mutlu olalım tamam mi dedim Basını salladı duyamadım dedim tamam dedi. Sonra Ebrarin mezarına döndüm merhaba Ebrar biliyorum ihmal ettim seni bu aralar ama gözün arkada kalmasın bana bakan biri var dedim Nesibe'yi kast ederek. Biz nisanlanacağız Ebrar böylece sen de oralarda daha mutlu olursun inşallah çünkü beni daha mutlu göreceksin Nesibe beni mutlu ediyor Ebrar onunla mutluyum sende kal emanetle olur mu gözüm arkada kalmayacak zaten dedim Nesibe'ye baktım Basını salladı kendine iyi bak Ebrar dedim. Nesibe'ye döndüm seni seviyorum sevdiceğim dedim. Bana baktı ne dedin bir daha söyle bakayım dedi seni seviyorum sevdiceğim dedim ağlamam bir daha başladı Nesibe geldi Yanıma omzumu basına koydum saçlarımı okşuyordu ağlama artık askım iyi olacağız dedi söz mu dedim söz askım söz dedi ve elini Ebrarin mezarında gezdirerek merak etme Ebrar Meczup emin ellerde ona gözüm gibi bakacağım o benim her şeyim senin gözün arkada kalmasın dedi. Yine Büyüklük yapmıştı Nesibe mezara getirdiğim için hiçbir şey demedi aksine bu ikimize de iyi geldi birbirimizin Değerini daha iyi Anladık değil mi dedi evet Haklısın dedim hadi eve gidelim dedi Nesibe. Tamam dedim yolda banka oturalım mi dedi olur dedim ve oturduk. Askım ben çok özür dilerim dedi sakın özür dileme kapattık o konuyu bundan sonra ağlama yok bize sadece mutlu olacağız tamam mi dedim tamam dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu bu kadarcık mi nerede benim kocaman öpücüğüm dedim ve kocaman öptü beni Hah söyle dedim biraz daha oturduk ve eve bıraktım mavişimi. Kapıda bana seni seviyorum dedi bende seni seviyorum sevdiceğim dedim sen sevdiceğim diyince cok Hoşuma gidiyor dedi biliyorum bu kadar süre demediğim için kusura bakma dedim yok askım ne kusuru ben zaten öyle sen söyle diye bir derdim yoktu ama şimdi söyledim ya cok mutlu oldum dedi biliyorum her şey seni mutlu olmak için ben seninle hayata tekrardan döndüm tekrardan aşık oldum ben her şeyi seninle tekrardan tattım Bir daha tatamayacagim dediğim Duyguları seninle tattım bunu bana yaşattığın için cok teşekkür ederim iyi varsın mavişim dedim askım ya utandırıyorsun beni ama dedi yerim senin o kızarmış yanaklarını dedim ve öptüm seni seviyorum güzel kız dedim bende seni seviyorum askım benim dedi ve evine bıraktım sevdiceğimi.

    Final için 2 Part daha atacağım ama Özet olacak o Yüzden isterseniz anlatabilirim bu arada geç Yazdığım için kusura bakmayın hüzünlendim de biraz zor geldi yazmak hakkınızı helal edin beklettiğim için. Şimdi son 2 Parçayı yazmaya başladım uzun Yazdığım için biraz Sürüyor yazmam ama bitirir bitirmez yollayacağım.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 191.
    +1
    rez seri panpa
    ···
  18. 190.
    +5
    Final Part 3

    Salih amcayı görünce selam verdim. Tuğba cok sirin olmuştu Nesibe günün anlam ve önemine binaen böyle giydirmişti Kardeşini herhalde. Diz çöktüm Tuğba'nın yanına ne güzel olmuşsun kız sen öyle dedim ve yanağını sıktım. Ablam Aldı bana bu elbiseleri dedi beğendin mi bakayım dedim evet hem de cok dedi. Biraz oynadım Tuğba'yla. Bu Sırada babamla Salih amca mangalı yakmış sohbet ediyordu bayanlar ise domates falan doğuruyordu. Yanlarına gittim babamla Salih Amcanın ne Konuşuyorsunuz bakayım dedim sence dediler tabiki de futbol dedim güldüler. Bende ortak oldum muhabbetlerine öyle konuştuk sonra mangal kıvdıbını almıştı köfteleri istediler ve mangala koyup pişirmeye başladı köfteleri arkasından et sonra biraz da tavuk geldi. Tuğba arada Yanıma geliyordu Meczup abi ben cok aciktim hazır değil mi daha diyordu gel senle çaktırmadan köfte yürütüp yiyelim mi dedim çocuk iste gizli Saklı işleri seviyordu olur ama ya görürlerse dedi sen merak etme abicim hallederiz dedik ve pismiş tabaktan bir köfte aldım Çatalla. Çatalı sakladım Salih amca biz Tuğba'yla bir tur atıp geliyoruz dedim ve biraz uzaklaştık köfteyi çıkardım gülmeye başladı hadi yiyelim hemen dedi sıcak ama dikkatli ol dedim ve elimle biraz bölüp verdim Tuğba'ya. Bende yediğim belli olsun azıcık bir şey aldım ve kalanını yedirdim Tuğba'ya. Elimi tuttu çekiştirdi hadi gidelim dedi tamam dedim gittiğimizde köftelerin hepsi pismiş etlerin de Yarısı kalmıştı pişmeyen. Herkese biraz köfte biraz et verdik ve ekmek arası yedik. Nesibe bana kas göz yapıyordu hadi gir artık konuya diye. Bende tamam dedim nasıl gireceğimi düşünüyordum ki Salih amca, Meczup tercihleri yaptın ama yurt dışı mevzusu varmış herhalde dedi Nesibe anlatmıştı demek ki evet Salih amca aslında bende sizinle bir şey Konuşmak istiyordum, baba sizinle de dedim. Herkes beni dinliyordu. Nesibenin yanına geçtim bildiginiz gibi biz birbirimizi seviyoruz dedim. Tuğba bizi öyle yan yana görünce geldi o da ortamıza geçmeye çalıştı kıskanmıştı herhalde ama konumuz farklıydı biraz yer açtık ve Tuğba da ortamıza geçti. Ben de okumak için yurt dışına çıkacağım malumunuz Nesibe de burada kalacak. Biz de Nesibeyle eğer ki sizde uygun görürseniz ve Razı iseniz nişanlanmayı düşünüyoruz dedim. Herkes şaşırmıştı Nesibe girdi söze. Evet biz birbirimizi seviyoruz hem sadece nişan olacak düğün okul bittikten sonra olsun istiyoruz. Zaten sevgili kalacaktık adını koymak istiyoruz inşallah sizde bizi anlarsınız dedi. Ikimizde nefeslerimizi tutmuş gelecek cevabı bekliyorduk. Salih amcayla babam bir bakıştı Salih amca babamdan 2-3 yas daha büyüktü o Yüzden babam siz buyrun gibi bir hareket yaptı fikrini söylemesi için. Salih amca bak oğlum kız babası olmak kolay değil kızını bir kere verirsin ve vereceğin kişinin kızını üzmemesi için emin olana kadar kolay kolay vermezsin kızını. Ben dedim aha izin vermeyecek dedim bu arada Nesibe elimi sıkı sıkı tutmuştu bende ona moral ve güven vermek için sıktım elini ben buradayım askım dercesine. Salih amca devam etti ama seni oğlum gibi sevdim ve kızıma iyi bakacağından hiçbir şüphem yok oğlum sadece bu kararın erken olduğunu düşünüyorum dedi. Biz tabi sevinmiştik izin verdigi için ama erken Demişti daha bana güvendiğiniz için teşekkür ediyorum Salih amca erken olduğu konusunda da Haklısınız, ben burada olsaydım bekledik ama bildiginiz gibi Türkiye dışına gideceğim gözüm arkada Kalsın istemiyorum bu ilişkinin bir adi konsun istiyorum Kırma be bizi Salih amca beni mutlu bir şekilde gönder buradan dedim. Bunu derken biraz sesim titremişti gurbet ellere gidecek olmak zaten zordu biliyordum Nesibe beni beklerdi ona güvenim tamdı ama niyeyse içimde bir Boşluk olacaktı nişanlanmadan gidersem. Siz buna Nesibe'ye güvenin tam değil diyin, etraftakilere güven olmaz diyin ben de hasret diyeyim. Salih amca seni mi kıracağım be oğlum gel öp bakayım elimi dedi Allah diye bağırdım ne yalan Söyleyeyim yan tarafta mangal yapanlar da bize bakıyordu ne oluyor gibisinden ama umrumda değildi. izin gelmişti sevincime diyecek yoktu Salih Amcanın elini öptüm babamın yanına gittim bir şey demedi ama halinden onundu onayladığı belli oluyordu. Mavişimde babamın elini öptü. Her şey istediğimiz gibi olmuştu. Ben elime biraz Çekirdek Alıp Nesibeyle dolaşmak için izin istedim Salih amca Geç kalmayın ama dedi tamam şeklinde basımı salladım ve mavişimle yürümeye başladık. Ilk başta konuşmadık Biraz uzaklaşınca koluma girdi askım inanamıyorum nisanlanacağız yaaa dedi ne sandın askım ben sana demedim mi halledeceğiz diye dedim. Biliyorum askım halledeceğini sana herkesten daha fazla güveniyorum zaten dedi. Sahil kalabalıktı su an sana sarılıp koklamak isterdim ama malum ortam cok müsait değil dedim biliyorum askım bende cok istiyorum ama Yarin bunun telafisini bekliyorum ama dedi. Tamam askım dedim ve geri döndük mavişime doya doya sarılmak ve bunu kutlamak için Yarını bekliyordum ve bu mutlulukla yattım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      final kaç part olcak
      ···
  19. 189.
    +1
    Başla başla buradayız
    ···
  20. 188.
    +3
    evet arkadaslar geldim onumuzdeki saatlerde sadece buraya odaklanip bitirecegim, sizde 2-3 ses verin baslayayim
    ···