https://www.youtube.com/watch?v=Vdp02He-Ojw

Not:Beyler gerçek hikayedir, 4. levent'ten zengin kızların hayatına nasıl girip yükseldiğimi anlatıyorum. Herkese ilham versin.

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey---

işsiz bir güne açıyorum perdelerimi, saat nerdeyse öğlen olmuş, odanın bir köşesinde geceden kalma bira şişelerine günaydın diyorum, pakette son kalan sigaraya uzanıyorum...
dolap yine her zamanki gibi bomboş, neyse cebimde hala bir 50 tl var iyiki, markete çıkıyorum biraz erzağın yanında gece için sigaramı ve bira şişelirimide aldım herşey tamam, yolda yürüken telefonum çalıyor;

- efendim
- merhaba, mert beyle mi görüşüyorum?
- evet buyrun
- xxxx şirketi insan kaynaklarından arıyorum
- xxxx tarihinde bir müracatınız olmuş, halen ilgileniyorsanız yarın için sizi görüşmeye davet etmek istiyoruz,
- evet tabi ilgileniyorum
- peki iletişim bilgilerini e-mail hesabınıza gönderiyoruz, teşekkür ederiz
- ben teşekkür ederim iyi günler

içimde buyuk bir sevinç patlaması oluyor, aylar sonra bir firma dönüş yapmıstı, berbere gidip papazvari saçlarımı kısaltıyorum, ardındn evde sakal traşımı kendim oluyorum, böylesi daha ekonomik, akşam bira sigara eşliğinde görüşmede söyleyeceklerimi planlıyor ve huzur içinde sızıyorum...

sabah buyuk bir heyecanla uyanıp, tost ve cayın arkasından siyah takım elbiselerimi giyiyorum, saclarım tamamen joleye bulanmıs durumda, parfum sisesinin dibinde zor anlar icin sakladıgım bir kac damla parfumu hunharca sıkıyorum, bundan daha zor bir an olamaz diyede kendıme moral verıyorum.

sigara yakarak yolda yurumeye baslıyorum ancak agzım sigara kokmamalı, bufeden naneli sakız hayat kurtarır dıyerek sakız alıyorum, beledıye otobusuyle tıkıs pıkıs gıdecegım yere varıyorum, neyseki pantolon cok burusmamıs, hay allah daha 25 dakıka var gorusmeye, bir sigara bir naneli sakız bir sigara bir naneli sakız seklınde vakti eritip yukarı cıkıyorum, içeride şık giyinimli havalı tipler var, o ana kadar kendımı cok havalı hıssederken o andan sonra bir o kadar sıradan hissetmeye baslıyorum.

gorusme odasına alıyorlar beni, karsımda bir bayan bir erkek iki tip oturuyor, bunlara halk arasında insan kaynakları uzmanı deniyor, havalı tipler yani...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 13---

kafede soyledıgı ""public policy" adlı dersten kızın uluslararası ılıskıler okudugunu tesbıt ettım panpalar, unıversıte ortdıbına sızmam cok zordu, facetende bulamamıstım, elımdekı son koz tiyatro idi, buradan yuklenmeye karar verdım.bu arada da aklıma harika bir plan gelmıstı, bu planla kız ile tanısmamam mumkun degıldı, ancak bu plan ıcın benden yakısıklı olmayan bir arkadasa ihtiyacım vardı, kim olabilir diye dusunurken aklıma unıversıteden bir kankam geldi, kendısını aradım ve durumu anlattım;

- oglum bak hıc bısı yapmıcaksın senle bır yere gidip oturcaz ve ben ne dersem sadece ama sadece muhalefet yapacaksın, bu sekılde dıkkatını cekıcegız anladın mı? sadece muhalefet yap yeter
- tamamdır kanka muhalefet bizim işimiz
- aslanım benım hadi goreyım senı

arkadasla cumartesi gunu ıcın sozlesmıstık, butun masrafları cekme sozu verdım satmasın benı dıye...

cumartesı gunu tıyatronun karsısındaki kafeye gittik kankamla, saat 1 bucuk gibi falandı, her zamanki saatte sinem butun ihtisamıyla binaya giris yaptı, onun arabadan ınmesıyle kankam derın bir "vaaaaav" cekti, ancak gozlerının ıcıne bakmamla "pardon kanka kız guzelmıs boş bulundum" dedi.

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 18---

aksam 11.30 gibi kucuk bir grup halinde tiyatrodan cıktılar, ben ise kankamı gondermiş ve yalnızdım, onları gorunce cıkısa dogru yöneldim,

- merhaba sinem
- aaa merhaba burda mıydın? gelmene cok sevindim gercekten.

- tebrik ederim cok basarılıydın, sıkı bir tiyatrosever olarak benden tam not almayı basardın.
- tesekkur ederım begenmene cok sevındım
- gercekten guzeldi, ekip halinde cok basarılı bulmama ragmen ozellıkle senın performansın üst düzeydi,
- tesekkur ederimm şeeyyy...
- adım mert
- afedersin biran hatırlayamadım
- rica ederim onemli degil. müsait oldugun birgün, biryerlerde oturup tiyatro hakkında ki deneyimlerini dinlemeyi cok isterdim.
- aslına bakarsan cok bos vaktim olmuyor ancak müsait oldugum birgunde neden olmasın.
- tamam sana numaramı vereyim istersen,
- olur alayım
- 0533 xxxxxxxx
- tamamdır, gorusmek uzere iyi aksamlar
- ıyı aksamlar sinem

sinem'in numarasını alamamıstım ancak kendi numaramı vermeyi basarmıstım, bundan sonra yapabilecegim tekşey ondan bir cevap beklemekti, bir yanım arayacagından eminken diger yanım biraz karamsardı, sonuc olarak bekleyip görecektim...

bu arada biryandan da iş bakıyorum, finans şefligi kim ben, muhasebe ile ilgili neresi olursa hemen atlıyorum, hazır bırıkmıs param hızla erıyor, zaten adam gibi bir birikmisimde hic olmadı.

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 4---

gorevim muhasebe elemanı arkadaslar, giriyorum ofise 4 adet bayan birde erkek çalışıyor, erkek olan bunların sefleri, beni digerleriyle tanıstırıyor ve işten bahsediyor biraz, bir yandanda halen bana sorular soruyorlar, yok nerde okudun yok askerliği yaptın mı yok nerde oturuyon, iş tecruben var mı zart zurt amk, hayatımı anlatıyorum adamlara resmen neyse, kullanacagım programı tanıtıyorlar, onume 20 ye yakın fatura verıp bak soyle soyle gırceksın boyle boyle yapacaksın dıyede anlatıyorlar, neyse 1-2 ornekten sonra haydı kolay gelsin diyerek beni faturalarla basbasa bırakıyorlar,

cok yavas ılerlıyorum,1 saat gecıyor daha 3 fatura gırmısım amk, sef olacak zirzop;

- ohoooo masallah bayagıda hızlıymıssın diyor

al işte giber misin sabaha mı bırakırsın

neyse diyorum, calısmaya devam edıyorum , gozum bir yandanda odada ki kızlarda, acaba zamanla goturur muyum diyede hınzır planlar ıcındeyım, ama beni gibledikleri yok, gomulmus fatura gırıyorum, o anda bir ses

- mert bey sundan 2 fotokopı cekermısınız

babanın usagı mı var amcık, git kendin cek diyorum içimden yüzüne karşı.

- tabi cekerim makine nerde
- surda sola doncen duz gıtcen
- tabi giderim olur

neyse cekıyorum fotokopılerı ve faturaları gırmeye devam edıyorum, aradan 15 dakıka gectı bu sefer dıger huur;

- mert bey size zahmet sunun bir kopyasını alır mısınız?
- alırım tabi, alırım (amk)

bu sekılde bir fatura bir fotokopi seklınde öğleni ediyorum, öğlen oluyor herkes afiyet olsun diyerek odadan cıkıyor, gib gibi kalıyorum basıbos, amk insan bir tarif eder ne yapılıyor ne ediliyor, kimse giblemedi ya la

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 8---

kimseden bir cıt cıkmamıstı, montumu askılıktan aldım ve kapıdan cıkarken;

- artık fotokopıleri icinizde en kıdemsiz kimse ona cektirirsiniz

dedim ve dilekcemi insan kaynaklarına verip, anlastıktan sonra cıktım ve eve dopgru yol almaya basladım. sonuc olarak işsizdim...

bu işlerin bana göre olmadığını anlamıstım, ofiste benden 3-5 yıl tecrubesi dısında baska bir artısı olmayan kisilerin uşağı gibi çalısıyorsun, eee aldıgın maasa bak yaptıgın işe bak, baska bir yerde sansımı denesem de durum ne kadar farklı olurdu emın degıldım, bir yandan iş arıyor bir yandan da kariyerime her anlamda katkı saglayacak kızı arıyordum, az bucuk birikmis param olmustu, gidip biraz daha havalı kıyafetler aldım kendıme, gunes gozlugu, ayakkabı, parfum vs...

aynada kendıme baktım, evet kız olsaydım karsımda duran tipin bir sansı mutlaka olurdu diye dusundum, boyle seyler ozguvende onarıcı etki yapıyor panpalar, insan kendini yakısıklı ve havalı hissettigi zaman gercekten ozguvenide artıyor, tamam ambalaj guzeldi ama içi gercekten bostu, hayatın basında cebınde kısıtlı bir para ile mucadele veren bir delikanlı, yanlızca bu, daha fazlası malesef degıldım...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 10---

bayagı bır etrafı kestım, bırkac kızla goz kontagı kurar gıbı oldum ama net bırsey yoktu, bıryerlerde bır eksıklık oldugunu dusundum, bırseyler eksıktı ancak ne oldugunu tam olarak bılemıyordum, bırden masalara gozum ılıstı, herkesın onunde kıtaplar vardı, kendı onume baktım sadece bir paket sigara ve bir cakmak, kendımı amele gibi hissettim, onumde kitapların olması bana bir ogrencı havası katabılırdı, ama ogrencı gıbıde olmak ıstemıyordum aslında, en ıyısı bıraz daha entel gorunmek dıye dusundum, ilk gun bu sekılde gectı, hesabı odedım ve evın yolunu tuttum, istedıgım gibi gitmemıstı, ertesi gun gidip kacak sigaracıdan kucuk purolardan aldım, bir kitapevindende soyle kapagı afilli ekonomi uzerıne yazılmıs bir kitap aldım, yıne aynı sekılde aynı kafeye gıttım, manzara cok farklı degıldı ama etrafta gercekten dune gore daha canlı kızlar vardı, masaya oturdum, puromu yaktım, bacak bacak ustune atarak kıtabı okumaya basladım, renk vermemek ıcın kıtabı okumaya ortasından baslamıstım, bır yandan da gunes gozlugunun altından etrafı parselliyorum.

o anda gozume bir kız ilişti panpalar, sarıya yakın uzun dalgalı sacları, onunde 2-3 dugmesı acık olan beyaz bir gomlegı ve altında daracık bluejeaniyle gercekten yokedici bir guzellıgı vardı, masdaa onun dısında 2 kız 2 erkek daha vardı, kızın biri diger bir erkekle oldukca samimi gozukuyordu, sanırım aralarında bir ilişki vardı ancak benım hayran hayran baktıgım kız yalnızdı, yanı bır ılıskısı yok gibi gozukuyordu, cok cıvıl cıvıl konuskan ve guleryuzlu bir kızdı, bu bile bir erkegı etkılemeye yeterdi,

konusmalarını dınlemeye basladım, hocalardan biriyle dalga gecıyorlardı...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 9---

daha onceden bahsettigim özel universitenın oralara takılmaya karar vermıstım, yenı kıyafetlerim, gozluklerım ve kokusu 10 metre ileriden belli olan parfumumle beledıye otobusune bınerek maceraya atıldım, biraz yurume mesafesınden sonra unıversıtenın dısında olan ama tamamen ogrencilere hizmet veren kafeye dogru yaklasmaya baslamıstım, onunde birbirinden luks spor otomobıller, ve elınde otomobılının afilli anahtarını tasıyan conconlara giderek yaklasıyordum. hava oldukca guzeldı, kafenın dısındakı masalar neredeyse tamamen doluydu, herkes kahkahalar atıyor, heyecanlı heyecanlı birseyler anlatıyordu, kafenin girisinde hic giblenmedigimin farkına vardım ama onemli degildi, cunku burada bu tarz seylerin cok normal oldugunun farkındaydım, sonuc olarak herkeste hava binbeşyüz...

zor zahmet bir yere oturabıldım, masalar bırbırıne cok yakındı, bacak bacak ustune atarak bir sigara yaktım; bır yandanda telefonumla oynuyorum, gunes gozluklerının altından ise cevreyi kesmeye basladım, herkes ne kadar mutlu ve neselı gozukuyor, onların mutlulugu gercektı panpalar, o ortamda sahte olan tek kişi bendim belkide...

kızları kesıyorum, gercekten cok bakımlı ve cekıcıler ama her bırı kucuk dagları ben yarattım edasında, sanırsın ki dunyada 15 tane kız kalmıs ve onları burada korumaya almıslar, o derece havalılar...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 11---

kız şiir gibiydi panpalar, bir ara ayağa kalkarak hocasının taklidini falan yaptı, millet kırılıyor ama, ben ise bahesettigi tipi tanımadıgım icin sadece dinlemekle yetindim, cok tatlıydı panpalar, takliti yaptıktan sonra yerine oturdu, kızlardan birisi "eee arkadaşın tiyatrocu olunca işte böyle kafe muhabbetini bile tiyatro sahnesine çeviriyor" dedi, elde var 1, kız tiyatrocu, daha sonra aynı kız "sinem sahi devam ediyorsun degil mi tiyatroya" elde var 2, adı sinem;

- evet canım ya gerci artık son sınıfım , bir yandan okul bir yandan tiyaro, bir yandan fitness derken nerdeyse hic bos vaktim kalmıyor. birde public policy hocası olacak uyuz kastıkca kasıyor, okulu uzatırsam butun planlarım altust olacak..

elde var 3, "public policy" dedigi ders hemen arastırılıp bolumu bulunmalıydı.

muhabbetlerini sonuna kadar dinledim, kendisine soru soran arkadasını cumartesi gunu tiyatro icin provayı izlemeye davet etmıstı, "haftasonu bakırkoy'de bulusur bıseyler yeriz ordan geceriz yakın zaten" dedigini duydum, arkadası kac gibi bulasalım diye sordu,

- saat 1 gibi bulasalım cunku 2 de prova baslıcak
- canım ama benımde sabahtan bir isim var ne kadar surer bilmiyorum, ben direkt tiyatroya gelsem ordan cıkar biraz takılır doneriz olmaz mı?
- olur tabi, xxx tiyatrosu biliyorsun, xxxx'in hemen karsısında, cok basit yeri
- tamam canım, araşırız olmazsa

elde var 4, tıyatronun yerını ogrenmıstım.

unutmamak ıcın bır yandan mesaj ceker gıbı soyledıklerı seylerı telefona kaydettım, ardından bunlar kalktı, kızın beyaz renk peugeot rcz marka arabası vardı, muthıs gozukuyordu, yanına kızlardan digeri bindi ve beraber uzaklastılar, bende direkt eve giderek biramı actım, ne yapmam gerektıgını dusunuyorum, kızdan cok etkılenmıstım...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 12---

cumartesi gunu saat 13.00 da soyledigi tiyatroyu tam cepheden goren bir cafeye oturdum, gerci 2'de baslıcak demıstı ancak erken gelme olasılıgına karsı trıbunlerdeki yerimi almıstım 2'ye ceyrek kala geldi, aracını tıyatronun onundekı alana park etti, cok cekıcı gozukuyordu, dızustu omuzdan askılı bir elbise gıymıstı, arabadan inerken ruzgar adeta saclarını oksuyor gibiydi, binaya girisini izledim, heyecan verıcıydı hersey, ardından bende bınaya yoneldım, gırıs kısmında guvenlık kabını vardı, gorevli buyrun dedi;

- ben tiyatro hakkında bilgi almak istiyorum
- ne gibi?
- mesela su an provası devam eden oyunun ilk gosterımı ne zaman olacak? ve biletleri buradan mı temin edecegiz?
- karsıdakı panoda gosterım ile ilgili bilgiler mevcut, oradan bakabilirsiniz

panoda 3 adet oyun hakkında bilgiler vardı, oyuncu listesine bakarak sinem adını buldum, artık soyadınıda biliyordum, bu arada oyunun ilk gosterımınede yaklasık 2 hafta kalmıstı, daha sonra tekrar kafeye geri dondum ve cıkısını bekledim, bu arada arkadasıda bir sure sonra gelerek salona girdi. saat 4 gibi cıktılar beraber, sinem'in arabasına binerek uzaklastılar.

eve dödüm ve facebook'tan sinemi aramaya basladım, malesef o sekılde bulamadım, sanal ortamda tanısma umutlarım boylece yok olmustu...

yuzyuze tanısmaktan baska caremde kalmamıstı, bunun ıcın esaslı bir plan yapmam gerekiyordu...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 5---

neyse diyorum cıkıp bırseyler yiyorum , ogleden sonra tarif etme geregı duyuyor sef olacak arkadas, sana bir yemek kartı cıkartıcaz o sure ıcınde yedıklerının fisini sakla cuma gunu toptan odeylım

yannan hasan madem oyle bastan soylesene attım fisi dıbına koyım demıyorum tabi, peki diyerek oturuyorum yerıme, bu arada fotokopi işleride yagmur gibi, lan ofisboy muyum muhasebe elemanı kı belli degil ama kime derdini anlatacan amk daha ilk gunum, neyse diyorum zamanla hallederiz falan filan gecıstırıyorum, aksam eve giderek sigaramı yakıyorum ve kendi kendime bir degerlendirme yapıyorum, acaba su fotokopi işi icin ufak yollu bir atar yapsam mı, yok amk ya yapta gibtiri ceksinler ikinci gunden, cek amk elıne mı yapıscak yavsak

ertesi sabah ofisteki kızlar diz ustu etekler sıyah coraplar topuklu ayakkabılar falan dokturuyorlar gene, bu sırkette goruntu cok onemlı demekki, o ara ayakkabılarıma bakıyorum, otobuste basmayan kalmamıs amk, sanki insaatta sıva ustasıyım, tuvalete gidip nemli bezle siliyorum,

baslıyorlar gene fotokopidir, getir goturdur bi dunya ayak işi, bozuluyorum ama renkte vermıyorum, tabi çekerim, olur getiririm, tabi zütürürüm den baska cumle cıkmıyor agzımdan, bu sekılde 3 ay kadar calısıyorum, ama kımse benımle samımı olmuyor, taktıkları yok, ve halen ofis boy gibi kosturuyorum, artık yavas yavas sinirlerim bozulmaya baslıyor.

bir ogle arasında internette haber okurken gozum bir habere takılıyor,

"unlu manken zengın iş adamı sevgiliyle çıktıgı tatilde bikinili yakalandı"

vay amk millete bak erik gibi kızları goturuyor, bizse getir mert gotur mert, hopla mert, hadi patilerini kaldır mert...

adaletini gibim dunya, adamın tipide tip olsa amk, babası izzet altınmeşe anası mahsun kırmızıgul olsa ancak boyle bir tip cıkar ortaya, ama adam goturuyor amk, birden kafamda bir ampul yanıyor, lan amk aynı seyın tersi olamaz mı acaba, yani zengin kadın normal erkek gibi mesela...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 7---

bu boyle olamayacaktı, sanal alemde bir mesafe katedemeyecegimi anlamıstım, yapmam gereken şey bu zengin kızların bulunduğu ortamlara takılmaktı, neresi olabilir diye düşünürken aklıma istanbulun en pahalı ve en gözde özel üniversitesi geldi, tabi yaaa neden olmasın dedim, bundan daha iyi bir kaynak olamazdı, sonuc olarak bu universitede okuyan kızların hepsi varlıklı ailelerin kızlarıydı, bir sure bu sekılde planlar yaptım, işte durumlar hıc ıstedıgım gıbı gıtmıyordu, aradan uzun bir sure gecmesıne ragmen ısyerınde kendımı kabul ettırememıstım, benki unıversıte mezunu birisi olarak burada resmen vasıfsız, bir işe yaramayan, getir gotur islerine bakan birisi haline donusmustum, ofisteki şıllıkların havasından yanına yaklasılmıyordu, birgun bile beni ogle arasında yemege cagırmadılar, zaman zaman yaptıkları sosyal aktivitelere davet etmediler, işin en kotu tarafıda tum bu planlarını benım yanımda yapmalarına ragmen ben yokmusum gibi davranabılmelerıydı, sonuc olarak hıc mutlu olmadıgım ve cok dusuk bir maasa calıstıgım bu yerde vakıt kaybetmenın bana bir getirisi olmayacagına karar verdım, en kısa zamanda istifa edecektim, gitmek istedigim yol bu degildi...

birgun gittim yine ofise, aklımda istifa etme dusuncesi var, a4 cıkardım bir tane yazdım dilekceyi ve kagıdı ikiye katladım, basladı yine bizim kokoşlar mert bey mert bey mert bey, artık iyice dolmustum, lan dedım bari bugunde son bir oglen yemegi yiyeyim ve ogleden sonra istifa edeyim, neyse yemege cıktım geldim, kokoşlardan biri;

- mert bey su evragı dosyasına koyar mısınız
- koymayız herhalde
- pardon anlamadım
- anlamazsın tabi sabunluydu
- efendim
- efendin oturma odasında canım, hadi size kolay gelsin

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 6---

aksam evde internete giriyor va google da iş dunyasının nabzını tutmaya baslıyorum, ünlü işadamlarının hayatlarını okuyorum, ailesini arastırıyorum, nerede yasadıklarına bakıyorum, onlarda benım gibi delikanlı bir damatları olsun isterlerdi kesin, ama arz ile talebi bir sekilde bulusturmam gerekiyordu, 1 ay kadar surekli internette magazin koselerini, iş dunyası ile ilgili yazıları sıkı sıkı takip ediyorum, bu kadar emegi derslerime versem su an operator dokturdum amk...

arastırmalarım sonucu dikkate değer birsey bulamıyorum, bu boyle olmayacak amk, baska bırseyler yapmam lazım ama ne ama neee...

işte o anda kafamda parlak bir fikir oluşuyor, neden olmasın diyorum kendi kendime neden olmasın...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 3---

3-4 gun sonra tekrar arayıp işe alındıgımı soyluyorlar, tamamlamam gereken bir alay evrağın yazılı oldugu listeyi e-mail hesabıma gondermısler ve en kısa surede tamamlamamı istiyorlar, evrakları toplayana kadar anam aglıyor tabi, herbiri ayrı bir yerden alınıyor, neyse diyip tamamlıyorum evraklarımı ve teslim ediyorum. pazartesi gunu saat 8.30 da gorusuruz seklınde benı ugurluyorlar, aslında iş buldugum icin sevınclıyım ama bu maaş nedir amk...

yolda yururken bir arkadasa rastlıyorum

- oooo hayırdır mert bu ne hal kız ıstemeye mı gıttın aç kopek?
- sus amk ya işe basladım evrakları teslım ettım oradan gelıyorum
- vaaay hayırlı olsun kardesım, nerde basladın kaç lira maaşın?
- xxxx şirketinde basladım, maaşda 1.500 tl ile baslıyorum, 6 ay sonra 1.750, yılsonunda da 2.000 olacakmıs
- eh idare der

amk cocuguna bak, 1.500 tlye idare eder diyorsa, 700 tl ye herhalde kıcıyla gulerdi, bunu bıldıgımden yalan soylemek zorunda kalmıstım..

haftasonu hızla gecıyor ve pqazartesi sabahtan tıklım tıklım beledıye otobusune bınerek işin yolunu tutuyorum, cok heyecanlıyım amk, karıyerımın ilk gunu bu...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 2---

bir anamın kızlık soyadını sormadıkları kalıyor, sanki şirkete genel mudur alacaklar amk, neyse sakin bir sekilde tum soruları cevaplıyorum, en sonunda can alıcı soruyu soruyorlar;

- mert bey bu pozısyon icin ucret beklentiniz nedir?
- efendim bu konuyu sizin takdirinize bırakıyorum, sırketınız kurumsal bir firma (buna halk arasında yalakalıkta deniyor panpalar) ve sizin ucret skalanızın adil olacagını dusundugum icin bir rakam vermek istemiyorum.
- mert bey bizim bu pozısyon icin verecegimiz rakam 700 tl artı sigorta, yemek ve yol parası seklınde.

siz hic birisinin yuzune gulumserken aynı anda icinizden yuzune karsı bildiginiz kufurleri ettiniz mi? ben o an bunu yaptım panpalar, ama artık bir yerden baslamam gerekiyordu ve elimde baska bir koz yoktu.

- anladım, peki benim icin uygundur.
- tamam mert bey biz degerlendirip sizi tekrar olumlu ya da olumsuz arayacagız

amk 700 lira para verıyosun birde halen degerlendiricem diye hava atıyorsun, seytan diyor gibtir lan amcık, ben 700'e eywallah dıyorumda sana ne oluyor diye vur yumrugu masaya, ama yapamıyorsun iste, peki diyerek evin yolunu tutuyorum.

evde hesaplar karısık, bu para ile aclıktan ölürüm ancak belkide kendimi kanıtlar ve kısa surede terfi edip maaşımada zam alabilirim seklınde motıve olmaya calısıyorum.

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 20 ---

sinem sonuc olarak cumartesi gunleri provaya gidiyordu, ve tiyatro cıkısı biryerlere takılma olasılıgı fazlaydı, boylece onu takıp edıp bir sure sonra tesaduf gibi aynı mekana oturabilirdim. ancak bunun inandırıcı olması ıcın tek basıma olmamalıydım, hatta yanımda 1 erkek 1 de kız arkadas alırsam daha inandırıcı olabilirdi.

kankamı aradım ve cumartesi gunu kız arkadasınıda al gel, durum boyle boyle dedim, "tamam kanka ama hesaplar senden bilesin" dedi, tamam amk tamam dedim ve kapattım telefonu. allahım ne kadar aç insan var arkadasım yapmıssın...

cumartesi kankam serkan ve kız arkadası aslı ile bulustuk, beraber tiyatronun karsısındaki kafeye oturduk, saat 3 gibi falandı, sinemin provaya gelip gelmedigini gorememıstım, ancak boylesı daha iyiydi cunku serkan picini buraya erkenden getirip oturtsaydım 3 saatte 3 tane pizza yerdi bu allahsız, kız arkadasıda zaten şişko bişi, lan dedım yavas yiyn daha oteki tarafta da yiceksiniz

- ordada yeriz kanka, uzülme

panpalar saat 4'e gelmıstı ve sınem binadan cıktı, tam hadi lan hazırlanın dememe kalmadı kı sinem arabasına bindi ve uzaklastı.

buyuk bir hayal kırıklıgına ugramıstım, serkana baktım o anda, halen pizza kemiriyor

- lan haram zıkkım olsun serefsiz o pizzalar sana, kalkın amk gidiyoruz...

canım cok sıkılıyordu panpalar, aklım sinem'deydi, onu hıc mı etkileyememiştim acaba yoksa gercekten zamanı mı yoktu, ama aramak isteseydi arardı panpalar, su an kimbilir ne alemlerdedir, belki reina'dadır eglenıyordur, belkide bogazda rakı-balık yapıyordur, her ne yaparsa yapsın su an gercekten guzel vakit gecırıyordur, cunku guzel vakit gecırmek ıcın ıhtıyacı olan herseye fazlasıyla sahip...

kendime baktım o an, onumde bir paket sigara, yanında sıkıntıdan onundeki kagıdını sokmeye calıstıgım bir şişe bira, lan internetim bile kotalıydı amk, guldum kendime, halime guldum...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 22 ---

cumartesiyi iple cekıyordum, sekoyu arayarak kız arkadasını unutmamasını hatırlattım, cumartesi gunu yine aynı vakitte aynı kafede tam kadroyduk, bizimkiler yumuldu gene pizzalara, zannedersinki 23 nisanda etiyopya'dan aç cocuklar gelmiş onları doyuruyorum.

- lan oglum yavas yiyin, bak daha kızların oldugu yerede takılıcaz idareli olun azcık amk
- kanka içimiz ezilmiş ya sabah kahvaltıda yapmadım ben
- ne zaman doydun ki, bi nufusuma gecirmedigim kaldı seni zaten
- kanka senın ıcın burdayız, yoksa ne işim var buralarda
- lan gorende holding yonetıyorsun sanır aylak herif
- hallederiz kanka

saat 4'ü ceyrek gecıyordu ve sinem hala cıkmamıstı, telaslanmaya baslamısken nihayet kapıda sinemi gormustum, yanında bir kız arkadası vardı ve beraber yurumeye basladılar,

bu benim tamda beklediğim durumdu, hemen kalktık ve bizi farkedemeyecekleri bir mesafeden takip etmeye basladık, avm ye girmislerdi, birkac magaza gezdıkten sonra avm icinde bir cafeye oturdular, hemen gorev dagılımını yapmaya basladım.

- seko, aslı sımdı benı ıyı dınleyın, tamamen tesadufmus gibi yapacagız, tam onlerinden gecerken ben sinemi gorecegım ondan sonrasını bana bırakın
- tamam kanka ama boyle eli bos gıtmeyelım, elimizde birkac parca poset olursa daha ınandırıcı olur
- aferın lan seko, bozuk saat bile gunde 2 kere dogru zamanı gosterırmıs.

magazalardan birine girdik, ucuz yollu 2 tshırt aldık ve ıkısınıde ayrı posetlere koyduk, maksat kalabalık yapmalarıydı.

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 16---

- bende severim tiyatroyu, hatta cocukken annem beni izmirde hep pınarsüt tiyatrolarına zütürürdü, sahnede yuzunu gozunu boyamıs palyacolar soytarılar cok komıgıme giderdi

arkadası hafıfce durtuyorum

- arkadasım hep boyle esprilidir heh he

ardından sinem bana soruyor, peki siz neler yapıyorsunuz?

- ben iktisat mezunuyum, su an ozel bir sirkette finans sorumlusu olarak calısıyorum

arkadasım sırıtmaya baslıyor, tekrar caktırmadan durtuyorum.

- hmmm işiniz gercekten zor olmalı
- evet butun sırketın yuku omuzlarımda, bir gun gitmesem telefonun susmaz, gunde yaklasık 200-300 mail gelir, yani cok yogun ama bir o kadarda monoton
- finans işiyle ugrasan erkekler zeki olur, zeki erkeklerde her zaman ilgi cekicidirler.
- tesekkur ederım.

bir sure daha muhabbet ettikten sonra, izin isteyip kalktılar, sinem gıtmeden once " oyunda gorusmek uzere hoscakal" demeyı ıhmal etmemıstı.

kankam: vaaay finans sorumlusu haaa, ulan cebinde 20 lira ile gezen finans sorumlusu da ilk defa goruyorum.
ben: oglum guya bana yardım edecektın, butun gün senın aptallıklarını idare etmekle ugrastım.
- kanka idare et ben boyle ortamlara pek alısık degılım
- neyse canın sagolsun

su an ona bile kızamayacak kadar sevınclıydım, artık onumuzdeki hafta ıcın hazırlıklara baslamalıydım, telefon numarasını almam gerekıyordu, aldıgım anda mac 1-0 benım lehıme donecekti...

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 21 ---

planım basarısız olmus gibi gozukuyordu ancak ben sansımı sonuna kadar denemekte kararlıydım, ertesi hafta oyunun baska bir gosterimi vardı, 2 hafta sonraya kalmıstı yani planım, belki bu ara kendısınden bir mesaj gelir umudumu taze tutmaya calısıyordum...

bir aksam kankam serkanı aradım;

- kardesım musaıtsen 4-5 sise bira al gel, bizde biraz takılalım sohbet ederiz,
- olum param yok lan, daha elektirigi yatırmadım
- yav sen al gel ben parasını veririm, bekliyorum
- tamam kanka hallederiz
- hep hallediyon zaten amk

40 dakika kadar sonra bu bin geldi, 6 şişe bira ve yanınada bir suru cerez cips almıs gelmis

- kanka 30 lira vereceksin,
- naptın amk tekeli mi soydun, bedava diye bakıyorumda sömürmüşsün
- ask olsun kanka 2 biranı içcez caz yapıyorsun
- yav gel otur tamam kafa yapıyorum

kankam serkan iyi bir dosttu, biraz saf ve vurdumduymazdı, hayatı oldugu gibi yasayan gamsız bir picti, muhabbetini severdim ama eglenceli bir tipti.

- oglum bu sinem aklımdan cıkmıyor, gecen numaramı vermıstımya, hala aramadı
- panpa yanlıs anlama ama kendın hafifgiblet taksorsun, kalkmıssın agırsıklet dunya sampıyonuyla mac yapıyorsun, oglum bu tipler bizi yerler, farzet ki ayarladın kızı, eee nolcak, birgun kızı yemege cıkarsan 1 hafta evden dısarı cıkmaz zeytın ekmekle yasdıbını surdurursun, neyıne guvenıyosun amk, lan ha sokaktaki aç it ha sen amk, oglum kendine gel biraz
- seko oglum iyisin guzlesinde bırseyı atlıyorsun, hafifgiblet taksorle dovusur kazanırsan bir gib olamazsın, ama agırgiblet dunya sampiyonunu yenersen hayatını degıstırırsın
- haklısın kanka ama olmayacak duaya amin diyorsun
- seko belki haklısın ama umudum kalacağına emeğim kalsın, hıcbırsey yapmadan dusecegıme, kosarım pesınde ayagım takılır duserım kanka...
-dıkkat etde duserken sivri bir kayanın ustune oturma
- yaw bir gibtir git olum yaaa (gulusmeler)...

Rezeved

---Bazen Yapabildiğin En iyi Şey 19---

gunler bu sekılde gecıyor panpalar, evde takılıyorum , geceleri internet, gunduzleri evlendirme programları izleyerek ev erkekliğimin keyfini cıkarıyorum, bu arada sinem'den hic ses cıkmıyor, oysa aradan nerdeyse bir 10 gun kadar gecmıstı, bırseyler yapmam gerekıyordu, araya giren zaman bagları koparabilirdi.

ama malesef sinem aramadı, sanırım aramayacaktı da. sinemi ilk gordugum kafeye gitmeye karar verdim, yine taktım gozulugu, verdim parfumu, dustum yollara.

kafede gozlerim sinemi aradı ancak malesef yoktu, gelmesi icin bayagı bir oyalandım ancak ne yazık ki gelmedi panpalar, moralim cok bozuktu, hersey iyi giderken biran da kaybetmıstım kızı, nasıl ulasacagım konusunda bir fikrim yoktu, tiyatro muhabbeti uzerinden yola devam edecektim, iz surecek baska bir çarem yok gozukuyordu.

eve gittim va face'te tekrar aradım sinemi ancak yoktu, twitter dahil heryere baktım, yoktu panpalar malesef yoktu...

oyunun bir sonraki gosterim tarihine baktım, yine tiyatro onunde gorusebilirdim, ancak bundan vazgectım cunku, kızı takıp ediyormus gibi bir izlenim yaratmak istemiyordum, bilirsiniz bu tür zengin kızlar bu konuda zaten cok alıngandır, karsısında ki kısının kendısıyle para ıcın mı yoksa gercekten sevdıgı ıcın mı bırlıkte olmak ıstedıgıne bır turlu karar veremezler, bu yuzden onun zengınlıgınden haberim yokmus gibi taklıyordum, aslında gercektende zenginligi hakkında cok bir bilgim yoktu, sadece zengin oldugunu biliyordum...

aklıma baska birsey yapmak geldi, boylece suphe olayını ortadan kaldırabilirim diye dusundum.