/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 317.
    +1
    Panpa yemin ediyorum duygulandım bu kadar yazdın emek verdin ellerine sağlık, varsa bi yeni hikayen her zamanki gibi bekliyoruz :/
    ···
  2. 316.
    +1 -1
    panpa devam edecegin hikayelerin linkini buraya at birde kitabı cıkarınca haber et kolay gelsin ellerine sağlık
    ···
  3. 315.
    0
    Veee beyler cafe'de o kübra ile fotoğrafımız var onu atıcam bir kaç kişiye tabi ne tak fark edicek bilmiyorum ama istiyene atıcam.. Pc'de resim söz akşam sizin akşdıbınızda atıcağım.. Söz vermiştim tutarım,
    ···
    1. 1.
      0
      Yolla panpa
      ayrıca finalini gibiyim çok taktan bitti
      ···
  4. 314.
    +4
    FiNAL PART
    Nerden bilebilirdim ki son kez sesini duyacağımı...
    Aradan 1.5 Saat geçti kimse gelmedi, aradığımda kapalıydı telefon hiç bişeye anlam veremiyordum.
    O an telefonum çaldı belki açmayı hiç istemeyeceğim bir telefon..
    " Alo Sanırım Mert bey değil mi ? Diye sordu bir bayan sesi..
    " Evet buyrun dedim.. Merak içinde
    " Ben Sakarya Özel Hastanesinden arıyorum , 1 saat önce ağır bir trafik kazası gerçekleşti.. Telefonda son aranan kişi sizsiniz lütfen gelebilir misiniz? Dedi.
    O anki ruh halim ne diyebilirim sol tarafım kalp kol kafa ve sol bacak bölgesi komple uyuştu...
    " Ş,,şşey ben durumu nasıl ?
    Diye sorduğumda kadının sesi azaldı
    " Beyfendi gelin burada öğrenin şuan söyleyemem , prosedür gereği dedi,
    Şok ile soğuk kanlılık arasında savaş verirken ayağı kalktım dizlerim titriyordu geri oturdum ayakta duramadım.
    Sadece bakıyordum mimikler gitmişti yüz ifadem yok olmuştu.
    Telefonu kapattım , Fırat abiyi aradım hastaneye gittik ,
    içeri girdik oradaki kadına ismi verip olduğu tarafa doğru gittim bir doktor gördüm elinde kağıtlar ile odadan çıktı oflayarak..
    " Bu odanın doktoru sizsiniz değil mi ? Diye sordum
    " Evet beyfendi siz nesi oluyorsunuz dedi.
    " Ben... Ben onun bilmiyorum size soruyorum Azraili ben miyim ? Dediğimde doktor anlamamış gözlerle bana baktı
    " Neyse , üzgünüm beyfendi arabayı kullanan kişi hayatını kaybetti , bir de hanımefendi benim ilgilendiğim o yaşıyordu ağırdı durumu müdaale yapıldı ancak..
    Dediğin de ben yığıldım Fırat abi kollarımdan tuttu ilk gözyaşım gelmişti sonunda bir damla düştü..
    Yüzüm ekşimeye başladı doktor kolumdan tuttu el kol ile bir sandalye getirdiler doktor dizlerinin üstüne çöktü
    " Dinlemiyorsunuz ama o ölmedi ancak 2 bayan geldi burada ameliyat edilmesini istemediler çoğu yerde kırık ezilmiş eklemler vucuduna saplanan parçalar vardı komaya girmişti özellikle yüzünü... Diye devam ederken
    " Susss diye bağırdım " Nereye gittiler diye sordum.
    " Yüzündeki ve vucudundaki parçalar çıkartıldı ancak komadan çıkmadı apar topar 2 hanım efendi biri teyzesiymiş ambulance ile zütürdüler helikopter ile özel uçağa oradan yurtdışına çıkarıcaklar izinleri aldılar 1 saat için de oldukça zengin bir iş kadını vardı halasıydı sanırım ama sevk edilen yeri öğrenemezsiniz üstlerden emir ile öğrenilmesini istemediler. Dedi.
    Kendimi bir an saçma türk dizilerinde gibi hissettim.. Ne oldu şimdi diyordum içimden ama halası Azerbeycan ama neden yoksa bunu bir bahane olarak mı ?
    Evet buda bir yalandı beni oyalamak içinde Azerbeycan'a gitmemişlerdi aylar sonra öğrendim istanbuldaki American Hastanesine zütürülmüş, ancak bir daha asla haber alamadım. Aradan çok çok uzun bir zaman geçti ama şuan bile ulaşmaya çalışyıyorum ancak ulaşamıyorum evlensem de onu görmek istiyorum o olaydan 3 hafta içinde yemek yiyemedim 5 hafta dışarda gezemedim 6 Hafta gülemedim 7 Hafta ağladım 2 sene boyunca rüyalarıma girdi " Ben yaptım ben diye hep acı çektim Kübra ile yine de 2 sene beraber oldum , intikam yalan oldu. Elimde cebinden çıkan bir şiir vardı Buse'nin hala saklıyorum. Başlığı
    Aşkın hediyesi 'ydi. Bunu 2.5 sayfalık kitap halinde yayına soktum çoğu yere çıkardım belki beni bulur diye ama yok..
    Bu yüzden hikayemin adıdır bu. 2 sene sonra Kübra ile ayrıldık. O başka şehire gitti ancak görüştük ayrıldık arkadaş olduk saçma sapan bir arkadaşlıktı şuan dahi selam selam vardır aramızda ama bu işkenceyi her gün çekiyorum ben bunları yazarken ağlamam normal ama hayata hep olumsuz bakmamak gerek ölümsüz değil hayat. Bunu öğrendim bir çok şey öğrendim tabi de onlardan biriydi bu.
    Keşke bana ulaşsa diyorum bazen hala.. Ailemin bildiği hikayedir. Ama hiç bahsi geçmez,
    Bazen yemek yaparken işimi yaparken
    Ellerim yaslanır tezgaha titrer aklıma gelir dalarım tüm anlattıklarım 1.5 dakikalık şeritler olarak geçer bir bakarım taşan bir şey var.
    Arkamdan bir ses gelir
    " Şefim siz bile böyle taşırıyorsanız bizde taşırırız diye gülerek cevap veririm
    " iyi-Kötü bir anın aklına gelir de sen dalarsan ve yemek taşarsa sonuna kadar haklısın. Ama durup dururken taşarsa bişey amatörce olur. Yemeğin hediyesi taşmasıdır diyerek espri yaparım bir ah çekerim işime devam ederim..
    Beylerrrr ilgi alakanız için teşekkür ederim biliyorum bitiş bir türk filmi edası ile oldu kusura bakmayın bu olayın gerçekliğini sorgulamadığınız için teşekkür ederim gerçektir yani o yüzden tam senaristlik yapamadım içime oturuyor yazarken direk yazdım hiç dolaylamadan sıktıysam affola hepinize teşekkürler

    Ve ÖNEMLi BiLGi ;
    Bu önceki ve şimdiki hikayeyi kitap olarak bastırıcam tam okuduğunuz şekilde tabi kendime
    incisözlük Ms.Aşçı Hikayeleri gibisinden bir kapak ile.. Harika olacak göstericem size de 1 haftaya yaparım. *

    Saygılar..

    Ve kurgulama hikayeler ile devam edeceğim..
    Hepinize hayırlı günler
    Tümünü Göster
    ···
  5. 313.
    +5
    Akşam yemeği yerken birbirimizin gözlerine kitlenip kalmalarımız unutulmazdı.
    Şimdilerde çok dinlediğim bir şarkı var " I was your man " bruno mars'dan hep o zamanı hatırlatıyor bana tüm gece onunla sohbet ettik film gibiydi o anlar gözümde seri bir film şeridi şeklinde geçiyor..
    Eskişehir'e döndüğümüz de normal hayatımıza dönecektik.
    " Sen kübraya ben sana takıntılı devam edeceğiz demişti
    " Sadece 1 ay intikam için ver , sonra seninleyim ömür boyu dediğim de güldü.
    " Senden intikam almanı istemiyorum sadece beni sev benimle kal tek istediğim bu gitme benim ol bir ömür olmaz mı ? Dedi.
    Ben de dönüp
    " Benim derdim benimle kendi intikamım bu lütfen dediğim de..
    " Seni seviyorum istediğini yap ama beni unutma onun zehrine kapılma dedi.
    " Söz veriyorum , söz veriyorum yapacağımdan sadece o etkilenecek demiştim.
    Eskişehir'e döndüğümüz de , Kübra ile hiç birşey olmamış gibi davrandım ona hiç bişeyden haberim yok gibi yaptım ama oda öyleydi benimleydi ama her akşam onunla mesajlaşıyor özlediğini söylüyordu.
    1 Ay içerisinde hayatımın en büyük uğraşlarını verdim..
    Bana tutuldu Kübra çünkü çocuk asla mesaj atmadı sağolsun arkadaşlar..
    Bana ait gibi hissettiğini söylediğin de ve ilk kez Seni seviyorum dediğin de hissettim bana aşık olduğunu her gece buse'de kaldığımı artık bilmesi gerekiyordu ona fotoğraflar yollattırdım beraber olduğumuz zamanların buse ile...
    Bana küstü cevap vermedim acı çekti ağladı. Evime geldi yalvardı ama ben içim yana yana onun gibi de yapmadım camdan bile bakmadım. Gözlerimi kapattıp hiç hissetmemişcesine.
    Herşeyi silmek istercesine..
    Ama dayanamıyordum her seferinde Buse dayanak kaynağım oluyordu.
    Kaç kez geldi Kübra sayamadım bile dayanamıyorum ben hep böyle mi olacak sevdiklerim diye içim yandı ama..
    Sonra yanına gittim özür diledim sevdiğimi söyledim okadar mutlu oldu ki,
    O sarılışı aşk kokuyordu , eskiden böyle olmasını diledim bir an. Gözyaşlarımı belli etmemek için sildim.
    12 Ağustos tarihinde Kübra'yı eve getirdim deli gibi içtim gözlerim kızardı artık komaya girecek şekilde planlı projeli.
    Bir özel kamera koydum odaya...
    Amacım sadece her gün acı cektirmekti..
    Onunla yattım , seviştim evet gözyaşları içinde..
    Yapmayacağım şeyler yaptırdı bana,
    O mutluydu bakireydi ama artık değildi bu ona karşı intikamımdı , sonra oturdum
    " Adamlık mıydı bu ? bu insanlık mı ? Bunu nasıl yaptım diye sordum kendime.. Bir bağırış ile bir kaç şey devirdim önümde duran.
    Kamerayı aldım elime izlerken bir yandan telefon ile Buse'yi aradım ağlıyordum şiddetli bir şekilde
    " Ben insan değilmişim ben sevmedim hiç herşey öfkeydi içimdeki nefretti ona karşı başta sevdim ama bu aşk mıydı ? Bu aşk değildi nefretti anlamadım çok kötü bişey yaptım diye ağladım telefonda
    " Ağlıyor musun ? Sen mert sen nerdesin geliyorum hemen nerdesin söyle canımın içi söyle dedi
    Yerimi söyledim basitti
    " Kendi evimdeyim..
    " Kapatıyorum 2 dakikaya ordayım hemen geliyorum delilik yapma dedi.
    Nerden bilebilirdim ki sesini... ( Final parçası geliyor hemen ardından beyler)
    Tümünü Göster
    ···
  6. 312.
    0
    @316 siz sessiz kalınca bişeyler mi ekgib kötü mü gidiyorum iyi mi ? Soruları var mı ? Diye düşünüyorum ozaman sıkıntı oluyor o yüzden diyorum ses verin diye şimdi atıyorum yeni partı
    ···
  7. 311.
    +1
    abicim her parttan sonra yorum yapın ses verin demeye başladın çok bozdun kendini çooook
    ···
  8. 310.
    +1
    Panpa yazsana neyi bekliyon amk
    ···
  9. 309.
    +1 -1
    panpa yatağı çatlatana kadar seviştik kısmında alay etmeyin aq gibim kalktı biraz doğrusu bizde öyle bi kız bulabilseydik iyiydi
    ···
  10. 308.
    +1
    Panpa bugün keşfettim hikayeyi efsane gidiyor hadi devamı nerde ya
    ···
  11. 307.
    +1 -1
    Eğer kübraya dönersen geri intaar ederim
    ···
  12. 306.
    +1
    Foto atsana reis
    ···
  13. 305.
    +1
    @307 panpa sıktı ise okuma zorlamiyoruz kimseyi sana katkilarindan dolayı teşekkür eder bonservisini veririz * beyler sona yaklastikda ben uyuyum biraz tüm gece bebe sesi vardiyam bitti sizde rutin işlerinizi halledin
    --spoiler--
    ···
  14. 304.
    0
    Burdayiz pnp devam et sen
    ···
  15. 303.
    0
    buradayım da sıkmaya başladı amk
    ···
  16. 302.
    0
    Nerdesiniz olum öldünüz mü mk
    ···
  17. 301.
    0
    rezerved
    ···
  18. 300.
    +3
    istesem de istemesem de o başlayacaktı gözler dolu sigarasından bir fırt aldıktan sonra devam etti ,
    " Şiirsel yanımı gör bakalım.. Dedi ve çenemi tuttu sinirli bir şekilde kendisine çevirdi..
    """ Yaşıyormuşum meğer düşler meyhanesinde ,
    Kana kana içiyorum sanıyordum o sokak köşelerin de
    Gözlerimde kaldı biliyor musun ? O sahte tebessümün ve acılara gömüldü seninle birlikte düşler meyhanesinde,
    Bir sigara daha yakıyorum , her nefeste sen..!
    Çiğerime bıraktığın o acı hazzı her an bir kez daha yaşıyorum..
    Şu sahtekar hayatımda..
    Yağmur damlaları kadar ince ve narin olan şu ömrümde bir okadar da sel gibi taşıyorum yatağına sığmazcasına
    Deli divane diyorlar artık , yalanmış..
    meğer tüm yaşadıklarım
    Ah tek aşkım Ah tek yoldaşım Ah tek arkadaşım şimdi sahtekar.. Hayatım.. Peki mert...
    Gözlerindeki o derin suları geçmek mümkün mü ? Varolmamışlığının isyanında boğulmuş aşık gönlüm , duygularımın en derin karanlığında...
    Haram olmuş geceler , her sabahın akşamında kadehler sıla olmuş düşlerimin her hatırlanışın da ve ardında...
    Gözyaşları kaldığı yerden devam etmekte daha varoluşunun ilk akşamında
    Sana söylüyorum hayalim , biliyorum , biliyorsun
    Sana süslenmiş cümleler kuramam satırlar dolusu yaşadıklarımızıda yazamam
    Ama iki kelime ile anlatırım derdimi..
    Hayalimsin Kal...
    Ve bir de alıntı yapmak istiyorum bunları söylerken en taktan sorun arka plan müziğinin olmaması doğru... Diyerek bitirdi,
    Ulan ne diyeceğimi bilemedim hayır çok tuhaf öyle şeyler söylemişti ki ben o konuşurken yazdım bende biraz hatırlayamama sorunu var unuturum korkusuyla..
    Sonra dedim ki
    " Gözlerim doldu şimdi ağlamak istemiyorum hiç bir erkek bir kız için ağlamamalı dedim.
    " Daha dün Kübrayı nasıl sevdiğini anlatıp ağlıyordun kucagımda hatırlatırım dedi.
    " Ya şöyle şeyler söyleme , bir şey diyemiyorum tıkanıyor kalıyorum ezik hissediyorum kendimi dedim
    " Eziksin çünkü aşıksın olum bataktasın şuan tasma muhabbeti unutma dedi
    Yine gücüme gitti.
    " ulan sen de aşıksın sen de eziksin sende tasmalısın ozaman dedim... Bir bir gurur ile..
    " Evet kabul ediyorum ben dedi.
    " Al işte , ben cevabı kekeletmek için söyledim kabul etti ya dedim kendi kendime..
    " Neyse mert ben uzatmıyorum sözlerim kulağına kabartma tozu ben şuan seninle olmanın mutluluğunu yaşıyorum zamanı durdurmak istersin ya onu yaşıyorum kızamıyorum bile sana dediğin gibi ısrarcı ve gurursuz bu yürek hataları göz görse yürek görmüyor.. Seninle şuan yatakta sevişmek varken neden şiir muhabbeti yapıp dakika saniye saniseleri boşa harcıyorum onu da hiç bilmiyorum gidelim mi ? Dedi ciddi bir ses tonuyla..
    " Sevişmek güzel fikir dedim
    " Ulan okadar laf ettim oraya mı odaklandın yuh be neyse en azından şonraki olaya hakim olacaksın zaten tek hakim olduğun konu o besin zinciri oluşturdun sabah öğle akşam 3 öğün koşarak öğlen yemeğinde kalk sevişmeye gidelim diyen bir adama aşık oldum dicek bişey yok. Yürü diyerek elimden tuttu aç köpek gibiydim sabaha kadar beraber yatağı çatlatana kadar seviştik.
    Sonra o yorgunlukla bir uyuduk akşam yemeğine zor yetiştik son günümüzde... ( Beyler ses verin yorum yapın hikaye ile ilgili sorular sorun falan)
    Tümünü Göster
    ···
  19. 299.
    +1
    Yemek yiyom yaz kanka
    ···
  20. 298.
    +1
    Günaydın beklemedeyiz
    ···