bazen yapabildigin en iyi şey

lan sıkarken takunu çıkardın. falsolarını yazıyorum.
1. serkanı iyice mala bağladın. güldürü unsuru rayting aldı diye karakterin baştaki yapısı değişti. bu noktada artık yapabileceğin bir şey yok. anlayan zaten anlamıştır ama ileriki sıkışların için dikkat edilecek önemli br nokta söylüyorum, bu tarz hikayelerde yan karakteri sakına gerzek yapma. zengin kız aptal kız demek değildir. kendini elit, kültürlü, prezantabıl biri olarak yansıtırken bu adamın en iyi arkadaşı kendi entellektüelitesine hiç yakışmayan, şapşal, görgüsüz bir salak. sıradan bir kız hemen anlar sana yakışmadığını. sen birde kızı zeki biri olarak lanse ediyorsun. tezgahı hemen anlar. hadi bunlarıda geçtim, rüya gibi bir kız, esas oğlan, esas oğlanın yancısı şapşal çocuk... ne lan bu, romantik komedi filmi mi yazıyorsun amk. klişeye gel... bir kere burda yazdığın hikayede hiç bir ilkesi olmayan, para için herşeyi yapan, ilkesiz, onursuz, beş para etmez bi adam var. adamın çevresi ve dialoglar buna yakışır karakterle uyumlu olmalı.
2. serkan dışındaki bütün ikili diyaloglarda ama özellikle kızla baş başa kaldığınızdaki konuşmalarda kusursuz hazır cevaplar yapmişsın. antikahraman mısın lan sen. kendine aşırı karizma yüklüyorsun. normal yazı uslubundan, senin dili kullanmakta tam bir yeterlilikte olmadığın anlaşılıyor. dikkat et. bu iyice göze batmadan dialoglarda biraz sıradanlıklar ve aksamalar kat. unutma, sen sıradan insanlardan sadece biraz daha prezantabıl bir karakteri canlandırıyorsun, don juan veya james bond değil.
3. kızı sana fazla ilgili gösteriyorsun. hiçbir kız başta aramamazlık yaparken sonradan bu denli ani bir ilgi göstermez. bunu için araya kızı sana bağlayacak sıra dışı bir olay ekleyecektin. hele o ataç dalgasında iyice sıçtın. böyle gerzekçe bir hediyeyi hiç bir kız hayatımın sonuna kadar saklayacağım ayarında bir cevap vermez. bunlara girme. sen burda kendi hayallerini veya fantazilerini değil, gerçek süsü verdiğin bir hikayeyi uyduruyorsun.
4. kızın zenginlik hikayelerinin de takunu çıkardın. "birde filmlerde gördüğünüz gibi" diyerek kendi filmlerde gördüğü yazma. hiç bir zengin insanın arkadaş ortamındaki tüm insanlar, kendisi kadar zengin değildir. birde en klagib hatayı yapmışsın. olmazsa olmaz zengin ortamdaki züppe arkadaş... (partideki sana soru sorup gıcık olduğunu yazdığın eleman) girme amk böyle hatalara. gereksiz adam her ortamda olur ama ilk dakikadan bu kadar öne çıkma ancak seninde söylediğin gibi filmlerde olur. hele zengin züppe çocuğuna ayar veren esas olan çok klişe amk. aman dikkat.
5. olaylarda ve dialoglarda kelimesi kelimesine aktarıyorsun. olaylara anı niteliği verebilmek için biraz daha netlikten uzak durmak lazım.(bu kısmı buradakiler yer ama bilen adama denk gelirsen gibtiri çeker hemen bilmiş ol. huur ederler sonra seni)
6. baştaki youtube videosunu kaldır. bu sadece senin bu senaryoyu yazarken çok önceden planladığını ve iştahlı olduğunu belli eder. inandırıcılık veya gerçekil katmaz.

son olarak zurnanın zırt dediği noktaya geldin.tam şu an yazacağın süreç, genellike amatör yazarların konu bulmakta zorlandığı veya kafasınındaki senaryoyu anlatırken baştaki sürükleyiciliği yitirdiği andır. özellikle sen final bölümünde sıçacaksın.

şimdilik dıbına koyar biraz daha profesyonelleşmeni beklerim. eğer seni giblersem başka zaman tekrar gelir, yeni hatalarını da yazar, birşeyler öğretirim. ama burada iki ergenden beğeni aldın diye havaya girme. adam olman için daha çok yannan yemen lazım. gibtim, bye.

---devam---

uzun süre sonra 1 haftalık tatil iyi gelmişti aslında. yine eski yaşamıma geri dönmüş mal gibi yaşıyodum.

simgeye mesaj atıp görüşelim demek istiyodum ama yüzüm gözümde hala izler vardı bu şekilde karşısına çıkmak istemiyodum

o yüzden umarım o da beni aramaz diye düşünmeye başlamıştım ilk defa. ki zaten öyle de oldu. 1 hafta su gibi akıp geçti.

yaralarım iyileşmişti, işe yeniden başladım. 1 hafta aranın üstüne hiç çekilmez bir pazartesi günüydü. işten çıkmama 1 saat kala telefona mesaj geldi.

artık ne zaman mesaj gelse kalbim yerinden çıkıcakmış gibi oluyordu. zaten turkcellden başka da mesaj atanım yoktu.

neyse ki bu sefer turkcell değildi simgeydi.

+ akşam müsaitsen görüşelim çok önemli. diye bir mesaj.

- olur görüşelim nerde ne zaman istersen

+ ya ama dışarıda değil simgelerdeyim, zaten onunla alakalı bi mesele o yüzden buraya gelebilirmisin acaba

- ayıp olmasın?

+ yok canım ne ayıbı kendi istedi zaten konuyu eminim az çok sende anlamışsındır gel lütfen.

tamam dedim adresi aldım tabanvayla yola çıktım.

zili çaldım kapıyı açtılar içeri girerken aniden bi göz karartısı geldi. arkadan biri kafama ne ile vurmuşsa öyle bir şiddetliydi ki nerde neden olduğumu kim olduğumu

unutturucak cinsten. hafif baygın vaziyetteyim olanları az çok görebiliyorum ama idrak edemiyorum. beni bi sandalyeye oturtup bağladılar sonra yüzüme sürahiyle su vurdular

kendime getirdiler. uyandığımda sinem karşımdaydı. ve yanında bizi geçen dayaklayan çocuklardan 3 ü vardı. bir de simge. sinem bana alaycı gözlerle baktı ve

+ sen kendini ne zannettin de beni tavlayabilceğini sandın , ben senin aslında ne olduğunu bilmiyomuyum sandın, mal

beynimden vurulmuşa dönmüştüm

- noluyo sinem ne demek istiyosun hiç bişey anlamadım

+ nolduğunu şimdi görürsün dedi ve birden soyunmaya başladı. arkasından öbür 3 lavukta soyundu ve simge de. sonra bunlar benim gözümün önünde çatur çutur gibiştiler

3 ü birden sineme kombo yaptı, biri simgenin ağzına verirken diğerleri sinemi amından ve zütünden gibti neler neler oldu. sadece izleyebildim.

sonra hepsi birden sinemin suratına cum shot yaptılar. ardından kapı çaldı 3 tane zenci geldi ellerinde bi kutu vazelinle. beni domaltıp gibtiler sonra simgeyle sinemi de gibtiler

nasıl bir iştah anlamadım amk hem karı hem erkek gibiyolar. sonra dersini almışsındır diyerek beni serbest bıraktılar. bi süre hastanede, nasıl gibmişlerse 1 ay komada kalmışım

sonra da yürüyemez hale geldim . artık koltuk değneğimle beraber cami önlerinde dilencilik yapıyorum