Aldattığını sezmiştim puştun. Bari biraz akıllı ol da çaktırma. Benim yanımda hediyelik yüzük kolye almak da neyin nesi. Anneme evlilik yıldönümünde bi tane çiçek almamışsın kaç yıldır. Anlamayacağımı mı sandın?

Sonra mervenin göğüslerinin neden büyümediğini düşünmeye başladım. Pardon merve kim lan. Yok amk bu o hikaye değildi (!)

Neyse oturdum sofraya bekliyorum. Annemin yorulmasını istemediğimden de hemen bir çözüm üreterek kardeşime kalk kız anneme yardım et demeyi de ihmal etmedim. Kardeşim de telefonla oynuyodu. Bi şey diyecekken sus işareti yaptım guiza gibi. Öfleye pöfleye mutfağa gitti. Neyse açtım trt sporu avrupadan futbol izliyorum. Ali ece yine mustafa doğana laf hakkı tanımadan peltek konuşmasıyla muhtemelen iskoç bir futbol takımının efsane zamanlarıyla ilgili can alıcı bilgiler sunuyor. O sırada kardeşim de çatalları masaya sert vurarak öfledi. Amk zaten sinirliyim bi de bu böyle yapınca daha da sinirlendim. Ancak ne hikmetse bi tepki vermedim. Vay amk ne kadar da avrupayi bir ağabeyim. Bence makedonya ya gidip farklı kültüleri tanıyacak kıvama gelmişim. Bu arada makedonya avrupada mıydı? Neyse annem yemekleri koydu, tavuk yemekten gına geldi ama napacan açken sen sen değilsin. Annem sofrayı kurdu kardeşimin yardımlarıyla (!) Tam tavuğu elime almışım ısırırken annem suları dolduruyordu. Bana dönüp aslında beklediğim fakat yine de şaşırmış bir yüz ifadesiyle dinleyeceğim malum soruyu sordu: Babanla birlikte gelmeyecek miydiniz siz? Sahi baban nerde signornotforallow?

Bana dedi sen eve git benim işim var geç dönerim diyor. Lan 5 yaşında çocuk mu kandırıyon. Neyse dedim sana iyi eğlenceler. Mal mal yüzüme bakıyor. Anladığımı sezdi sanki. Sezerse sezsin sanki çok da gibimde. Ben gitmeden bi yere ayrılmadı. Sokaktan sapana kadar kuyumcunun önünde dikildi. Çok umrumda değilsin ama annem için bunu yapmalıyım. Sana artık katlanmasına gerek yok. Bunu kanıtlayacağım.

Not: Her şey annem için.

Babamı o gün takip edip sherlock holmeslük yapacak durumlara girmek istemedim. Elbet bi açık verecek annemin yanında ben de o zaman gavatın yüzüne karşı bildiğim bilmediğim her türlü küfrü edeceğim. Böyle de çılgınlıklarım vardır. Dışarda toplum içinde Marlon Brando replikleriyle tavuğumu bıçakla keserek yiyecek kadar kibar olabilirken damarıma basıldığında Recep ivedik kadar kaba olmasını da bilirim. Eve gittiğimde kardeşim kapıyı açtı. Bön bön bana bakıyor. Dedim ne bakıyon. Diyor abi noldu gene sana böyle diye.
Dedim borsa düşüşe geçti forexler beni yine yanılttı. Mal mal bakmaya devam etti ama bu sefer soru sormadı. Kardeşimi atlatmayı başarmıştım. Sıra annemdeydi. O bendeki hallerden hemen kuşku duyardı. Bazen benim düşüncelerimi okuyup beni dumur etmeyi başarırdı. Annem mutfaktan seslendi. Geldin mi oğlum?

Geldim dedim anneme. O daha soru soramadan ben ona sordum anne ne yemek yaptın diye. Konuyu başka yönlere çekersem aklımı okuyamayacağını varsaydım. Dedi tavuk pilav. Ben anlamıyorum abi bu tavuktan kaç türlü yemek yapabilir bir insan. Neyse konuyu benim değiştirmem tam isabet oldu. Soru soramadı bende elimi yüzümü yıkamaya banyoya çıktım. Zaten yapacak da bi şey yoktu. Karnımda ziller değil çanlar çalıyordu. Bildiğin baya açtım sabah kahvaltısıyla duruyordum.

Taklitler aslını yaşatır enlargeyourpenis reiss!!!

Ortamda hava biraz olsun normale dönmüştü. Babam gelir gelmez kumandayı aldı zaten. Evdeki kumanda sahiplik hiyerarşisine göre kumanda evde kimse yoksa annemde, kardeşim varsa kardeşimde, ben varsam bende, babam gelince babamda oluyordu. Babam> hepimiz aq. Ben biraz yukarıya çıkacam dedim maç başlayınca çağır bari. Tamam oğlum sen çık ben çağırırım dedi sırıtarak. Yukarı çıkıp çavuşu tokatlıyacağımı sanmış olmalı. Amk o kadar sapık mı gözüküyorum dışardan. Haksız sayılmazdı ama baya sapıklaşmıştım son günlerde. Anime ferrelar favorimdi. Nasıl yapıyorlar japonlar öyle animeleri. insan olmayana yoğunlaşıp çok iyi işler çıkarabiliyor demekki. Bunu not alıyım bi ara üzerinde yoğunlaşıp kendi animelerimi çizerim belki.

Not: Önder Açıkbaş 'ın nasıl ünlü olduğu zerre umrumda değil(!)

Ortamdaki havayı dağıtmak için babama bu akşam beşiktaşın arsenal'le maçı var haberin var de mi dedim. Hay sokayım ağzıma ne diye maçla ilgili konu açıyorum. Başka konu aç, ne biliyim okul konusu aç, karı kız konusu aç onlar bile bundan daha az pot kırma içeriyor. Babam daha cevap vermeden annem içinde tuttuğu bombayı patlattı. (Babamın ismine Kadir diyelim ifşa tarzım değil) Sahi Kadir bugün halı saha maçın yok muydu? Erken geldin. Babam mort oldu mal oldu kaldı. Sonra bana baktı, benim kedi gibi sızlana sızlana bakışım içini acıttı heralde anneme dönerek: Maç iptal oldu hanım bende eve erken döndüm elim de boş gelmek istemedim sana layık olmasa da çiçekçiye uğradım diyip sırıttı. Benim beynimde Kıraç'tan Beddua çalıyor ama Metallica'dan One'ın ritimleriyle. O kadar allak bullak oldu beynim. Aşşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen saç.
Annem de tebessüm etti yalandan iyi olmuş hem beşiktaş'ın maçı varmış izlersiniz signornotforallow la dedi. Babam da bana bakarak: Öyle ya izleriz sen mısır patlatırsın bize dedi.
Lan noluyoruz!? Bizim ailenin içine çocuklar duymasın kaçmış. Birol güven senaryo mu verdi benden habersiz. Bu ne samimiyet! Ne yapacağımı şaşırarak sadece kafa sallayabildim.

Çıktım odama kapattım kapıyı yorucu bi gün değildi ama üstümde bi halsizlik vardı. Neyse dedim maç başlayana kadar pc de takılıyım. Kitledim kapıyı biraz ferre izleyim bari dedim yalan yok. Aklıma gelince izlemeden çıkmıyor amk fikri, akacak meni penis'te durmuyor arkadaş. Açtım bi anime işimi hallettim kısa sürede. Ferreden sonra bi boşluk hissedersin ya aynen o boşlukta dolaşıyordum. Kafayı bulmak gibi bi şey olum bu boşalma hissi. Bu hissiyat dağılmadan açtım Deep Purple - Soldier Of Fortune u efkar dağıtmaya başladım. Amk tam kulaklıkları takmışım kafa buluyom. Şarkı bitince ancak duydm kapı tokmaklamalarını. Kardeşim olacak gerizekalıymış kapıdaki. Abi kapıyı açsana babam seni çağırıyor maç başlamak üzereymiş diye hunharca yumrukluyor kapıyı. Ben malafatı yaymışım sinirlendim amk. O kafayla gibtir git tamam duyduk dedim. Amk kardeşime küfürü çok nadir ederim. Bu çok ağır olmuştu.

Beklediğim bir soru olduğundan ilgimi çekmemiş bir soru gibi gibime takmaz bir tavırla avrupadan fulbol izlemeye devam ettim. Ali Ece nin kelini kapamak için neden yarım bandana yerine tam bandana tercih etmediği daha çok ilgimi meşgul ediyordu. Ben iplemeyince annem biraz daha volume açarak sana diyorum signornotforallow baban nerde, gelmeyecek mi? diyince cevap verme ihtiyacı hissettim. Ancak nedendir bilinmez anneme yalan söylemeye kalkıp halı saha maçı varmış ona gitti dedim. Amk yalan söylemeyi hakikatten beceremiyorum. Cevap verirken eveleyip geveleyince annemin dikkatini çekti. Ne halısahası bu saatte diyince, Anne halısaha zaten bu saatlerde kiralanır diyerek iyice sıvadım. Annem uzatmadı bende yemeğe devam ettim. Ancak annem biraz kuşkulandı. Babam öyle her zaman halı sahaya giden bir tip değildir. Ayda yılda bir o da cuma günleri akşam maça giderdi. Ondada yarısında çıkardı sigara içtiğinden tıkanıp kalırdı. Arada beni yanında zütürüp o çıkınca yerine benim girdiğim çok olmuştur. Neyse yemek bitti, sofrayı toplamayı yine kardeşime iteleyip koltuğa yayılmıştım ki kapı çaldı. Kardeşime dedim kapıya bak. Amk kız kardeşlerin çilesi nedir. Valla biraz hizmetçi gibi kullanıyordum ama ne yapacaksın. Biz de abiyiz sonuçta. Annem de kıza iş buyurup durma diyip kendi kapıyı açmaya yöneldi. Kapıyı annem açınca kapıda kim belirdi bilin. Tam bir türk dizisi klişesi: Tabiki de babam.

Yuh amk bu kadar da klişe olamaz. Annem şaşırdı tabi bana baktı, hani halı saha maçındaydı bakışlarıydı bunlar. Babamın elinde de çiçek var. Vay mk gavatı beni iyice zora sokmamış gibi bi de çiçek almış. Lan sen kim çiçek almak kim. En son ne zaman ellerine çiçek değdi de bugün çiçek alıyorsun. Annem bozuntuya vermeden çiçekleri aldı. Babam pişmiş kelle gibi sırıtarak içeri girdi. Ortamda aşk-ı memnu rüzgarları esiyordu. Herkes oturdu. Amk sanki annemi ben aldatıyorum. Babamdan çok bana bakıyor. Sonra aniden babama dönüp: Aç mısın? diye sordu. Amk ben de signornotforallow halı sahada olduğunu söyledi diyecek sandım. inceden bıraktım. Sanki ortaklaşa iş çeviriyormuş gibi oldu. Amk nerden yalan söylediysem.

Bütün bu silsilenin içinde ne yapacağımı bilmez halde bekliyordum. Beşiktaşlı olmamın verdiği sabırla beklemeyi sürdürdüm. Her şey sessizleşmiş etrafta kimsecikler yok hissiyatı tüm bedenimi gondiklemeyi başarıyordu. Bense sadece öfke, kin ve nefret duygularıyla hareket ederek aile saadetimize nifak tohumları eken babacığımı uzaktan gizlice seyrediyordum. Aile saadetimiz dediysem son 9 yıldır öyle bi saadetten bahsetmek mümkün değildi zaten. Sadece kavga gürültü bazen barışma. Bazen de hiçbir şey olmuyordu evimizde. Ben kendimi tamamen kapanda hissediyordum. Hayallerim vardı ama bencilce davranamazdım. Annem benim her şeyimdi ve onu yüzüstü bırakamazdım. Derken bir bayan restauranta giriş yaptı. Arkası dönük abiye mini elbisesiyle yüzünü seçemedim. Muhtemelen güzel bi kevaşeydi. Çünkü babam annemi kolay kolay aldatmazdı. Ya da bu sadece bir varsayım. Babamı ne kadar tanıyordum ki?

Not: Champion Begibtas!

Ben gelince toparlandılar biraz. Bişey demeden köşeme oturdum. Benim köşem diyorum çünkü hakikatten benim köşem L koltuğun 90° lik açısı. Ben varken kimse oraya oturmaz. bilirler benim yerim olduğunu saygılıdırlar o konuda tanrı onları korusun. Gibimi yaya yaya da yatarım öyle saygısızlık olarak da algılamazlar sağolsunlar. Zaten saygı dediğin özdedir mk öyle annenin babanın karşısında bacak bacak üstüne atmayacaksın triplerine hiç girmem. Baya özgür yetiştirdiler beni o konuda haklarını yiyemem. Ancak yinede Americano bir aile değiliz. Annemle babam yanımda falan öpüşemez yani. Gibdirip gitsinler 30 m2'lik odalarına ne yapacaklarsa orda yapsınlar amk. Zaten ergenliğe girdiğim yıllarda çok düşünmüştüm dünyaya bi gibişin sonrası fırlatıldığımı.. Masumluğumu da zaten o zamanlarda kaybetmiştim.

Not: Annem babama nasıl verdi beni ilgilendirmez alan memnun veren memnun(!)

Neyse bütün bu saçma sapan yaşanmışlıkların olduğu geceye daha fazla katlanamayacağımı anladım. Daha ilk yarı bitmeden odama çekilme kararı aldım. Dedim size iyi eğlenceler (!) Gavat babamın yaptıklarını da unutmadım. Sana da sıra gelecek babacığım sen hiç merak etme ensendeyim. Merdivenlerden yukarı çıkarken bir de ne göreyim odamın kapısı azıcık açık içerden bilgisayar ışığı sızıyor. Amk pc yi açık mı unutmuştum? Öyle bile olsa geçmişi silmiştim sıkıntı yoktu da neden kapım açıktı. Kardeşim böyle benden izinsiz asla odama dalmazdı. Kapıyı ses çıkarmadan hafifçe araladım. Kardeşim bilgisayar başındaydı?!

Not: Topkekle eti cin den ziyade Ketçaplu Ruffles severim.

girdim banyoya söve söve temizledim atmıkları amk paçama kadar inmişti umarım kız kardeşim fark etmemiştir dedim. temizlerken bizim küvetin içinden böyle ayak sesi gelir gibi oldu. herhalde kendim çıkarmışımdır dedim çok şüpheciyimdirde. birde otuzbirden sonraki işeme ritüelimi gerçekleştirirken küvetten hapşırma geldi. noluyo amk derken küveti açtım 4 tane zenci vardı heloooooo dediler aleyküm selam dedim çıkardılar malafatı sallaya sallaya geliyorlar hemen kapıya koştum kaçmak için lan kapı açılmıyor dışardan bir ses ' iyi eğlenceler abiciğim' dedi bende dıbına koyayığığm derken beni gibmeye başladılar beyler klozete dayayıp gibtiler sonrada apatman boşluğundan atlayıp kaçtılar buda böyle bir anımdır

Hikayeyi anlatış tarzın çok tanıdık alayım rezimi bakalım sıçmazsın inşallah

Amk peçetenin durumunu kontrol edeyim diye bi baktım. Bakmaz olaydım. Tahmin edeceğiniz üzere peçete meftah olmuş. Dolmuş taşmış bacağımdan akıyor meniler. Hemen solo zulomdan bi makara solo aldım. Biraz düzeltmeye çalıştım durumu. Baktım olmuyor en iyisi malı çift kat sarmalayıp durumu banyoda düzeltmeye çalışmak dedim. iyice sardım soğanımı pc de geçmişi temizleyip çıktım. Kimsenin gelip geçmişi kontrol edeceğinden değil de alışkanlık işte.

indim aşşağı mutfağa. Açtım dolabı dolap taptakır kupkuru amk. Kurumuş limon bile yok yumurtalıkta o derece. Biz bu kadar fakir miyiz bu dolabın hali ne lan? Aşağılarda yarısı küflü bi kaşar peynir buldum. Beynimde burası survivor diye Acunun sesi yankılanıyor. Noluyor amk geldiler heralde bana diyip acunu gibtir ettim. Ekmek arayışlarına başladım. Neyseki ekmekten bol bi şey yoktu bizim evde. 2 dakkada tost-ayran yapıp midemi şenlendirdim. Karnım doyduktan sonra beynimin çalışmasına sıra gelmiş olacak ki: Amk dedim fırsat bu fırsat ne duruyorsun? Babamın ne taklar yediğini araştırmanın tam zamanı. Hazır evde kimse yokken bi karıştırayım şunun dolabını falan belki elle tutulur bi kanıt çıkar karşıma. Ellerimi mutfak detarjanıyla hızlıca yıkayıp yatak odasına doğru yöneldim.

Not: Baba karşımda yatarken kıçını kaşımayı bırakmalısın.

Yarın yine staj var. Hemşirelik 4. sınıflara mecburi gitmem gerek. Hemşireliği sadece kızlar okuyor diyip muallak demeyin bu kardeşinize. Dediğim gibi yarın staj var ve beni yine o ruh hastalarının içine atacaklar. Bazen ben de onlardan biri gibi hissediyorum kendimi. Hele bu aralar yeni gelen biri varki yaşıt sayılırız. Onunla çok iyi anlaşıyoruz. Hiç arkadaşı yok benim gibi. Kimseye söylemeyin ama yasak olmasına rağmen ona defterimle tükenmez kalemimi verdim. Ailesine mektup yazmak istiyormuş ben de dayanamadım. Geçen günkü kalem kılıçtan keskindir dikkatli ol lafıma çok güldü. Çok sık gülmüyor. Ama ben onu arada güldürmeyi başarıyorum. Bunu da yazacağım dedi kendine has tavırlarıyla. Ben de nasıl istersen dedim. Edebiyat öğretmeni olmak istiyormuş. Bi tane de kız kardeşi varmış kardeşimle yaşıt. Ama kendinden fazla bahsetmiyor. içine kapanık biraz. Durmadan yazıyor. Aslında çok da zeki gözüküyor deliden ziyade. Fakat ailesi pgibojik tedavi görmesi gerektiğini düşünüp buraya getirmiş. Bazen sancıları oluyormuş öyle diyorlar. Fakat her şeye rağmen ortak noktalarımız var gibi hissediyorum onunla. Arada bana sorular soruyor. Önder açıkbaş nasıl ünlü oldu gibisinden ben de nasıl diyorum susuyor cevaplamıyor. Sadece soruyor, yazıyor ve susuyor. Sorularıma cevap verdiği çok nadir. Ama karar verdim bu yazdıklarımı onunla da paylaşacağım. Belki kendinden bir şeyler bulur benim hikayemde, belki o da bana yazdıklarından bahseder ben de onunkilerde kendimi bulurum. Kim bilir belki de hikayeler biter biz birbirimizi buluruz...

10.04.2016

Amk gerçekten bildiğin zarftı bu. Açtım baktım içinde kağıt da var. Biricik aşkım, yazıyor. Ama gerisi yok Sonunda bulmuştum amk. Tamamlanmayı bekleyen bu pekekentlik kanıtını bulmanın verdiği coşkuyla annemle kardeşimin geldiğini duymamışım. Annem sesleniyor içerden signornotforallow uyandın mı diye? Ben de panik oldum ama kanıtı da yerine aynı bıraktığım gibi koyup annemin hemen bulmasını sağlamak istemedim. Çünkü daha tamamlanmamıştı. Benim komplo kurduğum bile düşünülebilirdi bu konuda. Onun için olay yeri incelememi yarım bırakıp kanıtı bulduğumdan daha gizli bir şekilde ilk günkü gibi tertemiz olarak yerine bıraktım. Anneme gözükmeden mutfağa sıvıştım. Annem beni mutfakta gördüğüne şaşırmıştı. Noldu sen hiç mutfağa girmezdin demek o kadar acıktın ehuehu diyor. Kaşlarımı biraz çattım nereye gittiniz sabah sabah bu dolap neden kupkuru tastakır? Biraz evine yemek alsana açlıktan ölmemizi mi istiyorsun? diyerek kabalık ettim. Bu kabalığı konuyu başka yerlere çekip üzerimdeki paniği atmak için bilerek yapmıştım.

Not: Anne her şey senin iyiliğin için.