--
spoiler--
marko : yağmur yağacak. sinekler ısırıyor. haydi. vakit geldi. orada yağmaya başladı bile. bu konuşma çok tek taraflı kiril. havada yağmur kokusu var. şimşek bana ürperti veriyor. ne yazık ki burada da ateş etmeye başladılar.
çocuk : haydi ninja kaplumbağa, öldür onu.
marko : hey çocuklar! zaman tükenmez. çember yuvarlak değildir. az daha ben de senin gibi sessizlik yemini edecektim. ama bu ilahi güzellik her tür övgüyü hak ediyor.
•
**
alex : sanki bir önemi var. romanya, el salvador, azerbaycan, belfast, angola, bosna… lanet olsun… barış bir istisnadır, bir kaide değil. boş ver. makedonya’ya gidelim.
•
**
nick : neden? bebeğe ne olacak? o fotoğrafçıyla olan ilişkin yüzünden seni affettim.
anne : beni affetmeni istemiyorum! özür dilerim. afferdersin.
nick : anlamıyorum. yani... neden beni görmek istedin?
anne : seninle konuşmak istedim.
nick : ama zaten kararını vermişsin.
anne : hayır. hayır, vermedim. lütfen, otur haydi. dinle… seni hâlâ seviyorum.
•
**
atanas : haydi, rahat ol. hasada gidiyorum. sen?
alex : vaftiz törenine.
atanas : kimin?
alex : kendimin.
•
**
alex : sevgili anne, hava güzel. yağmur yağacak. keşke burada olsaydın. kocan nasıl? umarım onunla mutlusundur. burası eskisi gibi. hiç değişmemiş, ama benim bakışım değişti. objektifime yeni bir filtre takmış gibiyim. geçen hafta sana birini öldürdüğümü söylemiştim. bir milisle dost olmuştum. ona hiç heyecan verici bir şey görmediğimi söylüyordum. sorun değil, dedi. mahkûmlardan birini çıkardı ve onu orada vurdu. bana “bunu çektin mi dedi?” dedi. çektim. taraf oldum. fotoğraf makinem birinin ölümüne neden oldu. fotoğrafları kimseye göstermedim. artık senin. sevgilerimle, aleksander.
•
**
marko : yağmur yağacak. sinekler ısırıyor. orada yağmaya başladı bile. haydi. vakit geldi. vakit durmaz. çember yuvarlak değildir.
--
spoiler--
