Beden dilinin insan üzerinde etkisi gerçekten büyük beyler.

Diyelim ki, bir sunum için ilk kez tanışacağınız bir yere gidiyorsunuz. Bu toplantıda sesiniz, ne söylediğiniz ve beden dilinizi karşınızdaki kişiler ölçmeye kalksalar hangileri daha ön planda olur ? Şöyle bir yüzdeleme yapın...

Söz... Yüzde 7...
Ses... Yüzde 38...
Beden dili... Yüzde 55...

Evet beyler. Aslında ne söylediğimiz çok bi önemi yok. Ses ve beden dili her zaman için daha ön planda oluyor. (Sesten kasıtım ses tonu falan filan.)

Bu başlıkta ise yapılan hareketlerin, bilmeden yaptığımız hareketlerin ne anlama geldiğini, ortamlarda nasıl durmamız gerektiğini söyleyeceğim. Teoriden çok günlük hayatta kullanabileceğiniz bilgiler olacak. Uzun bi yazı olacak .rezleriniz alın gençler.

Unutmayın söz yalan söyler beden dili yalan söylemez.

Kimse okumuyor mu aq. illa kuzenimi mi gibeyim yani napayim ben ?

2) Göz Hareketleri

-Dediğim gibi göz teması çok önemlidir gençler. Eğer birine bakmadan konuşursanız kişi bundan rahatsiz olur ve konuşmak istemez. Ve kimse de böyle insanlari sevmez.

-Daha sonra anlatacağım dediğim bakış yerleri...

+Alın ile göz arasına bakmak(resmi bakış): Bu daha çok resmi işlerde bakılır. Bunla ilgili çok diyebileceğim bişey yok aq. Resmi bakış işte

+Göz ile ağız arasına bakmak(iletişim bakışı): Bu normal hayatta kullandığımız bakıştır. Karşındakine dinlediğimiz anldıbını verir

+Ağız ile göğüs arasına bakmak(flört bakışı): Cok soylenecek bir şey yok. Hem kadin hem erkek duygusal bir istek duyduğunda baktığı yerdir.

Göz ile yazilcak çok şey var gençler. Yaz yaz bitmez. Ben belli başlı olanları söyleyip geçicem. Takipte kalın.

Bir daha faydalı başlık açanın aq , teyzemi gibmeye gidiyorum ben.

1. ipucu
iyi bir iletişim kurmak istiyorsanız karşınızdaki insanla göz iletişimini kurun gencler. Gözleri ile ağzı arasina bakin. ( Göz kisminda bunlara daha detayli deyinicem )

Dediklerini sürekli onaylar şekilde kafanizi sallayin. Kafanızı hafifçe eğin.

Sözünü kesmeye çalişmayin.

Eğer ki dediklerine katılmıyorsanız bile onların lafını bölüp yanliş düşünüyorsun demeyin. Haklı olduğunu söyleyin. Sonra kendi doğrularinizi anlatirsiniz. Ama hiç bir zaman düşüncelerini küçümsemeyin. Her ne derse haklisin ama şöyle olsa olmaz mı gibi cümleler kurun. Kimse fikirlerinin terslenmesini sevmez.

Eğer lafinızı geçirmek istiyorsaniz bu yöntem işinize yara gençler.

1) Kafa Hareketleri

-Eğer biri karşısındakine kafasını kaldırıp bakiyorsa bu kendini ondan üstün gördüğü anldıbına gelir gençler. Bunu yapan kişiler genellikle ego kasar. Kendine güvenleri çoktur ve karşısındakinden ustün olduğuna inanırlar. Genellikle kızların bize attiğı bakıştır.

-Eğer biri karşisındakine kafasını eğip bakıyorsa bu tehlikedir beyler. Genellikle kavgalarda görülür. insanlar tehlike hissettiği anda bu hareketi yaparlar. Biz bilmesek bile beynimizde tehtid var uyarısı olur.

-Kafanın sağa doğru eğik olması: Bu hareket karşindaki insani dinlediğin onunla ilgilendiği anlama gelir beyler. Eğer siz de karşınızdakine onu dinlediğiniz onun söyledikleriyle ilgilendiğinizi göstermek istiyorsanız kafanızı sağa doğru bir kaç santim eğin gençler. Öyle hayvan gibi de eğmeyin. Derslerde falan öğretmeninize yapın. Karşınızdaki insan daha iyi daha zevkle söyler söyleyeceğini.

3) Dokunma Eylemi

-Bir araştırma yapılıyor. Bu araştırmada mutlu olan insanların mutlu olma sebebleri araştırılıyor. Ne zenginlik,ne fakirlik ne de başka bir şey. Birbirine dokunan insanların daha mutlu olduğu anlaşılıyor.

Yeni bir araba alsanız onunla nasıl fotoğraf çekinirsiniz beyler ? Her zaman bir eliniz arabada olur. Çünkü dokunmak sahiplenmektir gençler. Sevgilinize sarkan görürsünüz hooop noluyor der sevgilinize sarılırsınız. Sahiplenirsiniz. Kızlar da aynıdır. Nolduğunu anlamadan kıravatı düzeltir, üzerinizde pislik varmış gibi küçük dokunuşlar yapar. Bunların hepsi sahiplenmedir beyler.

Dokunan insanlarin mutlu olma nedenleri de budur beyler. Anası üzülür sarılır, kankası üzülür sarılır. Onları sahiplenir. Sahiplenmek mutluluktur beyler.

Veyahut da başkasının olan bir şeye dokunun gençler. Rahatsız olur, tehtid olarak algılar.

-Çok klagibtir. Normal ışık ortamında insan heyecanlandığında gözleri büyür. Negatif bir durumda ise göz bebekleri küçülür. Açık gözlü olanlarda bu hareketleri daha rahat görebiliriz beyler. O yüzden bize daha güzel gelir. Karı kız ilişkilerinde kullanabilirsiniz. Heyecan aninda büyür. Hatta genellikle romantik yemeklerin vs loş ortamda yapipmasinin sebebi de budur.

- Sol beyinde niyet önemli değildir. Sürece ve sonuca bakar. Sağ beyin ise niyete göre hareket eder. Sol beyin hayal kurmaz ama sağ beyin hayalcidir ve beynimiz de ters çalıştığı için şöyle bir sonuca varabiliriz.
Sol tarafa bakarken genellikle hayal kurduğumuz için yalan söyleme olasılığı yüksektir.
Sağ tarafa bakarken de gerçekçi olduğumuz için yalan söyleme olasılığımız düşüktür.

.

Akşam 9-10a kadar bekliyorum gençler ilgi varsa devam edicem. Beklemede kalın.

Okuyan varsa bir ksç şuku falan atin be

4)Mahrem Bölge

Eğer ki bir insanın çok yakınına girerseniz insanın beyninde 2 şey olur. KAÇ VE SALDIR. Tanımadığınız insan yaniniza gelsin dokunsun. Rahatsız olursunuz.

En çok da asonsörde bu olay olur. Asonsöre girerken hiç birşey yoktur. Ama girildiğinde herkes sesi keser. Kaçacak bir yer yoktur. Eee kimseye de saldıramaz. Bu durumda yanindakileri yok sayma vardir. Herkes sadece bir yere bakar. 6,5,4,3,2... Asonsorden çıkıldığında ise normal yaşam devam eder. insanlar mahrem yerlerine girilmesinden rahatsiz olur. Tabi öpüşmeyecekseniz...

Bir sonraki partta el hareketleri ile ilgili ayrintili olarak bilgiler anlaticam. Beklemede kalın.

Neyse ben yazayim da belki birileri okur.

Beyler dinleyen varmiş devam ediyorum o zaman.

Tek partta bitirebilirdin

Erkekler ve kadınlar gerçekten çok farklıdır. Sevgilinizle bir düğüne gittiniz diyelim. Düğünden çıktıktan sonra sorsalar şu ne giydi , hangi renk kravat vardı deseler biz kravat mı giydi derken kadınlar en küçük ayrıntısına kadar söylerler. Biz bi eve gideriz hiç birşey farketmeyiz ama kadınlar herşeyi farkederler. Bizden çok daha dikkatliler.

- Kadınlardan çok biz erkekler hoşlaştığımız birini görünce saçımızı düzeltme ihtiyacı duyarız veya kravatımızı falan düzeltiriz. Kadınlarda saç düzeltme, saçla oynamadan ziyade, saçı arkaya doğru atarlar. Bir şeyler olduğunun sinyali olabilir. Ama aha saçını arkaya doğru atti ben giberim bunu diye dusuncelere de dalmayın aq.

-Kızlar sevdiği birine dokunma ihtiyacı duyarlar. Yani bir şekilde dokunurlar. Bu birşey sorarken olur, birşey yaparken olur. Hatırlarsanız dokunmak, mutluluk, sahiplenmeydi beyler. Sizi sahiplenmek isterler. Saçı arkaya atmadan daha çok etkili bir yöntemdir.

-Bakın beyler, bu maddeyi çok bir yerden duyduğunuzu sanmıyorum. Bir kadın sizden hoşlanıyorsa bilek içini gösterir. Hoşlanmiyorsa kesinlikle göstermez beyler. Özellikle sigara içerken elini kaldırır ve bilek içini gösterir. Biraz dikkat ederseniz bu madde de çok önemlidir.

-Mesela kızın sağında oturuyorsunuz eğer ki size ilgi duyuyorsa sol bacağını sağ bacağının üstüne atar ve size doğru döner. Solundaysaniz da tam tersi gerçekleşir. Bunu yaptığında kesinlikle sizi seviyor anldıbını çıkaramassınız. Ancak bacakları ve vücudu size doğru dönmüyorsa sizinle ilgilenmiyor anldıbını çıkarabilirsiniz.

-Boynuna dokunma isteği duyar.

- Hoşlanmışsa göz bebebleri dört kat büyür. Hoşlanmamışsa 1/4 oranında küçülebilir.

Genel olarak böyledir beyler. Daha söyleyecek bir çok şey var,yaz yaz bitmez beyler ama çok da dinleyen yok. Eğer siz de bu konularla ilgileniyorsa araştirma yapmanızı öneririm.

Kendisini idol edindiğim Ahmet Şerif izgören'in hikayesiyle bu başlığı sonlandiriyorum gençler. Bu herifin kitaplarını okumanizi, seminerlerini izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Zamanın birinde iki tane kız kardeş varmış, nasıl akıllılarmış anlatamam. Etraflarındaki ve okuldaki tüm bilgi onlara yetmez olmuş. Bir gün, anneleri onları dağdaki bilge adama zütürmeye karar vermiş :

Kızlar, bilge adamla karşılaşınca ona sorular sormaya başlamışlar. Bilge adam bütün soruları doğru cevaplamış; kızlar çok sevinmişler ve annelerinden eğitimleri için bir süreliğine izin isteyerek bilge adamın yanında kalmışlar.

Sordukları soruların hepsinin cevabı doğruymuş. Bir süre çok mutlu olmuşlar; ama sonra sıkılmaya başlamışlar. “Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım” diye düşünmüşler. Kızlardan biri bir gün “Buldum!” diye sevinmiş. “iki elimin arasına bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım, “Avucumun içinde bir kelebek var. Canlı mı, ölü mü? “Ölü” derse kelebeği bırakacağım. “Canlı” derse avucumu hafifçe bastıracağım. Her ne derse cevabı bilemeyecek.” Kızlardan birisi kapalı tuttuğu ellerini bilge doğru uzatmış. (Şimdi lütfen siz de yapın. Avuçlarınız birbirine bakacak şekilde ellerinizi birleştirin ve uzatın. Ben açın deyinceye kadar da açmayın.)

VE sormuş:

“Avucumun içinde bir kelebek var; canlı mı, ölü mü?”

Bilge adam cevap vermeden önce uzun süre kızın gözlerine bakmış ve cevaplamış :

“Senin ellerinde kızım. Senin ellerinde…”

Şimdi bakın hayatınıza ve mutluluğunuza…
Nerede mi?
Açın avucunuzu…
Sizin ellerinizde; tam avucunuzun içinde.

Bir Portekiz atasözü der ki “Yaşadıkça yaşlanmazsınız, yaşamadıkça yaşlanırsınız.”

Mutluluk dileklerimle.

Kaynak : Ahmet Şerif izgören

5) El Hareketleri

-Parmaklarinizi ortada birleştirmek: Bir diğer ismi de yüksek çatı hareketidir(googleda aratın) Bu hareket bilir kişilerin yapacağı harekettir. Yani bir konu hakkinda konusurken el parmaklarini birlestirirseniz o konuda bilgili olduğunuz karşı tarafa aktarmış olursunuz. Kanallarda profesörler falan hep bu hareketi yapar gençler.

-Avucun açık olması: Bu çok rahatlatıcı bir hareket beyler. Düşünün insanlar ne yaparken avcunu açar ? Dua ederken, dilencilik yaparken...
Bu hareketi yaptığımızda karşımızdaki diyor ki bu insan benim üzerimde otorite kurmuyor diyor ve kendini rahat hissediyor. Güven duygusu artar. Sakladığınız bir şey yok anlamina gelir. Özellikle de eller belin yukarisindaysa...

20.00'da başlıyoruz beyler.

-Avucun kapalı olması: Avucun açık olması karşınızdaki adama nasıl güven veriyorsa avucun kapalı olması da tam tersidir. Otoritenin kendinde olduğu anldıbına gelir. Fotoğrafa dikkatlice bakın. Bizim başbakanımızın eli açık bir şekilde otoriteyi karşıya veriyor. Ariel ise bu konuda daha rahat ve avuç kapalı. Pgibolojik olarak üstünlüğü en baştan kurmuş bile. Bazılarınız "Bu bana işlemez lan" dese de iŞLER PNP. israil başbakanı bunu bilakist bir şekilde yapıyor. Bizim başbakan ise durumdan habersiz. Avuç kapalı olursa insanlar daha çok sözünüzü dinler gençler.

Tabi böyle dedim diye evde denemeyin aq. iletişimde en önemli şey doğallıktır. işin içine en küçük bir yapaylık girse iletişim bozulur. Bu hareketi daha çok resmi işlerde uygulayın beyler. Arkadaş ortamında daha samimi daha normal olun.