1. 1.
    0
    bilmem. herhangi bir konuda olabilir. aslında amacım sürekli konuşabilmek.

    edit : http://www.youtube.com/watch?v=BiDZeo017Gs
    ···
  2. 2.
    0
    ya da istediğiniz bir şey söyleyebilirsiniz.
    ···
  3. 3.
    0
    every breath you take.
    ···
  4. 4.
    0
    every move you make.
    ···
  5. 5.
    0
    @5 "aldığın her nefes" demektir arkadaşım. teşekkür ederim. hoş geldin.
    ···
  6. 6.
    0
    evet, bu gece de kore dizileri izleyip müziklerini dinliyorum.
    ···
  7. 7.
    0
    @7 merhabalar arkadaşım. teşekkür ederim. iyiyim, müzik dinliyordum. sen nasılsın ? umarım iyisindir.
    ···
  8. 8.
    0
    @10 merhabalar arkadaşım. teşekkür ederim sorun için. kore dizilerini seviyorum, dilleri hoşuma gidiyor. konuları işleyişlerini, görselliğe verdikleri önemi ve üretkenliklerini seviyorum. ayrıca seyircinin eğlenmesi için bir şeyler yapıldığı ortada. türk dizilerindeki gibi sadece halkı uyutmaya yönelik yapımlar olmuyor. genelde zaten 16-24 bölüm arasında olurlar. belli bir hikayeden gidilir, ve bitirilir.
    ···
  9. 9.
    0
    @11 merhabalar arkadaşım. teşekkür ederim sana. "what" kelimesi ingilizce'de "ne" sorusunu sormaya yarayan kelimedir.
    ···
  10. 10.
    +1
    @12 merhabalar arkadaşım. teşekkür ederim. şimdi ilk sormam gereken sorunun "ne neden ?" olduğunu düşündüm. fakat yersiz ve nedensiz bir soru olacaktı. o yüzden ben şunu söyleyebilirim, "neden mi ?"

    çünkü bazı zamanlar hayatımda konuşmaya ihtiyacım olduğunu düşünürüm. kalbimin damarlarında kan ile beraber akıp duran ve kapakçıklarımı zorlayan mutluluk isteğini bu tarz tipik sorular ile bastırabiliyorum. huzuru görmek istiyorum. bunun için sadece sizlere bir şeyler sormuyorum tabi ki, yeri geldiğinde müzik te dinliyorum, müzik te yapıyorum. bir şeyler de izleyebiliyorum. fakat burada, burada gördüğüm o küçük isimleriniz var ya, işte ben onları görmeyi ve sizlerle bir şeyler paylaşmayı seviyorum. mutlu edebildiğim kadar mutlu etmek istedim hep insanları. benim gerçekten en zayıf noktamdır bu, çok savunmasız oluyorum. mutlu olmak istediğim için insanları mutlu etmeye çalışıp mutlu olabiliyorum. fakat bundan mutsuz olanlar da oluyor tabi ki...
    ···
  11. 11.
    0
    @13 merhabalar arkadaşım benim. :) hoş geldin, iyi ki geldin. :)
    ···
  12. 12.
    0
    @14 merhabalar arkadaşım. teşekkür ederim sorun için. paradoksları bir türlü sevemedim. :)
    ···
  13. 13.
    0
    @16 merhabalar arkadaşım. kadını bir fransız kadınına benzettim. aslında tanısaydım eğer sana yardım etmeyi çok isterdim.
    ···
  14. 14.
    0
    @18 merhabalar arkadaşım. sorun için teşekkür ederim. aslında başlığımı sadece canım sıkıldığı için değil, sizleri de merak ettiğim için açtım. insanlar böylelikle birbirlerine yardımcı olabilir ve kaynaşabilirler. "buradan da ne kadar olur o dediğin" diye düşünmeden önce sadece kendinizi o paylaşmanın hissettirdiği mutluluğa bırakırsanız gözlerinize güneşin şu saatten biraz erken doğduğunu göreceksiniz. her insanın aklında vardır. paylaşabilmek, ve mutluluğu paylaştırabilmek...

    iyi değilseniz iyi, iyi iseniz daha da iyi olun.
    ···
  15. 15.
    +1
    @19 aa merhabalar arkadaşım hoş geldin. teşekkür ederim seni gördüğüme sevindim. :)

    tavşanım gayet iyi. :) çok büyüdü ve hareketlendi tabi ki. :)

    sen nasılsın ? umarım mutlu ve iyisindir. :)
    ···
  16. 16.
    0
    bu kadar mı ?
    ···
  17. 17.
    0
    the feelings disappear.
    ···
  18. 18.
    0
    you're someone else.
    ···
  19. 19.
    0
    i'm still right here.
    ···
  20. 20.
    0
    @31 merhabalar arkadaşım. teşekkür ederim güzel paylaşımın için. dinliyorum.

    "reflected, in my window." kısmındayım.

    güzelmiş.

    "paralyze me. in my shadows."
    ···