1. 26.
    0
    @3 bu cevabı veren 100. kişiye altın çerçevli über ergen ateist ödülü veriyorlarmış.

    bre oç.

    al sana seninkiyle aynı cevap "var olan bir şeyin yok olduğunu kanıtlamak? wtf!"

    oldu mu orrrrrrrrrrrrrrospu çocuğu?
    ···
  2. 27.
    0
    Nisa/82

    Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.

    Yukadaki ayet (Nisa/82) Kuran’da herhangi bir çelişki olmadığını söylüyor.

    Fakat Kuran’da birçok birbirine zıt olan veya zıt gibi görünen ayetlerin olduğu bilinmekte. Bu durum muhafazid zamanında yaşayan insanların da tabii ki gözüne çarpmış ve bu tuhaflık o zaman da dile getirilmiş. Hatta birçok Arap, açık açık “muhafazid bunları uyduruyor” demiş. Ve bu sorulara “ayetle” cevap verilmiş.

    Nahl/101

    Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber’e, “Sen ancak uyduruyorsun” derler. Hayır, onların çoğu bilmezler.

    Bakara/106

    Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?

    Rad/39

    Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun yanındadır.

    Bu üç ayette açık açık böyle denirken, şu ayetlerde tamamen tersi denmektedir.

    Fatır/43

    Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.

    Fetih/23

    Allah’ın öteden beri işleyip duran kanunu (budur). Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

    Yunus/64

    Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. işte bu büyük başarıdır.

    Enam/115

    Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

    Ahzab/62

    Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın kanununda asla değişme bulamazsın.
    ···
  3. 28.
    0
    @kilisli adam

    http://ccc.incisozluk.cc/...n%20dagdan%20inme%20ayisi

    sadece birkaç tanesi.
    ···
  4. 29.
    0
    ATEiSTLER PEKi iLK iNSAN NASIL OLUSTU AMK MAYMUNDAN DEMEYIN gibERiM
    YANI MK BUNU YARATAN BiŞEY VAR YANI OLAGANUSTU BISEY VAR KENDi KENDiNE OLUSMADI YA MK
    ···
  5. 30.
    0
    Önce gök mü, yoksa yer mi yaratılıp “döşendi”?

    ilk önce gök sonra yer

    Naziat/27-28-29-30

    Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti, onu yükseltti, düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı. Ondan sonra da yerküreyi döşedi.

    ilk önce yer sonra gök

    Bakara/29

    O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.
    ···
  6. 31.
    0
    Hesap Gününde Allah’tan başkası şefaat edebilir mi?

    Edemez diyen ayetler:

    Bakara/48

    Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun.

    Bakara/123

    Kimsenin kimse ndıbına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun.

    infitar/19

    O gün, kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır.

    Secde/4

    Gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yaratan, sonra arşa hükmeden Allah’tır. O’ndan başka bir dostunuz ve şefaatçiniz yoktur. Düşünmüyor musunuz?

    Enam/51

    Rablerine toplanacaklarından korkanları Kuran ile uyar. O’ndan başka bir dost ve aracıları yoktur. Umulur ki Allah’tan sakınalar.

    Edebilir diyen ayetler:

    Taha/109

    O gün Rahman’ın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez.

    Sebe/23

    Allah’ın katında, kendisine izin verilenden başka kimse şefaat edemez.

    Meryem/87

    Rahman’ın katında bir ahd almış olandan başkası asla şefaatte bulunamıyacaktır.

    Zuhruf/86

    O’nu bırakıp taptıkları şeyler şefaat edemezler. Ancak bilerek hakka şâhitlik edenler şefaat edebilirler.
    ···
  7. 32.
    +1
    muhafazid’in tebliğinden sonra Müslüman olmayan
    Ehli Kitap cennete girebilir mi?

    Girebilir

    Bakara/62

    Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir).

    Maide/69

    Şüphesiz inananlar (müslümanlar) ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir.)

    Giremez

    Beyyine/6

    Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah’a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşindedirler. işte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.

    Al-i imran/85

    Kim islâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır

    Al-i imran/19

    Şüphesiz Allah katında din islâm’dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse, bilsin ki Allah hesabı çok çabuk görendir

    Al-i imran/32

    De ki: “Allah’a ve Peygamber’e itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.

    Fetih/13

    Kim Allah’a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık.

    Nisa/56

    Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz.

    Maide/65

    Eğer kitap ehli iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, muhakkak onların kötülüklerini örterdik ve onları Naim cennetlerine koyardık.

    Bakara/159

    indirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.

    Bakara/161

    Fakat âyetlerimizi inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüşlere gelince, işte Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir.

    Fatır/36

    inkar edenlere cehennem ateşi vardır. Ölümlerine hükmedilmez ki ölsünler; kendilerinden cehennemin azabı da hafifletilmez. Her inkarcıyı böylece cezalandırırız.

    Tevbe/30

    Yahudiler, “Üzeyr Allah’ın oğludur” dediler; Hıristiyanlar, “Mesih Allah’ın oğludur” dediler. Bu, daha önce inkar edenlerin sözlerine benzeterek ağızlarında geveledikleri sözdür. Allah onları yok etsin, nasıl da uyduruyorlar!

    Maide/72

    And olsun ki, “Allah ancak Meryem oğlu Mesih’tir” diyenler kafir oldular. Oysa Mesih, “Ey israiloğulları! Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin; kim Allah’a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varacağı yer ateştir, zulmedenlerin yardımcıları yoktur” dedi.

    ayrıca:

    Maide/51

    Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

    Tevbe/29

    Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din islâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    -1
    Hepinizin Allah yok diyen beyinlerini gibeyim. gibtirin gidin dıbına koyduklarım . gidin hacı şakire tapın.
    ···
  9. 34.
    0
    Meleklerden peygamber olur mu, olmaz mı?

    melek peygamber

    Olmaz:

    isra/95

    De ki: “Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.”

    Olur:

    Hac/75

    Allah meleklerden ve insanlardan peygamberler seçer. Doğrusu Allah işitir ve görür.

    Fatır/1

    Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler kılan Allah’a mahsustur.

    Her üç ayetin de Arapça orijinalinde (Türkçeye “peygamber” olarak çevirilen) “resûl” kelimesi geçmektedir. (bkz. yukardaki ayet linkleri ve ayrıca >buraya< ve >buraya< ve >buraya<).

    Birinci ayette melekten peygamber olmadığı, diğer ayetlerde ise olduğu anlaşılıyor. Hangisi doğru?

    Önce isra/95‘in bağldıbına bakalım. Bu sure çeşitli konulara değindikten sonra, 90-93. ayetlerde, Mekkelilerin muhafazid’in peygamberlik iddiasını inandırıcı bulmayarak, kendisinden ispat için mucize talep etmelerine cevap veriyor. Sonra 94. ayetinde, “Yaratıcı neden peygamber olarak, bizim içimizden bizim gibi bir beşeri (insanı) seçmiş olsun ki” itirazına değiniliyor.

    isra/94

    insanlara doğruluk rehberi geldiği zaman, inanmalarına engel olan, sadece: “Allah peygamber olarak bir insan mı gönderdi?” demiş olmalarıdır.

    Belli ki, Arap putperestler Yaratıcı’nın kendilerine hitab etmek için, kendi içlerinden birini seçmesini oldukça garipsiyorlardı ve inandırıcı bulmuyorlardı. işte bu bağlamda yukardaki ayet “söyleniyor”.

    isra/95

    De ki: “Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.”

    Şüphecilere başka bir deyişle “siz insan olduğunuz için, size hitap etmesi üzere peygamber olarak bir insanı seçtim, eğer meleklere elçi gönderecek olsaydım melek peygamber seçerdim” deniliyor. Buradan da doğal ve zorunlu olarak insanlara, melek peygamber gönderilmediği, gönderilmeyeceği sonucu çıkıyor.
    örn. bkz. Kur’an Yolu – Türkçe Meâl ve Tefsir, Heyet: Prof.Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı, Prof. Dr. i. Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, isra/95

    Fakat “nüzûl” sırasına göre çok daha sonra gelen Hac/75‘te işte bu sonucun tam tersine “Allah meleklerden ve insanlardan peygamberler seçer” deniliyor.

    Hac/75′in bahsettiği “melek peygamberler“, insanlara mı gönderildi -ki o zaman isra/95′le bir çelişki var, çünkü bu ayete göre insanlara insan peygamber gönderilir.

    Yoksa meleklere mi – ki bu da meleğin tarifi ile çelişir, zaten nefs sahibi olmayan ve bizzat Allah’la iletişim içinde olan varlıklara neden elçi gönderilsin? Meleklerin zaten her emre itaat ettikleri Kuran’da bildiriliyor: Nahl 50 ve Tahrim/6.

    ilginç diğer bir nokta ise, tefsirlerin aktardığı rivayetlere göre “Allah meleklerden de peygamberler seçer” diyen Hac/75 ayetinin de, aynı isra/95 gibi yine “Hiç insandan peygamber olur mu?” itirazına cevaben “gelmiş” olmasıdır.

    bkz.
    Kur’an Yolu – Türkçe Meâl ve Tefsir, Heyet: Prof.Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı, Prof. Dr. i. Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, isra/95
    Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 16/366-368 (Hac Suresi – Her Melek Elçi midir?”)
    imam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 12/154, Hac/75
    muhafazid Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat:4/156, Hac/75
    Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 9/249-252, Hac/75

    Yani iki farklı zaman diliminde Arap putperestler tarafından getirilen aynı itiraza iki çok farklı cevap verilmiş.

    isra/95: De ki: “Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.”

    Hac/75: Allah meleklerden ve insanlardan peygamberler seçer. Doğrusu Allah işitir ve görür.

    Dolayısıyla “bu iki ayet aslında çok farklı konularla ilgili, bağlamından kopartıp yanyana koyunca çelişkiliymiş gibi duruyor, ama konular farklı” gibi bir savunma burada pek tutarlı durmuyor. “Neden insan peygamber?” sorusuna bir durumda “çünkü siz de insansınız, melek peygamber olur mu hiç” şeklinde yanıt verilmiş, başka bir durumda ise “meleklerden de, insanlardan da peygamber seçeriz” denmiş. Her iki ayetin de orijinalinde resûl kelimesi kullanılmış. Aynı bağlamdaki aynı soruya iki çelişik cevap…

    Fatır/1‘de meleklerin resûl kılınmasını örneğin genel olarak her meleğin bir nevi resûl olduğu yönünde yorumlamak veya burada peygamberlerle Allah arasındaki elçi meleklerin kastedildiğini savunmak ve bu ayet için “burada bambaşka bir konu ele alınmış” demek mümkün olabilir. Fakat Hac/75‘te “Allah meleklerden ve insanlardan peygamberler seçer” ifadesi geçiyor. Yani meleklerin ve insanların peygamber seçilmesi, bu ayette aynı cümlede aynı düzlemde ifade edilmiş. Ayrıca tıpkı isra/95 gibi “neden insan peygamber” sorusuna cevaben söylenmiş.

    Neresinden bakarsak bakalım, isra/95 ile Hac/75 arasındaki bu çelişkiyi tatmin edici bir şekilde “yok etmek” pek mümkün gözükmüyor.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +1
    @43 satırlarca saçmalamışsın kardeşim, tebrik ederim.

    kimse karı kız için ateist olmaz. bir insan gerçekten yaratıcı diye bir şeyin var olmadığını düşünmüyorsa nasıl ateist olsun? karı gibmek için cehennemi göze alıyor öyle mi?

    verdiğin ve vereceğin örnekleri gibeyim. evrim teorisini genel olarak oku öncelikle. biri portakal biri elma veriyor diyor. tey arkadaş.

    milattan önceki toplumlarda yaşayan insanlardan bir farkın yok. "bütün bu şeyleri anlamlandıramıyorum, demek ki bunları yapan süper güç var."

    (bkz: evrendeki bu düzen tesadüf olabilir mi)
    ···
  11. 36.
    0
    Lan bana zeusun olduğunu kanıtla önce gib beyinli
    ···
  12. 37.
    -1
    @45 "ilk insan" diye bir şey hiçbir zaman olmadı kardeşim.

    şimdi gibtir olup gidebilirsin.
    ···
  13. 38.
    0
    iblis melek mi, cin mi?

    iblis melek mi

    iblis melektir:

    Taha/116

    Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de, iblis’ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişler; iblis bundan kaçınmıştı.

    isra/61

    Meleklere: “Adem’e secde edin” demiştik, iblis’ten başka hepsi secde etmiş, o ise: “çamurdan yarattığına mı secde edeceğim?” demişti.

    Bakara/34

    Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de iblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, iblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.

    Araf/11

    And olsun ki, sizi yarattık, sonra şekil verdik, sonra meleklere, “Adem’e secde edin” dedik; iblis’ten başka hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadı.

    iblis cindir:

    Kehf/50

    Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de iblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. iblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da iblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!

    Buradaki çelişki çok açık. Ama eğer Kehf/50′de anlatılmak istenen, iblis’in önceleri “melek” olduğu, fakat karşı geldikten sonra meleklikten cinliğe düşürüldüğü ise, ortada en azından mantıksal bir çelişki olmazdı (gerçi iblis’in önceleri melek olup, sonradan cin’e dönüşmesi aşağıda da görüleceği gibi diğer bazı ayetlerle çelişirdi, ama en azından yukardaki ayetler arasındaki çelişki ortadan kalkmış olurdu).

    ANCAK: Kehf/50′de geçen “kâne mine-lcinni” ibaresi ikisi hariç bütün mealciler tarafından “cinlerdendi” (yani karşı gelmeden önce de zaten cinlerdendi) şeklinde çevrilmiş.

    Sadece Edip Yüksel, ayeti “Rabb’inin emrine karşı geldiği için cinlerden oldu.” diye çevirmiş (muhtemelen ortadaki mantıksal çelişkiyi yok etmek için. Fakat Edip Yüksek’in bu “yorum”u -çeviri demek doğru olmaz- aşağıda da görüleceği gibi diğer bazı ayetlerle çelişmekte).

    muhafazid Esed ise bambaşka bir yola başvurmuş ve ayetin Arapçasında “cin” geçmesine rağmen “iblis görünmeyen varlıklardan biriydi” olarak çevirmiş. (muhafazid Esed bu yorumluyla güya çelişkiyi ortadan kaldırmış oluyor: iblis “görünmeyenlerdendi” ile “meleklerdendi” cümleleri çelişmez, çünkü ne de olsa, melekler de görünmeyen varlıklardır. Fakat bu yorum aşağıda da bazılarına değinilecek olan ayetlerle çelişiyor. Çünkü Kuran’da cinlerden ve meleklerden çok yerde bahsedilmekte, iki grup hakkında da bir takım “bilgi”ler verilmekte. “Cin” kelimesini “görünmez varlık” gibi genel bir ifadeyle çevirip, meleklerin de hepsinin “cin” olduğunu söylemek Kuran’la apaçık çeşişmektedir, bkz. Kuran’a göre Cinler)
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    0
    bunlar ve bunlar gibi yüzlerce tezat tutarsızlık neyse kardeş kolay gelsin size
    ···
  15. 40.
    0
    @41 adalet, doğruluk, iyilik, hak. bu açıdan her zaman allah'ın emrettiği aynıdır allah'ın emrettiği budur. ama şartlara göre bunun gidişatı yöntemi değişebilir. ben birbirinin yerine geçen ayetlerden birini de biliyorum. miras ile alakalıydı. daha kuran'ı okuyorum bitirmedim. mirasda adaletli olmak allah'ın emrettiğidir. allah bir gün iyilik yapın derken öteki gün kötülük yapın demez. dar kafalı itler. bunu yazmamın sebebi sizin yüzünüzden imanı zayıf kardeşlerimin aklı karışmasın diye. eskiden benim aklımı karıştırırdınız çünkü siz. yoksa sizin anlamayacağınızı biliyorum. kuran müslümanların idrak edebileceği bir şeydir, yalnızca müslümanlara yol göstericidir. size allah anlama hidayeti vermezse anlayamazsınız, yanlış görürsünüz. ayetlerde de yazıyor bu işte. bir dinin doğruluğunu sorguluyorsan ve din doğruysa, anlayamazsın dediği şekilde anlamaya çalışırsan elbet anlayamazsın kafaya bak lan.
    ···
  16. 41.
    0
    @53 HERŞEYiN Bi BASLANGICI VARDIR ILKI VARDIR INSANINDA OYLE NE DEMEK YOK YARRAGAM
    ···
  17. 42.
    0
    kanıtlanamayan bir şeyin yokluğunu veya varlığını iddia etmek, "bilimci" kafalar için çelişki değil midir? bu iş iman meselesidir.. kanıta ihtiyaç yoktur. kanıta ihtiyaç duyuyorsan zaten imansızsındır...
    ···
  18. 43.
    0
    ice tea ye tapıyorum amk başka gerçek varmı
    ···
  19. 44.
    0
    @59 VAR COLA VAR FANTA VAR yannan VAR
    ···
  20. 45.
    0
    @60 ice tea giber benim tanrım döver onları
    ···