/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +37 -3
    Neyse beyler bugün anlatacağım konu hakkında binlerce kere haber yapılmış ama aslında hiçkimsenin gerçekten bilgi sahibi olmadığı bir konu...
    BARNABAS iNCiLi...

    Kemerlerinizi bağlayın...

    Şimdi bazı dallamalar ortaya atlayarak Eee biz müslümanız ne işimiz var incille falan diyerek şom ağızlarını açabilirler.
    Senin işin olmayabilir ama bu konu dünyanın kaderini değiştirebilecek bir konu.
    Gerçi senin dünya bile gib*n de değil ama oraya hiç girmeyelim
    ···
  2. 2.
    +11
    Hedef şaşırtmak için ortaya atılan ve sözüm ona 1500 yıllık olan incil'de ise şuanki incillerden farklı bir şey yok. Dahası üzerinde haç var ve isa'nın çarmıha gerilişinden bahsediliyor. Bu, Vatikan'ın arşivlerinde saklı bulunan eski incillerden biridir muhtemelen, kendi icatları yani.
    Barnabas incili'nin orjinal nüshaları, bildiğimiz kadarıyla şuan hala gizli tutulmakta. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Vatikan, elbette şirketlerinin ellerinin arasından kayıp gitmesine seyirci olamayacaktır. Ayrıca, tamamen Hristiyan olan batı nüfusunun, bu incili okuyup islam'a geçtiğini ve tüm batının Müslüman olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Bu, elbette önüne geçilmesi gereken bir durumdur batı için.

    Bu incil'in bu kadar zaman sonra ortaya çıkması, çok açık bir kıyamet alametidir. Zira Hristiyanlık artık son evrelerindedir.
    ···
  3. 3.
    +11
    Prof. Dr. Hamza Hocagil bu haberi alıyor ve şöyle diyor ; ''Aramca eski bir dil. 1500 yıllık bir incil keçi derisinden bir kağıda sülyan boya ile yazılmaz. Haç, arkasına konulmaz. Arkasına ışık yansıtması yapılmaz. Noktalama işaretleri var Süryanca'nın. O harflere bakılarak yazılmış. Barnabas incili böyle bir şey değil. Bu, uyduruk bir ham deriye yazılmış ve Süryanice intiba versin diye birisine yazdırılmış bir metin. ''
    Yani bir hedef şaşırtma yapıldığı çok aşikar. Bulunan 2000 yıllık incil bir dizi suikast, hedef şaşırtma ve karartma yoluyla örtbas ediliyor ve yerine 1500 yıllık olduğu söylenen bir başka incil çıkıveriyor.
    Tabi bu olayı en önemli nokta kılan şey şu, Uludere'de bulunan Barnabas incili'nde ''Tevhid inancı ve Hz. muhafazid'in geliş müjdesi'' var !
    ···
  4. 4.
    +10
    Türkiye bu olaylarla kaynarken birden bire garip bir şey daha oluyor ve basında 1500 yıllık Barnabas incili bulundu diye haberler çıkmaya başlıyor.

    Yani çarpıtma yapılıyor doğal olarak...

    Burada dikkat edilmesi gereken şey şu ; 1500 yıllık
    Yani iznik Konsülünden 200 yıl sonra, Hzç isa'dan da 500 yıl sonrasının tarihi.
    Fakat nasıl olur?
    325 yılındaki iznik Konsülünde Barnabas incili, halktan gizlenmesi gereken kitaplar arasında yer almıştı ?
    ···
  5. 5.
    +9
    Barnabas incili'nde ;

    Hz. isa, tanrının oğlu değil, bir peygamber.
    Tevhid yani Allah'ın birliği anlatılıyor.
    Kendisinden sonra gelecek olan peygamberden çokça bahsediyor.
    Ve Hz. isa çarmıha gerilmiyor.

    Hocagil'in tercüme ettiği sayfalardan bir örnek şöyle ;

    ''Ben Kıbrıslı Barnabius. Tesbihe layık alemlerin Rabbi'nden bir bütün olarak Ruhül Kudüs'le Meşaha'ya vahyolunanı tıpkı isa'dan duyduğum gibi, sadakatle 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum ; '' Bu incil'de bir de şöyle bir ayet vardı ; Senden sonra bir peygamber gelecek, ona tabi olanlar, dolgun başaklar gibi olacaklar.''
    işte bu ayetle Fetih Suresi arasında bir bağlantı var.

    Fetih Suresi 29. ayette aynen şöyle deniyor, Hz. muhafazid'e s.a.v tabi olanların vasıfları şöyle anlatılıyor ;

    Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki, bu, ekicilerin de hoşuna gider.
    ···
  6. 6.
    +9
    Katıldığı, Ülke Tv'deki Sıradışı programında ;

    Bana 1999-2000 yıllarında bir nüsha getirildi ve tercüme etmem istendi. Tercümeyi yaptıktan sonra bana verileceklerini söyledikleri parayı isteyince, soyadı Taşdemir olan kişiÖyle demiştik ama, artık öyle değil. Bu işin başında Veli Küçük var, sakın paranın lafını etme'' dedi. Ben de Malatya'ya gittim, bilgisayardan aldığım çıktısını bahçeye gömdümdiyor.

    Fakat tabi olaylar bununla sınırlı kalmıyor.
    22 Mart 2009 tarihinde Muhsin Yazıcıoğlu, bir oyuncu ve iki dostuyla bir araya gelir ve
    Barnabas incili'ni sinema filmi yapıyoruz'' der. Bunun için gerekli tüm para ve imkanların hazırladığını söyler. Elinde Barnabas incili'nin bir fotokopisi vardır ve konuşmayı şöyle bitirir dikkat edin, bu incili gören fazla yaşamıyor.
    http://www.imgim.com/muhsin.jpg
    ···
  7. 7.
    +9
    iki ihtimal gerçeğe en yakındır:

    Birincisi Çatlı ve ekibine pazarlık için tesis edilen aracın uzaktan kontrol sistemiyle frenleri boşaltılıp kaza yapması sağlanmıştır.

    ikinci ihtimal ki bana göre doğru olan budur, yine uzaktan kontrol mekanizmasıyla aracın hızı saatte 200 km'ye çıkarılarak 20 RC 721 plakalı kamyona arkadan çarpmasıdır.Aşırı hızlı gittikleri ve Sedat Bucak’ın Hüseyin Kocadağ’ı bir kaç kez ikaz ettiği hayatta kalan tek tanık olan Sedat Bucak’ın ifadelerinde var. Kazanın sebebinin aşırı hız olduğu belli. )

    Susurluk kazası...

    Ve kazadan sonra herkesin konuştuğu bir olay vardı : KAYIP ÇANTA ...
    Susurluk olayından ilk haberdar olan kişinin Veli Küçük olduğu, ve Çatlı'nın olaydan önce konuştuğu son kişinin yine Küçük olduğu artık resmiyet kazanmış durumda.

    Haberlerde şu ayrıntı çok dikkat çekicidir ; çantayı alın...

    Yani çanta Veli Küçük'ün adamları tarafından kazanın hemen sonrasında alınıyor ve Veli Küçük'e iletiliyor.
    http://www.imgim.com/abdu..._cantasi_kimde_h30591.jpg
    ···
  8. 8.
    +9
    Şimdi durun bir düşünün bakalım. Elinizde bir belge var ve bu belge bütün Hristiyanlık Alemini bitirebilecek bir belge. Bunu dünyaya yaymak için en önemli reklam aracı ne olabilir ? Tabiki onun filmini yapmak ! Dolayısıyla Muhsin Yazıcıoğlu gayet doğru bir amacın peşinde...

    Ve üç sonra, 25 Mart 2009'da suikaste kurban gitti.
    Tıpkı Susurluk'ta olduğu gibi, oraya gelen askerler bir şeyler alıp öyle gittiler.

    Bu proje Muhsin Yazıcıoğlu'nun uzun zamandır aklındaymış anladığımız kadarıyla. Hatta bu projeyi Nakşibendi Şeyhi Esad Coşan ile de konuşurmuş. Bu konu hakkında şöyle bir röportajı var Yazıcıoğlu'nun ;

    Esad Hoca da bu konuyu çok araştırırdı. Bu konunun açıklığa kavuşmasını çok istiyordu amaömrü vefa etmedi.'
    ···
  9. 9.
    +8 -1
    ilk önce bu barnabas incili nedir ona bakalım gençler :
    Barnaba'nın asıl adı Yusuf'tur ve kıbrıslı bir yahudi ailesinin oğludur.
    Kendisi Hz. isa'yı bizzat görmüş ve öğrencisi olmuştur.
    Yalnız burada ufak bir düzeltme yapmak istiyorum. BARNABAS iNCiLi tabiri bu yazımın başlığı olmasına rağmen yanlış bir tabirdir.

    Peki neden ?

    Kitapta, Barnaba'nın Hz. isa'dan duyduklarını, onunla yaşadıklarını ve hakkında diğer şeyleri anlatır.
    Fakat Kur'an'da ''Biz isa'ya incil'i indirdik'' der.
    Yani Hz. isa'ya indirilmiş olan incil, direk vahiy yoluyla Allah katından inmiştir.
    Barnaba ise, Hz. isa'nın göğe çekilmesinden sonra bu mesajı sürdürmek için yollara düşmüş ve birçok nüsha halinde Hz. isa'nın mesajını ve onun hayatını anlatmaya çalışmıştır.
    Barnaba'nın Hz. isa'nın sadık bir öğrencisi olduğuna dair su zütürmez deliller vardır. Kendisi Hz. isa'nın ashabıdır. Ve ondan öğrendiklerini, değiştirmeden yaymaya çalışmıştır.
    ''Ben Barnaba, Allah'ın elçisi isa'dan öğrendiklerimi ve ona vahyolunan Allah keldıbını yazıyorum'' diyerek başlar hatta.
    ···
  10. 10.
    +8
    Burda ilginç olan nokta olaya Özel Harp Dairesi'nin müdahil olmasıdır.
    Hakkında ufak bir araştırma yaparsanız ne kadar ÖZEL bir kurum olduğunu anlarsınız.
    Neyse konumuz şu an bu değil.
    Devam edelim...
    Bulunan Kitap, Hz. isa'nın konuştuğu dil olan Aramca yazılmıştır ve genelkurmay bunu tercüme ettirmek için Prof. Dr. Hamza Pektaş'a getirir.
    Kendisi bu ölü dili bilen dünyadaki sayılı insanlardan biridir.
    Genelkurmaydan gelen askerler ve paşalar eşliğinde, sayfa sayfa tercüme etmeye başlar.
    http://www.imgim.com/barnabasgenelkurmay.jpg
    ···
  11. 11.
    +7 -1
    1996 yılında bir grup JiTEM askeri, Kıbrıs'ta bulunan Aziz Barnabas mezarlığını soyuyor. Ve bu olaya gazeteci Kutlu Adalı şahit oluyor. Adalı olayın üzerine gidip, askerlerin kim olduklarını ve orada ne aradıklarını öğrenince bu işin derinine inmek istiyor.

    Fakat bu mezar soygunundan yalnızca 4 ay sonra, Uzi marka otomatik silahla öldürülüyor.

    Adalı'nın eşi, bu olayda karartma yapıldığı gerekçesiyle Türkiye mahkemelerini Avrupa insan Hakları Mahkemesine şikayet ediyor ve Türkiye haksız bulunup, 95 bin Euro para cezasına çarptırılıyor.

    Dipnot : Kutlu Adalının ölümünden yalnızca 4 ay sonra Abdullah Çatlı'nın ölümünün gerçekleştiği Susurluk Kazası meydana geliyor.
    http://www.imgim.com/azizbarnabasmanastrı.jpg
    ···
  12. 12.
    +7
    Yani bu kitabın incil olması için yalnızca Allah'ın keldıbını barındırması gerekir.
    Fakat barnaba bu kitapta hem Hz. isa'ya inen Allah keldıbını hemde onun hayatını ve mesajını anlatmıştır.

    Ayıktınız mı beyler ?

    Devam edelim...
    1981 yılında Şırnak'ın Uludere ilçesinde, köylüler avlanırken bir mağara keşfederler ve mağaranın içerisinde bir lahit ve bir de kitap bulurlar. Jandarmaya haber verilir ve jandarma da kitaba el koyar. Jandarmadan da Özel Harp Dairesinin eline geçer ve bulan köylüleri sessiz durmaları için kaçakçılıktan tutuklarlar.
    ···
  13. 13.
    +7
    Ayrıca Hamza Pektaş 2009 yılına kadar bu işle genelkurmay ilgilendi ve nüshalar onların kozmik odalarındaydı diyor. Yani Susurluk olayında bir kayıp çanta var, bu çantada ne olduğuna dair kimsenin bir malumatı yok, medya da kaçak silahlar olabilir diye haber yapıyor. Fakat bu olaydan sonra genelkurmay bir nüshaya daha sahip oluyor.

    Tabi ilginç olaylar bununla sınırlı değil...
    Derin yapı başından beri planladığı gibi nüshayı Yunanistan'a satıyor. Yunanistan da bunu tercüme ettirmek için kimi buluyor bilin bakalım.. ; Hamza Pektaş.

    Peki bu görüşmeye kim aracı oluyor sizce?
    Veli Küçük'ün yaveri Adem Taşdemir...

    Tüm bunlar yaşanırken, Hamza Pektaş bir gün hastanededir ve ziyaretine bir ülkenin büyükelçisi gelir. Pektaş'a der ki ; Bu gördüğün tüm kimlik belgelerin. Bunları yırtarsam artık varlığına dair hiçbir belge kalmaz.

    Bunun üzerine Hamza Pektaş soyadını değiştirir ve Hocagil yapar. Hayatının geri kalanını da, bugün bile gizlenerek geçirir.
    ···
  14. 14.
    +7
    Bilin bakalım sonra ne olur ?

    Vicrtoria Rabin bu kitabı bulup okuduktan sonra MÜSLÜMAN olur...

    Tevrat ve Zebur'a da ulaşabileceğini düşünerek kazı çalışmalarına devam eder...

    Ve tam bu sırada bir Etiyopya'lı tarafından ÖLDÜRÜLÜR. ( ? )

    israil devleti nüshaya el koyar ve Vatikan'la pazarlık yapmaya başlar. Vatikan, bu nüshayı incelemek üzere kardinal Mario'yu gönderir.
    Bir süre sonra o da şüpheli şekilde ölü bulunur. ( ? )

    işin bu noktadan sonrasında yine genelkurmay ve özel harp dairesini göreceğiz işte.
    ilginç olaylar silsilesi başlıyor...
    ···
  15. 15.
    +6
    Kutlu Adalı'nın ölümünden sonra Abdullah Çatlı kıbrıs'a geliyor ve Barnabas incilini JiTEM'den devralıyor.

    Neden Abdullah Çatlı ?

    Çünkü Abdullah Çatlı devletin her Türlü işini yapan profösyönel bir Ajan'dır.

    Başını Veli Küçük ve ekibinin çektiği Barnabas Operasyonlarını yürüten derin yapılanmanın o zamanki en güvendiği isimlerden biri Abdullah Çatlı'dır.

    Derin yapı, barnabas incilinin Yunanistan'a satılmasına karar veriyor ve Kuşadası'na gidip Yunan yetkililerle pazarlık yapılması görevini bizzat Abdullah Çatlı'ya veriyor.

    Abdullah Çatlı Kıbrıs'tan yola çıkıp Kuşadası'nda pazarlık yaptıktan sonra (Sadece Pazarlık yapılıyor, incil satılmıyor) istanbul'a dönüş yolunda Balıkesir'in Susurluk ilçesinde kaza yapıyor.

    ( Muhtemelen Veli Küçük ve ekibiyle ters düşüyor ve Derin yapı çatlının infazına henüz yolda karar veriyor.
    http://www.imgim.com/catlivebarnabas.jpg
    ···
  16. 16.
    +6
    Buraya kadar olan kısım, işin içine koskoca genelkurmayın ve hatta özel harp dairesinin girmesi bu olayın aslında basit bir incil bulunmasından çok daha büyük olduğunun kanıtı.

    Zira bir düşünsenize, genelkurmayın hele hele özel harp dairesi gibi bir kurumun bir incil ile ne alakası olabilir lan ?

    Devam edelim...

    Hamza Pektaş, sayfaları tercüme ederken şu yazıyı görür ; Bu kitabı 4 nüsha halinde yazıyorum.

    Bunun üzerine diğer üç nüshanın peşine düşülür ve iki tanesini bulunur.

    Bunlardan biri israil'dedir. Bir Alman firmasının sponsorluğunda konuyu israil başkan isak Rabin'in torunu Victoria Rabin'e ulaştırır ve Victoria Rabin'in girişimleri sayesinde bu nüsha bulunur.

    http://www.imgim.com/barnabas3.jpg
    ···
  17. 17.
    +4 -1
    Bize ne bundan amk dünyayı gibeyim ben hep 20 liralık benzin alıyorum bana koymaz
    ···
    1. 1.
      -1
      Hemen kaybolabilirsin buradan.
      ···
  18. 18.
    -3
    Ateistim çugu
    edit: eksi bile vermemiştim amk bunu sen hakettin liseli
    ···
  19. 19.
    +1 -1
    Rez bakalım okucam
    ···
  20. 20.
    +2
    Büyü mu len mq
    ···
    1. 1.
      -1
      Dünya üzerindeki ilk incillerden biri.
      ···