-
1051.
-1neyse devam.
baştan başlayalım.
hiçbir şey olmamış gibi.
sanki hiç görüşmemiş gibi.
ilk buluşmamız gibi.
hani sen gözlerimin içine şaşkın şaşkın bakmıştın ben utanmış gibi yapıyordum ya.
hani sen bana ilk bebeğim dediğin de yanaklarım kızarmıştı ya
bir kere daha deneyelim.
diyordu.
onu dinliyor bir yandan da yavaş adımlarla yürüyordum.
ne telefonu kapatabiliyor ne de konuşabiliyordum..
içimden daha kaç kere yanılacak daha kaç kere kandırılacaksın.
yeter artık yeter dyordum.
kaldıramıyorum artık bukadar haksızlığı.
bukadar çirkinlik fazlaydı artık.
telefonu suratına kapattım.
bir daha da açmadım.
artık özgürdüm artık istediğim gibi acımı çekebilirdim.
bana bunu bile çok gören insanlardan uzaktım artık deniz kenarın da sahile bakkıyordum.
http://www.youtube.com/wa...RD0slKxGJU_KU&index=5 -
1052.
+1Ya sus be amina kodugumun hayalperesti seni
Durup durup hayal gucunu konusturuyo
Not: bastan sona okudum. -
1053.
-1hani iki çift gözü senden daha güzel değerli bulmuş
bütün denizler bir araya gelse senin kadar güzel olmaz senin kadar kalbime dokunamaz demiştim ya.
özür dilerim senden deniz özür dilerim
bak gene kapına gelmiş gene sana dertlerimi dökmeye gelmiştim.
ne olur çok görme bana bunu.
kollarında ağlamak istiyorum sana koşmak kaybolmak istiyorum.
ey deniz beni kabul eder misin?
beni bağrına sen bas bari be deniz?
tut sancılarımı
çek sancılarımı söküp at!!
bitir acımı lütfen bitir...
suyun içinde buldum kendimi.
su sımsıcak
okadar güzeldi ki o an okadar rahatlamıştım ki..
kendimi ona bırakıyordum..
ellerimi açmış beni almasını bekliyordum.
acılarımı hüznümü dertlerimi söküp atmasını bekliyordum. -
1054.
-2hayat..
bak işte benden alacağın hiçbir şey kalmadı.
umutlarımı dirhem dirhem aldın.
mutluluğumu emip çektin benden.
geriye bir bedenim kalmıştı.
ruhum kaldı sadece onu da al hayat.
kahpe hayat
hiç bir zaman yüzüme gülmeyen hayat. -
1055.
-2kıyafetlerin ıslanması inanılmaz bir ağırlık yapmış
denizin her bir damlası el birliği ile beni suyun içine çekiyordu.
deniz beni duymuş bana cevap veriyordu.
beni göğsüne doğru çekiyor göğsüne bastırıyordu.
ey deniz hırçın deniz.
kim bilir insanlar sana nelerini döküyor.
kim bilir neler işitiyorsun hergün
kim bilir kaç acıya kaç hüzne ortak oldun.
bir acıya bir hüzne bir kedere daha ortak olmuş ve buna sessiz kalmamıştın. -
1056.
-2yavaş yavaş suyun gücünü hissetmeye başlıyordum artık.
arkam da bir aile bir dost bırakıyordum.
aslın da çok şey bırakıyordum ama anlatmaya değer tek şeyler bunlardı.
ailem ve dostum kardeşim sırdaşım.. -
1057.
+2lan sen hala yazıyon mu?
adama yaz yaz derler yazana kadar bindereden su getirir
sonra patır patır dökülür ne iş aga? -
1058.
-2@873 her fırsat bulduğum da yazıyorum.
iş yerinden yazıyorum. evde arkama yaslanmış elimde kahvem sıcacık bir ortam da değilim.
hiç rahat bir ortam da değilim ama yazmaya fırsatım oldukça yazıyorum. -
1059.
+1#rez aksam okurum
-
1060.
-2devam beyler
hayat bir memeden akan süt kadar saftır.
ama yere düştüğün de sütten eser kalmaz.
bizimkisi de böyle bir şeydir.
kirlenmiştik kendimize bile tahamülümüz yoktu..
bu ilk intirhar girişimim değildi.
çok hassas bir yapıya sahip biri olmalıyım.
bazen ters bir bakışı bile saatlerce düşünür nedenini araştırırım.
bazen bir kelimeyi bile yüzlerce kes tekrarlar zihnim de anlamsızlaştırırım.
diğer intihar girişimime amcam engel olmuş tu.
o zamanlar daha küçüktüm. benden bile küçük olan ufak bir köyde yaşıyorduk.
durumumuz çok kötüydü. zor geçiniyorduk.
para yok pul yok çocuk yaşta anlayabiliyordum bunu.
arkadaşlarım yiyip içip giyinirken ben seyrediyordum.
canım çekiyor ama alamıyordum.
üzülüyordum. acı çekiyordum. neden bizim paramız yok diye çocukça hesaplar yapıyordum. -
1061.
-2bir gün babamın bir işi çıkmış okul için kıyafet almak için babam bir arkadaşından rica edip ben ve benden büyük abime üst baş alması için konuşmuştu.
arkadaşı bizim köyden iyi tanırım.
ayakkabı almamız lazımdı.
şehre gitmiş şehrin ihtişamı karşısın da ağzım açık kalıştı.
her yerden insanlar çıkıyor koşuşşturup duruyorlardı.
kim di bunlar?
nerden geliyor nereye gidiyordu?
bütün bu insanları kim doyuruyor?
çocukça meraklar sorula eşliğin de babamın arkadaşı ile dükkana girmiştik
ayakkabı dükkanı kocamandı.
yüzlerce pırıl pırıl ayakkabılar vardı. -
1062.
-2babamın arkadaşı bizi yönlendiriyor şuna bak şuna bak diye bize ayakkabı beendiriyordu.
abim çok fazla paramızın olmadığını biliyor pahalı ayakkabı beğenmemeye özen gözterşyordu.
hemen de bulmuştu kendine ucuz bir ayakkabı.
ama ben küçüktüm daha güzel ayakkabılara gözüm kayıyor kendimi tutamıyordum.
babamın arkadaşını gösterdiği ayakkabıları bi kenara bırakıp çok ama çok güze bir ayakkabı görmüştüm.
elimi attıp bakmak istediğim de hiç unutmam babamın arkadaşı olm bu ayakkabı pahalı onu yerine koy onu alacak paranız yok demişti.
o gün okadar sinirlenmiştim ki neden ama ben bunu istiyorum bunu al. -
1063.
+1 -1anaa öldü mü lan şimdi bu
daha çok caps vereydi bari -
1064.
-1ayakkabıyı almamış beğenmediğim bir ayakkabı almak zorunda kalmıştım.
fakirlik bir kere daha karşıma çıkmış, beni bir kere daha üzmüştüm.
hayatın gerçekleriyle o yaşta tanışmıştım.
istemediğim bir ayakkabıyı aylarca giydim hatta yırtılmasına rağmen bir seneden fazla giymek zorundaydım.
dandik bir ayyakabıydı zaten hemencecik kendini salmış iğrenç bir görüntüye bürünmüştü. ki zaten güzel değildi.
fakirlik belki zordu ama beni hayatta soğutacak kadar değildi.
bir ayakkabı için canım kıyacak değildim. -
1065.
-1bir kaç ay geçmiş amacamın düğünü olacak evlenecekti amacamı çok seviyordum.
hala görüşürüz nekadar da uzak kalsak da.
herkes kendi derdine düşmüş parası olan kıyafet alıyor olmayanlar eskileri ile idare ediyordu..
ama benim eskilerim çok eskiydi bir düğün de giyilecek gibi değillerdi.
gerçi çok kıyafetim de yoktu.
iki pantolonum vardı biri dardı beli sıkıyordu beni biri de dizleri yırtılmıştı moda değik fakirliktendi bizim yırtıklarımız.
yeni kıyafetler için babam ile konuştum ama işi başından aşkın beni dinleyecek zamanı bile yoktu.
annem canım annem. hayatım da kit ek varlığım en kıymetlim.
tek umudum oydu.
onu aradı gözlerim
etrafa bakındım.
onu arıyordum her yerde.
düğün telaşı sarmış bütün akrabalar odaları doldurmuştu.
hangi kapıyı açsam tıklım tıklımdı.
kalabalık sigara kokusu ve gülüşmelerle dolmuştu evin içi.
bir kapıyı daha açtım.
annem güzel annem her kabus gördüğüm de yanı başım da beni göğsüne bastırıp yanındayım oğlum diyen şefkatli annem.
onu gördüm ama oda kadın doluydu.
çoğunu tanıyordum bizim köylüydü çoğu ama arada tanıyamadığım yüzlerde vardı. -
1066.
-1odanın diğer ucundaydı doğruca kadınların arasından sıyrıla sıyrıla ona doğru gitmeye çalışıyordum.
bugün gibi hatırlıyorum ufak tefektim.
kimse beni görmüyordu sanki sanki yokmuşum gibi yol vermiyorlardı bana.
hiç kimsenin ilgisini çekmiyordum.
en sonun da annemin yanına varmıştım.
biraz utangaç bir tavırla yanına oturdum.
anne bir şey diyecem sana.
ama muhabbete dalmış beni duymuyordu.
yokmuşum gibi davranıyordu.
uzun sürse de beni fark etmiş.
ne oldu oğlum demiişti.
anne hani bana kıyafet alacaktık.
bak büyük amcamın çocukları hep güzel kıyafetler almış hava atıyorlar.
ben de istiyorum.. diyordum üzgün bir tavırla.
oğlum kıyafetlerin var onları giyersin diyordu
bu lafı beni çıldırtmıştı ayağa kalkıp bana kıyafet alacaksın o eski kıyafetleri giymeyecem demiştim.
utanmış ama gene de söylemiştim bunu.
bütün kadınlar bana bakmıştı.
beni farketmişlerdi en sonun da. -
1067.
-1bu hareketim annemi çok kızdırmış olmalı ki bana okkalı bir tokat atıp
bağırmıştı.
rezil olmak ya da utanmak umrum da değildi.
annem canım annem güzel yüzlüm bir kıyafet için bana kıymıştı.
o an yok oldum.
ölmek istedim çocuk aklımla ölmek istiyordum.
hızla odadan çıkıp dışarı doğru koşmuştum.
annem hata yaptığını anladıysa da durduramadı beni.
evden uzaklaşmış ağlıyordum.
kıyafetler umrum da değildi
aslın da hiç bir şey umrum da değildi artık
ne annem ne de ailem ne de amcam.
bizim köyün başın da inşaat halin de bir ev vardı
bitmemişti o ev her zaman beni ürkütmüştür o ev.
korku ile o eve doğru yürüyordum.
o küçük bedenimle o evin yolunu tutmuş canıma kıymak istiyordum.
eve vardığım da amcamın taksi ile arkamdan geldiğini gördüm.
onu görünce daha da hızlandım hemen atlamak için birinci kata çıktım ama ordan atlamadım ikinci kattan çıkarken amcam beni kucaklamıştı.
göğsüne bastırıp hüngür hüngür ağlamıştı. -
1068.
-1annem amcama haber vermişti
o da hemen arabaya atlayıp gelmişti peşimden.
şuan hatırlayınca gözlerimden yaşlar geldi beyler.
hayatımın en derin anılarından biri idi buda..
çocukçaydı yaptığım ama tahammül edemememiştim o an hayata.
amcam kıyafet almadılar mı sana?
onun için mu bunların hepsi.
çebinden düğün için biriktirdiği paraların bır kısmını çıkarıp bana uzattı.
cebime koydu almadım.
paranızı almıyorum
sizin olsun hepsi.
hiç bir şey istemiyorum diyip aşşağı inmiştim. -
1069.
-1o gün amcam taksisi ile beni alıp şehre zütürüp zorla da olsa giydirmişti.
anneme gelince zaten döndüğüm de sıkı sıkı sarılıp ağlamıştı.
bu intihara ilk teşebbüsümdü.
başarısız olmuştum.
ama ikincisin de okadar şanslı değildim.
ne amacam ne de arkadaşım dostum yanım da değildi. -
1070.
+1755 ten devam
-
yeni sezon amedspor kadro dağılımı
-
feyzo geldi düşmanı yendi bu güzel sözlüğü
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 08 06 2024
-
bugun sizlere hidrokarbonlari anlatacagim
-
kanalizasyonda dnalarımız birbirine kaynaşıyor
-
komik başlık buldum
-
zuhahahkapergkopaerkgopa
-
resimli deneme123
-
canik tti combat
-
önüncü nesiller sözlükün kanser hücreleridir
-
yatağın tam karşısına klima mı konur amk
-
yaşlılara yer vermeme kombosu yaptım
-
dayak yeseniz söylemeye utanır mısınız
-
panpalar sevgilim sürekli
-
muskayla büyü oluyor mu
-
neyse bugun en azindan istanbul da hava esiyor
-
sosyal medyada yokum tamamen sıfır
-
azcık kafası çalışan bi dıbına kodumun
-
bir kürt olarak atatürk ile bir derdim yok
-
söylemesi zor cümleler
-
napiyorsunuz olm butun gun burada
-
fitness eldiveni aldım
-
onlar sizi tükürüğü ile boğar
-
tövbe edin günahlarınızdan
-
indireganncik seni oldurecem
-
salon adamı seni hunharca bıçaklamak
-
tosbağaların kabuğunu vura vura kırıp
-
kürt bir dostun olsun
- / 1