/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +417 -28
    üst edit: bazı amipler en alttaki ismi görmemiş çalıntı diyor ben buraya kendim yazdim diyerek yazmadım yani kısaca

    ALINTIDIR



    Nereden nereye...

    1923’de
    nüfusumuz 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu.
    40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu.
    Traktör sıfırdı, karasaban’dı. Beş bin köyde sığır vebası vardı.
    iki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon kişi trahomluydu, bebek ölüm oranı binde 480’di, her doğan iki bebekten biri ölüyordu.
    Memlekette sadece 337 doktor vardı. Sadece 60 eczacı vardı, sadece 8’i Türk’tü. Diş hekimi sıfırdı. Dört hemşire vardı. 40 bin köy, sadece 136 ebe vardı.
    Ortalama ömür 40’tı.
    Yanmış bina sayısı 115 bin, hasarlı bina sayısı 12 bindi. Ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyordu, kiremit bile ithaldi. Limanlar, madenler, demiryolları yabancıya aitti.

    Toplam sermayenin sadece yüzde 15’i Türk’tü. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan sadece dört fabrika vardı; Hereke ipek, Feshane yün, Bakırköy bez, Beykoz deri…
    Elektrik sadece istanbul, izmir ve Tarsus’ta vardı. Otomobil sayısı bin 490’dı. Sadece dört şehirde özel otomobil vardı.
    Kadın, insan değildi.
    Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu. Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak, trenlerle çalınmıştı.
    Kimisi alaturka saat’i kullanıyor, güneşin battığı anı 12.00 kabul ediyordu, kimisi zevali saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12.00 kabul ediyordu.
    Kimisi güneş batarken grubi saat’i esas alıyordu, kimisi güneşin tamamen battığı ezani saat’i esas alıyordu. “Saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan bi ses çıkıyordu. Kimisi hicri takvim kullanıyordu, kimisi rumi takvim kullanıyordu.

    Kimisinin şubat’ı kimisinin aralık’ına denk geliyordu. Herkes aynı zaman dilimindeydi ama farklı aylarda yaşıyordu!
    Dirhem, okka, çeki vardı. Arşın, kulaç, fersah vardı. Ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne uzunluğumuz… Ölçülerimiz Ortaçağdı. Erkeklerin sadece yüzde yedisi, kadınların sadece binde dördü okuma yazma biliyordu.
    Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi. Okul yaşı gelen her dört çocuktan üçü okula gitmiyordu. Toplam, 4894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise vardı. Türkiye’nin tüm liselerinde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı.
    Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu. Tek üniversite vardı, darülfünun, medreseden halliceydi. Ülke bilim’den çok uzaktı. 600 sene boyunca Türkçenin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti.
    Arapça, Farsça, Fransızca, italyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti. Karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan Arapçayla Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
    “Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik"falan deniyor ya…
    ibrahim Müteferrika’dan itibaren 150 sene boyunca basılan kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz? Sadece 417’ydi. Bunların da çoğu gayrimüslimlerin matbaasında basılmıştı. Bu topraklara kitap gelene kadar, Avrupa’da 2.5 milyon farklı kitap basılmış, beş milyar adet satılmıştı. Voltaire, bir kitabında şu ağır tespiti yapmıştı: “istanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan azdır!”

    Özetle, Atatürk’ün şu şu uygulamalarına karşıyım de, seni anlarım. Amma, Türk milletini bir gecede cahil bıraktı, Osmanlı’da halk çok rahattı, Cumhuriyetle kötü oldu deme, ayıptır, günahtır, yalancılığın sırıtır, çünkü tarih suratına tükürür…

    Mehmet Birol

    altedit:Panpalarimin görmesini sagladiysam ne mutlu bana alırım bi nick6nizi (bkz: 31cekeniskocyali)
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +60 -1
    Küllerinden doğmak sözü buradan geliyor sanırım
    ···
    1. 1.
      0
      saydın mı
      ···
  3. 3.
    +16 -2
    Beyler şuku atin da 1 gecede cahil kaldıkcilar da görsün
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      cahil nasıl okusun pampa, yüzüne vurma bari ayıp.
      ···
    2. 2.
      0
      Ahhahahahahaha
      ···
  4. 4.
    +5 -1
    Armez Vahdettin’in ölümünden sonra cenazesinin italya için bir soruna dönüştüğü belirtilerek notlarında şu ifadelere yer veriyor; 
    “Tek sorun cenazeydi artık. Vahdettin’in Hristiyan topraklarında gömülmesi düşünülemezdi. Merhumun arzu ettiği gibi Mekke’ye gömülmesi ise söz konusu bile değildi. Trablus bir seçenek olsa da en garanti çözüm Şam’a defnedilmesiydi. Ne de olsa Suriye Cumhurbaşkanı Nami Bey hanedanın eski bir azası, Mustafa Kemal için de güçlü bir hasımdı. 
    Paris karşı çıkmazdı ama Fransız hükümeti, ‘Sultan’la son derece saygılı bir ilişkisi’ olan italyan Kraliyet Ailesi’nin girişimine rağmen, cenazede resmen bulunmak, hatta çelenk yollamak için bile bir neden görmüyordu. Mussolini, hafta sonu, Vahdettin meselesiyle bizzat ilgilendi. Bu cenaze artık külfet vermeye başlamıştı. Bir italyan limanından mı yoksa bir Fransız limanından mı gideceği bile halen muammaydı. Vahdettin vefat edeli üç hafta olmuştu ve tabutu bir seraya taşınmıştı. 
    Ama en büyük problemleri, aralarında bir çift kasap da bulunan Sanremolu alacaklılardı. Villanın dışında ellerindeki fatura tomarlarını sallayarak deli gibi bağıran elli, altmış kadar kişi vardı.”

    Son cümle özetler olayı. Dediğine göre bu insanlar sefa içinde ülkeyi gibip attılar e madem tarihi eserleri almışlardı iki üç tanesini cebine mi atamamış bavuluna mı tıkamamış?

    Kaynak: http://www.milliyet.com.t...il-ortada-gundem-2220314/

    Not:Eleştirilerinizi çok güzel yapıyorsunuz ama tarafsızlıktan sapıyorsunuz.
    ···
    1. 1.
      0
      Sürgün edildikten sonra?
      ···
    2. 2.
      0
      Sefa için değil saltanat için saltanatını kaybetme korkusundan evet giderken hazineye dokunmamaları onurlu bir davranış kaşıkçı elmasını bile yanlarını alsalar tüm aileye ömür boyu yeter. Ama tabikide araştırmak lazım alamadılar mı yoksa almadılar mı belkide almaları engellendi sonuçta onlar artık cumhuriyete ait eserler tıpkı osmanlının kalan borçlarının cumhuriyete ait olması gibi borç cumhuriyete kaldıysa doğal olarak Osmanlı'dan kalan her şeye el koyar
      ···
    3. 3.
      0
      Sefa için değil saltanat için saltanatını kaybetme korkusundan evet giderken hazineye dokunmamaları onurlu bir davranış kaşıkçı elmasını bile yanlarını alsalar tüm aileye ömür boyu yeter. Ama tabikide araştırmak lazım alamadılar mı yoksa almadılar mı belkide almaları engellendi sonuçta onlar artık cumhuriyete ait eserler tıpkı osmanlının kalan borçlarının cumhuriyete ait olması gibi borç cumhuriyete kaldıysa doğal olarak Osmanlı'dan kalan her şeye el koyar
      ···
    4. 4.
      0
      Sefa için değil saltanat için saltanatını kaybetme korkusundan evet giderken hazineye dokunmamaları onurlu bir davranış kaşıkçı elmasını bile yanlarını alsalar tüm aileye ömür boyu yeter. Ama tabikide araştırmak lazım alamadılar mı yoksa almadılar mı belkide almaları engellendi sonuçta onlar artık cumhuriyete ait eserler tıpkı osmanlının kalan borçlarının cumhuriyete ait olması gibi borç cumhuriyete kaldıysa doğal olarak Osmanlı'dan kalan her şeye el koyar
      ···
    5. 5.
      0
      Anladık amk
      ···
    6. 6.
      0
      Kardeşim zaten osmanlı kanuniden sonra bozulmaya başlardı vahdettin ise son padişah olarak ülkeyi gibip satıp kenara atmıştı sonra sürgün edildi öldükten sonra zaten o adamın crnazesiyle kimse ilgilenmez ki neyi anlatmaya çalışıyon
      ···
    7. diğerleri 4
  5. 5.
    +2
    Kardeş biz saygı duyuyoruz ama ataturke tapanlar bizi ataturkten sogutanlar
    ···
    1. 1.
      0
      Atatürke tapma yok aq bize Atatürke tapıyorsunuz diyenler bugün tayyibin züt kılları ve şuda var bu tapıyorsunuz lafı kenan evren darbesi döneminde dincilerin çıkardığı bir şey ordan bu zamana şuursuzca geldi sizinde ağzınıza yapışmış öyle bir şey görmüyorsunuz ama söyleyip duruyorsunuz işte ülkenin kurucusunu ve ulusal bir değerimiz ve kahramanımız olan bir adamı sevgiye boğuyoruz sadece o bize kimseye tapmamayı öprettipi için sevgiye boğuyoruz bize özgür bireyler olarak yaşattığı için seviyoruz sanırım kendiside asla kendisine tapılmasını istemezdi tapılmasını isteseydi kendine kendini padişah ilan ederdi diye düşünüyorum bu yüzden biz kimseye tapmayız kimsenin önündede diz çökmeyiz bu Atatürk olsa bile
      ···
  6. 6.
    +2
    Atatürk var şuku
    ···
  7. 7.
    +1
    Çok iyi yazmış helal olsun
    ···
  8. 8.
    +1
    Rezervasyon
    ···
  9. 9.
    +1
    Helalll
    ···
  10. 10.
    +1
    Tüylerim diken diken oldu bunu yazana bunu bize ulaştıran sonsuz teşekkürler
    ···
  11. 11.
    +1
    Helal olsun okudum
    ···
  12. 12.
    +1
    Rez

    ···
  13. 13.
    +1
    Baslik acardim
    ···
  14. 14.
    +1
    baktım kardeşim
    ···
  15. 15.
    +1
    Reserved
    ···
  16. 16.
    +1
    Anlamlı
    ···
  17. 17.
    +1
    %100haklı suku
    ···
  18. 18.
    +1
    Reserve
    ···
  19. 19.
    +1
    Kimiside sanıyorki 1923 te anlı şanlı bir devlet miras kaldı süper güçtük sonra cehape donemimde bu hale geldik sizin sorgulamaktan uzak beyninizi okumaktan uzak gözlerinizi gibeyim aq çomarları. Gidinde alman subayların anadolu ve halkıyla ilgili yazdığı raporları okuyun 2017 de gibini yaya oturup Atatürkü eleştirmek kolay yarram sanıyorki biz hep şuanki gibiydik 1923 te Atatürk'ün nasıl bir ülke kurduğunu kurulduğunda nasıl bir halkı vardı nelere sahipti ne üretir ne satardı bir bak sonra nerden nereye yol alınmış bir de ona bak yoktan bir ülke var etmek... şüphesizki bu ülke yüzünü batıya dönmeseydi orta doğu cehennemindeki diğer islam ülkeleri gibi olacaktı diğer islam ülkeleriylede kendini bir kıyasla ve bunun kimin sayesinde kimin emeğiyle olduğunu unutma
    ···
  20. 20.
    +1
    Bu yazıyı görmemiştim panpa. Alıntıladığın için teşekkürler
    ···